• insanı ağlatma potansiyeli olan cömertlik.

    bugün arkadaşlarla geziyoruz mağazanın tekine girdik maaşının iki katı borcu olan elinde nakit tek kuruşu kalmadan kredi kartıyla öbür ayı görecek bir arkadaşım eline biri yeşil biri krem rengi iki kazak hangisi güzel dedi ben olsam krem rengini alırdım dedim. tamam ben ikisini de alıyorum dedi. ödedi, çıktık. sonra ''sana ilk maaşımla hediye alamadım küçük de olsa kabul et krem rengi olanı sana aldım.'' dedi. ulan ne duygulandım anlatılmaz. benim gözler dolup dolup geliyor.
    ah be kızım sen zaten zar zor geçiniyorsun benim işim yok çulsuzum senin işin var çulsuzsun ama yine de beni mutlu etmek için yüzümde bir gülümseme görebilmek için bir şeyler yapmaya çalışıyorsun...

    hep diyorum hep diyeceğim iyi insanlar da olmasa bu hayat çekilmez.
  • raf ömürlerinin kısa olması. şöyle ki,

    günlük süt güzel olur, taze olur, lakin çabuk bozulur. içinde lanet olası koruyucu maddeler, ıvır zıvırlar yoktur. kendisi iyi ama çevresi kötüdür. bundan mütevellit çarçabuk bozulur doğaya geri kavuşur. karton sütler ise uzun ömürlü, dayanıklı ama katkı maddeli, maskeli, sahte... filhakika uzun ömürlü, ikna ve piyasa gücü yüksektir.

    aynen böyle iyi insanların da koruma kalkanı yok, içi dışı bir, tehlikeye açık, kadri kıymeti bilinmez. herkes nerede çıkarcı, maskeli, sinsi, sahte gülücüklü insan var onların emrine amade. o iyi insanlar da işte napsın içine atıp atıp ülser olsun garibim...

    kendimden bahsediyorsam disko topu olayım...
  • ceplerinde çok fazla paralarının olmamasıdır.
    özellikle anneleri için yapmak istedikleri çok şey vardır, ama yapamazlar.

    gökyüzünün mavisinden çok, eskimiş ayakkabılarına bakarlar.
  • canı sıkkın, keyfi kaçık, morali bozuk, kafası dalgın olmaları.

    şu dünyada başka ne olacaktı ki?
  • çekingen olmaları, ilk adımı muhataplarından bekledikleri için sona kalmak.
  • yanındayken anlamsız güven duyulabilmesi.

    üç-beş kelimeden sonra karakterinin çözülebilmesi.

    sır tutabilmesi.

    hayvan sevgisine sahip olması.

    karşısındakine olumsuz söz söyleyememesi.

    olumsuz eleştirilerden kolay etkilenmesi.

    hakkını arama konusunda biraz aciz kalması.

    küçük şeylerden mutlu olabilmesi.

    az konuşup çok dinlemesi.
  • çok çabuk harcanmaları...
    açıklamak gerekirse, "nasıl olsa hoş görür ya", "sesi de çıkmaz nasıl olsa ya", "geçenkinde de darılmamıştı, yine oyle davranayım, nasıl olsa ses etmez"

    tandanslı düşüncelerle sürekli kırılırlar, es geçilirler ya da sırtlarından bıçak yerler...
    en ufak tepki verdiklerinde de yanıt hazırdır:
    "aaa, sen çok değiştin"
    "aaa, x tam bir şuymuş, buymuş"...
    kalbi kara insanlardan korunmalarını dilerim, iyi insanlar da iyilerle karşılaşsınlar dilerim.
  • en basit belirtisini söyleyeyim: utanan insan çok net iyi insandır. hatalar yapabilir, mallıklar yapabilir ama iyi bir insandır özünde.
  • çayı sevmeleri.

    (bkz: ismail abi)

    (bkz: çay veren adam hiç kötü olur mu)
  • bizim okulda bir çaycımız var. arzum çaycı falan gibi bir şey değil. insan çaycı. hani insan dediysem lafın gelişi, tür olarak. yoksa insan? sanmam.. huy olarak, no. geçen gün üşüyüp iki katı bir bardak sıcak çay almak için çıkan yaşlı belediye işçisi amcayı, ''çay yok'' diyerek geri çevirmiş. geldiği gibi gidiyor adam yunan askeri mi? kapıda yakaladım, aldım amcayı, yukarı çıktım. hocam, ''temiz bardak bitmiş'' diyor, bana bakarak. musluk bana bakıyor. bence mutfak ağlıyor; ''bu kadar kötü olunmaz'' okuluz biz ya.. tebeşir, gönye, yangın harflerinin yazdığı kırmızı yangın kovaları bi de içilecek çay. olayımız bu. nasıl yok? "insanlık var mi?" diyicem, çünkü o daha çok yok sanki. insanlığın kirli. üstelik de kötü haber: musluğun bu duruma yapacak hiçbir şeyi yok.

    işte bu ablada olmayan özelliklerin tümü iyi insanlarin özellikleridir, öyle kızgınım. aynı abla, müdür beyin dört yaşındaki oğlu gelince öyle cömert. öyle yardımsever ve nazik. çocuk uyku dese, yatağa dönüşecek. neden? çünkü kişilere ''insan'' olmalıyla ilgili değil davranış biçimi. kim ve ne olduklarına göre muamelede bulunuyor. ''muamelesi kötü.''

    bence iyi insan, bunu gözetmez. kişilerin konumlarına göre kendine duruş seçmez. herkese eşit uzaklıkta veya yakınlıktadır. pusulası insandır. kişilerin mesleği, işi, gücü, parası, pulu onu saşırtmamalıdır. kuzey iyiliktir. insanlıktan şaşmazsanız, onu kaybetmezsiniz. çünkü pek sevgili aryacığımızın da dediği gibi: kuzey unutmaz.
    ''the north remembers''

    çok önemli değil ama ben de unutmam. unutmuş gibi yapıyorum ama her şey mıh gibi aklımda. mıh.
hesabın var mı? giriş yap