• twitter'da oluşturdukları hashtag'e az önce denk geldim de; "beyaz yakalı öğrenci olmak istemiyoruz", "plaza'da eğitim mi görülürmüş?", "sıkıyorsa yollamaya çalışın" gibi çeşitli zırvalara sahip öğrenci kitlesine sahip üniversite.

    yavrum, senin normalde zaten bu ülkede üniversite okuyamaman lazım. sırf paran olduğu için okuyabiliyorsun. paran sayesinde insanların önüne geçip öğrenim görebildiğin sisteme eyvallah çekip "ama biz beyaz yakalı olmak istemiyoruz" vs. de diyemezsin. sen, mavi yakalıların çocuklarının önüne paran sayesinde geçebildin, beyaz yakalı öğrenci de olursun. plaza insanı da olursun.

    katıldıkları tek toplu oluşum gezi'nin ilk 3 günlük atmosferi olan pelinsular ve berkecanlardan çıkıp organize protesto yapmalarını da beklemiyorum. boykot zaten hayal. aileleri tarafından onlara aşılanan, içi boşaltılmış bireyciliğin yarattığı bencillik yüzünden boykot gibi kavramlara yabancılar ve muhtemelen "ay o ne öyle ya, topluca hareket falan, ben gelemem daralırım" gibi düşünceler içerisindeler.

    edit: az önce bahsettiğim cehalet örneklerinden biri. beyaz yakayı bir giysi çeşidi sanan, reklam ajanslarındaki serbest kıyafet düzeninin ajansları beyaz yaka sisteminden kurtardığını zanneden biri. söyleyeceklerim bu kadar.
  • aptal saptal işler yapmakta üstüne başka bir kurum daha tanımadığım üniversitem. garip şeyler yapıyorlar: önce santral içindeki tüm işletmelerin sözleşmesini bir gece de fes etmişler, çalışanlara haber verilmemiş ve insanları kapıda öyle koymuşlardı. sonra, hukuk fakültesini taşıdı santrale, çünkü çok para vardı, iyice ahır gibi yaptı küçücük alanı. ardından ismini isim yapan iletişim fakültesiyle uğraşıyor. tek bunlar mı, hayır.

    bir ders randevu sistemi vardır ki akıllara zarar. internetten ödeme yaparsınız takır takır çalışır sistem veya para ödeyerek başka bir işlem yaparsınız, jet gibidir sistem, ama randevu almaya çalış, o sistem çöker, ama nasıl olurda beş dakika da (sisteme girmeye çalışırken) pazartesi günü dolar, son günler kalır. çünkü o sistem sana çökmüştür, diğerleri çatır çutur alır.. bir üniversitenin web sitesi nasıl çöker, haydi çöker, sadece kişiye özel mi çöker? o kadar paranın içinde (otopark geliri bile dudak uçuklatan cinstendir) onu yaptıracak, düzenlettirecek güce sahip değil misin?

    mühendislik fakültesinde labları vardır; fakat öyle giremezsiniz. hele bir ıd lab var ki, aman allahım, otur orda, gelen hoca azarlar seni, giden hoca azarlar. neden, çünkü orayı sahiplenmiştir o hoca. bir de, lab kurmayı içine bilgisayar ve projektör koymaktan ibaret sanar okul.. neyse ki bitiyor.

    ekleme: bursluspor.
  • bazı sikiklere öğrencilerinin hak araması dert olmuş okuldur. bu okul tanıtım günlerinde (yani 15 gün öncesine kadar) iletişim fakültesini, yeşillik alanlarını, çimlerini, imkanlarını överek tanıtıldı. insanlar da bu imkanlara güvenerek burayı tercih etti, tozun toprağın içinde okumak için değil.

    sadece pelinsu'lar berkecan'lar baba parası ile değil, türkiye'de derece yapmış ve iletişim konusunda iyi bir üniversitede eğitim almak isteyenler de bu okulu tercih etti. yine aynı öğrenciler de protesto edip, en temel demokratik hakkını kullandı. yani söz konusu baba parası değil, örneğin ben çalışarak okulumu ödüyorum, baba parası değil anladın mı sikik? keza baba parası da olsa seni ilgilendirmezdi de neyse, durumu anla diye bilal'e anlatır gibi anlatayım dedim.

    üstelik katıldıkları tek toplu oluşum gezi parkı da değil, sen götünü yaya yaya ekşi'de entry girerken o çocuklar dünya kadınlar gününde dışardan saldırıya uğrayan arkadaşlarını da savundu, yarın başın derde girerse seni de savunur, ilk 3 gün gezi'de de yer alır. seni ilgilendirmez anladın mı sikik?

    tweet alıntılayıp cahil diyen adamın entrylerine bakıyorsun, ahmet şık hakkında yazdıklarına 3 gün 3 gece gülersiniz. bir kadının tecavüze uğraması hakkında entryisine bakıyorsun, utanmasa "ama onun da gönlü varmış" diyecek. başkasına cahil demek senin ne haddine sikik?

    özetle: sana ne lan sikik?
  • sadece kendisini seçen değil, seçmeyen öğrencileri de mağdur etmiştir. ben bu sene bu okulun santral kampüsüne geldim, iletişim fakültesini gezdim, öğrencileriyle muhabbet ettim, burada olmalıyım dedim ve çok iyi okulları seçebilecek olmama rağmen burası için tekrar hazırlanıyorum.

    şimdi beni örnek alırsanız bu okulun yönetiminin yaptığı olay beni santralde gezdirip sikik bir plazaya okumaya göndermesinden başka bir şey değildir. öğrencisi olanlar içinse durum çok daha vahim.

    tanıtım günlerinde "bilgi var" diye slogan yapmayı, " gücü öğrenciye verdik" gibi havalı laflar etmeyi iyi biliyorsunuz...

    bu olayların sebebi de santral'e geçirilen hukuk fakültesiymiş. iyi de hukuku santral'e almak zorunda mıydın ? anlaşılan öyleymiş. demek ki ana kampüsünde olmayınca sana prestij kaybettiriyor. %50 %25 hukuklu gençler santralde olmak istiyor diye demek ki iletişimcileri siktir ediyorsunuz.

    %30 yalanınız da pek bir güzel doğrusu... niyeyse pek çok öğrenciniz ders yoğunluğu ek binaya kaydırılmış durumda. kampüse yeni gelen öğrencilerde ek binada ders alacak mı ?

    en vahim olanı da böyle bir şey öğrencilere hiç sorulmadan, haber verilmeden yapılması ve öğrencilerin bunu ders seçimi sırasında öğrenmesi. yok ya bu erken olmuş, dersler başladığında haber verseydiniz...

    tanıtım günlerine gittiğimde bana rehberlik eden öğrencilerinden birine okulla iletişiminiz nasıl, taleplerineze ne ölçüde cevap veriliyor, ortak nokta bulunmaya çalışılıyor mu, okulun sizi görmezden geldiği durumlarda siz ne yapıyorsunuz gibi sorular sormuştum.

    önümüzdeki süreç bu sorulara çok güzel cevaplar verecek. hem benim için, hem benim gibi kendini bilgiye yakın hisseden, orada olmayı düşünen öğrenciler için.

    #santraldengitmiyoruz

    https://www.change.org/…tition&utm_term=autopublish
  • an itibariyle beni dellendiren okul. mimarlık fakültesi için konuşmak gerekirse, her gün (ciddili her gün) akşam 6da biten programıyla*, öğrenciye daha fazla nasıl işkence ederiz diye oturup kafa yormuşlar sanırım. komple bir boş günüm ve bir öğleden sonram varken ben zor yetiştiriyodum o projeleri, maketleri. iki nefes de almayayım bu sene, olur.

    bir de ek bina mevzusu var. sen git santral'i göster seçim yapıcak adama, kaydını yapsın ek binaya gönder. çok mantıklı ya. binanın görünüşüne laf edenler var. olay o değil. bi üniversitenin görünmek zorunda olduğu bi kalıp yok. kulübeye de benzeyebilir, iş hanına da, başka bir şeye de. ki o kadar kötü bi bina da değil. fakat seçen adam bunu görüp, bilerek seçmeli. o yüzden resmen insanı dolandırdıklarını değiştirmiyor. özellikle reklamcılık seçenler, geçmiş olsun.
  • şimdi bu okulun 3 tane kampüsü vardı, yerleri beleş; devletin kalkındarmak istediği bölgelere verdiği yerlere kurulu; oralar nereler bakalım; dolapdere, kuştepe, silahtar.

    dolapdere kampüsü : girişinde otopark var, hukuk fakültesi demirbaşıydı sağlık myo moda falan da vardı, matematik bölümü de burada. neyse buradaki hukuk ısrarla, bu ısrarı anlamıyorum ( dolapderenin kira süresi dolmuşsa bilemem ama hukuk 4 yıl önce de taşınıyordu dolapdereden ) santrale taşınmaya çalışıyor, şimdi bu kampüs dolapdereye hukuk bölümüyle toplumsal olarak çoğu konuda yardımcı oldu, aslında sınıfları yemekhanesi bahçesi kütüphanesi gayet güzel bir kampüs, beni rahatsız eden shuttledan indikten sonra dolu bir otoparkın araçların girip çıktığı yerden aradan geçe geçe girişe gitmeye çalışmak bu kadar.

    kuştepe kampüsü: santralde tanıtımda pek buradan bahsetmezler ama hazırlık okuyacak herkes buraya gider ( mimarlık ayrı sanırım ) kuştepe lanet bir yer dolapdere kendisini çok mahalle ile temas etmediği için izole etmiş olsa da, kuştepenin sakinleri, öğrencileri giriş çıkışta bile gözleriyle bile taciz ederler. otopark olmadığı için, arabalı berkecan ve pelinsularımız bu otopark olmayışından çok müzdariptir. beni çok etkilemedi çünkü kampüse direk girişine bırakıyor shuttle ve yine bahçesi spor salonu yemekhanesi sınıfları kütüphanesi güzel bir kampüs, beni rahatsız etmiyordu.

    santral kampüsü; diğer kampüslere göre cennet, bilgilinin en avrupa yakasındaki en sevdiği yerlerden biridir, hatta çevreden gelen haftasonu ailesiyle vakit geçirenler de vardır. çok anlatmicam kampüsü. çevresi benim gördüğüm 5 yılda bütün evler kentsel dönüşümle yenilenmiş sıfır dairelere öğrenciler hatta hocalar yerleşmiş ve halkı artan kiralarla ( toprak sahibi olup dönüşümden ev sahibi olan sonradan görme ve aç gözlü müteahhitlerin kafasına göre fiyatlar) oradan postalamışlardır. böylelikle yol üstü eski iş yerleri, saçma salak kafelere ve restaurantlara dönüşmüştür, halkı fiyatlarla oradan göndermek kalkınma değildir. mr peter da filtre kahveye 15 tl veriyorlar orada oturanlar artık.

    neyse şimdi bütün bahçeli kampüsleri ben bilgiyi tercih ediceklere örnek gösterirdim, bilgi diğerlerinden farklıdır öğrenciye kampüs havasını bir şekilde hissettirir butik plaza ünisi değildir derdim.

    şimdi okul son 3-4 yıldır belki daha önceden de başlamıştır ben bilmiyorum, baya kötü yönetiliyor ve ticari kaygısı acayip artmış durumda. bu son plaza kampüs ise koca bir saçmalık. bunu yapmaya çok meraklılarsa hukuk fakültesini direk oraya alsınlar, bu kadar basit, bu kadar. ama acayip bir ısrar var hukuk fakültesini santrale almak için cidden anlayamıyorum. iletişimi göndermek ise yediği kaba sıçmaktır, çünkü iletişimde artık daha alt sıralardan tercih edilip sektöre yetenekli yaratıcı birey ihtiyacını karşılayan üni olmayacak ve hocaları da bu durumdan rahatsız olup tek tek uzaklaşacak, siz sadece öğrencileri değil iletişim fakültesi hocalarını da biraz oraya zor gönderirsiniz, ve o hocalar gayet de bundan rahatsız olup teker teker bırakırlar. böylelikle bilginin üst sıralarda gözüktüğü iletişim fakültesi de oralardan inicektir. elde bir tek hukuk ve mimarlık ve bir kaç işletme fakültesi bölümleri kalacaktır. diğer tüm bölümler çöptür evet çöp hele mühendisliği falan uzak durun.

    bu kampüs değişikliği de çok büyük saçmalık ve butik plaza kampüs bilginin değerlerine ve diğer kampüslerine uymayan bir durum, son ders kayıt randevu sistemi faciasından sonra ben rektör vekiline mail attığımda, cevap olarak durumun en öncelikli sorun olduğunu ve mağduriyeti gidermek için çalıştıklarını ve özür dilediğini ilettiler. şimdi bu sorunla artık iyice kriz bir durum var, ama bence çok önemsemicekler, rektör değişse de mütevelli heyeti ve öğrenci destek merkezinde çalışanlar yıllardır aynı insanlar ve bu kötüye giden süreci durdurmaya düzeltmeye çalışmadılar ve umursamıyorlar. okulum adına üzülüyorum. ama bu sene sonunda ilişkim kesileceği için de bu kötü durumdan kurtulduğum için seviniyorum.
  • çoğu bölümün derslerinin plaza denen saçma sapan yere taşınması, en azından bilgi üniversitesi paydaşları açısından, oldu bittiye getirilerek kapatılamayacak kadar ciddi bir konudur.

    öncelikle bu konuyu, etik ve usul açısından ele almak lazım. reklam bile yapabildiklerine göre, şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki vakıf üniversiteleri ticari kurumlardır. para karşılığı, olanak satarlar. bu olanakların içine eğitim kalitesi, iş bağlantıları, yurt dışı anlaşmaları ve akla gelebilecek birçok girer.

    bunun yanında, elbette eğitimin yapılacağı alan, yani kampüs de bahsettiğimiz olanakların içine girer.

    tercih dönemi, tüm üniversiteler kendi stratejilerine göre okullarının tanıtımlarını yapıp, imkanlarını öğrenciye satmaya çalışırlar. bu sadece vakıf üniversitelerine has bir durum değildir. devlet üniversiteleri de tanıtım yaparlar ve imkanlarını sunup, en başarılı öğrencileri toplamaya çalışırlar.

    ortada adil bir rekabet oluşması isteniyorsa, tüm üniversiteler mevcut olanaklarını, okulu tercih etmiş veya yeni edecek öğrencilere doğru bir şekilde sunmalıdır. sunmalıdır ki bu insanlar kararlarını ona göre versin.

    işte bilgi üniversitesi'nin kalkıştığı iş ile alakalı sorun burada başlıyor. bu üniversite, 2 ay önce okulun santral kampüsünde tanıtım günleri düzenliyor, tanıtım günlerinde kampüsün güzelliğini kullanıyor. tüm bunlar olurken ortada çoğu dersin başka bir binaya taşınacağı ile ilgili bir bilgilendirme yok. sadece ihtiyaca göre bazı büyük lab derslerinin taşınabileceği söylenmiş.

    okul 18 temmuz'da, kampüslerin adını da gösteren bir tanıtım filmi yayınlıyor, burada yine ek binanın ismi cismi yok.

    tercih dönemi kapanıp bitiyor, bilgi'yi seçecek öğrenci seçiyor. öğrenciler, derslerinin yeni bir binaya taşındığını, okulun açılmasına 12 gün kala, ders programları açıklandığında öğreniyor. resmi açıklama ise saatler sonra geliyor.

    yeni bina okula 4 dakika uzaklıktadır, görüntüsü çirkindir vs bunlar başka şeyler. burada sorun öncelilkle öğrencinin düşürüldüğü durumdur, öğrenciye yaklaşım tarzıdır.

    resmi açıklamada ek olarak ''santralistanbul kampüsü’nde öğretim vermekte olan programların ortalama %23 ile %34 oranları arasında ders saati yeni binamıza aktarılmıştır. herhangi bir programın tamamen yeni binaya taşınması söz konusu değildir!'' şeklinde bir ifade geçmektedir ki, bu ifade de gerçekleri yansıtmamaktadır. zira özellikle iletişim fakültesi'ndeki bölümlerin derslerinin %50'sinden fazlası buraya taşınmıştır.

    kampüse göre ders dağılımında bile adaletli davranılmamıştır. santral kampüsüne daha bu yıl taşınan hukuk fakültesine ait tek tük ders ek binaya verilmiştir, bunun yanı sıra yıllardır santral kampüsünde bulunan bölümlerin çoğu dersi ek binada olacaktır.

    okul, öğrencilerin başka bir binaya atılmasını ''kapasitemiz'' yetersiz şeklinde rasyonalize etmeye çalışmıştır. bu da manasızdır, çünkü kapasite yetersizse bunun çözümü yeni başka binalar kurmak değil, öğrenci kontenjanlarını azaltmaktır.öğrenci kontenjanlarının azaltılması hem eğitim kalitesini yükseltir, hem de kampüslerin üzerindeki yükü alır.

    bilgi üniversitesi, kuruluşu itibariyle sosyal bilimler temelli bir okulken, mühendislik gibi kendi alanı dışında maceralara yelken açmış, bu fakülteleri de santral kampüsüne doluşturmuş ve okulun yıllar içinde kapasitesinden fazla kalabalıklaşmasına göz yummuştur. bunun bedelini de ek bina kararıyla yine öğrenciye ödetmiştir.

    buraya kadar ne olduğundan bahsettim, bundan sonra ne olmalı veya ne olmalıydıdan bahsedeceğim. ve burada da farazi 2 yol, yön sunacağım.

    1. bilgi üniversitesi sosyal bilimler temelli bir okul, kendini bu alanda ön plana çıkartarak en azından türkiye içinde referans alabileceği koç, sabancı, bilkent'e yakın bir çizgide kalmak istiyor.

    yapılması gerekenler:

    -okulda çok çok fazla lisans programı var. bu alanda sadeleşmeye gidilmesi gerek.
    -öğrenci kontenjanları çok fazla, öğrenci kontenjanlarının belli bir yere kadar düşürülmesi gerek.
    -tam burslu haricinde daha kaliteli öğrenci toplamak için, koç üniversitesi'nin yaptığı gibi anadolu bursiyeri tarzında projeler geliştirilebilir.
    -sosyal bilimlere dair alanlara odaklanılmalı ve bunun dışında artık çıkılmamalıdır, zira öteki alanlarda bilgi üniversitesi'nin başarılı olmasını sağlayabilecek bir birikimi yok. tıp fakültesi falan konuşuluyor, aman diyeyim.
    -plaza kiralamak yerine, bir elektrik santralinin orijinal bir fikirle kampüse dönüştürülmesi şahanedir. üniversitenin dokusuna uyacak şekilde, başka bir yapı da kampüse dönüştürülebilir, santrale sonradan getirilen bölümlerin bir kısmı buraya yerleştirilebilir. (buna öğrenciler de ikna olacaktır)

    2. bilgi üniversitesi artık o çizginin uzağında, daha çok öğrenci almak istiyor, o plaza da kiralandı artık.

    -yapılması gereken tek bir şey var, bu durumun izahını öğrenciye zamanında ve doğru düzgün bir şekilde yapmak.

    tercih zamanından itibaren diyeceksin ki okul kalabalığı kaldırmıyor, ben de buna başka bir çözüm bulamıyorum. bir plaza kiraladım, derslerin çoğu artık burada olacak. benim imkanım budur, istiyorsan gelirsin diyeceksin. şu an bu durumu bilmeyerek okulu tercih etmiş kimse etkilenmesin diye de, taşınma meselesini en az 4 yıl sonra gerçekleştireceksin.

    bu yapıldı mı? yapılmadı. o halde daha fazla konuşmaya gerek yok.

    dışardan ''şımarık, zengin kaprisi'' olarak görülebilir, fakat olay tam olarak budur. ne fazlası ne de eksiği.

    şu an öğrencilerin talebi ise en azından derslerin iki kampüs arasına adaletli bir şekilde dağıtılmasıdır. yani bir bölümün 5 dersi, diğer bölümün 2 dersi plazada gibi bir durum olsun istenmiyor.
  • tanım: ders kayıt sistemi çöp olan üniversite.

    ders kaydı için bir hafta önceden randevu almanız gerekir randevu alırken sürekli hata alırsınız.bir şekilde randevuyu aldınız, bir gün içerisinde ders kaydı yaptırmak için iki saatiniz var. büyük ihtimalle ilk bir saat içerisinde internet sitesine giremezsiniz çünkü okulun alt yapısı verdiği randevu sayısını karşılayabilecek kapasitede değildir. okulun sayfası açılsa bile siz kayıt yaptırmak için next tuşuna bastığınız anda site 404 verir. geçmiş olsun; randevunuz boşa gitti.
  • alibeyköy'de çok güzel bir yerleşkeye sahip işletme.

    içeride bulunan starbucks, şütte, lokma ve papaz gibi mekanlarda güzelce karınızı doyurabilirsiniz. öğrenci değilseniz tabii. öğrencinin cebini yakar.

    çimlerde oturabilir veya top oynayabilirsiniz. ama dere biraz kokuyor :(

    aynı zamanda lisans veya lisansüstü eğitimi için de buraya gelenler kekolar olmasa çok daha güzel bir ortam yakalanabilir bence.

    şaka bir yana düpedüz hırsız bir okul. her fırsatta öğrencisini mağdur eder.

    aciz bir yönetim ve havasından geçilmeyen cahil hocalar görmek isterseniz de buraya gelebilirsiniz. ama gelmenize gerek yok çünkü çoğu ders zaten hazır slaytlar üzerinden anlatılıyor. evden de okusanız olur hani.

    kayıt düşünen arkadaşlara tavsiyem kesinlikle tercih etmemeleri. özyeğin daha iyi bir tercih olabilir. zira burada kalite her geçen gün düşüyor.

    tek önem verdikleri şey para. cidden gerisi zerre umurlarında değil. kuştepe kampüsüne falan hiç değinmiyorum bile.
  • son yıllarda sıkça görülen, eğitim kurumu adı altında faaliyet gösteren
    bildiğin üçüncü sınıf ticarethane.

    bugün olanlar mesela..
    bugün öğrenciler [sis.bilgi.edu.tr] üzerinden
    onlara ayrılan 2 (iki) saatlik dilimlerde ders seçimi işlemlerini
    yapacaklardı. -dı, diyorum çünkü sistem göçük;
    büyük bir olasılıkla sistem overload oldu..
    büyük bir olasılıkla diyorum; çünkü hiç bir yerde, tek bir açıklama yok.

    oysa, en ucuz! programlarından öğrenci başına
    30-40 bin lira ücret alan, toplam 25 bin kişinin okuduğu
    bir üniversite! burası.

    yıl olmuş 2017, onca ekonomik gelire karşın,
    beklenen bir server yoğunluğuna dahi
    önlem alamayan, süreci idare edemeyen insanların
    yönettiği bir üniversite.

    kendilerine bir kaç ders önerim var:

    insana saygı 101
    sunucu optimizasyonu 101
    proje ve süreç yönetimi 101

    edit:imla
hesabın var mı? giriş yap