• tek başına olmak istanbul'da güzeldir.
    1997 den beri her yıl eylül ayının son haftası yaptığım aktivite. daha birkaç gün önce döndüm.
  • bir amaç için orada değilsen eğer dünyanın en sıradan, en değersiz kişiliği olduğunu düşündürebiliyor o anlarda bu şehir.
    aslında doğru olanı hatırlatıyor. hiçtim hiçim, hiç olacağım.
  • çok keyiflidir. tavsiye edilir.
  • öğrencilik zamanlarımda çok sık yaptığım, inanılmaz bir keyif ve huzur veren aktivitedir. insan çok özgür hisseder kendini. ister bir kitap alıp sessiz bir kafede sıcacık bir fincan eşliğinde okursun, ister kalabalık sokaklarda bir yere yetişme telaşın olmadan yürürsün . bazen aklına eser hep önünden geçtiğin ama hiç görmediğin o müzeye girersin. ya da vapura biner deniz havası ala ala başka kalabalıklara gidersin. galatadan çıkıp karaköy'e, fındıklı'ya yürümek, soluklanıp deniz kenarında bir çay içmek gibisi yoktur mesela. sahaflarda kaybolmak, bazen yağmurda ıslanmak, bazen de baharın telaşlı rüzgarını hissetmek yüzünde...

    bu kadar romantizmden sonra istanbul'u artık sevmiyorum, o ayrı konu. sevmeme sebeplerim tüm bunları solladı ne yazık ki.
  • sık sık yapılıyorsa (bkz: depresyon alametleri)
  • ne yazık ki egzoz dumanından zehirlenip sağlığınızdan olmanıza, gasp edilmenize, taciz edilmenize veya bir kazaya kurban gitmenize sebep olabilecek etkinlik. ne yazık ki....
  • çok güzeldir. hele sahil kenarında sokak şarkıcıları varsa tadından yenmez.
  • size hemen bir güzergah çizeyim;

    üsküdar'dan marmaray'a biniyorsunuz. sirkeci'de inip ayasofya'ya doğru yürüyorsunuz. sultanahmet meydanını bitirip beyazıt'ta ilk molayı verdikten sonra kapalıçarşı'dan aşağı kaptırıp eminönü'ne geliyorsunuz. mısırçarşısı, tahtakale derken haliç köprüsündesiniz ( yeni olan ) manyak bi yürüme güzelliği vardır o köprünün. köprüyü bitirip karaköy'ün arka sokaklarından yukarı istiklal'e tırmanıyorsunuz. götünüze güveniyorsanız ordan sol çapraz yapıp tarlabaşı'ndan dolanıp ara sokaklardan tünele dönersiniz. ve tekrar yukarı doğru istiklal boyunca yürüyorsunuz.

    istiklal bitince yine poponuzun durumuna göre sıraselviler'den mecidiyeköy'e, ya da gümüşsuyu'ndan kabataş'a. mecidiyeköy'e giderseniz metrobüsle, kabataş'a inerseniz tramvayla evinize dönersiniz.

    bu küçük turumuzdu. daha büyük turlarda var. ve bu turdaki görülmesi gereken güzellikler. ama yazmaya zaman ve yetenek yok. yürüyün, yürümek güzeldir. hele de istanbul'da.
  • orhan veli'nin şiirlerinde1930 _40 karda evet
    ama bugün korkutucudur.
    istanbul'da tek başına huzur içinde gezebilmek için 35_40 yaşlarda kafa dolu
    olmalıdır( hem dertler hem de bilgelikle.)
  • herkesin yaptığı eylem. vay * istanbulda en az 1 milyon kişi bunu yapsa deli diye şehri karantinaya alirlar. banka oturup kitap da okudunuz mu? böyle simit çay yaptınız mi? bi gidin ya, metrobüste tek başına 6 saat yolculuk etmek bu eylemden sayılmıyor.
hesabın var mı? giriş yap