• ankara taksicisinin arabasına binersiniz, taksimetre açılır, araba çalıştırılır, nereye gideceğinizi en son söylersiniz, en kabası hızlı kullanır arabayı.
    istanbul taksicisinin arabasına 15 metre kala 5-6 kişi üstünüze gelir, acayip aksanlarıyla nereye gideceğinizi sorar, orası çok uzak taksimetre açsam x lira tutar o yüzden taksimetre açmadan x liraya anlaşalım der. gideceğiniz yerin konumu yüzünden size kızgındır bu taksici. taksimetre aç derseniz dövecek gibi üstünüze gelirler, kimi sizi tutmaya bile yeltenir. yolun sonuna doğru da, x liraya anlaştık ama yol da uzunmuş x+y lira alacam der.

    ankarada bazı insanlar sıra bekler, azınlıkta olsalar bile.
    istanbulda sıra bekleyen aç, susuz ve yolsuz kalır, çünkü istanbul insanı vahşidir.

    ankarada ‘burdan sıhhıye dolmuşu geçer mi’ diye sorarsanız, ‘ben de sıhhıye bekliyom’ cevabı alınır ve itiş kakış o dolmuşa binilir. hatta soranın turist olduğu farkedilirse ilk binmesine yardım edilir, kendiniz dışarda kalcağınızı bilseniz bile.
    istanbulda adama sorarsınız taksim geçiyo mu diye, yok burdan yeşiköy geçiyo der. 10 saniye sonra gelen taksim sarı dolmuşunda son kalan yere oturur, siz dışarda kalırsınız.

    ankara dolmuşçusuna 100tl verince kızar, içinden küfreder ve para üstünü verir.
    istanbul dolmuşçusu verdiğiniz gıcır 100tl banknotu eski bir banknotla değiştirip geri gönderir, bu sahte bunu değiştir diye sizi kandırmaya çalışır

    sonuç olarak ankara insanı istanbul insanına göre daha naif, köylü ve temiz haldedir ve istanbul’da dikkatli olmalıdır.
  • ankara’da pazarcılar bile yol sorduğunuzda sonu “efendim” ile biten cümleler kurar.
    taksimetrede yazanı bir üste değil bir alta yuvarlar. örnek olarak 10 lira 40 kuruş için taksiye 10 lira verirsiniz. istanbul’daysa 10 lira 5 kuruş olsa bile sizden 11 lira alınır.
    ankara’da taksiciler en kısa yoldan gitmeye çalışır, hatta üst geçitle falan geçme şansınız varsa (aşti ve ankamall’a giderken çok yaşadım) “hocam şurda indireyim üst geçitle karşıya geç istersen” der, geçmem dersen senin bileceğin iş 3 lira fazla verirsin ilerden u dönüşüyle gelir önüne bırakır. istanbul’da bunu göremezsiniz money money money.
    parası olanın düdüğü çalması durumu iki şehirde de vardır elbet ama ankara’da zengin züppesi çok daha azdır. bu yüzden paranın kaynağı çalışılan yer ve sosyal statünün göstergesi olma durumu çok daha fazladır. istanbul’da topluma hiç bir şey katmamış bir gold digger sizden çok daha fazla değer görür.
    istanbul ankara’dan bir çok açıdan güzeldir, ama insan konusunda değil.
  • üniversite yıllarında beş sene ankara'da yaşadım, iş hayatımın ilk senesi şuan istanbul'dayım. ankara'yı çok severdim, istanbul'dan nefret ediyorum(veya hala alışamadım) ama objektif olmaya çalışarak bir değerlendirme yapacağım.
    -iki şehir arasında bence baya baya bir fark var. nasıl desem biri hırçın küçük çocuk biri tam bir abla, biri memur biri tüccar, biri hep geç kalıyor öteki hep temkinli...ama işte birinde deniz var dibine kadar tarih var,öteki çok çok yeni.
    -bu iki şehrin insanına bakacak olursak, ankara insanı çok daha kibar çok daha anlayışlı bunu en basitinden toplu taşıma sıralarına bakarak bile anlayabilirsiniz. iş yerinden bir arkadaşım ankara'da dolmuşta inenlerin iyi günler demesine aşırı şaşırmıştı mesela. bir genelleme değil ama çoğunlukla böyledir. istanbul insanı çok daha kaba çok daha tehlikeli geliyor bana. ayrı dinamikleri var insanların,güvenmesi zor hayatı kaçırmalarına rağmen hep koşturma içindeler hep telaş hep korku. ankara'nın memur istanbul'un tüccar havası da insanlarından geliyor bence. istanbuldakilerde(özellikle sonradan istanbula gelmişlerde) hep bir kolay yoldan köşe olma çabası var ki çok haklı bir çaba çünkü hayat istanbulda parasız yaşanmıyor güzelim. ankaralıların ise şehir daha ekonomik diye mi veya imkanları daha mı kısıtlı diye bilmiyorum haftasonu seymenlere çıkmak gibi tatminkar eylemleri var, bir kısmı çukurda ötekiler tarabyada değil yani herkes seymenlerde işte
    kategorize etmeyi bırakarak özetle diyorum ki ankara daha soğuk daha gri daha bürokratik olsa da çekici ama batağa sürükleyen istanbuldan çok daha iyidir. biri vefalı, sadık, çocuklarının anası eş, öteki dünyalar güzeli ama çapkın ama bencil ama hafifmeşrep metres gibi.
  • istanbulda yaşayabilen 1 milyonluk bir azınlık var, geri kalan herkes bu azınlığa hizmet eden ya da bu azınlığa para kazandırmak için sürünen insanlar ya da it gibi parası olup harcayacak vakti olamayan haftada 80 saat çalışan esnaflar.

    eğer o 1 milyonluk azınlık içindeyseniz ankaraymış, istanbulmuş, izmirmiş farketmez her yerde aynı şekilde yaşarsınız ama kalan 19 milyonluk insanlardan biriyseniz ankara sizin için sakin, durulmuş, rahat bir şehir gelir ve o şehirde yaşayan insanlarda anlamadığınız sizin istanbulda sürekli hissettiğiniz "hayatta kalma" duygusu olmadığını farkedersiniz.
  • istanbul insanı bencildir. bana dokunmayan yılan bin yaşasın modundadır. yol ortasında birisi bıçaklansın bırak ambulans çağırmayı koşar adımlarla uzaklaşırlar. ankara insanı ise aynı olayda yaralıyı alır arabasına hastaneye götürür. ankara insanı mert ve humanisttir. her iki şehirde de bulunup benzer olaylara şahit olduğum için yapıyorum bu değerlendirmeyi istanbullular kızmasın.
  • onu bunu bilmiyorum da ankara insanı olarak ben istanbul'a gittiğimde kendimi küçük şehir insanı gibi hissetim ki kısmen öyledir ankara, istanbul'a nazaran. yolda kadınlar bile omuz atıyor, hayat çok hızlı yaşanıyor. türkiye'nin en kibar, en kalifiye insanları yine istanbul'dadır ama şehri genele vuracak olursak nezaket denen şey on yıllar önce ölmüştür bu şehirde.

    esnaf dili desen ayrı bir mecra, sanki siz satıcısınız o müşteri, teşekkür edersiniz cevap bile vermez. hele hele küçük şehirlere gidin esnaf sizin için ne yapacağını şaşırır yani türkiye'de "medeniyetin" geldiği son noktadır istanbul. en vahşi.
  • istanbul'un piçi olur, ankara'nın çakalı.
  • uzun süredir iki şehir arasında mekik dokuyan bir insan olarak benim de söyleyeceklerim var.

    taksicilerle başlayalım. burada çok bariz bir fark söz konusu. ankara'da taksiye binersin, taksilerde %95 eli yüzü düzgün tipler çalışır. mesafe beğenmemek, müşteriye sataşmak vb durumlar yoktur. istanbul'da bulunduğunuz yerden havaalanına gitmediğiniz müddetçe taksiciyi memnun edemezsiniz, mesafe beğendiremezsiniz.

    esnaflara gelince. ankara esnafı bana göre biraz daha dürüst. istanbul'da her an dolandırılacakmışım izlenimiyle tripten tribe giriyorum. yol sorarken de ankara esnafı daha yardımsever, istanbul esnafı başından savmaya çalışıyor genelde.

    zenginlerle devam edelim. ankara zengininin popülasyonu oldukça zayıf istanbul'a göre. istanbul'da lüks avm'lerde sürekli birine rastlarsınız, genellikle tanırsınız. bitki örtüsü avm olan ankara'da ise birkaç lokasyon hariç aşırı zengin insanlarla karşılaşma ihtimaliniz düşüktür. ayrıca ankara zengini genellikle takım elbiseli insanlardan oluşurken istanbul zengini ünlü bir modacının tasarladığı kıyafetleri giyen insanlardan oluşur.

    şimdi sıra fakirlerde. bu konuda istanbul insanı daha sempatik geliyor bana. adam fakir, kendini biliyor, ona göre yaşıyor. ankara'nın fakiri öyle bir varoş kalıyor ki istanbullunun yaninda, sormayın gitsin.

    genel bir kıyaslamayla devam edelim. ankara insanı, şehrinde kendini daha güvende hissediyor. istanbul'un insanı gelecek tehlikelere karşı sürekli tetikte. bu sebepten ankara insanı daha sakin iken, istanbul insanı daha tedirgin bir hayat yaşıyor. ankara insanında genel bir protokol havası hakim, insanlar daha kuralcı, istanbul insanı daha içten, daha gevşek.

    ankara insanının büyük bir kısmı düzenli gelire sahip. (siz buna memur diyorsunuz) memurluk şehirdeki herkesin kanına sirayet etmiş. kendi ne iş yaparsa yapsın, ruhu memur.

    istanbul insanı aşırı çıkarcı, dost kazığı denilen tabir %100 bu şehrin insanları tarafından bulundu. ankara insanı daha naif, dostluk kurmak daha kolay, can dostum dediğim bir istanbullu maalesef ki yok bu sebepten dolayı.

    şoförlere gelince, ankara insanının memur zihniyetin burada da hissediliyor. kurallar konusunda kesinlikle daha dikkatliler ama iş pratik zekaya gelince istanbul şoförleri bariz üstün.

    biraz da şive konusundan bahsedelim. öncelikle ankara'nın "la bebe, gardaş, anqara bebesiyiq" zihniyetli insanlarının yaşadığı bölgede yaşamıyorum. ki bahsi geçen ilçe sincan'dır bunu herkes biliyor. bu ilçe hariç ankara'nın her yerinde gayet de düzgün türkçe konuşuluyor. başka yerde bu tarz konuşan birini gördüyseniz o kişi akşam dolmuşa binip sincan'a gidiyordur. ama tabi genel pencereden bakacak olursak istanbul'da da çok temiz konuşuyor insanlar, bu konuda istanbul insanı daha tebrik edilesi.

    bir tercih yapmam gerekirse, ankara insanı ile muhattap olmayı tercih ederim. sevgi ve hürmetle.
  • istanbul tabiki ankaradan güzel bir şehir bu doğru ama istanbulda yaşamak zor azizim. zenginsen ne ala ama normal bi orta kesimsen istanbulda yaşamak zor. ankara bir nebze daha rahat maddi açıdan. istanbul sadece gezmelik kalmaya devam etsin benim için.
  • ikiside büyük şehir insanıdır.
hesabın var mı? giriş yap