224 entry daha
  • 3 gün değil 20 yıl yaşadığım şehir istanbul ve sonuna kadar katıldığım tespittir.

    bu şehir genelde üç grup insandan oluşur, en kalabalık olan birinci gruptur ve yoksuldur, bunlara kim gaz verdiyse tası tarağı toplayıp istanbula gelmişlerdir aslında bunlar da ne için geldiklerini halen çözememişler ve çoğunluğun bir bildiği vardır herhalde deyip halen istanbul güzel şehir, yaşasın istanbul demeye devam eder, çok büyük çoğunluğu istanbul denilen merkezi yerlerin çok uzağında, asgari ücret veya altında ucuz iş gücü olarak, gecekondu veya gecekondudan hallice evlerde hamam böceğinden hallice şartlarda hayat yaşayıp köleliğe mahkumdurlar, tatil günlerinde ya toplanıp toplu taşımayla istanbulun merkezinde ünlü caddelere iner vitrin izler, alışveriş merkezleri çevresinde gezinir evine dönerler, vapura biner, yalı izler, köprülere bakar, balık ekmek yer, veya piknik tüpünü, kilimini, ızgarasını, beyaz atletini, semaverini kapıp deniz dolgusu suni sahil kesiminde egzos gazı arasında çimlere yayılır, yer, içer ve uyuyup mutlu mesut evine yollanırlar, sebzesi, meyvesi, kurtulmuşu, kurutulmamışı, işlenmişi, işlenmemişi ne varsa yiyecek anadoludan kışlık olarak istanbula taşıyıp beslenirler,

    ikinci grup ise sayıca bunlardan daha az olan beyaz yaka kölelerdir, az çok eğitimli, özenti, olup bu gruba öğrencileri ve memurları da dahil edebiliriz, bunlar almanyaya yerleşen ilk kuşağın almanyada doğan ikinci kuşağı gibidirler, okul ardından orta bir gelirle ücretli köleliğe mahkum ama istanbul aşığıdırlar çünkü başka bir hayat tecrübeleri yoktur, aylık kazandıkları ücretle de ancak kira ödeyebilir ve kağıt bardakta süslü isimli kahveler içebilirler, popüler kültürün uşağı olup bar, kafe vb yerlerin gediklileridirler, istanbul bunlar için sabah işe giderken ve akşam isten dönerken gördüklerinden ibarettir çoğunlukla.

    üçüncü kesim ise sayıca çok az olup istanbulun gücünü elinde bulundurur diğer iki grubu sömüren, kullanan, sırtından iyi bir servet edinen varlıklı kesimdirler,

    sonuçta tam bir kaos, mega köydür bu şehir, milyonlar izlerken yüzlercesi yer, bu şehirde çalışarak yorulmazsınız işe gidip gelirken hemen bütün enerjiniz tükenmistir zaten, ama bir konuda bu şehrin hakkını vermek gerekir ki o da koca ülkenin en kalite ve süzme yalancısını, dolandırıcısını da kendine çekmeyi başarmıştır.

    20 koca yılda güzel olan ne vardı derseniz diğer şehirlerden çok büyük bir fark göremedim avantaj olarak ama dezavantajları saymakla bitmez.

    son 4 yıldır antalya'da yaşıyorum ve istanbulda geçen 20 yılıma acıyorum.

    edit:düzeltmeler.
  • istanbul’u zaten hep severdim, benim için diğer illerle kıyaslanamaz.
    yaşamaya çalıştığım şehre geldiğimden beri de istanbul’u daha çok sever ve güzellikle anarım.
    istanbul’da herkes yaşayamaz, yaşamayı bilmeyen de bok atmak yerine sktirsin gitsin.
  • sanki varda yaşanacak bir sahil kasabası biz yaşamadık.
  • orospu evladi afgan ve suriyeliler nedeniyle ayrica dışarı sehirlerden gelen kontrolsüz göç ile af buyurun orospu götüne dönmüştür bu binlerce yıllık tarihe kültüre degere sahip günümüz metropolü...

    eskiden semtlerin bile ayri ayri ruhu vardı, onlari gezerken tadabilir, koklayabilirdin.. simdi ne eski kulturu ne o ihtişamı ne de gezerken hissettigin eşsiz duygular... hicbiri kalmadi artik mk dümdüz geziyom her yer cafe her yer suri afgan dolu kavga eksik olmayan mahalleler asabi insanlar ve asalak memur topluluklari ele gecirmis durumdadır ki bu sehrin fatih'ten sonra 2.(ikinci) kez fethidir. sokakta turk bulamiyorum bakkalda manavda tarihi yarimada da lokumcularda, kuru yemiscilerde suri afgan picleri dolmuş alooo neredesin ey türk!!! kendi topraklarında kendin mülteci oldun yakında bizi kovacaklar sesini duyur!

    ps. ıstanbul'a aşık, doğma -büyüme ıstanbullu biri.
  • şu beğenmeyenler .iktir olup gitse azalan nufusla beraber gayet guzel yasanacak bir sehir. seviyorum ama gercekten kalabalik.
  • birileri (bkz: #111691164) arkadaşa getto’nun gerçek tanımını öğretsin. gibi değil. zaten getto amk yeri.
  • yaşamak demişsiniz, e hadi öyle olsun.

    bu kepazeliğin nasıl bir kepazelik olduğunu ıstanbul'dan taşındıktan sonra idrak edebilirsiniz. içindeyken ne kadar şikayet etsen de kepazelik derecesini tam olarak görmen çok mümkün olmaz.

    bunu istanbul'un anadolu ve avrupa yakalarinda en leşinden en güzeline 8-10 ayrı semtte yaşamış biri olarak söylüyorum. istanbul'u ziyaret etmek ve birkaç gün içinde ayrılmak en iyisi.
  • anasını sattığımın ekşisi her başlığa tepki olarak doğmuş sanki.

    yani istanbul ne güzel şehir diye başlık açılsa bu sefer de ne berbat şehir diye topa tutarsınız insanı.

    elbette istanbul dünyanın sayılı güzel şehirlerinden ve ticaret merkezlerinden birisi. şayet kalabalığı,trafiği,çarpık şehirleşmesi,hayat pahalılığı,hanzoları,çomarları bitmez.

    niye ?

    çünkü köyünden ipini koparan buraya gelir.
    iki mekan iki cafe gördümü kendini şehirli sanar. cahilliği ikiyüz elli metreden belli olur.
    edata minyatür alaman gutbetçisi misali..

    istanbul beyefendisini hanfendisini görseniz zaten kendinizden utanırsınız.

    daha geçen sene çınarcık enesköy’de saat 23:00’dan sonra bira alamadığımı bilirim mk.. peştemalle donla denize girenleri görünce resmen gözlerim kanadı.

    istanbul adalarında bulunan bu tiplerde yanancı değil aynı fabrikanın imalatı.

    iki kişi yanyana yürüyemez,çocuk arabasını kullanamazsınız.park bağ bahçe tıklım tıklımdır.

    istanbul çevresindeki kaçamak tatil yerleri buranın hengamesinden kaçan günü birlikçiler sayesinde ayakta.

    istanbul’kötü demek yerine komple sistemi eleştirmek bence daha yerinde.

    öyle olmasa her yıl milyonlarca turist ziyaret etmez burayı.
  • yıllardır istanbuldan kaçmanın koşullarını oluşturmaya çalışıyordum. ve nihayet koşullar sağlandı. şansınız ve koşullarınız varsa kaçın!
  • görsel new york milano ve new delhi de yaşamış biri olarak başlığı kınıyorum.
622 entry daha
hesabın var mı? giriş yap