• hiç bir zaman bir mülkiye olma iddiasında değildir zaten. o siyasal'dır. mülkiye'de bütün iibf bölümleri varken istanbul üniversitesinde bu görevi iktisat fakültesi görür, siyasalın sadece 3 bölümü vardır. dolayısıyla iibf görevi gören mülkiyeden daha uzmanlaşmış bir kurumdur.
  • bu fakültenin önünde 2 erkek takılıp sakin sakin çaylarını içen badem bıyıklı arkadaşlar yarın bir gün ülke yönetiminde 1. ağız olma ihtimali taşırken, adı geçen üniversitenin edebiyat fakültesindeki parkalı arkadaşlar kadıköy'de bira içerken yüksek sesle küfür eden 50 yaşında solcu olma ihtimali taşır. çok ciddiyim. bu göz göre göre olacak bir şey. ne yapılması gerekir diye soracak bir kişi bile olur diye yazıyorum; yanlarına gidip sohbet ederek işe koyulabilirsiniz. çünkü bu iş böyle yapılır.
  • develerin tellal pirelerin berber olduğu zamanlardan beri öğrencisi sayılırım, bir altı ay ara vermiştim de şimdi yüksek lisans hevesiyle yeniden dönmüş oldum. daha önce edindiğim ve doğruluğuna iman ettiğim, şu sıralarda yeniden hatırladığım bir kanaatimi paylaşayım; bu fakültenin en kült insanı ne rauf versan, ne fatmagül berktay, ne mehmet alkan. hiçbiri değil. hani şu öğrenci işlerinde çalışan, hobi olarak insan azarlayan, huysuz, sinir krizi geçirtmeye programlanmış, kimseye normal davrandığı görülmemiş sarışın dayı var ya, kesin o. ismini de bilmiyorum ama kanaatimin doğruluğundan eminim. tartışmasını bile yapmam !

    adam alman erasmus öğrencileri arasında bile ünlü. "o sarışın adam var ya, ne huysuz biri !"
  • yazın çimlerde, kışın kütüphanede kitap okumayı özledim.. düzeni sorgulamakla doldurduğum çarşaf büyüklüğünde sınav kağıtlarını özledim.. kapısı her zaman herkese açık olan hocalarımla sohbet etmeyi özledim.. soğukta koridordaki kaloriferlerden birini kapmayı özledim.. kantinde satılan rüküş ötesi bermuda pantolonların yarattığı komik görüntüyü özledim.. öğle aralarında çoğu zaman bana sadece kulaklığımdaki rock veya caz eşlik ederken yediğim sandviçimi özledim.. arkadaşlarımı özledim.. düşünüp taşınmaya zamanımın kalmasını özledim.. kendime çıkacak bir yokuş bulabildiğim günleri özledim.. sanırım okulumu özledim...
  • dönem boyu gelmeyen adamın istatistikten 100 alabildiği bölüm, fakülte, mistik, esrarengiz, dehliz.
  • sekizinci senesinde dersinden gecemedigi hocasina, gecmek icin vermem mi lazim? seklindeki koridora tasan tonu biraz yüksek çikişa, profun carpan kapiyi kizin arkasindan acip tum kantinin saskin bakislari önünde; bu saatten sonra bütün kantinede versen geçemezsin! cevabini tüm kantini inletecek bi volumle verdigi fakülte.
    true story.
  • okula ilk girdiğim sene öğrenci kartımı belli bir süre vermemişti öğrenci işleri. belli bir süre dediğim sekiz ay kadar. sonra bir gün cinnetin eşiğine geldiğimi görünce verdiler.

    onun dışında iyidir hoştur. arada ilginçliklere şahit olmamıza rağmen severiz.
  • zamanında hapishane olarak kullanılırken ziya gökalp'ın yattığı koğuşları şimdi öğrencilerin doldurduğu fakülte. yıllar boyunca hapishane ve de bir rivayete göre bir bölümü morg olarak kullanıldığından okulun duvarlarına bile bir kasvet çökmüştür. bir rivayete göre de okulda hangi kapıdan içeri girerseniz girin rauf versan yazılı bir kapıya ulaşılmaktaymış.

    (bkz: bekiraga bolugu)
  • kesinlikle ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi ile karşılaştırılmaması gereken fakültedir. ama isimlerinin ortak oluşu ve bu isimle sadece iki fakülte oluşu nedeniyle sürekli karşılaştırmaya konu olurlar bu fakülteler.

    neden bunları karşılaştırmamalıyız sorusunun cevabı ise şöyle verilebilir:
    - birincisi istanbul siyasal ankara siyasal a göre yeni bir fakültedir. onun kadar tarihi yoktur. 1940lardan 70lere ankara siyasal türkiye'nin en önemli fakültelerinden birisiyken istanbul siyasal yoktu bile. bu yüzden tarih bağlamında bir karşılaştırma istanbul siyasal'a haksızlık olacaktır.
    - ikincisi ankara siyasal gerçekte bir ankara üniversitesi'nin iktisadi ve idari bilimler fakültesidir. adı öyle değildir tabi ama klasik bir iibf nin tüm bölümlerini içerir. halbuki istanbul siyasal an itibariyle üç bölüm (kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler, işletme) içermektedir. işletme bölümü yeni açıldı. 1999'dan sonra kamu ve uluslararası ilişkiler kalmıştı. onun da öncesinde maliye, işletme ve iktisat bölümleri de vardı. ama şunu unutmamalıyız hem eskiden istanbul siyasal 5 bölüme sahipken hem de şimdi 3 bölümlü iken istanbul üniversitesi'nin başka fakültelerinde de (işletme fakültesi, iktisat fakültesi) yine maliye, işletme, iktisat bölümleri vardı. bu yüzden istanbul siyasal bir yoğunluk merkezi değildi. işin garip tarafı istanbul üniversitesi iktisat fakültesi'nin de şu an bir siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümü var ve bu ayrıca bir dağılmaya sebap oluyor. kısaca ankara üniversitesi klasik bir iibf anlamında siyasal bilgiler fakültesinde yoğunlaşırken, istanbul siyasal için bu durum asla söz konusu olamadı.
    -ankara siyasal ankara şehrinin fakültesidir, istanbul siyasal ise istanbul şehrinin. bu şehirler arasındaki farkı yazmaya gerek yok sanırım herkes biliyor.
    -ankara siyasal'ın hocaları kamu sınavlarında soru hazırlayan hocalardandır. bu yüzden kamu sınavlarında buranın öğrencisi şanslıdır. aynı durum istanbul siyasal için söz konusu değilse bile, istanbul siyasal'ın öğrencileri bu sınavlara özel olarak çalışmak suretiyle bu açığı kapatırlar ve çok defa da başarılı olurlar.
    -son olarak istanbul siyasal anlatılmaz yaşanır, hem fakülte bağlamında hem şehir bağlamında.
  • 1979 yılında açılmıştır. dersleri ve hocaları hakkında kesin bir yorum yapılamaz çünkü her çeşit hocamız (bkz: rauf versan)(bkz: şebnem sayhan)(bkz: adalet alada)(bkz: sevim budak)(bkz: ali osman balkanlı) ve dersimiz bulunmaktadır. "siyasal bilgiler mezunları işsiz kalmasın donanımlı olup topluma fayda sağlasınlar" düsturuyla bi ton ders yüklenmiştir programlara. iktisat, hukuk, siyaset dersleri ağırlıklı olarak verilir. bunun dışında alınan dersleri saymıyorum.çok yönlüdür kısacası. her an bir gerginliğe hazır durumdadır koridorlar.öğrencileri çok çeşitlidir. bir de şimdi tikkicanlar bastı ki hiç sormayın. (bir de şu durum var ki değinmeden geçemeyeceğim, ankara sbf yanında devamlı üvey vs denmesidir. anlamsız gelmektedir çünkü hiç bir istanbul üni. sbf li mülkiyeyi çekememezlik hissiyatına kapılmaz her zaman bilir ki daha köklüdür saygı duyulasıdır ama mülkiyelilerin bu tavrı anlamsızdır.) naz çavuşoğlunun dekan olmasıyla çeşitli değişikliklere sahne olan fakültemde, anfilerde çeşitli tadilatlar sözkonusudur. yerler ve sıralar değişmektedir.kütüphane büyütülmekte kullanıma kapalı yerler açılmaktadır. bu işlemlerin öğrenim dönemine denk gelmesi tamamen ödeneğin çıktığı tarihle ilgilidir.
    kısacası yaşanası güzelliktedir bir de öğrenci profili hayallerimize yakışır olsa dediğimiz yerdir.
hesabın var mı? giriş yap