• sabah saat 6:45'te istanbul başkonsolosluğunda sıraya girdim. not düşelim, 6:45.

    hayatımda ben bu kadar çileli bir süreç geçirmemiştim, ki buna sünnetim de dahil. saat 7:45 gibi güvenlik geldi ve "liste hazırla kemalciğim" diyerek daha önceden dostluğunu kurmuş olduğu acentalardan birine bu işi verdi. zaten ortada bir liste vardı, bunun yanına içeri sokacakları pasaport sayılarını da yazarak yeni bir liste hazırladılar. işte burada bebeklik çağını köpek maması yiyerek geçirmiş canlıya kulak asmayın, o liste zaten daha önce aynı kalemle aynı el yazısıyla yazılmış bir sürü mükerrer isimle dolu. çıngar çıkarın, yoklama yaptırın, zira başınıza gelecek işler büyük.

    neyse 8'de liste yapıldı, 50 kişi sırada. konsolosluk 12'ye kadar açık günde 100 pasaport alıyor. benim sıram 37 (6:45'te oradaydım, hatırlatayım).

    ne olur ne olmaz dedik gittik fotokopi çektirdik herşeyden ikişer üçer, geri döndük ve anons şu: "sadece 34 kişi alacağız"

    ulan ne aymazlıklar gördüm, ne çirkeflikler gördüm ama böylesini görmedim. telefonu açmayan, türk vatandaşlarına köpek gibi davranan bu insanlar ne randevu sistemine geçmekte, ne de acenta dallamalığı denen bu işi engellemekte. ortalıkta "yiyin birbirinizi" diyen krallığı sikeyim afedersiniz. alın götünüze sokun ülkenizi. aaa! özgür katalunya ulan!

    velhasılı kelam, güvenlikçi erdal abi iyi niyet dolu mesajlarıyla "en sonda alabilirler, bakın alırlar demiyorum. ispanyollar bilir. lisanınız varsa konuşturayım ispanyolca, ingilizce" dese de mal gibi 5 saat 15 dakika boyunca ayakta bekleyip sonra dağıldık. gittik paşa paşa başka bir ülkeden vizemizi aldık.

    önümüzdeki günlerde ispanya'da geçireceğim vakti şehirlerinin ortasına sıçarak, yerlere tükürerek, vatandaşlarına sarkıntılık yaparak harcamayı planlıyorum. bir daha da kendimi siktiririm, ispanya denen sikindirik ülkeden bir şey istemem. allah belanızı versin ulan!
  • kardeşimin 2014-2015 güz döneminde erasmus ile esic madrid'e gitmesi için almaya uğraştığımız vize.
    umarım anlattıklarımdan faydalanan olur.
    yaz boyunca okumadığımız forum, blog kalmadı kardeşimle. yeşil pasaportumuz var, ama bilginiz olsun 90 günden fazla kalacağınız için yine de vize almak zorundasınız, "giriş çıkış yaparım" olmuyor. izmir ili istanbul'daki ispanya konsolosluğu'na bağlı olduğu için oradan randevu alacaktık ama hibelerin açıklanmasını
    bekledik. (bu yıl çook geç açıklandı hibeler, yanlış hatırlamıyorsam 1 ağustos filandı). vfs global'in internet sitesindeki 0212 373 58 05 numarasından konsolosluktan randevu istedik. randevu alırken müşteri temsilcisine ne için randevu alacağınızı, direkt konsolosluktan mı yoksa vfs global şirketi'nden mi randevu alacağınızı açıkca belirtin ki problem çıkmasın. biz şirketten hizmet almayı istemedik. tam emin değilim ama zaten erasmus için olduğundan dolayı direkt başvurmanız gerekiyor (dediğim gibi bundan emin değilim.)
    müşteri temsilcisi verebileceği en uygun tarihi söylüyor, onaylıyorsanız pasaport numaranızı isteyip kayıt alıyor. aradığınızda pasaport numaranız elinizde olsun yani. biz 4 ağustos'ta aramıştık, 11 ağustos'a randevu verdiler.
    istenen belgelere gelirsek; anne babamız emekli. o yüzden onların maaş bordroları, son 3 aylık hesap dökümleri, emekli kartlarının fotokopileri, nüfus cüzdanlarının fotokopilerini aldık. bunların yanında bankada yatırım hesabı ya da işte neleriniz varsa belgelerini alın bankadan. ne kadar çok belge o kadar iyidir aksilik yaşamamak için. araba ruhsatı ve ev tapularının fotokopilerini de aldık.
    babamız bir de sponsor dilekçesi yazdı. açıkca belirttik ... tarihleri arasında ... üniversitesinde erasmus programı kapsamında eğitim görecek olan kızım/oğlum'un bu süre içindeki maddi manevi tüm giderlerini karşılayacağımı garanti ederim. imza ve adres. varsa eski pasaportunuzu, booking.com'dan yaptığınız hostel rezervasyonunu, kimlik,yeni pasaportunuzu unutmayın. bunların hem aslını hem fotokopilerini götürün. kardeşimden sağlık sigortasının fotokopini almışlar ama hibe belgesinin ailemizin belgelerinin asıllarını almışlar. uçak bileti rezervasyonu istemiyorlar. vize formu olarak da national visa formunu dolduracaksınız. erasmus hibesiyle gidenlerden vize ücreti de almıyorlar.
    tabi bir de şu herkesin kafasını kurcalayan sağlık sigortası muhabbeti var. forumlarda bir sürü şey yazılmış. biz de okuduklarımızdan yola çıkarak allianz sigortaya gittik. alsancakta itfaiye durağının orada var bi tane. 92 gün ibaresi olmayacağını söyledik ve tam 180 günlük yaptırdık. 45 euro tuttu. hem türkçe hem ingilizce kopyalarını aldık.
    bunların yanında kardeşim okuduğu özel üniversiteden tam burslu olarak okuduğan dair bir belge, öğrenci belgesi ve erasmus hibesi kazandığına dair de yazı aldı. bu hibe yazısı özellikle önemli, bunu istiyorlar.
    bunun yanında eğer hibesiz gidecekseniz de yine okulunuz erasmus ofisinden hibesiz gideceğinize dair bir belge almanız gerekiyor. bizimle birlikte konsolosluğa gelen kardeşimin arkadaşı üniversiteden hibesiz gideceğine dair yazı almadığı için konsolosluktakiler eksik belgen var demişler. çocuk tüm gün o belgeyi yollatmaya uğraştı. hibesiz gidenlerden vize ücreti de alınıyor.
    randevumuz sabah 9.30daydı. konsolosluk levent'te, bilenler bilir. biz otobüsle gitmek zorunda kaldık, eğer otobüsle gidecekseniz alibeyköy otogarında inin ve oradan levent servislerine binin. levente varmanız sabah trafiğinde bile 15 dakika sürüyor. metrocity alışveriş merkezinin önünde inip alt geçitten yolun karşısına geçeceksiniz. sonrasını tam hatırlayamıyorum ama bi 10 dk yürünüyor. artık herkeste navigasyon var, bulursunuz. konsolosluk "karanfil aralığı sokak"ta.
    konsolosluğun önüne geldiğinizde bekliyorsunuz, güvenlik görevlisi tek tek isimleri sayıyor birer ikişer giriyorsunuz. gelmeyenlerin isimlerini birileri çıktıkça tekrarlıyor. içeriye sadece vize alacak kişiyi alıyorlar.
    kardeşimin dediğine göre türk bir bayan ilgilenmiş onunla ama davranışları sertmiş. birkaç blogda okuduğumuz için pasaportu bir arkadaşım alabilir mi diye sormuş ama hayır demişler. yaz okulu nedeniyle sınavları vardı çünkü. içeri girdikten yaklaşık 20 dk sonra tüm işlemleri bitirip çıktı.
    sonrası artık beklemek. 11 ağustosta yaptığı başvuru için 26 ağustus'ta aradılar. pasaportunuzu 1 ay içinde gidip alabiliyormuşsunuz. öğleden sonra 14.30-15.00 arasında alınabiliyormuş pasaportlar. tam 180 günlük vize vermişlerdi kardeşime. vize başlangıç tarihi de vizeyi almaya gittiğimiz gün olan 29 ağustos'tu. heralde o sabah basıp verdiler.
    bu belgeleri hazırlarken en çok yararlandığımız blog yazısı http://gezengezenti.blogspot.com.tr/…ci-vizesi.html bu oldu. burada belgeler de daha düzenli anlatılmış, bakmanızı tavsiye ederim.
    bu arada en çok konuşulanlardan biri de hesapta para gösterme. kardeşimin hesabında para filan göstermedik biz.şöyle ki, bir tl hesabı vardı ama içinde 200 lira civarı bişey vardı, onu gösterdik. ama erasmus hibesinin yatacağı bir euro hesabı açtırmanız gerekiyor ve konsolosluğa bu hesap cüzdanını ve fotokopisini de götürüyorsunuz.

    anlatımım biraz karışık oldu ama umarım işine yarayan birileri çıkar.
  • pek kolay alındığına yönelik entryleri okuduktan sonra ispanya için çok büyük tehlike oluşturacak yegane gerizekalı insan benim herhalde diye düşünmeme sebep vermiş, benim için tam bir işkence olmuş, öss'yi (gerçi biz öys'yle girmiştik ya neyse) kazanamamış gibi bir başarısızlık hissetmeme vesile olmuş, hüsrana boğmuş, üzüntüden değil sinirden ağlatmıştır.

    öncelikle 01.01.2007'den itibaren çeşitli değişiklikler olduğunu belirteyim. ispanya konsolosluğu'nun ups ile sözleşmesi bittiği için artık ön ödemeli gönderi formu alınmıyor. belgelerinizi teslim ettikten sonra size üç iş günü sonrasına gün veriyorlar. o gün 14:30-15:00 arasında giderek evraklarınızı ve pasaportunuzu teslim alıyorsunuz. ha bir de siestalarında onları rahatsız etmemek için sakın ola ki benim gibi 14:55'te falan gitmeyesiniz. sonra "niye geç geldiniz?" şeklinde anlamsız, küstah ve rahatsız edici sorulara maruz kalabilirsiniz.

    telefonla randevu aldıktan sonra, randevu gününde 09:00 civarı konsolosluk önünde sıraya geçiyorsunuz. güvenlik görevlisi referans numaranızın elindeki listede olduğunu kontrol ediyor ve sizi sıraya sokuyor. sonra birer birer içeriye alınıyorsunuz. içeride ispanyol bir güvenlik görevlisi zarfınıza bir kaşe basıyor ve vezneye geçiyorsunuz. buradaki türk bayan* zarfınızı alıp, verdiğiniz parayı sayıyor ve size kırmızı küçük bir kağıda yazdığı evraklarınızı teslim alacağınız günü yazan kağıdı veriyor. şöyle bir süzüp hiçbir soru sormadan gönderiyor sizi.

    10.10.2007'den itibaren her türlü vize başvuru ücreti 108 ytl olmuş. bu parayı da tam olarak yanınızda hazır bulundurmanız gerek, zira kontrol ettikleri tek şey para. kapalı zarf içinde verdiğiniz belgelerinize hiç kimse bakmıyor, zarfın içine ödenmiş elektrik faturası koysanız da dert değil yani. parayı alsınlar yeter, sonra size bir red belgesi verirler, o kadar. halbuki gerekli belgelere* ilişkin verdikleri formda, herhangi bir belgenin eksik olması durumunda 15 gün ek süre verileceği yazmakta. oysa ki kendileri hiçbir açıklama yapmadan olduğu gibi tüm belgelerinizi iade ediyorlar, 108 ytl'yi de bir güzel muhtemelen ibiza belediyesi'nin kaldırımları yenileme fonu gibi bir harcama başlığı altında cukkalıyorlar.

    iki senedir çalışan bir mühendis olarak iki haftalık turist vizesine başvurmama ve hiçbir eksik belgem olmamasına rağmen bu vizeyi alamamam ispanya'ya ve ispanyollara duyduğum tüm sıcaklığı bir anda alıp götürüverdi benden. eksik olsun ülkeniz (gerçi nah buraya yazıyorum, tunus'tan kaçak göçmen olarak gideceğim ama yine de gireceğim o ülkeye)! ben de giderim japonya'ya, arjantin'e, gambiya'ya!
    (bkz: turkiye ye vize uygulamayan ulkeler)

    bundan sonra da "viva españa!" değil "boğalarınızın boynuzları bir tarafınıza girsin!" düsturunu benimseyip, boynuz yiyen bir matador gördüğümde "oleeey!" diye bağıracağım. önceden de bu geleneklerini hiç tasvip etmeyip boğaların tarafında yer alıyor olsam da artık o boynuzların farklı bir anlamı olacak benim için.
  • belge verdim sonucunu bekliyorum seklinde kimseye yarari olmayan entrylerin girilmesine sebebiyet veren vize.
  • gördüğüm kadarıyla herkes birilerinin mesaj kutusunu yeşillendirerek bilgi almaya çalışıyor. ispanya vizesi savaşından yeni çıkmış birisi olarak deneyimlerimi paylaşayım da ekşiciler faydalansın.

    * öncelikle ispanya'ya ailemle (ben, eşim ve kızım) gideceğim. eşim ve ben özel şirketlerde çalışıyoruz, kızımsa öğrenci. bunu özellikle belirtmek istiyorum. zira şirket sahibiyseniz ya da tek başınıza gezmeye gidip gezi planlamasını kafanıza göre kendiniz yapacaksanız, anlatacaklarımın içeriği size göre farklı olacaktır.

    * öncelikle işin randevu alma kısmını bu link üzerinden yapıyoruz. randevu almak gerçekten büyük sorun. ancak gün içinde aralıklarla randevuları açıyorlar. bu sebeple gün içinde sistemden kontrollerinizi yapın. bunun dışında bir diğer ipucu, benim gibi ailenizle gidiyorsanız randevu tipi için mutlaka "aile" seçeneğinden almaya uğraşmayın. baktınız ki "aile" seçeneği ile ilerleyemiyorsunuz, "bireysel" seçeneğiyle de ayrı ayrı saatlere randevu alabilirsiniz. mesela ben bu şekilde eşimin, kızımın ve benim randevu saatlerimizi sırasıyla 09:00, 09:20: 09:40 gibi farklı saat dilimlerine alabildim. buna rağmen hepimizi 09:00'da aldılar. girişteki görevlinin listesinde zaten adınız oluyor. görevli ayrı ayrı saatlerde olsanız bile, size tek bir randevu gişe numarası veriyor ve bu şekilde evraklarınızı teslim ediyorsunuz.

    *randevu kısmıyla ilgili bir diğer önemli nokta da, seyahat tarihiniz ile başvuru tarihiniz arasında en az 17 gün süre olması gerektiği (izmir ve antalya şubelerinde bu kural 19 gündür). ama bana kalırsa işinizi sıkı tutun ve daha rahat bir takvime göre seyahatinizi planlayın. zira belki sizin dikkatsizliğinizden kaynaklanan bir durum sebebiyle evrağınızda bir sorun olabilir. bu durumda size gün içinde ek süre vermeyip, tekrar randevu günü almanızı istiyorlar. mesela ben eylül'de gideceğim seyahat için haziran ayına gün aldım. (bu süre en fazla 179 gün olabiliyor)

    * gelelim evrak kısmına. bu kısım gerçekten sizi psikolojik olarak çok yıpratıyor. bir noktada "sıçarım ispanyasına" diyerek vazgeçebilirsiniz. evraklar için gerekli kontrol listesine bu linkten ulaşabilirsiniz. burada dikkat edeceğiniz bazı noktaları madde madde açıklıyorum.

    1- tüm belgeleri a4 boyutunda temin edin.
    2- belgeleri zımbalamayın ve fotokopi olabileceği açıkça belirtilmeyen hiç bir evrakı fotokopi ile çoğaltmayın, sadece bilgisayar çıktısı olarak alın.
    3- pasapot: planlanan seyahatin dönüş tarihinden itibaren 105 gün geçerlilik süresi (temdit) olan, vize basılabilecek en az karşılıklı 2 boş sayfası olan ve 10 yıldan eski olmayan pasaport kabul ediliyor.
    4- schengen vize başvuru formu: bu link üzerinden indirebileceğiniz formu, seyahate çıkan tüm kişiler için tek tek elle dolduracaksınız. ayrıca bu linketıklarsanız, örnek olarak doldurulmuş bir forma ulaşabilirsiniz.
    18 yaşından küçüklerin başvuru formlarında, anne ya da baba çocuğa sponsor oluyor. "zaten tüm aile gidiyoruz , çocuk ihtiyaç kredisi mi çekecekti" demeyin, illa o bilgiyi forma gireceksiniz. bahsettiğim kısım 32. madde oluyor. bu kısımda "por un patrocinador (anfitrión, empresa u organización), especifíquese / sponsortarafından (ev sahibi, şirket, kuruluş), açıklayınız: ...................................... " kısmına anne ya da bada ismini yazacak ve 3 altındaki "medios de subsistencia / geçim kaynağı:" kısmında da "? efectivo / nakit" kısmındaki kutucuğu işaretleyeceksiniz.

    çocuğunuz için formun imza kısmında hem anne, hem baba beraber imza atacak. bir de çocuk için ayrıca sponsor dilekçesi hazırlayacaksınız ve o kısmı da sponsor kişi imzalayacak.

    5- uçak / ulaşım rezervasyonu: pnr numarasının da olduğu gidiş, dönüş tarihlerini içeren rezervasyon çıktısı.

    6- otel / konaklama: tüm seyahat süresini kapsayan, otelin adı adresi ve bütün yolcuların tam isimlerinin yer aldığı onaylı otel rezervasyonu çıktısını, eğer turla gidiyorsanız mutlaka kaşe-imza yaptırın.

    7- seyahat sağlık sigortası: 30.000 eur teminatlı antetli kağıda basılmış kaşeli imzalı poliçeniz. (kaşe imza yoksa kıllık yapıp oradan yeni poliçe yapmanızı isteyebiliyorlar.)

    8- niyet dılekçesi: ingilizce ya da ispanyolca yazılmış seyahat amacınızı açıklayan dilekçe. (internette bolca örnekleri var.) çocuğunuz için de hazırlayacağınız bu dilekçeyi anne ve baba birlikte imzalayacak.

    9- iş veren mektubu: başvuru sahibinin iş vereni tarafından, iş yerinin antetli kağıdına yazılmış, ıslak imzalı ve kaşeli, seyahat edeceği tarihleri içeren dilekçe. (internette bolca örnekleri var.) burada çok önemli bir nokta var. söz konusu mektubun hiçbir yerinde elle bir şey yazılmamalı. kişilerin isimleri bile bilgisayarda yazılmalı. buraya yapılacak tek müdahale kaşe üzerine imza atacak yetkilinin imzası olacak. (sebebini en altta açıklıyorum)

    10- işe giriş bildirgesi: sgk işe giriş belgesi barkotlu olmalıdır. sözleşmeli çalışanların sözleşmelerini sunması gerekir.

    11- sgk tescıl ve hizmet dökümü: e-devletten barkotlu versiyonu 7 gün içinde alınmış bu belgenin detaylı tüm döküm olması gerekli. mesela randevu tarihiniz 10 temmuz 2023 ise 3 temmuz 2023 ve sonrası tarihli bir çıktı olmalı.

    12- maaş bordroları: son üç aya ait kaşeli ve ıslak imzalı maaş bordroları.

    13- faaliyet belgesi: son bir ay içerisinde alınmış iş yerinizin sanayi, ticaret ya da mesleki odalara bağlı olduğunu gösteren faaliyet belgesi. bunu şirketinizin muhasebesine söyleyin internetten 18 tl gibi bir ücret verip çıkartıyorlar.

    14- resmi gazete: bildiğiniz şirketinizin ticaret sicil gazetesi. ticaretsicil.gov.tr üzerinden siz de üye olup çıktı alabilirsiniz. ben şirketin kuruluş ve imza yetkililerinin ilan edildiği 2 farklı gazete örneği ekledim.

    15- imza sirküleri: bunu fotokopi alabilirsiniz.

    16- vergi levhası: güncel olması gereken bu belgede mutlaka barkotlu bölümün görülmesi gereklidir.

    17- öğrenciler için: üniversite öğrencilerinin e-devletten aldığı barkotlu ya da okuldan alınan öğrenci belgesi. eğer çocuğunuz üniversitede okuyorsa bu evrakı ingilizce vereceksiniz. lise ve altıysa e-devletten alınan belge yeterli.

    18- banka hesabı: şahsi olarak seyahat masraflarınızı karşılayacak kadar (mesela 1-9 gün arası min 869 euro) bir bakiyenin göründüğü, banka antetli kağıdına basılmış hesap dökümü. (banka imza sirküleri istenmiyor)

    19- ek maddi durum: eğer isterseniz üzerinize olan ev araba ruhsatı gibi evraklar. (zorunlu değil)

    20- muvafakatname: çocuğumuz bizimle geldiği için bu evrak gerekmiyor. eğer sadece anne ya da babadan birisiyle gidecekse dolduruluyor.

    21- evlilik cüzdanı: vukuatlı nüfus kayıt örneğinde eşiniz görünmüyorsa bu belgeyi sunabilirsiniz. (e-devletten alınan nüfus kayıt örneğinde tüm ailem göründüğü için bunu götürmedik)

    22- ikametgah: e-devletten alabilirsiniz.

    23- vukuatlı nüfus kayıt örneği: tüm aileyi gösterecek şekilde (nufus ve aile) e-devletten ve ya nüfus müdürlüğünden alınması
    gerekir. (orijinal).

    24- pasaport ve nufus cuzdanı fotokopisi: bunları ister fotokopi ister çıktı alabilirsiniz.

    25- vize ücreti ve servis bedeli: bu entrynin yazıldığı tarih itibariyle kişi başı 103 usd+160 tl ödedik. siz gitmeden önce yine bir kontrol edin.

    şimdi bu uzun entry sonrasında gelelim kişisel tecrübelerime. bu başlıkta pek çok kişi evrakların gayet keyfi sebeplerle reddedildiğini belirtmiş. bizim de ilk başvurumuz iş veren mektubunda imzayı atan kişinin adı bilgisayarda yazılmadı, elle yazıldı diye reddedildi. aslında kontrol listesinin ilgili maddesinde "el yazısı ile müdahale edilemez" diye bir açıklama var. bu sebeple çok itiraz edemedik duruma. ancak yetkili bizi kişi başına 1.000 tl ödeyip "premium randevu alın, evraklarınızı öyle getirin isterseniz" deyince, seyahatimiz için daha uzun süre olduğunu söyleyip kabul etmedik. ikinci gelişimizde başka bir görevli evrakları didik didik edip resmen bir hata bulmaya çalıştı. bulamayınca da "siz turla gidiyorsunuz. barcelona ile madrid arasında mesafe çok uzun. bu aradaki seyahat planını da detaylıca göstermeleri gereken bir evrak olmalı" diye saçmalayınca, ikinci kez geldiğimizi, daha önce evrakları kontrol eden kişinin böyle bir şeyden bahsetmediğini söyledik. başvuruyu önceden inceleyen kişi de orada "tamam al" gibisinden işaret edince bir şey diyemediler.

    uzun lafın kısası şu yazdıklarımı en azından başkaları da sürünmesin diye yazdım. ama tüm bunlara rağmen size de farklı bahaneler sunabilirler hazırlıklı olun.

    son olarak vize evraklarını vereceğiniz yer, levent sanayi mahallesinde garip bir yerde bulunuyor. binanın çevresinde pek tekin olmayan otoparkların olduğunu göreceksiniz. eğer araçla geliyorsanız, hemen yakındaki büyük isparka arabanızı bırakabilirsiniz. hem daha ucuz, hem daha güvenli. konumu burada

    hadi yine iyisiniz, bedava bilgiye ulaştınız.

    not: alttaki yazara ithafen muvafakatname için yazdığım madde geçerlidir. zaten açık açık “18 yaş altı başvuru sahipleri yalnız ya da yanlarında anne ve babanın her ikisi de olmadan (yanlızca bir ebeveyn
    ya da üçüncü bir şahıs ile) seyahat ediyorlar ise noterden muvafakatname gereklidir.” diye yazıyorlar.

    ekleme : bugün itibarıyla 1 yıllık multi schengen onayıyla pasaportlarımızı aldım.
  • başvuru tarihinden 20 gün sonra, bugün itibariyle almayı başardığım vize. ankara'dan başvuracaklar için müstakbel erasmus öğrencisinden tecrübeler ve tavsiyeler:

    öncelikle burada ve başka yerlerde okuduğum bir çok yazıdaki gibi sabahın köründe kapıya dizildikten sonra 8 gibi güvenlikten sıra alma, kapıya isim yazdırma falan yoktu. ilk gittiğimde sabah 7:15'te oradaydım ve 7. kişiydim. ikinci gidişimde sabah 7'de gittim, 1. sıradaydım. en az 9:30'a kadar oradasınız bir kere, 9:35-40'ı buluyor zaten açmaları. sonra bir 15-20 dk. kadar (yoğunluğa bağlı) pasaportunu teslim almaya gelenlere öncelik tanıyorlar. aşağı yukarı 10'da giriyorsunuz içeri yani.

    ilk gittiğimde konsolosluk maceramın tamamında gördüğüm 2 türkten biri olan bir dayı geldi elinde numaralarla (9:35 gibi). zaten son 15-20 dakikada ufak ufak masumane bakışlarla önlere kayan tayfa çaktırmadan etrafını çevirdi adamın . elinizi kolunuzu uzatın, bağırın çağırın ama bir şekilde o karmaşada hakkınız olan sıra numarasını alın. çünkü o gün kaç kişi alınacak diye bildirildiyse o kadar numara dağıtılıyor ve bittikten sonra sıçtınız, başka gün tekrar gelirsiniz. bunu bilip de hala geç gelenler de araya kaynamaya çalışıyor tabi. sikerler. neyse. ikinci gittiğimde ise bu sefer mevzubahis dayı ile birlikte güvenlik (güvenlik dediğim de ispanyol polisi zaten) geldi, insanları güzelce sıraya dizdiler ve herkese teker teker gidip başvuru formu başına bir numara verdiler. bu sefer birbirini yeme falan olmadı.

    numarayı aldıktan sonra içeri giriyorsunuz. camekanın arkasında, kendisinin saat 9:25'te gelip kapısından çat diye girdiği mekana adım atabilmek için 3 saat orada bekleyen insanlara it gibi davranmayı hobi olarak bellemiş bir herif oturuyor. evrakları uzatıyorsunuz, en ufak bir eksikte siktiri basıyor, ki bu eksik orjinali + çevirisi + apostili ıvırı zıvırı olan sicil belgesinin fotokopisi niye yok diye de olabiliyor. belgeler içinde en çok sigortaya bakılıyor. benim ilk gidişimin hüsranla sonuçlanmasına da bu sebep oldu. axxa'dan 30.000 euro kapsamlı, 1 senelik seyahat sigortası yaptırmıştım istenilen şekilde. fakat poliçenin altında "90 gün geçerlidir" mealinde bir şeyler yazıyor. bunu kesinlikle kabul etmiyorlar. ya kanun böyleymiş sürekli yeniletilecek işte ne lan bu kasıntı deseniz de kabul olmuyor tabi ve tırıs tırıs geri dönüyorsunuz. ben ettim siz etmeyin. istedikleri gibi, o ibareyi bulundurmayan sigortayı yapan allianz varmış. bir de güneş sigorta varmış sanırım ama emin değilim. ben allianz'a gittim direkt. derdinizi açık açık belirtin ve poliçeyi alırken dikkatlice inceleyin.
    ikinci gidişimde bir sorun çıkmadı. erasmus için başvuranlardan ücret almıyorlar. en azından benden ve benim gördüklerimden almadılar. 15 gün sonra arayın diyorlar, makbuzumsu/fişimsi bir şey verip gönderiyorlar.

    15 gün sonra arayıp öğreniyorsunuz durumu, çıktıysa gidip alıyorsunuz. benim erasmusum 1 sene olduğu için oturma izni lazımdı. direkt olarak bunu vermiyorlar. konsolosluktan sadece 90 günlük vize veriyorlar. sonra gidip pasaportunuz ve istenen diğer belgelerle yabancılar polisinden senelik öğrenci oturma izni alıyorsunuz. şurada detayı var.

    tavsiyeler:

    - sabah baya erken gidin, ön sıralarda olun ki çabuk halledin kurtulun, bir de aynı sokakta bir kafe var, gidin sıçın rahatlayın. sonra gidin dikilin sırada.
    - ilk gün bu bahsettiğim kafeden adamlar gelip "her gün böyle çile çekiyoğnuz biz size sıra bastık buyrun gelin dinlenin" dediler ve üzerinde sadece bir numara bulunan ufak kağıtlar dağıtıp gittiler. 15 dakikada bir gelip yeni gelenlere de verdiler. ben yerimden ayrılmadım, bazıları gitti, geldiklerinde de ne de olsa elimizde sıra var diye pek sallamadılar yerlerini. görevli gelip gerçek sırayı dağıtmaya başladığında "ya ama bize sıra verdilerdi" muhabbeti döndü. bazılarına sıra yetmedi ve boku bokuna gitti günleri. durun yerinizde dikilin.
    - sitede ne yazıyorsa harfi harfine tamamlayın, yani benim gibi "ulan sicil var, çevirisi var, eder 2 nüsha, bir de fotokopi çektirmeyeyim" demeyin, mallık yapmayın. koştur koştur gider sonra içeri girmek için 50 takla atarsınız.
    - sağlık raporunda "2005 sağlık tüzüğü zart zurt" şeysini illa istemiyorlar ankara'da. heyet raporu+gereken onaylar yeterli, sadece hiv vb. bulaşıcı hastalıkların olmadığı belirtilsin yeter.
    - pasaportumu teslim almaya gittiğimde bankodaki kadın gayet insan gibi davrandı, fakat ben başvururken bankoda duran adam.. cinnetlik. içeride sinirlerinize hakim olun, bir hayli keyfi bir yer, ne olur ne olmaz. çıkınca cinnah tarafından kızılay'a yürürken bağıra bağıra ana avrat sövebilirsiniz.

