• hayata pozitif türden bir yaklaşım biçimi. gerçeklik payı var.
  • size de artık “iyi düşün, iyi olsun” felsefesinin binlerce versiyonunu duymaktan fenalık gelmedi mi?

    sahiden gelmedi mi?

    çünkü eğer gelmediyse, bu yazıyı okumaya devam etmenizin hiçbir anlamı yok!

    siz kafanızda kurduğunuz tozpembe dünyanın, bir gün gerçek olacağını düşünüp, hiçbir şey yapmadan mutlu olmak için çabalamaya devam edebilirsiniz.

    ama eğer artık o felsefi akımlardan size gına geldiyse…

    …benim dünyama hoş geldiniz!…

    çünkü ben realist dünyama, o tozpembe bulutlarla çevrili hayal cümlelerini sokmaya çalıştıkça daha da gerilmeye başladım.

    inanın denedim… üstelik tüm içtenliğimle.

    itiraf ediyorum ki; bir süre olumlama yaptım ya da farkındalığımı fark etmeye çalıştım…

    ironik olan ne biliyor musunuz? farkındalığın öyle çalışarak fark edilmeyecek bir şey olduğunu ise, en realist aklımla başardığım şeyler sayesinde anladım.

    yani anlayacağınız ben de secret gezegeninin etrafında şöyle bir dolaştım ama karaya iniş yapıp oraya hiç ayak basmadım.

    mesela hayalimdeki pembe panjurlu evin ya da gelinliğin resimlerini dergilerden kesip odamın bir köşesine hiç asmadım…

    ya da hiç var olmayan bir insan için hayalimdeki sevgiliyi yaratmadım.

    her sabah aynaya bakıp “kendimi seviyorum.”, “ah ne kadar da mutluyum” diyerek kendime olan güvenimi bu saçma yolla kazanmaya da çalışmadım.

    mutsuz zamanlarımda “ayyy ne kadar mutluyum, mutsuzum deyip evrene yanlış mesaj göndermemeliyim.” de demedim.

    ağzımdan çıkan olumsuzlukların evrenin bilmem neresinde büyüyüp büyüyüp, zamanı gelince benden intikam almak üzere geri geleceklerine inanmadım anlayacağınız.

    peki ben ne mi yaptım?
    yaşamam gereken her şeyi, yaşamam gereken şekilde yaşadım!

    mutsuzsam mutsuzum dedim, yalnızsam yalnızım… olumlu ya da olumsuz hayatın bana sunduğu her şeyi saygıyla kabul edip hakkını vere vere yaşadım.

    yani canım ne istiyorsa öyle davrandım. felsefik kurallara takılmadım ve kaide tanımadım. duygularımı inkar edip de evreni kandırmak için olmadığım bir kişiliğe bürünmedim.

    işte bu yüzden şimdilerde bolca gördüğüm; mutsuzluk içinde kıvranmasına rağmen mutluymuş gibi yapan ve hiç yaşamadığı bir dünyada yaşadığını farz eden şizofrene bağlamış kadın milletinden hiç olmadım.

    ve ne oldu bilin bakalım?

    bu saçma mutluluk oyununu kendi kurallarımla oynamaya başladığım an; gerçek farkındalığımın farkına vardım.

    mutluluğun evrende değil, beynimde biten bir şey olduğunu anladım. iyi şeyler istediğimde onları düşünüp düşünüp hayal kurmaktansa harekete geçip onları gerçekleştirmeye çalıştım.

    ve evrenin gerçek çalışma mekanizmasını bunları yaptığım an keşfettim!

    evren aslında kafamızda tasarlayıp da büyük bir istikrarla isteyip durduğumuz, olur olmaz her şeyi bize paketleyip göndermiyordu…

    evet bazı hayallerimiz, bazı zamanlarda çok da şaşılacak şekilde gerçek oluyordu ve belki de bu evrenin oyunuydu ama…

    bunlar bizim öyle kafamıza estiği gibi istememizle olmuyordu!

    çünkü evren biz ne zaman……………………………………………………………istersek, işte o zaman dileklerimizi gerçekleştiriyordu.

    size bu çok özel sırrı açıklayacağımı gerçekten düşünmediniz değil mi?
    çünkü ben bu sırrı bencilce kendime saklıyorum.

    affet beni evren!
  • saçma motto (bkz: verin şunun 1000 dolarını)
  • tüm zamanların en büyük sazan.avi cümlesi. iyi düşünsek de başımız boktan kurtulmuyor. murphy üstümüze üstümüze geliyor.
  • denedim; yüzde yüz çalışmıyor.
  • iyi düşün bi sikim olmasın olarak değiştirilmesi gereken başlık.
  • aklıma gelmeyen başıma geldi'nin zıttı. bir şeyin kötüye gitme ihtimali varsa daha da kötüye gider. müdahale edilmeyen her şey bozulma eğilimi gösterir, öyle iyi düşünerek olmaz. bütün ihtimalleri düşünüp yapıcı bir şekilde yaklaşırsan anca iyi olabilir, iyi olmaz.
  • tam olarak anlaşılamamış deyim aslında. yarın sinav var mesela hiç çalışmadın ve iyi not almayı planlıyorsun ve iyi düşün iyi olsun, bok iyi olur hatta evren götüyle güler, ya da çok sevdigin biri var ama başkası ile ve siz onun isize gelecegini düşünüyorsunuz yani kendi iyiliğiniz için sonra işte her mahalleye bir deli kampanyasına dahil oluyorsunuz çünkü özgür iradeye karşı gelip akışı değiştirdiniz eğer olursa ki bu onların sınavına müdahele çünkü bu hayatta herkesin sınavı var .
    neyse gelelim think good olayına siz üzerinize düşen görevi yaptınız yani topu kavrayıp en yüksek ivme ile attınız işte o zaman iyi düşünün top hedefe varsın.
    ama burada fesatlık yok özgür iradeye müdahele yok sadece elinizden gelenin en iyisini yapmak var. olursa olur zaten.
  • murphy üstadımdan öğrendiğim üzre; ters gidebilecek her şey, ters gidecektir. önermesi ile boklayacağım davranış şekli.
hesabın var mı? giriş yap