• ayaklar bas oldugunda karsilasmak daha da mumkundur .
  • kendisinden istenen herşeye kafadan olmaz cevabını vermeyi düstur edinen olmaz olasıca kişidir. oldurtmak için ağzından girip burnundan çıkarsınız. bu tarz kişilere yaklaşmadan önce olmaz cevabını çürütmek için birkaç farklı argüman veya alternatif çözüm hazırlayıp gitmek ve dirençle karşılaştığınızda da saniyesinde bunları sıralamak farzdır.
  • iş gizleyen, kendine mahkum bırakmaya çalışan insandır.

    gırtlaklamak geliyor içimden.
  • müdür yardımcısı.
  • kesinlikle patronum babası. kendim için demiyorum, ben yıllardır alıştım. artık nefes almak gibi geliyor da kendiyle yeni tanışan insanlara üzülüyorum lan.

    sene sonu geldi ya bununla birlikte sene başında kendimiz için bir bütçe yapmıştık bir de ödeme planı. buraya kadar bir sorun yok. sene sonu geldi. "gel değerlendirelim" dedi. orada da bir sorun yok. evirdi çevirdi, inceledi. veee "kredi kullanmamız lazım" dedi. bütün manyaklık da bu karardan sonra başladı.

    75 yaşında sanırım ve bilgisayara dair hiçbir fikri yok. ama bilgisayarın her şeyi yapabildiğini düşünüyor. ne istese "2 tık yavrum, zor bir şey değil" diyor. dedim ya ben alışığım hiç öfkelenmeden istediği ne kadar anlamsız da olsa hazırlayıp tutuşturuyorum eline. sonuçta pazartesiden cumaya 9-6 onun zamanı, yapacak çok da bir şey yok.

    aktif olarak çalışmayan ve kendine iş yaratmaya bayılan bir adam için o kredi fikri dünyanın en önemli meselesi haline geldi. sanırım tüm bankaları bizzat kendi arayıp, bir kısmını da ziyaret edip kredi kullanımına ilişkin bilgi topladı. ve galiba sevdi de bu işi. sonuçta bu onun için çok önemli bir iş.

    en son vakıfbank'a kanı mı ısındı gerçekten en cazibi o mu bilemedim vakıfbank'tan kredi kullanmaya karar verdi.

    ama iş bununla bitmiyor. yaklaşık 2-3 haftadır bir 450.000 tl için kredi ödeme planı istiyor, ertesi gün 75.000 tl için sonraki gün 425.000 tl, bir başka gün 110.000 tl... bu tutarlar böyle anlamsızca değişiyor. o bir tablo görmek istiyor, kafasında belirlemiş biliyorum ama işte hep öyle olmuyor.

    geçenlerde vakıfbank'ta sürekli görüştüğü kadıncağız dayanamadı ve isyan etti. buradaki sürekli gerçekten sürekli. günde 2 saat falan telefonla konuşuyor, gidip ziyaret ediyor. gazetelerde kendisi ile ilgili olan yazıları, ünlülerle çektirdiği fotoğrafları götürüyor. kısacası önemli ve güvenilir olduğunu o kadına ispatlamak zorunda hissediyor ve bunu ispatlamak için ne kadar antin kuntin şey varsa kadına faks, mail, elden teslim allah ne verdiyse ulaştırıyor. en son görüşmede kadın olağacanca kibarlığıyla;

    "beyefendi faiz oranımız bu siz miktarla oynasanız da çok bir şey değişmeyecek. lütfen artık karar verin, ona göre işlemlerinize başlayalım" dedi

    ve bizimki kadını 15 gündür kilitleyen kendisi değilmiş gibi "x hanım siz çok güzel ve akıllı bir kadınsınız. ama sanırım bugün biraz sinirleriniz bozulmuş, bence biraz hava alın. sonra tekrar konuşalım" dedi tüm rahatlığıyla...

    yazıyla ne kadar ifade edebildim bilmiyorum ama üzüldüm lan kadına. hayır bunun gibi 3 tane manyak sarsa, kadında ne sinir kalır ne iş yapacak heves. yazık günah..
  • esnafsanız gıcık müşteriler diyebilirim direk kendine göre doğruları kabul ederler, müşteri herzaman haklıdır sözünü örnek alırlar
  • arka tamponunda 'bugün patronun için ne yaptın?" yazan işgüzar insandır. ama işgüzarlığı da sizin üzerinize kurulu olandır.
  • kendisi de bir maaşlı çalışan olmasına rağmen, şirket benim havalarına girip çalışanını ezen müdürlerdir.
  • mottosu `onu yapmak cok zor sen kolay birseymis gibi soyluyorsun` olan insanlardir.

    yeni adim atmaktan korkar hale getirirler. kariyer oldurucudurler.
  • mevkisini hazım edemeyen yöneticilerdir hayatı cehenneme çevirir her sabah işe giderken lanet edersin ama mecbur gidersin hızını alamazsa yaptıkları mobbinge de girebilir
hesabın var mı? giriş yap