• korksan bile yapabileceğin bir şeyin olmaması.
    umursamamazlık
    bize bir şey olmazcılık
  • öğrenilmiş çaresizlik..
  • profların profu ordinaryus hz mikail’in elçisi depremi 1 yıl önceden hissedip halkı uyaran peygamber komşusu göğe çıkıp inebilen xxxxx kişilerinin pirim kasmalarına aldanmayın. tüm türkiye yok olur istanbul kalır orda. zira istanbul dışında her yerde deprem oldu/oluyor şu ülkede. bak ben de böyle söylüyorum olmayacak diyorum. işin şakası deprem öngörülemez arkadaşım. istediğin kadar bilim kas araştırma yap olmuyor yakın gelecekte olmayacakta. biri olmaz der olur biri olur der olmaz. e neymiş fay hattı geçiyormuş da bilmem ne. dünya çok değişken bir yapı. anormal bir durum olur da x alanında olan büsbütün bir plakanın ortadan ikiye çaaatt diye kırılıp yeni bir hat oluşturmayacağının garantisini hanginiz verebilirsiniz bana? o yüzden çok kasmayın. göt kıspetten çıkmışsa bağdattan gelecek geliyor zaten.
  • ben değilim bu. gece köpek havlasa, kuş ötse sabaha kadar gözüme uyku girmiyor. depremi yaşamış olan herkesin aklında depreme dair travmalar kalmıştır mutlaka. günün birinde mutlaka gerçekleşecek olan bir olay hakkında nasıl önlem alınmaz aklım almıyor. deprem toplanma alanlarında gökdelenler yükseliyor. ımamoğlu duy sesimizi!
  • tevekkül ve kader inancı. başka açıklaması olamaz.
  • olmayan sebep. herkes korkuyor (en ufak sallantıda milisaniyeler içinde "iyi sallandık, buradan hissedildi" girişlerine bakınız) ama korkunun nedenini "ecel" olarak algılayacak şekilde umutsuzluğa sürüklendiğimiz için sadece korkmakla sınırlı kalıyor.
    ayrıca, toplum olarak hangi konuda alarma geçip önlemler alıyoruz, hassas davranıyoruz da deprem konusunda tedirginlikle hareket edecez? diye sorduran sebep tespiti.
  • çünkü tehlikeyi kabul etmek önlem almayı gerektirir.

    sınav yaklaşıyor dersin, öff hatırlatma der. son gece ağlaya ağlaya ders çalışır.

    deprem olacak dersin, umrunda olmaz. depremde maddi kayıp-can kaybı yaşayınca allah’ım neydi günahım der.

    önlem almaz, kazara çocuk yapar. allah verdi der.

    çok yer, sıçana kadar yer, kilo alır. su içsem yarıyor der, insülin direnci der uydurur da uydurur.

    örnekler çoğaltılabilir. kısacası önlem almak götümüzün rahatını bozacağı için olmaması adına dua etmek daha kolayımıza geliyor. felaket gününe kadar kafayı kuma gömmek de işimize geliyor.

    sadece istanbul depremi veya istanbullular nezdinde söylemiyorum. nerdeyse hepimiz böyleyiz. herifler nükleer santral kurucaz diyolar. hepimiz biliyoruz ki patlıycak bu, en iyi ihtimal sızacak ne bileyim kötü bi şey olacak. ama kimse bi şey demiyor, olunca konuşmayı uygun buluyor.

    kafamızı sikiyim.
  • mal diyen olmus. he arkadaş bi siz akıllısınız. ne yapsın insanlar iş yok iş açlıktan mı ölsünler. biz sanki bayılıyoruz bu şehirde yaşamaya. bu ülke de ölüm için o kadar risk var ki belki depremden ölmek küçük kalıyordur.
hesabın var mı? giriş yap