• iş hukukunun diğer özel hukuk alanlarından ayrılmasının temel sebebi, özel hukuk alanında genel olarak kabul edilen "taraflar arası eşitlik" ilkesinin ön kabulünün iş hukukunda hakkaniyetsiz sonuçlar doğurmasıdır. çünkü iş hukukunda taraflar arası bir eşitlik söz konusu değil, para karşılığı işverene emeğini satan işçinin işverenine bağımlılığı söz konusudur. dolayısıyla iş hukukunun diğer hukuk alanlarından ayrılmasının sebebi işçinin korunması zaruretidir. işçi lehine yorum ilkesi de bu zaruretin bir ürünüdür.

    içtihadı birleştirme kararında her ne kadar "iş hukukuna ilişkin hükümlerin yorumlanmasında kullanılabileceği" belirtilmişse de, iş hukuku mevzuatında hüküm bulunmaması nedeniyle genel hükümlerin uygulanacağı bir durumda, varılan sonuç iş hukukunun temel prensiplerine aykırı düşerse, bir uyarlama zorunluluğu ortaya çıkar. bu zorunluluk da işçi lehine yorum ilkesinin bir gereğidir. örneğin bir kişi normalde hafif kusuruyla verdiği zarardan dahi sorumlu iken, işçi işverenin emir ve talimatları doğrultusunda çalıştığından dolayı hafif kusurunda sorumlu tutulmaz.

    diğer delillerde şüpheli bir durum olması durumunda, işçi tarafının sunduğu delillere daha çok tamah edilmesinin sebebi, iş hukuku mevzuatına göre bu belgeleri tutmakla yükümlü olan tarafın işveren olmasıdır. işveren söz konusu yükümlülüğe aykırı davrandığı ve dolayısıyla delillerin çeliştiği durumlarda, işçi tarafının sunduğu delillere daha çok önem verilmesinin nedeni budur. örneğin işveren her ay temel ücret, prim ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili çalışması ücretinin ayrı ayrı yer aldığı ücret pusulası ve maaş bordrosunu işçiye imzalatmak ve bir nüshasını işçiye teslim etmekle yükümlü iken bu yükümlülüğü yerine getirmemişse, huzurdaki davada işveren tanığının söyledikleri ile işçi tanığının verdiği ifadeler arasında çelişki bulunması halinde, hakim işçi tanığının ifadelerine öncelik verir.
  • bu ilke yargıtay'ın 1958 tarihli içtihadı birleştirme kararında "...iş hukukuna ilişkin hükümlerin yorumunda tereddüt yaşanması halinde işçi lehine olan koşulların kabul edilmesi gerektiği..." ifadesi ile benimsenmiştir.
  • iş hükümlerinin uygulanmasında tereddüt olması halinde uygulanan ilkedir.
    bu ilke iş hukukunda uygulanır.
    hakim ve iş vekillerinin ara ara bu ilkeyi yanlış algılayarak, delil durumda şüpheli haller varsa da işçi lehine yorum ilkesini uyguluyor. bunun doğru olmadığını bilmek gerekir.
  • iş kanunu nedeniyle iş mahkemesi hakimlerinin taraf tutması. iyi de her iş veren potansiyel suçlu olmaz biraz vijdan. ayrıca her iş veren de çok zengin değildir. kanunu adaletli uygulayın kardeşim.
hesabın var mı? giriş yap