• şu anki ev sahibimin içinde bulunduğu keyif verici durum.

    bizim sülale hep artist, okumuş insanlar. kanundan korkarlar, nizama uygun harekette bulunurlar hep. böyle ahlaki, (namuslu) davranarak vatan için, millet için toplum için faydalı bireyler olduklarını düşünürler. beni de maalesef böyle yetiştirdiler. bunların hepsini "medeniyet" çatısı altında yaptılar.

    ama ben şu an kimin evine kira veriyorum?

    60-70 li yıllarda istanbula gelip, hazine arazisine gecekondu dikip ilk seçimde tapu alan ve şu an bu arsa yüzünden 26 dairesi olan malatyalı ilkokulu bitirmemiş birine. 3000 lira da kiram var. ev sahibimi görseniz gider bir lokantada karnını doyurursunuz.

    ben kimim? yüksek lisansını yapmış biri maaşımın yarısı direkt bu insana gidiyor yani. evet bazılarınızın o meşhur vergileriyle aldığım maaş.

    peki bu insanın vatana millete ne gibi bir katma dağeri var, ben görmedim. belki gizliden gizliye bir şeyler yapıyordur ama şahit olmadım.

    şimdi aileme dönelim, medeniyet çatısı altında vatana millete hayırlı olsun diye yetiştirdikleri çocuk, kirasıdır marketidir yoludur yemeğidir bir tiyatroya bir sinemaya bile ayıracak bütçeye sahip değil. hayatı metroda, metrobüste, tramvayda ayakta yolculuk yaparak geçiyor. çok meraklı olduğu tarih için türkiye dışına dişinden tırnağından arttırarak nadiren çıkabilmiş, vatana millete bir entelektüel olarak dahi katkıda bulunamıyor. fikirleri hiç olmuş öyle solup gidiyor.

    bunu kendim için söylemiyorum, burada bu yazıyı okuyan binlerce insan benim gibi. benden çok daha kaliteli insanlar ulan akşam ne yiyeceğim diye düşünüyor. ticari, ekonomik fikirleriyle istihdam yaratacak, ülke ekonomisine katkı sağlayacak pırıl pırıl binlerce genç, beylikdüzünden levent'e metrobüsle geliyor.

    her neyse başlığa dönelim.
    harika bir olaydır evet.
    istanbul'da 26 evim olsa ne olurdu? aylık 80 bin lira kazanç demek. hadi 10bini düşelim aylık 70 bin. kendi açımdan söylüyorum, ben dünyayı gezerdim. sağlığım oldukça da harika bir hayat sürerdim.
    bunları neden yapamıyorum. ailem medeni, kanuna saygılı bir aile olduğu için.

    hayat mı merhametsiz, biz mi, bilemedim.

    herkese, başar sabuncu'nun namuslu filmini önererek entrymi sonlandırıyorum.
  • gecekondu namussuzluktur, hırsızlıktır.
  • ev sahibinin gerçekten 26 evi olsa şuan kendi kendini ifşa ettiğini gösteren yazar beyanına konu olan başlık. adam seni bir sonraki sözleşmeye şutlar artık
  • bulgar ve yunan göçmenlerin bir kısmının 350-400 dairesi varken 26 tane eve sahip olunması imar affına girmez.
  • monopoly oynarken şahsımın da tattığı duygudur gerçekten farklı bir özgüven veriyor zar atarken.
  • tahminlerinizden çok çok çok daha fazla sayıda olan insan tipidir. zaten türkiye'de aylık 10 bin dolardan az kira geliri olan adam rantiyeci değildir.

    adaletin yerini bulmasını istiyorsanız;
    (bkz: varlık vergisi)
  • topu gecekonducuya atmak ahmaklıktır.
    istanbul sanayacisine ucuz işgücü olsun diye göz yumuldu insanların bulduğu yere ev yapmasına. sosyal konut mu vardı?
    su yok kanalizasyon yok senelerce yaşadı pisliğin içinde insanlar.
    siyasiler seçim kazanmak için ruhsat verdi babasının hayrına değil.
    aldığınız iyi eğitimle düşük kazanç yüksek kira sarmalına saplanmış olmanızın sebebi gecekonducu yada doğru düzgün yaşayan atalarınız değil. kapitalizmdir. onunda bir üstü türkiye tipi rezil kapitalizm.

    edit:
    mesaj yolu ile üst düzey bilgisiz insanlar yağmış. sanırım çok genç insanlar ülkelerinin nereden nereye gittiğinden bihaber yaşamışlar bugüne kadar.
    köylülüğün yok edilişi, yanlış toprak rejimi sebebi ile tarlaların miras yolu ile küçülmesi, taşraya yatırım yapılmaması, okul hastane gibi devletin sosyal görevlerinin kırda yaşayanlara ulaşmaması gibi nedenlerle halk kentlere göç etti. ama en önemli neden başta marmara bölgesi olmak üzere batıya yağan sanayi yatırımlarının işçi ihtiyacının karşılanmasıdır.
    bu benim uydurduğum bir kavram değil. türkiye kapitalizminin 1945-2000 yılları arasını zahmet edip okursanız sağ sol farketmeksizin bütün çalışmaların bunu gösterdiğini görürsünüz.
    nasıl olmuş da ülke nüfusunun %30'u ülke alanının %8,5'ine doluşmuş hiç merak etmediniz mi?
    bu kadar nüfus fabrikalara ucuz emek olarak doluşurken nerede yaşayacağı hakkında bir fikri var mıydı devlet planlama teşkilatı'nın? elbette bu kadar konut stoğu olmadığını biliyorlardı. sanayiciler veya devlet konut üreteceğine gecekondulara göz yumdu. nasıl yaşarlarsa yaşasınlar, ne bok yerlerse yesinler ama 10bin işçi lazım olan yere 20bin işçi gelsinki emek ucuzlasın dediler. sonuç da bu oldu.
  • gecekonduculuk hırsızlıktır. devletin buna göz yumması hırsızlık olmadığını göstermez. ancak emeğinin karşılığıyla alana helali hoş olsun derim.
  • diğer tarafa gidince mirasçıları hepsini yer bitirir merak etme. bu gibilerin sonu hep böyle oluyor.
  • (bkz: namuslu) filmi de şimdi bein türk kanalında yayınlanmaktadır, bu kadar olur *
hesabın var mı? giriş yap