• yeterince canı acımamıs olandır. oysa yeteri kadar canı acıyınca gorur ki nasıl da agzından kopukler saca saca konusmaya baslıyor, nasıl da karsısındakinin canını acıtmak istiyor, icinden degerini bilmeyen insanı aldatmak bile geciyor, kopek gibi sadık olsa da. istersen beni kotu biri olarak bil, yeter ki ayagını denk al diyor; olgunluk timsali hareketleri nasıl da bir kenara atılmaya hazır, yeter ki karsısındaki pisman olsun, ben ettim sen etme desin.

    kotuluk yapan insanların bir zamanlar gercekten canları acıyanlar oldugunu dusunmeye basladım. can acılarından nereye nasıl saldıracagını bilemiyenler; bilincsizce acısını cıkaranlar, kapleri kırık, yaralı hayvanlar.
  • "bu insanların üzüntülerini zihinsel olarak algılarız, kederlerini uygun ifadelerle paylaşabilir, iyi kalpliliğimizi sergileriz, ama o üzüntüyü hissetmeyiz." marcel proust - la prisonniere

    "- *iyiliğe alırsanız "yüreği temiz", kötüye alırsanız düpedüz "avanak" demek... bir üstü, "palabıyık hafız"dır ki, "avanakların padişahı" demektir." kemal tahir - esir şehrin mahpusu
  • kimsenin kötülüğünü istemeyen, iyi huylu ve merhametli olan insanlar için kullanılır. bu tür kişileri istismar edenlerin, kötü niyetli olduklarına şüphe yoktur.
hesabın var mı? giriş yap