ismet özel
-
sol tarafta ismini görünce aklıma gelen direk münacaat oldu lisede edebiyat öğretmenimiz dinletmişti, dinlemeyeli baya oldu, beni çok etkilemişti o şiiri.
https://www.youtube.com/watch?v=8bcjmtylybi -
bağzı zamanlarda ciddi anlamda çuvallayan şair. hayır çuvalla sorun değil sonuçta sen matarasında tuzlu su taşıyan bi adamsın sıkıntı değil. saçmala mesele değil, denize ayaklarından önce dilini sokan bir insanın kredisi öyle hemen tükenmez bunları çabucak geçebiliriz ama söylediklerinle yaptıkların uyuşmuyorsa işte orda sıkıntı vardır.
türkçe ezanın mimarı reşit galip beydir. ismet özel amentü şiirinde türkçe ezan için ‘binlerce yılın yabancısı bir ses’ ifadesini kullanır ama iş andımıza gelince reşit galip beyi atatürk’ün yüzüne karşı söylediği bi kaç cesur laftan ötürü över, biz şehir ahalisi, kara şemsiyeliler buna tutarsızlık diyoruz. iyi şair olmak iyi insan olmayı da beraberinde getirmiyor maalesef. sonra tabi ismet özel konuyla alakalı konuşma yapmış izledim, reşit galip’in türkçe ezanın mimarlarından biri olduğunu bildiği için işte doğrudur biz bu insanların mümin olduğunu söylemiyoruz falan diyor. e ne anladık şimdi bu işten? derdim öğrenci andının okullarda okutulması veya andımızın kaldırılması değil ismet özel gibi bir insanın andımızla alakalı meselede nerede durduğudur. müslüman olmasaydım ben de türk milletine kin duyan herkes gibi bundan böyle andımız türk çocuklarına okutulmayacak diye göbek atardım diyen bir adamın ‘binlerce binlerce çocuk
koşarak dokumuş benim kumaşımı...’ demesinin pek bi anlamı olmaz.
‘insan eşref-i mahlûkattır derdi babam...’ diye başlar ‘amentü’ şiiri ama bu ülkede yaşayıp da türk değilim diyorsan siktir ol git diyen de ismet özel’den başkası değildir. tabi ismet özel bunu derken haklıdır, kaldırımlarda demokrat otobüslerde dindar olan bizler bu sözdeki hikmeti anlayamayız. ismet özel’e karşı çıkıyorsan türkiye’ye karşı çıkıyorsun demektir zira ismet özel demek türkiye demektir. insan kendisini böyle bi yere koyarsa ona söylenenlerin hiçbir manası da olmaz. ismet özel’le yapılan röportajlara bakın kendisine yönelik eleştirilere tahammülü olmadığını göreceksiniz, hata yapmak fırsatını adem’e veren allah ama ismet özel mükemmelliyetçi.
‘keşke yağmuru çağıracak kadar güzel olmasaydım...’ kusura bakmasın ama yağmuru çağıracak kadar güzel bir insan değil kendisi, korkutuyor insanı. ‘güneşin zekasıyla doymak isterdim
kaba solgun kağıtlar sunardı
şehrin insanı bana...’ ben güneşin zekasıyla doymak isteyen bir ismet özel göremiyorum bayadır, sankim kan! görünce rahatlayacak bi görüntüsü var. insan ‘kıyısı kışkırtıcı ufku muallak deniz’e değil de başka şeylere yoğunlaşırsa olacağı da bu. ismet özel’den nefret eden biri değilim benimkisi derinden bir düşkırıklığı. -
(bkz: arap)
-
fikri dünyası karmakarışık olan şair.
-
son büyük türk şairi..
-
adalet ve kalkınma partisi'nin kurulduğu günden bugüne kadar, 18 yıldır, bu parti ve lideri lehine tek bir cümle sarf etmemiş şair. tenkitleri ise dünyalar kadar. müslüman bilinen insanlar arasında bu bakımdan da tek adam. bunu öğrenin de sonra nasıl anlıyorsanız anlayın.
ona akapeli demek eğer bir iftira değilse bir salaklıktır. müfteri misin, salak mısın, sen karar ver. -
ismet özel’i terketmiş bile olsam, en sevdiğim şiiri hep aklımda kalacak
(bkz: kanla kirlenmiş evrak) -
"insanlar
hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır
o ferah ve delişmen gözüken birçok alınlarda
betondan tanrılara kulluğun zırhı vardır
çelik teller ve baruttan çatılınca iskeletim
şakaklarıma dayanınca güneş
can çekişen bir sansar edasıyla
uğultudan farkedilmez olunca konuştuğum
kadınların sahiden doğurduğuna
toprağın da sürüldüğüne inanmıyorum
nicedir kavrayamam haller içinde halim
demiri bir hecenin sıcağında eriyor iken gördüm
bir somunu bölünce silkinen gökyüzünü
su içtiğim tas bana merhaba dedi, duydum
duydum yağmurların gövdemden ağdığını." -
"biz müslüman olduğumuz halde hadis-i şerifin “dünya kâfirlerin cenneti, mü’minlerin zındanıdır” sözünü önümüze almıyoruz. yani böyle şeyler olsun istemiyoruz. yani biz zından-mından istemiyoruz. biz “burası da bizim cennetimiz olsun” diyoruz yani. hâlbuki biz hayatımızı -eğer müslümansak- vereceğimiz hesaba göre ayarlamamız lazım. yani cebimizde bulunan şeylerin ne kadarı helal? yaşadığımız hayatın ne kadarı meşru? bunları hiç hesaba katmadan “kâfir de olsak nasıl olsa eğer öbür dünyada bir hesap günü varsa o hesap günü ayarlarız” diye düşünüyorlar. çünkü burada ayarlıyorlar. ve istediklerini de elde ediyorlar."
ismet özel -
"sevmezlermiş bizi raconlarının bu olduğu söyleniyor
yarası cerahatlenmeyeni kendilerinden saymazlarmış
bize başından beri başkası muamelesi yaparlarmış
daha yeni öğrendik meğer biz de onlarla mecazdan
leff ü neşirden gayrı alâka şimdiye kadar kurmamışız
doğrusu gerçekten bizmişiz başkaları
onlara dokunmanın bizlere ar gelişi bundanmış
irinsizlik bilinciymiş her geçen gün tuhaflaştıran bizi
bizdik hey gidi bizdik biz gidi bizdik neye dokunduysak
doğdu o şeylerin ortadan kalkma ihtimali"
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap