• tanzimat'tan meşrutiyet'e kadar kullanılan, yakası kapalı bir tür redingot. istanbul'dan gelen bir ad.
  • istanbul'a yakışan bir güzel.çok fazla sohbet edememiş olsak da* gözler ve içtenliğimiz bizi aynı duygulara götürdü.iyi ki gelmiş ve iyi ki ben onu tanımışım.
  • cihat aşkın'ın; beni benden almış,yuh artık dedirtmiş,dinlerken parmaklarının dans edişini görmek için kudurtmuş, yeni albümü.bu sirtolar bu longalar bu kadar mı güzel yorumlanır?içinde bulunan eserler:

    albümdeki eserler

    1. çargahoyun havası
    anonim
    2. çeçen kızı
    tanburi cemil bey
    3. sultaniyegah sirto
    anonim
    4. hicaz mandıra
    anonim
    5. hicaz sirto
    anonim
    6. instanbul kasap havası
    anonim
    7. hicazkar sirto
    nuri halil poyraz
    8. kürdilihicazkar longa
    kemani sebuh aga
    9. kurtuluş kasap havası
    anonim
    10. nikriz longa
    tanburi cemil bey
    11. şehnaz longa
    senturi edhem efendi
    12. nihavend longa
    kemani kevser hanım
    13. hora martisorului
    grigoras dinicu
  • cihat aşkın'ın seçme klasik türk müziği eserlerinden oluşan, insanı eski zamanlara götüren albümü.

    seçilen eserler oldukça hareketli ve insanı neşelendiren türde. " oturmaya mı geldik " sorusunu takiben, insanı dansa teşvik edecek eserler bu albümde yer alıyor. eserleri dinlerken, aklıma osmanlı dönemini işleyen kemal sunal filmleri de gelmiyor değil. çünkü her türk çocuğu gibi, bu albümdeki bir çok eseri, biz bu filmlerde duyduk ilk kez.
  • ikinci selim'in oğlu abdülmecid'i bir avrupalı gibi yetiştirmesininin bir sonucu olarak, abdülmecid döneminde setre-pantolon modası halk arasında da yayılmaya başlayınca istanbul terzilerinin tasarladıkları alaturka bir setre modelidir.

    özünde dik ve düz yakalı, yaka altından bele kadar tek sıra düğmeli, etek boyu ise diz kapağına kadar uzanan koyu renk bir çeşit cekettir...
  • vedat özdemiroğlu'nun kendi sözcükleriyle: "nasıl parisli olan parisien (parizyen) ve new york'a ait new yorker ise istanbul'a mühürlünün adı da istanbulin. bu isimde giysi var. lakin her şeye uyumlu, turfanda bir sıfat, oyuna sokulur!.." şeklinde türkçeye başka bir anlamda kazandırılmasını önerdiği kelime.
    (uykusuz, bebek kafası, sayı: 2016/07 no:441, 11.02.2016)

    konuda ısrarcı olduğunu, bir sonraki sayıda (sayı: 2016/08 no:442, 18.02.2016) şu şekilde görüyoruz:
    "istanbul'a ait, dair, içkin manasında 'istanbulin' kelimesinin sıfat olarak kullanılmasında ısrar ediyorum! sağlamasını yapalım: ateş var, bir de ateş gibi, ateşli babında 'ateşin' var. iyi ki de var."
  • "istanbul'da iki devir oldu: biri istanbulin, diğeri redingot devri... osmanlılar hiçbir zaman bu istanbulin devrindeki kadar zarif, temiz ve kibar olmadılar. tanzimat-ı hayriye'nin en büyük eseri, istanbulinli istanbul efendisidir. bu kıyafet dünyaya yeni bir insan tipi çıkardı ve türkler bu kıyafet içinde ilk defa olarak vahşi asya ile haşin avrupa'nın arasında gayet hususi yeni bir millet gibi göründü... bizde, çerkes halayıkları, harem ağaları, boşnak bahçıvanlariyle büyük ev hayatı asıl bu devirden başlar. yüksek rütbeli devlet adamlarının tesis ettikleri osmanlı kibarlığının kundağı canfes astarlı ve serapa (baştan başa) ilikli istanbulin idi. sonra redingot devri geldi ve..."
    (yakup kadri karaosmanoğlu, kiralık konak'tan)
  • nah çekme konusunda daha on fırın ekmek yemesi gereken suser.ayrıca saçını çekseniz "yazıcam olm bunu ekşisözlükte,rezil edicem seni" diyor.acayip korkuyoruz.* * *
  • karşılıklı olarak ilk intibalarımız pek pozitif olmasa da sanırım yavaş yavaş düzelmekte. hadi bakalım.
  • çok güzel tek cümlelik entryler giren yazar. bir de, süper aşçıymış. sözlüğe girdiğimde "online olsa da muhabbet etsek" dediğim badi.
hesabın var mı? giriş yap