• pilot şehir olan göteborg'da bir grup işçinin (deneme amaçlı) günlük 6 saatlik çalışma düzenine geçeceğini öğrendiğim, bugün gazetede gördüğüm haberdir. (haber)

    aynı haberde, amerikalıların yaptığı bir araştırmada fikri işçilerin (misal ben) daha düşük günlük çalışma saatlerinde daha verimli olduklarının tespit edildiği de yazıyor.

    sonra efendim bu almanlar neden mükemmel, isveç'liler neden refah içerisinde, isviçre'de neden çok para var vesaire.

    şunu kabul edelim, sen günde 10 saat çalıştırılmayı hak ediyorsun arkadaşım. senin üretmeye, geliştirmeye, yenileştirmeye bir katkın yok, olmadı, olmayacak.

    çünkü sen dünya düzeni içerisinde ülke olarak bu dünyaya birşeyler veren değil, bu dünyadan sürekli birşeyler alan olarak pozisyonlandın.

    senin üretmen, geliştirmen istenmiyor. senden tek istenen kulllandırman, harcaman ve satman. sen pazarsın, parasın, diğer bir deyişle tüyleri yolunacak tavuksun...

    o otobanlar, duble yollar boşuna mı yapılıyor sanıyorsun sevgili kardeşim?!

    boşuna mı "alın size para, bunlarla yol yapın, hadi bakayım" deniyor? boşuna mı insanlara bu kadar kredi verildi, gelecekleri ipoteklendi, arabalar, evler, cep telefonları satıldı zannediyorsun.

    otobüsün içerisindekilere bakıp , "yazık, maddi durumu kötü herhalde" diye düşünülmesini boşuna mı istiyorlar zannediyorsun?

    daha da kötüsü böyle düşünen, toplu taşıma kullanmayı fakirlikle özdeşleştirmiş milyonlarca vatandaşın olduğunun farkında mısın?

    sen üretmeyeceksin, geliştirmeyeceksin. sen taşeronsun. o üretenlerin, harcatmaya programlanmış taşeronları. zaten bu çalışma koşullarında ve yoğunlukta senden birşey beklemek mucize olur.

    hadi bitir şu raporu...

    edit: link
    edit 2: imla
  • 10-15 yıl içerisinde tüm gelişmiş ülkelerde yayılacağını düşündüğüm uygulama.
    sanayi devrimi sonrası 8 saate düşen mesai saatleri, bilişim devrimi sonrasında önce 6, saha sonra 4 saate inecek öngörüm var. 20 yıl önce 10 mühendisin 1 ayda yapabildiği bir işi artık 1 mühendis 1 günde halledebiliyor. hal böyle olunca da genç işsizliğin önüne geçmek mümkün olmuyor.
    ab ülkelerinde genç işsizlik oranı korkutucu durumda. artan nüfusu karşılayacak istihdam yaratamadığınızda yapabileceğiniz tek hamle 1 ile 2 kişiyi istihdam etmek olabilir. bunu da aynı anda iki kişi yerine mesai saatlerini düşürüp yaparsınız.
    şirketler için oluşacak maliyeti karşılamak için vergi teşvikleri yapılabilir. işsizlik maaşı + gelir vergisinde indirimle şirketler üzerindeki yük kaldırılır. merkez bankalarının verdiği para nereye gittiği belli olmayan sıcak para arzlarındansa böyle bir hamle durgun ekonominin canlanması için daha etkili olacaktır.
  • isveçte yaşasam günde 12 saat çalışmaya da hazırım dedirten über uygulama. burdan eğer okuyorlarsa işveç göçmen servisinden mesaj kutumu yeşillendirmelerini bekliyorum.
    (bkz: işte bunlar hep umut)
  • (bkz: seks işçisi) 'i için hala zor. çok zor.
  • moral bozar amk. başka bişi değil. bari şunu türkiye'de haber yapmayın. hayatıma bakıyorum sabah 7 kalkış. o da erkeğiz hazırlanmamız 5 dakika sürüyor diye yani. 8'de mesai başlar. 5-5.30 gibi çıkarız ki bu istanbul şartlarında iyi bile yani. 6,30-7 gibi evdeyiz. yemek yedim duş aldım diyene kadar yat saati gelmiş. tabi ki yatmıyoruz biz de kendimize vakit kalsın diye. ondan sonra ertele babam alarm ertele.

    bir de haftada bir gün izin olayı var ki ona hiç girmiyorum. ondan sonra, gez, dostlara sevdiklerine git gel. mutlu bi hayat sürdür. tabi canım. görürsem söylerim.
  • gunde 3 saat calistigimdan oturu isvec'i donumda sallayip attigim uygulama.
  • tembellik hakkı'nın gerçekleşeceğine dair umutları yeşerten olay. belki biz göremeyeceğiz ama çocuklarımız için güzel haber olabilir :)
  • isveç'te yaşamak için bir başka nedendir.
  • türkiye'de olsa yürümeyecek olan sistemdir. niye mi? tembelsen, daha da tembel olurlarda ondan.
hesabın var mı? giriş yap