itina

• ozen
• arzuhalcilerin dilekçe yazarken kullandıkları en önemli araç
  "itina ile dilekçe yazılır"
• kırmızı kordonlu herturlu işlevi bulunan bir arac.^*
• kucuk esnafin kullandigi en onemli kaynak. is yeri neyle ilgili olursa olsun, itina kaynagi her zaman mamullerde yer alir. bu itinayla cakmak gazi doldurulurdan, itinayla son utuleme yapilira kadar uzanan genis bir yelpaze icinde bulunur.
  
  (ara: itinayla)
• memlekette genellikle imtina ile karıştırılan eylem. birisinden bir şeye itina etmesini isteyin, hemen ondan imtina edecektir. kelimeler eski türkçe, ondan karıştırılıyor herhalde.
• ''itinayla baştan yazılır'' derken kast ettiği, karşısındakinin kaderiydi.
  sen beni kast edebilecek oyuncu genişliğine sahip olamazsın diyemedi zira idare ederdi.
  bayadır idare etmeye programladığı kalbi, buna da gideri var sıfatını layık görmüş, gerisini kurcalamaya ömrünün yetmeyeceği umuduyla yeni bir kadere daha başlamıştı. allah izin vermeseydi de bir yetimi daha tüysüz bırakmasaydı. ama kötüler gereğinden fazla yaşamakla kalmayıp gereğinden fazla hak etmediklerini alırdı.
  itinayla idare ederdi, herkesi. bu yüzyıl içinde doğsun yeterdi. zira itina, özen demekti ve özenle seviştiğine dair bilumum kutsal kitaba elini^* koyup yemin edebilirdi. yemin etse başı ağrımaz, yalan dese şeytan inanmazdı.
  arkasında bıraktığı kaç kadının oğluna ''özen'' adını verdiğini takip etmeye çalıştıysa da, rüyalarında bile kadınını seçemeyen karaktersiz adam rolündeyken gerçek hayatta ne kadar oynasındı. oynayamazdı, çünkü kendi oyunlarına inanamayacak kadar masum bakandı.
• anlamını 18 yaşında öğrendiğim şey. başındaki i yi uzatmadan okuyunca bir makina ismi gibi geliyor kulağa.
  
  her yerde görüyordum okula giderken. "yaşlılarınıza itinayla bakıyoruz" tabelasında görmüştüm ilk. ulan dedim itina ne? bir makina heralde diye düşündüm. yaşlılara baktıklarına göre oksijen makinası ya da şu özel ayarlanan yataklar varya odur diye düşündüm. sonra bir baktım bir anahtarcının camında yazıyor. "anahtarlarınız itina ile kopyalanır". hay allah dedim. daha bir sürü yerde gördüm. ne zaman otobüse binsem bir yerlerde görüyordum bu yazıyı. yıllarca çözmek için uğraştım anlamını.
  
  18 yaşına gelmiştim. üniversite sevdasına yola koyuldum. yolculuk beklediğimden uzun sürdü (bkz: #21622558). yolda itina itina diye sayıklarken sebepsizce baştaki i yi uzatarak okudum. iitina şeklinde. o zaman şimşekler çaktı aklımda. yıllardır çözmek için uğraştığım kelimeyi sonunda çözmüştüm.
• küçükken her dükkanın camında gördüğüm itinayla şu yapılır, itinayla bu yapılır, ilanlarını gördükçe herşeyi yapabilen bir makina zannederdim. neyseki tek saf ben değilmişim de özgüvenim tekrar yerine geldi.
• küçük esnafın en büyük yardımcısı. kimse yanında o olmadan bir iş beceremiyor.
• "itina zaman alır, saygıda kusur ederek artırılmış zamanın kime hayrı dokunur ki?"