• duygusal bakıldığında, insanın kendini değersiz hissettiği anda imdadına koşabilecek iyimser bir peri masalı. tabiri caizse "guardian angel."

    diğer yandan; hem "gelin canlar bir olalım" tadında ütopik bir mesaj verip hem de inceden kapitalizm göndermeleri yapar nitelikte. ayrıca, sanki esas oğlanın sönüp giden hayallerini kolaylıkla bir kenara koymuş gibi bir izlenim de vermekte.

    ama ne olursa olsun kesinlikle izlenmesi gereken fantastik bir film.

    "dear george, remember no man is a failure who has friends."
  • nick cave and the bad seeds'e ait wonderful life adli pek guzide parcanin bir dizesi.

    come in, babe
    across these purple fields
    the sun has sunk behind you
    across these purple fields
    that idiot-boy in the corner
    is speaking deviated truths
    come on, admit it, babe
    it’s a wonderful life
    if you can find it
    if you can find it
    if you can find it
    it’s a wonderful life that you bring
    ooh it’s a wonderful thing...

    devami icin;
    (bkz: wonderful life)
  • ruha sahip filmlerden biri.

    bu ruh ki gerçek sinemanın tadını almanızı sağlayan yegane besindir.

    frank capra'dan, james stewart'ın oyunculuğu ile süslü 1947 yapımı bir şaheser.
    şaheser dememin sebebi her döneme hitap edebilecek, bu kadar güzel bir konuya ve işlenişe sahip, özellikle de akıcı filmler çok nadiren ortaya çıkıyor.
    bir insana kaç hayatı etkilemiş olabileceğini düşündürtüyor; en ufak bir dokunuşunuzun bile hangi hayatları nasıl şekillendirmiş olabileceğini sorgulatıyor.

    genç ve heyecanlı george bailey'den, zorunlulukların esiri olan ve oturaklı bir george bailey'e evrilme hikayesi işleniyor filmde.
    karakter hayallerinin yok olmasını, elinden alınmasını kolay sineye çekiyor görünüyor. meli ve malı'lar her zamanki gibi sorumluluk taşımak zorunda olanların kendilerini gerçekleştirmesine izin vermiyor.

    george'un hayallerine vurulan her ket, filmde ayrı bir kırılma noktasını ve ayrı bir gelişme yolunu belirliyor.

    --- spoiler ---

    george yaşlandıkça, 'yıldız'ın da söylediği gibi, kasabadan gidemeyeceği belli oluyor.

    --- spoiler ---

    kurgu film boyunca parlıyor, işlenen her detay, anlatılan her olay bir şekilde birbirine bağlanıyor, son yarım saatte dallanmış ve budaklanmış bir kök'ün gelişim aşamasının bize ne kadar güzel anlatıldığı anlaşılıyor.

    --- spoiler ---

    1929 bunalımını aşan ve şirketini kurtaran george'un, bu aşamadan sonraki hayatı, yeniden ümidini kazanması; kapitalizme olan inancımızı pekiştirmek için vurgulanıyor. azim, çalışma ve en önemlisi inançla sistemin krizlerden kurtarılabileceği söyleniyor ama bu kesinlikle gözümüze sokulmuyor.

    --- spoiler ---

    kırılma noktaları çok anlaşılır, verdiği mesajlar çok net, bağlantı noktaları doğrusal ve sorduğu soru çok yerinde, doğru bir film it's a wonderful life; işte tam da bu nedenlerle bir klasik belki de...

    not: meleklerle hazır haşır neşir olmuşken; (bkz: der himmel uber berlin)
  • bu filmi sonuna kadar izleyememeniz mümkün çünkü şimdiye kadar izlediğiniz filmler arasında sizi en çok etkileyenlerden biri olabilir. bu durumda, işler kötüye gitmeye başladığı ilk anda "hayır hayır!" nidalarıyla artık izlememek isteyebilirsiniz. tilki kadar zeki ve 13 yaşında bir çocuğun inancına sahip george bailey'nin başına gelenler hüngür şakırt ağlatabilir sizi.. ama izleyin tabi sonuna kadar.

    --- spoiler ---

    filmin mevzusu kapitalizm güzellemesi gibi dursa da bence tam tersidir. bailey'nin kredi şirketi kapitalleşen amerikan sermayesine karşı ayakta durmaya çalışan küçük bir kuruluştur. hem baba yadigarı olması, hem kar amacı gütmemesi, hem de halka hizmeti esas alması yani düşük faiz filan bir tarafa karşılığını senetle değil sözle aldığı ev kredileri vermesi ile kasabanın palazlanan kapitalistinin başlıca düşmanıdır. canı pahasına savunur bailey bu şirketi. uğruna amaçlarından, hayallerinden vazgeçer. kendini halka adar, sonuçta da kahraman olur zaten!

    bu arada kementle ayı tutup aşağı indirmek imgesi bruce almighty ve fiji'ye gitme yani kasabayı hatta ülkeyi aşma hayalleri içindeki esas kahramanı ile de truman show bu filme gönderme yapmışlardır zannımca..

    --- spoiler ---

    lost horizon gibi kült bir anti ütopya filmi ile kendini aşmış capra'nın bir şaheseri daha.. zeka dolu bir filmdir. aptal bir christmas saçmalığı sanmayın!
  • umudun yitirilmeye başlandığı veyahut azalmaya başladığı tüm zamanlarda sizi hayata tekrardan dört kolla bağlayan, her bireyin toplum için, ailesi niçin sandığından da öte ne kadar değerli ve etkili olduğunu gösteren 1946 yapımı ile tüm yüzyıllara armağan edilmiş film.

    --- spoiler ---
    "gençlik yanlış adamlarda ziyan oluyor."
    --- spoiler ---

    repliğiyle ironinin zirvesini yakalamıştır..
  • frank capra'nın harika filmi. akıcı, duygusal ve insani değerleri izlemenizi, izlerken anlamanızı sağlayan bir eser.
  • 1946 yapımı siyah beyaz kesinlikle döneminin çok ötesinde bir film.

    -spoiler-
    film boyunca çocukluğundan itibaren george bailey denen karakterin hayatı, çevresindeki kişiler, işi, umutları işlenir..taa ki george 8 bin dolarlık bir borç ile iflasın eşiğine geldiği noel gecesi intiharı düşünmeye başlayana kadar. işte bu vakit tek derdi bir çift kanada sahip olmak olan melek clairance gelir ve george'a eğer o olmasaydı tüm yaşananların nasıl değişeceğini gösterir.
    o, bu değil de filmde georga'a 8 bin doları için para veren mahalle halkından bir bayanın parayı verirken "evlenirsem diye boşanmak için para biriktirmiştim" demesi filmin koparıcı noktası olmuştur.
    -spoiler-
  • (bkz: sinematerapi)
  • capra'nın bu güzel tezinin, 1989 yılında married with children dizisi içerisinde yapılmış bir anti-tezi de vardır. it's a bundyful life adıyla iki parça halinde gösterilmiştir.

    --- spoiler ---

    bölümde al bundy'yi elektrik çarpar. akabinde koruyucu melek gelir ve al bundy'yi hayata döndürmek için, eğer hiç doğmasaydı etrafındakilerin ne halde olacağını gösterir. eğer al bundy ikna olup yaşama dönerse melek de kanatlarını kazanacaktır. al bundy, eğer kendisi yaşamasa ailesi ne halde olurdu görmek için görünmez bir halde kendi evine gider, görür ki herkes mutlu ve zengindir, peg güzel yemekler pişirir, bud saygılı ve sevimlidir, kelly akıllıdır. al manzarayı görür, "bunların bu keyfi yaşamasına izin vermem, geri dönmek istiyorum" der ve hayata döner. herkes tekrar eski sefil hallerine dönmüştür. ayrıca melek de kanat filan alamaz.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap