iskeletler diyarında bir et parçası
-
sagopa kajmer'in mükemmel parcasi.
yarını olmayan dünlere yazılmış her şiir ve şair olmuş her fikir ki kaleme düşmüş her sözü. hep karanlık anlatıldı şarkılarda günyüzü. yalpalayan ömürler aşikar hüzün görüntüsü. yalnızlıkla sevişir oldun, karanlık hep zifir ve gökyüzünde güneşin doğum sancılarını bekledin. doğmamış çocuktu doğacak, her ışık hazin sihir ki; hediye olacak her yarın manevi hazinedir, vasiyetimdir, cümlelerimin her kelimesi sahi asi, sagopa yorgun tek tabanca 26 arifesi. kimler önüne geçebilir zamanın akışının, cümlelerimin noktalarına kaç zamanda ulaşırım. yaşarım iskeletler diyarında bir et parçasıyım. varımı yoktan aldım. daldım çoktan derin uykuma vardım, beklemekle geçti yıllarım ve kar beyazdı saçlarım, karamsar yazdı rhymelarım ve tarumardı sabrım, harbi yaşadım benliğimle çok savaştım yazdım olmadı ve kaçtım, rap uzattı elini çekti kulağımı. yaz dedi! emir bir farzdır. farzın adresinde sen ikamet halinde, bu tanrı dan bir arzdır. öylesine güç oldu, böylesine bir gidişi resmetmek, kalemi makina yaptım, her çizikte kareler aldım, sundum önüne yaradanın ve bekledim cevabını, hep cevapsız kaldı çağrım, bağırdım!...
nakarat
raks edemedim yine yenildim, aksimi göremedim kör oldum
haksızın vuramadım şakağına, baksın kör gözlerime...
çuvala konulan her ölüydü günüme zehri zerkeden ve yuvası yıkılan her virandı parasal harbe itilen, zoraki savaşa alınanlardı okulu terkedenler ve eli bıçaklı her bebeydi kabusumda raks edenler, buna da çok şükür demekle geçti onca garibe sene ve lehine gidişi rehine tuttuk fethine kalktık, olmamış diyarların adını koyduk,otura kaldık, kıçımız üstü isyan ettik kadere sıvadık horoskoplarınla yarına bir bakış mı bugünün, aksilikle geleni dışlamak mı sömürün, hepiniz gömülün, fallar oynasın bu oyunu,sallar sallasın sonunu, bir duada gizli ödülün, bir nazarda saklı hüznün, temelli var oluş hayali, boşunadır vaatleri, sisteminde virüsü saklar her beyin ve an çatar atak yapar ve bin çuval ceset kapar, tenhalar yüz görümlük, yurt olur zaman donar. -
dünyada duyup duyabileceğin en güzel beat'e sahip şarkıdır. şimdi melodisi aklıma geldi de. 20 tane şarkı falan gezdim ve sonunda buldum.
-
pesimist 2 de yer alan bir de bu versiyonu vardır ki ne siz sorun ne ben anlatayım buyrun;
skeletler diyarında bir et parçasıyım, varımı yoktan aldım
gözlerimde kan kırmızı hüzün, hazan
fidanın boynu bükük
masumluğun sahte evreninde bir yabancı, yüzünde sahte gülücük
kim bilir?yanaklarına kondurulan sessiz öpücük,
ve geride kalan ıslak bir ölüm, yarısı büyük
tren yolunda ölümü arayan genç kızın bulamadığı huzur incisi
kimlere satıldı?
avluya bırakılan gelecekleri yarınlarım zebanilere satti,
mıknatısla mutluluk arayışları başladı
gazeteler onu yazdı, kemikleri sızlayamadı
külleri bir avuçtu, üvey annesi diri diri yakmıştı
alay konuları, karanlık çöktüğünde ciddiye alındı
ölümün 7. katından 2 sevgili kendini attı
ufacık simgelerde saklıydı soğuk ölüm
yine de 3. gün kasabada karagün ağardı
15 yaşında bir çocuk kayboldu tecavüz cehenneminde,
yağan bir kızdı, dağın tepesinde
teslim etti ruhunu tanrıya zoraki
cennet katında kocasız bir gelin oldu
bitkin yaşamakla birlikte bitkin ümitler geldi ardı ardına
bitkin beklentilerden ibaretti umut yarınları
soyut bir yüz aynada aksederken yüzüne,
kimsin demeye dilim varamadı...
baks-edemedim yine yenildim
aks-imi göremedim kör oldum
haks-ızım vuramadım şakağına
baks-ın kör gözlerime
perdelerini örtmüş, camlarını kapamış bir yer burası
havadar olması için mikrofonunu bırakman şart
vaziyet ki bir sigara sarımına bakar, ben rahat
şarkılarımsa kusar pesimist umutları, ağzını kapat
bu 4 köşeli evren parkında kazıklara çakılmış bir ben miyim?
salıncakta sallanan bir avuç ümidim
elbet düşecektir toprağa
karışacaktır karmaşa, buluşacaktır buluşlar, ulaşacaktır son suça
psikolojik baskılar insanları askıya almış,
piç etmiç, 2 paralık huzuru sikip atmış
boş bahçelerde çiçekler sulanmış, gözlerim boyanmış
yumruklarımı sıkıp, tırnaklarımı kırmışım
hırçınlaşmış bir yığın insan zımbalanmış yapraklara, gömülmüş topraklara
yollanmışlar ordusundaydılar hepsi
yok artık hiçbiri
ne bir gül ne de dikeni
yıllanmış bir resim hepsi...
baks-edemedim yine yenildim
aks-imi göremedim kör oldum
haks-ızım vuramadım şakağına
baks-ın kör gözlerime
*
-bu dünya iki şeyden yıkılıcak...bi binadan, bi de zinadan...allah sonumuzu hayır etsin...mahşer günü bütün binaları deniz geri istiycek, batan bütün memleketler gibi...deniz kumu eninde sonunda geri alıcak, çaresi yok bunun... -
sagopa kajmer'in türkçesiyle, "siktirin gidin"'le falan dalga geçmeden önce bir kere dinlenemsi gereken şarkı. adamın en iyi şarkılarından biri. yalnız dikkat: en mutlu anda bile dinlenmesi halinde insanı depresif bir hale sokabilir.
-
-
sago'nun 'mtv ema' gecesi seslendirdiği parçalardan biri. bir pesimistin gozyaslari isimli albümdekinden çok daha farklı bir beat kullanmış ve farklı yorumlamıştır sago, çok daha keyifli bir parça haline gelmiştir. (depresiflik yerine biraz huzur)
(bkz: siddetle tavsiye ederim hatta ettim bile)
o geceki diğer performanslarından biri ise;
(bkz: dusersem yanarim) -
yasaklanmış sansürsüz versiyonu en iyisi olan parça. gemide filminden erkan can'dan bir takım diyaloglar içerir. esasında sagopa kajmer de bu filmi izlemesiyle bu şarkıyı yapmıştır.
-
serttir. nettir. amansızsdır.
-
kulaklıkla dinleyip diğer taraftan da telefon daki eski resimleri slıghtlarken anladım ki, film olsaydı oscar alacak bir şarkıymış.
-
bunun bir de adı boom diye de geçen derin darbe ile feat'i var ki o da dinlenesidir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap