• "emeğimiz, onurumuz,haklarımız , geleceğimiz için 13 mart'ta ankara'dayız " diyor. bir de klip çekmiş,hoş olmuş..ilgililer için :

    http://www.istabip.org.tr/ankarayagidiyoruz/

    tüm sağlık çalışanlarının destek verdiği miting , neler yapabilecekler göreceğiz.
  • iktidarin fasistce bir tutum sergiledigi taksim gezi parkı direnişi konusunda saglam ayar vermis odadir; helal olsun!
  • 30 nisan 2006 günü genel kurulunu yapmış oda. sonuç olarak milliyetçi hekimler grubu %7, akp'nin desteklediği hekim hakları grubu %30 ve demokratik katılım grubu da %63 oy almış.

    http://www.istabip.org.tr/guncel2/secimsonuc.asp
  • yeni dönem kongresini seçimler ile tamamlamış örgüt. sonuçlar bahar kadar güzel.

    demokratik katılım grubu :3.856

    hekim hakları : 954

    milliyetçi hekimler : 260
  • http://haber.sol.org.tr/…grubu-kazandi-haberi-54289

    zaman gazetesinin desteklediği sağlıkta birlik grubu hezimete uğramıştır.

    tabip odasını özelleştirmelere karşı çıkan,
    piyasacılığın karşısına dikilen,
    eşit ve parasız sağlık hizmeti isteyen,
    boyun eğmeyen hekimler kazandı.
  • aşağıdaki açıklamayı yapmış meslek örgütü, bakalım baronun sesini ne zaman duyacağız:

    'sayın başbakan, uluslararası nüfus ve kalkınma konferansı eylem programı’nın uygulanmasına ilişkin uluslararası parlamenterler konferansında “üç çocuk” isteğini yineledi ve insanların kürtaj haklarını hedef alan şu sözleri söyledi:
    "türkiye olarak, çocuklar konusunda da büyük bir hassasiyet içindeyiz. çocukları çok seviyorum. ben ülkemde en az üç çocuk istiyorum. çünkü genç dinamik bir nüfusa ihtiyacımız olduğunu biliyorum ve bu çalışmayı sürdürüyoruz. …şunu da açıkça söylüyorum, sezaryenle ilgili doğumlara karşı olan bir başbakanım ve bunu bir cinayet olarak görüyorum. kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. buna kimsenin müsaade etme hakkı olmamalı. ha anne karnında bir çocuğu öldürürsünüz ha doğduktan sonra öldürürsünüz. hiçbir farkı yok. buna karşı çok daha duyarlı olmaya mecburuz. buna karşı el birliği içinde olmak zorundayız."
    tıp eğitimi görmüş, ülkemizin sağlığı ile ilgili konuları zaman zaman değil sürekli olarak ana konumuz olarak benimsemiş kimseler olarak, sayın başbakanın bu konuda, halk sağlığımız açısından yarara değil, zarara yol açabilecek söylemlerinin yanlışlığını hemen düzeltmesini istiyoruz:

    • kürtaj cinayet değildir : bu güne kadar binlerce vatandaşımız, sosyal ve ekonomik açıdan uygun durumda değillerken oluşmaya başlayan gebeliklerine, yasaların onlara verdiği hakka dayanarak son verdirmişlerdir. yurttaşlarımız bu hakka kavuşmadan önce, yani kürtaj yasakken istenmeyen gebelikler, şimdiki gibi hastane ve gerekli sağlık koşullarına sahip yerlerde değil, köşede bucakta, bilgisiz kimseler tarafından rahme olmadık maddeler sokularak giderilmekte ve bu tür işlemlerle sıkça ölümle sonuçlanan mikroplanmalara ve yaralanmalara yol açılmaktaydı.

    • sezaryen ise bu güne kadar hiç kimse tarafından cinayet olarak tanımlanmadığı gibi hiçbir biçimde başbakan ya da bir başka siyasetçi ya da tıp dışı kişi tarafından değerlendirmeye tabi tutulabilecek bir konu değildir: doğumlar, bebeklerin iri olmaları, annenin ve bebeklerin doğum sırasında yaşamlarının tehlikede olduğunun saptanması gibi durumlarda normal yoldan değil sezaryen ameliyatı yapılarak gerçekleştirilir. bebeklerin normal yoldan doğmayacaklarında sezaryen yapılırsa cinayet işlenmiş olmaz. anneler ve bebekler ölmekten kurtarılmış, bazen de bebekler, beyinleri vb. incinmeden dünyaya getirilmiş olurlar.

    • bir çiftin kaç çocuğa sahip olacağı, başbakanın saptayacağı bir şey değildir: insanlar ancak maddi durumlarının, sağlıklarının ve bir çok kimsenin karışamayacağı özel hallerinin elverdiği sayıda çocuk sahibi olurlar.

    gelişmiş bir ülkede başta başbakan olmak üzere erk sahibi siyasilerin halkı yanıltıcı, sağlığa zararlı söylemlerde bulunma hakkı olmadığı bilinmelidir. amaç 34 çocuğun f-16’larla bombalanarak öldürüldüğü uludere olayında gündem değiştirmek ise, lütfen gündem çarpıtmanıza hekimleri, insan sağlığını ve kadın haklarını malzeme yapmayın.

    insan sağlığı ve kadının bedeni üzerindeki haklarının, erkek egemen söylemlerle siyasi polemiklere malzeme yapılmasından ve evrensel bilimsel değerler yerine muhafazakar yaklaşımın gündelik yaşama müdahalesinden kaygılıyız.

    kamuoyuna saygı ile duyurulur.'
  • "çağdışı, sözde tedavi uygulamalarına karşı halkımızı uyarıyoruz!

    eklenme tarihi: 27 eylül 2012

    ne yazık ki ülkemizde sağlık alanı giderek şiddetlenen ve kurumsallaşan bir gericilik dalgasıyla karşı karşıyadır. toplumu dini referanslara göre şekillendirme çabalarının sağlık alanındaki yansımaları olarak karşımıza çıkan sezaryen ve kürtaj tartışmalarına, hastane imamları projelerine şimdi de "hacamat ve kupa tedavisi sempozyumu"nun eklendiğine tanıklık ediyoruz. başbakan recep tayip erdoğan’ın eşi emine erdoğan ve dışişleri bakanı ahmet davutoğlu’nun eşi sare davutoğlu himayesinde yapılacak olan ve “geleneksel islam tıbbında teşhis yöntemleri”, “kuran ve hadis referansına sahip tıbbi bitkiler”, ““osmanlı ve nijerya’da kupa tedavisi”, “hastane tabanlı kesitsel hacamat çalışması” gibi başlıkların tartışılacağı 2. uluslararası kupa terapisi sempozyumu 28-30 eylül 2012 tarihlerinde istanbul'da başlıyor.

    mevcut iktidar ve bürokrasi tarafından dogrudan ya da dolaylı olarak desteklenen, hiçbir bilimsel dayanağı bulunmayan, faydasız ve kimi zaman zararlı olduğu için modern tıp tarafından yüzyıl öncesinde terkedilmiş bir takım uygulamaların, her derde devâ denilerek bugün yeniden canlandırılmaya hatta dayatılmaya çalışılması, halkın aklına, sağlığına ve tıbbın bilimsel niteliğine yönelik bir saldırıdır. halkın sağlığı ile oynamak pahasına, alternatif tıp adı altında pazarlanmaya çalışılan çağdışı uygulamalarla bir yandan sağlık alanını bilimsellikten kopartarak dinselleştirmenin, diğer yandan da cepleri doldurmanın hedeflendiği açıktır. tıp her geçen gün yeni bilimsel çalışma ve buluşlarla hızla ilerlerken, geleneksel tıp adı altında bilimdışı, sözde tedavi edici uygulamaların meşrulaştırılması girişimleri aynı zamanda iktidarın sağlık emekçilerini ve halkın cebini “hacamat” eden sağlıkta dönüşüm programı’ndan güç almaktadır.

    mesleki sorumluluğumuz gereği halkımızın bilimsel ve nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını ve tıp bilimini korumak zorundayız. halkımızın inancını ve kazancını sömürmeyi hedefleyen şarlatanlara ve sağlıktaki gericileşmeye karşı mücadele etmek biz aydın hekimlerin görevidir. istanbul tabip odası olarak sağlık alanındaki tüm bilimdışı uygulamalara, bunların meşru gösterilip desteklenmesine karşı durduğumuzu ve tıp mesleğinin bilimsel niteliğini kararlılıkla savunacağımızı bildirir, halkımızı çağdışı, gerici sağlık uygulamalarına itibar etmemeye çağırırız.

    istanbul tabip odasi
    yönetim kurulu"

    http://www.istabip.org.tr/…ar-halkmz-uyaryoruz.html
  • genel sağlık sigortası nın götürülerini anlatabilmek için "herkese sağlik, güvenli gelecek hakkı" nı şiar edinmiş olan grup.
    http://www.istabip.org.tr/duyuru/brosur012006.asp
  • tıp hariç kendi ideolojileri paralelinde hemen hemen her şeyle uğraşan herhangi bir akp partizanından zerre farkı olmayan insanların yönettiği topluluk.
    bir de kendilerine yenilikçi, devrimci demezler mi...
  • hükümete acil çağrıda bulunmuşlar;

    http://www.istabip.org.tr/…-kes-demokrasiyi-ac.html

    silinir milinir nolu nolmaz diye;

    hükümete acil koduyla çağrımızdır… gazı kes demokrasiyi aç

    bugün sabah saatlerinde “taksim meydanını afiş ve pankartlardan temizlemek” amacıyla yapıldığı açıklanan polis müdahalesi; meydandan itibaren kilometreleri bulan alanda evinde yatan kalp hastası, bebek, astımlı hasta, çocuk, genç tüm vatandaşların mahallelerinde hatta kendi evlerinde yoğun gaz soluduğu bir atmosfer yaratmıştır.

    istanbul tabip odası olarak geniş halk kitlelerini etkileyen biber gazı ve benzeri kimyasal silahların kullanımına hemen son verilmesini emniyet müdüründen, validen, hükümetten bir kez daha talep ediyoruz. yetkilileri bir kez daha uyarıyoruz: toplumun tümünü etkileyen bu zehirleri kullanmaktan vazgeçin.

    polisin sabah saatlerinde başlattığı operasyonun 3. saatinde (10.30 itibariyle) bilanço ne yazık ki çok ürkütücü ve acıdır:

    3 merkezi sinir sistemi hasarina yol açan kafa travmasi

    3 kol ve bacak kiriği

    9 plastik mermi yaralanmasi

    1 aşil tendon kesiği

    1 gögüs travmasi

    ve 1 açik kafatasi kiriği vardır.

    ölümlerin olmasından, yaralı sayısının artmasından ve polis müdahalesinin bir katliama dönüşmesinden endişeliyiz.

    halkımıza taksim gezi parkı’na desteğe, gönüllü hekimleri ve sağlık çalışanlarını ilk yardım için taksim tmmob makine mühendisleri odası’ndaki istanbul tabip odası revirine çağırıyoruz.

    başta hükümet olmak üzere tüm yetkilileri sağduyuya çağırıyor vicdanlarının sesini dinlemelerini bekliyoruz.

    istanbul tabip odasi
    yönetim kurulu
hesabın var mı? giriş yap