*

  • sadece ve sadece tatil.

    haftasonu olsa da şunu yapsam. izin alsam da bunu yapsam.
    keşke her gün konser filan olsa.
    yaz gelse de şöyle olsa.
    kışın acaba şu ülkeye mi gitsem?
    eve gidince hangisini izlesem?
    işten çıkınca ne yesem de keyiflensem?
  • mesai bitiminden sonra baslayan kendi hayatim.
  • benim ne işim var burda amk!
  • vay be. ben sekiz saatlik mesaide isleri nasil yetistirecegimi dusunuyorum. zamanin yetistirmesi gerekene nasil da acimasiz davrandigini falan...
    bazen de eski sevgililerimi dusunuyorum. iste o anlarda zaman agirdan almaya basliyor.
  • her günü aynı geçen, masa başında iş takibi ve evrak takibi yapan tiplerin artık beyin ile değil beyincik ile işleri idare etmeye başlamış olmasından dolayı, boş kalan beyni ile düşündükleridir.

    gününüz ağır matematik/mantık hesapları ve çok kritik kararlar ile geçiyorsa iş yerinde işten başka bir şey düşünemezsiniz. türkiye şartlarında iş yerinde iş düşünen çalışan sayısı çok az olduğu için haftalık 40 saat çalışmanın 10 saati bile verimli geçmemekte. tam da bu sebeple gayrısafi yurtiçi hasılamız diğer ülkelere kıyasla düşük çıkmaktadır.
  • iki mesai arası nasıl dişçiye gidebilirim bunu düşünmekteyim.
  • çalışmalarının arasında kendini ödüllendirmeye layık bulabilen robotlaşmamış kişilerin zaman zaman kurduğu fantezilerdir.

    bu düşüncelere kapılmayıp iş yerinde harıl harıl çalışan full konsantre küçük einstein kardeşlerimiz olmasa gayrısafi yurtiçi hasılamız belki de hiç hasıl olamayacaktı. neyse ki onlar beyinlerini 100% kullanıyorlar kritik kararlar alıp mesai saatinde entry dahi girmiyorlar.
  • işe yeni başlayanlar için, işten çok işe adaptasyon ve günü bitirmeden oluşan düşüncelerdir. bazen diyorum ulan şöyle 4-5 ay geçse de alışsam, sadece iş stresi kalsa.
  • sokakta yürüyen insanları izliyorum penceremden... bir garip hüzün kaplıyor sonra içimi... üniversite yıllarım, çocukluk anılarım bir an gözümde canlanıyor. sonra diyorum ki hayat bundan mı ibaret? çalış, para kazan, borç öde evlen... ben böyle bir hayat istemiyorum ki... beyler ve hanımlar; hepimiz kapitalizmin birer çarkıyız, lanet olsun bu düzen, lanat olsun bu hayat (bkz: mustafa erdut)... hadi ayaklanalım artık, yıkalım bu düzeni... adaletsizliğin hüküm süremeyeceği bir dünya inşa edelim... şaka lan şaka öğlen yemeğine ne koysak onu düşünelim... kim bilir belki de düşünmemek en iyi şeydir...
  • --- spoiler ---

    bu kadar mal bir insana böyle bir pozisyon da nasıl yetki vermişler
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap