• stephen king'in bir çok kitabında yaptığı gibi önce yenilmesi imkansıza yakın aşırı korkunç ve güçlü bir canavar yaratıp sonra da bu canavarı birkaç kıçı boklu çocuğa dövdürttüğü, çocukların saf iman gücüyle dünya tarihindeki en korkunç ve güçlü yaratıklarından birini altettiği kitap. 1400 sayfalık kitapta "korkunç" denilecek belki 3 sahne ya vardır ya yoktur.

    stephen king'i severiz sayarız ama her kitabında aynı klişeleri ısıtıp ısıtıp önümüze sunması hoş değil. adamın 2-3 kitabını okuyunca tüm kitaplarını okumuş oluyorsunuz.

    -önce bir canavar veya kötü adam yarat.

    -sonra 500 sayfa boyunca o canavarın ne kadar korkunç olduğundan, yenilmez olduğundan bahset.

    -ortamdan geçen bir çocuk şans eseri doğru zamanda doğru yerde bulunarak canavarın karşısına çıksın.

    -canavar çocuğu alt etmek için uğraşmasına rağmen yenemesin.

    -sonunda iki taraf karşı karşıya gelsin, çocuk iman gücüyle canavara birkaç sihirli sözcük söyleyip altetsin ve dünyayı kurtarsın.

    bundan birkaç yıl önce yazılmış olan tılsım kitabında da aynı formül vardı mesela.
  • korku filmi kategorisine dahi kendisini sokamıyorum iğrenç vasat bir film
    hatta en iyi korku filimleri top 10 diye youtube videolarında görünce sinir oluyorum, ben o filmi korku filmine koymam aga
  • iğrenç film, bok çukuru yemin ederim. vakit kaybı tamamen. akıyor desek akmıyor da, sürükleyici değil, korku-gerilim türünde ama ne korktum ne gerildim. palyaçonun garip bi koşuşu var, kahkaha attım ona, sadece o kısım iyiydi hahaha. ne izledim ben şimdi 2 saat boyunca diyosunuz bitince. hiçbir zevk almadım bu filmden . çok kötü, bayağı kötü. 10/4 falan anca, 4'de palyaçonun koşuşu için.
  • ayrıca bir athena ep’si.

    içerdiği 5 şarkı da birbirinden güzeldir, bu manada neredeyse kusursuz bir yapımdır. davulların burak gürpınar’a ait olması ise parçaların direkt kendini belli eden özelliklerindendir. bahsettiğimiz farklılıkları en kolay duyabileceğiniz parçalar için: * ve *
  • bok gibi film.
  • jumpscareler ve klişeler ile dolu çoluk çocuk eğlendirme filmi.

    şu filmin ne kadar tantanası yapılmıştı zamanında. bugün meraktan izleyeyim dedim ve 1 saatimi boşu boşuna harcadım. ilk 30-40 dakikadan sonra zaten ne bok olduğu anlaşılıyor. ondan sonra ileri sara sara bitirdim. kız ölmek üzereyken çocuk kızı öpüp hayata döndürüyor he mi? ne kadar yaratıcı bir yazar, ne kadar yaratıcı bir senarist!
  • sinemadan çok senaryosu 3-4 sezonluk bir dizi için çok uygundu. artı bir şey katmaya gerek yok s.king hoca zaten devasa bir senaryo malzemesi bırakmış.çekilen filmler karakterleri ve olayları yansıtmakta çok sığ kaldı.ama ilerde mutlaka dizisi de çekilecektir
  • filmini hiç izlemedim ama kitabını bir solukta okumuştum ve harikaydı. kurgusunu çok beğenmiştim. karakterlerin öyküsünü çocukluk ve yetişkin zamanlarında paralel olarak anlatıyordu. gelmiş-geçmiş en iyi eserlerden olabilir.
    okuduğum kitaplardan uyarlanmış filmlerden henüz beğendiğim olmadı , o yüzden bunun da filmini izlemeyi hep erteliyorum.
    o geri döndü!
  • ocak ayını, kitabın insanı içine soktuğu ruh haliyle bağdaştırdığımdan ocakta okumanın bana ayrı bir haz verdiği stephen king romanı.
hesabın var mı? giriş yap