iyi çocuk

• eger kizlar arasindaki bir muhabbette bu sekilde aniliyorsaniz hic sansiniz yoktur. baska kizlara asilin.
• iyi cocuk ol sartlanmasindaki ornek model
• bunu bir kız söylüyorsa kesin yavşağın biridir. ben söyliyeyim de sonra yok ben bilmiyordum olmasın.
• lisedeyken yazılıdan yüksek alanları, yeni manita yapanları, yeni ayakkabı ya da hırka alanları kadın-erkek ayırmadan dövdüğümüz oyunun adıdır.
  
  diyelim ki matematikten 80 aldınız. önce birisi yanınıza gelir ve sizin sırtınıza vurarak diğerlerine hitaben "iyi çocuk bu haa" demeye başlar. sonra yanındaki ve onun yanındaki de size aynı şeyi yapmaya başlar. bu sırta vurmalar gittikçe hızlanır ve tüm sınıf üstünüze çullanır.
  
  hey gidi be. trakya'nın tekel deposundan dönme tek anadolu lisesindeki bizim şubenin adetiydi bu. gözleri dolanlar yeşillendirsin be ya.
• kolbergin geleneksel dönem ahlak anlayışında geçen kavram.
  
  ayıplanmamak, dışlanmamak için yapılır. kendi ihtiyaçları geri plana atılır. üniversite yemekhanesindeki hemşehriyiz diye bol kepçe dolduran esmer dayı sen iyi bir çocuktun.
• okulda sevdigim insanlar arasinda yer alan (dost) , soytari olan ve onunlayken komik ve guzel vakit gecirdigim iyi insan.. cocugu olunca(hıristiyanla evlenirse) vaftiz annesi olacagim.
• genelde erkeklerin kız mevzusu olduğu zamanlarda birbiri için söylediği cümlelerden biri. şöyle ki;
  kız: bir çocukla tanıştım, sende tanıyormuşsun onu, özge söylediiiii.
  erkek: kimmiş o?
  kız: hani üçüncü sınıflar da var ya uzun boylu, esmer bi çocuk, mert'in arkadaşı. nasıl bir çocuktur?
  erkek: hee o çapkını mı diyorsun. fırlamanın tekidir. bir sürü kızla yattı kalktı, en son fadime ile beraberdi, buse ile aldattı onu. benim eski manita ile takılıyordu birara. bizim hüseyin kıl olur ona. ama iyi çocuktur he.
• sırtı kolay kolay yere gelmeyecek, nüfuzlu bir çevreye sahip çocuk.
  (bkz: tanırız kendisini iyi çocuktur)
• (bkz: mutkili ali)