    bu kadar sanırım. gereksiz uzun oldu fakat ben başvuruya gitmeden önce "ulan keşke bir yerde böyle böyle kesin bir şekilde yazsaydı" dediğim şeyleri yazmaya çalıştım. kolay gelsin, allah sabır versin.
  • öğrenci vizesi alırken anneciğinizi ağlatırlar efendim. hele 90 günü aşan ziyaretlerinizde sinirden ağlayacak gibi oluyorsunuz. pasaportumda 10 tane vize var, hiçbirini alırken sorun çıkmadı da bu adamlar delirttiler resmen.

    randevu sistemi yok bir kere, gidip sokakta oturuyorsun sabahın köründe. en büyük sıkıntı ise sağlık raporu. şimdi bu adamlar (3 aydan fazla kalacaksanız ispanya'da) bulaşıcı hastalığın falan olmadığına dair bir rapor istiyorlar.

    bu rapor için bir hastalık listesi falan feşman hiçbir şey vermiyor, bunun yerine "2005 sağlık tüzüğünde belirtilen halkın sağlığı için tehlike arz edebilecek hastalıklardan hiçbirini taşımadığına dair doktor raporu" istiyorlar. bu ibarenin raporda yer alması gerekiyor.

    ancak gelin görün ki hiçbir sağlık kurumu böyle bir ibare bilmediği gibi "neymiş o sağlık tüzüğü hastalıkları?" diye karşılık veriyorlar. ve gittiğim hastaneler de şunlar hani: şişli etfal, numune hastanesi, vakıf gureba, sait çiftçi, medipol, kadıköy şifa, sağlık ocağı... hiçbiri bilmiyor. dert anlatamıyorsun, biz vermiyoruz diyorlar. ama diyorum numuneye, "biri sizden almış kendim gördüm", sait çiftçi'ye: "beriki sizden almış gördüm". yok diyorlar hastalık adı söyleyin bakalım. diğer konsolosluklar bir hastalık formu veriyorlar, dolduruyoruz. ama böyle bir raporu bilmiyoruz, yazamayız.

    en sonunda çözümü çocukluktan beri doktorum olan bahriye teyze'den almakta bulduk. muayenehanede yazdı, tabiplikte onaylattım, tercümanda çevirttim, noterlikte onaylattım, kaymakamlıkta apostil vurdurdum; sonra üstüne oturdum.

    alacak olana allah kolaylık versin.

    edit: bugün ayın 22si olduğuna göre elime 10 günde ulaşmıştır. vize 3 aylıktır. bu üç ay içinde bir kimlik belgesi verecek yabancı polisi ispanyada. pasaport neyin göstermeden sadece o kimlik ile hareket edeceğim ondan öyle.

    edit2: randevu sistemine gecilmis (haziran 2012)
  • izmir'de oturduğum için benim vize hikayem istanbul konsolosluğunda geçiyor:

    konuyla ilgili en önemli tavsiyem şu olacak: eğer 7 ay 6,5 ay orada kalmak sizin hayatınızda harikalar yaratmayacak, dünyanızı değiştirmeyecekse 180 günü geçmeyen bir kalış ayarlayın. ben türkiye'deki okulumdan burs alarak gidecektim ve süreye de daha acceptance isterken dikkat etmiştim. türkiye'deki okulumdaki hocam gidiş dönüş tarihlerini yaklaşık 6 ay 15 gün olarak belirlemişti. gerek sözlükte gerekse de çeşitli forumlarda yazılanlardan anladığım kadarıyla 6 ayı geçen kalışlarda adli sicil kaydı ve sağlık raporu işkencesini falan bildiğimden bende başladı bi sıkıntı. konsolosluğu aradım sordum nasıl hesaplıyorsunuz diye, ispanyol teyze de azarladı beni ispanyol yasaları nasıl diyorsa öyle hesaplıyoruz diye. ben de yüzsüzüm aynen devam nasıl hesaplıyorsunuz yani dedim. 180 günü geçiyorsa sağlık raporu da adli sicil kaydı da apostilli onaylı getireceksiniz diyip kapattı suratıma. (fırça yemek isteyenler için bu teyzenin telefonu: 0 212 270 24 65 ispanyolca bi şeyler söylüyor telefonu açan santral, benim gibi ispanyolca bilmiyorsanız bu iyiliğimi unutmayın: önce 9'a basın, sonra da 130 veya 123'e. vize bölümüne bağlanıyorsunuz. ben bir tek ilk aradığımda türkçe konuşan teyze açtı. ondan sonraki her arayışımda ingilizce konuşarak hallettim işlerimi.)
    zaten telefonu kapatmasa ben daha sorucam "şubat 28 gün, arada bazı aylar 31 gün çekiyo, 6 ay mı sayayım 180 gün mü" vs. diye. türkiye'de resmi işlerde bir ay 30 gün olarak hesaplanır da bunlarda da öyle mi bilmiyorum. neyse ben teker teker günleri sayarak 178 gün olacak şekilde ayarladım bütün belgelerde gidiş-dönüş sürelerini ve tarihleri değiştirttim. 10 gün uzun kalayım diye burada hastaneden sağlık raporu al, onu noter onaylı çevirt, sonra noter onayına apostil al, bi de üstüne onların istedikleri bir cümle raporda yazmıyor diye her şey boşa gitsin falan uğraşamam hiç valla dedim.

    tavsiye 2: istanbul konsolosluğunun sayfasında vize için istenen belgeler olarak word dosyası açılıyor ya, şunu söyliyim o belgelerden daha fazlası isteniyor aslında yada orada yazılanlar yeterince açık olmadığı için yalnızca oraya bakıp belge hazırlarsanız dosyanız eksik olur. siz onun yerine ankara konsolosluğunun sayfasında hayvan gibi bir liste var, oradan bakarak belge hazırlayın. ben şöyle düşündüm sonuçta iki kurum da aynı yere, ispanyol dış işleri bakanlığına, bağlı; aynı belgeleri istiyorlardır. haha siz öyle zannedin, ankara kesinlikle daha çok belge istiyor. mesela ankara konsolosluğu 90 günü geçen kalışlar için sağlık raporu ve adli sicil istiyor; halbuki istanbul 180 günü geçmiyorsa istemiyor. yani 150 gün kalacaksınız ve ankara'ya başvurmanız gerekiyor ise adli sicil kaydı ve sağlık raporu hazırlayacaksınız; istanbul'a başvuruyorsanız hazırlamayacaksınız. şimdi bu çok saçma gelmiş olabilir ama iki tarafı da defalarca aradığım için bu bilgi kesinlikle teyit edildi. hatta nasıl iki konsolosluk farklı belge ister diye sorduğumda bu kelimelerle değil ama "keyfimizin kahyası mısın, isteriz isteriz, allam ya" mealinde cevaplar da aldım. bu durumda benim durumumda ankara'dan değil istanbul'dan başvurmuş olmak daha kolay oldu genel kanının aksine.

    tavsiye 2'ye ek: eğer istanbul'da oturuyorsanız ya da sizin için bunu yapacak bir arkadaşınız varsa, konsolosluğun kapısına istenen belgeler için bir liste asmışlar, oradan bakarak hazırlayın her şeyi.

    tavsiye 3: erken gidin. 9'da açılıyor ben 8:30'da ordaydım, önümde 10 kişi vardı. 10:45'te işim bitmiş, kanyon'un yolunu tutmuştum. daha erken de biterdi de önümdeki 10 kişiden içeri tek girişte işini halleden 1 kişi vardı. diğer hepsi bir girdiler, belgelerinde (ama çoğunlukla fotokopilerinde) eksik olduğu için fotokopi çektirmeye gidip gelip tekrar içeri girdiler. fotokopi çektirmeye gidip dönenleri güvenlik geri içeri alıyo, öyle sıranın sonuna falan geçmiyorlar söylendiği gibi. tam hah bi kişi kaldı, sıra bana geldi derken fotokopi çektirmiş dönen 5-6 kişi içeri giriveriyo, işiniz bi saat daha uzuyor. sırayla ilgili bir konu da tur acentası çalışanlarının en önlerde başka acentalardan(ya da aynı acentadan, ne biliyim) adamları oluyor. bunlar gelip gelip 20şer 30ar öndekine pasaport veriyorlar. ben ilk seferde kaçırdım ama ondan sonrakilere yok geçemezsiniz siz sonra geldiniz şeklindeki kokoş teyze emekli kuyruğu cırlamasını yaptım, laf dinlediler arkaya geçtiler allahtan.

    tavsiye 4: vize başvuru formuna fotoğrafınızı yapıştırıp gidin bi zahmet. dışarıda bekleyenler de insan di mi, sizin içerde kesip biçip yapıştırıp anaokulu anılarınızı yadetmenizi beklemesin insancıklar. (kesip, biçip, yapıştırmanız için içeride masaların üstüne makas ve yapıştırıcı koymuşlar da demek istedim sanırım. benim gibi psikopata bağlayıp, yapıştırdım ama yanıma da alayım yedek makas, uhu lazım olur diyenler için gelsin bu cümle de)

    tavsiye 5: kalacak yer için "arkadaşımda kalıcam", "abim/ablam orda, onun yanına gidiyorum" şeklinde safça açıklamalarda bulunmayın. abinizin/ablanızın arkadaşınızın size yazdığı maili falan göstermeyin. onlara da iş çıkarmayın, çünkü onların gidip ispanya polisinden izinli, davet yazısı gibim bi şey almasını ve bunu size göndermelerini istiyorlar.
    bunun yerine rezervasyon iptalinden para almayan bir hostelde rezervasyon yaptırın. oteller rezervasyon iptalinden genelde para alır, hatta kimi hosteller de alıyor. (barcelona da benim rezervasyon yaptırdığım hostel: http://www.barcelonamar.com/ ) mesela ben oraya gidip evde kalıcam ama aynı şekilde birlikte kalacağım kişinin oradan bana yazı vs. gönderme zahmetine girmesini önlemek için böyle yaptım. belgeleri verirken de bi hafta hostelde kalıp bu arada ev bakıcam derseniz sorun olmuyor. ne sorun oluyor: kalacağınız yerde rezervasyon yaptırdığınıza dair booking number'ın yazdığı tek sayfa kağıt gibi bir şey verirseniz. onun yerine rezervasyon yaptırdığınız yerin size rezervasyon konfirmasyon maili atmasını sağlayın ve bunu mutlaka çıktı alarak vize başvurusunda verin.

    tavsiye 6: çıktığında vizenizi almaya siz gitmeyebilirsiniz, birini gönderecekseniz tam onların söylediği saatte gitsin oraya. 14:30 dedilerse 14:00'da gidip sıcakta/soğukta yarım saat ayakta dikilmesin garibim. ayrıca bu kişi size pasaportunuzu yurtiçi kargoyla göndermesin, yemin ediyorum istanbul'dan izmir'e 3 günde teslimat, arka sokaklarındaki adresi bulamama gibi çığır açıcı işler yapıyorlar da bunu buraya değil yurtiçi kargoya yazsam iyi olcaktı.

    tavsiye 7: her şeyin ama her şeyin fotokopisini çektirin, onlar istemeyebilir siz çektirin. fazla fotokopi göz çıkarmaz.

    kısa notlar 1: anne babanızın işyerleri,maaşları ile ilgili belge verip; onların sizin anne babanız olduğunu kanıtlayacak nüfus cüzdanını (ve fotokopisini) götürmezseniz size söyleyecek bir şeyim yok, konsolosluktaki teyzeler yeterince şey söylüyorlar.

    kısa not 2: çocuğun birini gerçekten 6 doktor imzalı sağlık raporunda "2005 sağlık tüzüğünde belirtilen halkın sağlığı için tehlike arz edebilecek hastalıklardan hiçbirini taşımamaktadır" yazmıyor diye geri gönderdiler.

    edit: şimdi saate baktım da bu entry'yi yazarken harcadığım süre konsoloslukta geçirdiğimden zamandan fazlaymış.
  • istanbul'dan alabilmek için insanların bu sıcakta(kışın da muhtemelen o soğukta) sokakta saatlerce sıra beklediği vize.

    ispanya konsolosluğu’nu, sabahın sekiz küsurunda levent’te “caminin ordan sola dönüceksin 100 metre ilerde iki çöp konteynerının arasından girince” gibi talimatlarla bulmam bi yana- ki çöp konteynırlarının tam yerini ve sayısını bilen abimiz tahmin edilebileceği gibi çöpçü bi vatandaşımızdı, oraya gidince sokakta bi anda yaklaşık 40 kişilik bir sırayla karşılaşınca, temsilcisi olduğum hayat akımına, alışkanlıklarıma, beni buraya getiren her şeye isyan ettim bi an. bi an önce bu depresyondan çıkıp insanların arasına karışmalıydım. sabah hallerimi falan bi kenara koyup siz de mi eğitim için gidiyosunuz, hangi şehir gibi sempatikliklerle aynı amaç uğruna buluşmuş, fakat napıcağını bilmeyen bi kitleye liderlik etmeye, olumlu sonuçlar almaya çalıştım.

    bu sırada tanıştığım ve sonrasında sürekli muhabbet ettiğim, uşak üniversitesi’nin kendi bölümünden erasmus’a giden ilk ve son(anlaşma bitiyomuş seneye) öğrencisi nesil dünyanın en saf ikinci kızı falandı ve sabah tahammül miktarı yerlerde sürünen beni, başvuru formu doldururken sorduğu “ilk gidilecek ülke olarak ispanya’mı yazayım?”, “beni oradan davet eden kurum veya kişi kim?”, “pasaportun bitiş süresi olarak ne yazıyoruz?” gibi sorularıyla çıldırttı. neyseki çok iyi bi insan olduğu için sineye çektim, çok da iyi oldu, çok da güzel oldu. zaten sıranın büyük çoğunluğu erasmus adayı öğrencilerdi ve başvuruyla ilgili iki kişinin bilgileri aynı çıktığında, bu bilgiye uygun belgeleri tam olanlar sevinç çığlıkları atarken, belgeleri eksik olanlar başı öne eğik karanfil sokak’ı götüm götüm terkediyordu.

    neyse bu faslı çok uzatmıyorum ve 13 yıldır bankada çalışırken geçen pazartesi isyan ve istifa eden hanımefendiden ve bir ay sonra evleneceği restaurant sahibi bey’den bahsetmeden vize konusuna geçiyorum. şöyle diyeyim: seni kapıdan çağırdıklarında, zaten sıra gelmiş gibi değil de bin kişi arasından özel olarak seçilmiş gibi bir havan oluyor. herkesin gözleri bi an sana çevriliyor, sen o ana kadar konuştuklarına bol şans diliyosun falan.. bir duygusallık bir gurur ki sorma...girerken dışardakilerden biri ‘çıkışta bana bi başvuru formu alır mısınız?’ diyo; göz kırpıp, hallederiz diyorum.

    dışarda zaten çok düşük olan ispanyolca oranı içeri girince bakıyosun, hala düşük. herkes gayet türk, ama çalışanlar el rey’den çok kralcı. orda da sıramı beklerken bi kaç beceriksiz insanla tanışıyorum falan kendime güvenim iyice artıyo, bi kızın ispanyolca kağıdını çeviriyorum bi göz atıp, utanmasam içeri seslenip bu hanımı çok uğraştırmayın diye force kullanıcam yani düşün; 1-0 önde başlıyorum başvuru işlerine. neyse bu üst özgüven sonucu vize masasına gidiyorum sıram gelince, ama sanki üç günde bir vizeye başvuruyorum öyle bi rahatlık. bayan belgeleri kabaca bi inceliyo, kabul mektubunuz nerde diye soruyo, ordadır diyorum; sonra farkediyorum, özür dileyip onu da uzatıyorum içeri: ispanya: 1-truman: 1

    sonra yine sorun çıkıyo, bu sefer konaklamayla ilgili. diyorum kabul mektubunda onunla ilgili bilgi var okursanız! yeniden öne mi geçtim derken, sinirleniyo kadın, tamam da ben sisteme ne gireyim bi adres lazım gidin rezervasyon yaptırın, böyle kabul edilmez bık bık bık diyo, tamam deyip 2-1’i kabul ediyorum, defansa sinirleniyorum, topu alıp dikiyorum...nafile...

    son sorunda ise konu mali durum belgeleri. bunun için ben her aklı başında insan gibi maaş bordrolarını ve banka hesabı olarak da insan olana yetecek miktarda bir para göstermişim. ama konsoloslukta ne deseler beğenirsin? biz sen oradayken sana aylık 1700 euro gelebileceğiyle ilgili belge istiyoruz dedi itler. her ne kadar türkiye'nin para biriminin tl olduğunu ve ailemin de bu birim üzerinden maaş aldığını(ki bu 1700 euroyu karşılıyo), hatta ortalama bir türk ailesinin de zaten bu tarz bi hayat sürdüğünü, dolar veya euro üzerinden maaş alanlara "oha" denildiğini anlatmaya çalışsam da bi acele bi keşmekeş savuşturuyolar beni.3-1.

    masadan ayrılırken havayı koyduğum insanlara yine ben haklıyım bakışımı yapmadım mı yaptım. ‘boşu boşuna sorun çıkarıyolar ya vazgeçicem şimdi adamın canını sıkıyolar bu sıcakta’ gülümseyişimi koymadım mı, koydum.

    ama vizeyi alamadım. döndüm ağlaya ağlaya gideceğim okula mail attım. hala da geri dönmedi geniş pezevenkler...
  • konsolosluk vize için vfs ile çalışmayı durdurmuş. yeni çalıştıkları firma:

    bls ınternational istanbul türkiye
    adres : yeşilce mah. destegül sk. polatcan plaza no:5 d : 3 kağıthane istanbul
    telefon no: +90-212 401 2313
    feedback.ist@blshelpline.com
    info.ist@blshelpline.com

    bls ınternational ankara türkiye
    adres: yıldızevler, 714 sk. no:5 kat:1 daire 6 vizyon plaza, çankaya ankara
    telefon no: +90 850 281 6055
    feedback.ank@blshelpline.com
    info.ank@blshelpline.com
hesabın var mı? giriş yap