• mustafa kutlu'nun hüzzam makamıyla yazılmış kitabı.
  • bir çırpıda okunabilen, kaybedenlerin günün sonunda kazanana dönüştüğü bir hikayedir. günlük yaşamdan naif kesitleri okuyucunun dimağına güzelliyerek sunmakla birlikte hezeyanlara karşı bir dirayeti de barındırması ile okuyucuyu her daim hayata bağlamaktan geri durmaz. ufak bir eleştiri ise, hikayenin sonuna getirmek lazım: biraz aceleye gelmiş izlenimi edindim. yine de hafzalada bıraktığı tad doyurucuydu.
  • sonunda, gelmiş geçmiş tüm iyi insanlara fatiha okutan kitap.
    bir de mustafa kutlu mütedeyyin camiadan bilinmesine rağmen kitabındaki 4 iyi adamin hepsini mütedeyyin göstermemiştir. çünkü kendisi, iyiliğin dindarlık bir alakası olmadığını iyi bilir.
    işte mustafa kutlu gibi adamlar diğerlerinden bu noktada ayrılır. çok bağnaz bir radikal sağcı veya herhangi bir solcu bunu asla yapmazdı.
  • "güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar oluşurlar" lafzını tekrar hatırlatan mustafa kutlu hikayesi. bir çırpıda bitirilen hikaye zorluklara rağmen hayata tutunmayı öğretiyor, nasıl ölümsüz olunabileceğini bizlere gösteriyor.

    yazarın yer yer kitaba müdahalesi hoş olmasa da, karakterleri arkadaşınızmış gibi benimsiyorsunuz, yolu güzellikten geçen herkese bir fatiha da siz yolluyorsunuz
  • ismi gibi güzel olan kutlu hikâyesi.
  • 'vosvos kamyonun altından çıkıp uçurumun karanlığında kayboldu. düşerken dört kapısı birden açıldı ve dört renkli kuş havalandı.
    her biri ayrı ufuklara doğru uçtu...'
  • bugün bir hikâye metnini redakte ederken iyiler ölmez hikâyesine benzer bir kurguya sahip olduğunu farkettim. aldığım notlara baktığımda mustafa kutlu, iyiler ölmez hikayesini ele alırken birbirinden farklı karakterleri bir araya getirerek, hikâyenin ana temasından kopmayıp, akıcı ve sade bir dili koruyabilmenin ne kadar büyük bir iş olduğunu anladım. gerek karakter gerekse çevre hakkında olması gereken kadar betimlemede bulunmak da ayrı bir maharet. çünkü düzenlediğim metinde, karakterlerin ve çevrenin hakkındaki betimlemelerden fazlaca söz edildiği için hikâyenin ana fikri neredeyse kaybolmuştu. metni redakte edeyim derken istemeden hikâyeyi baştan yazmak gibi bir şey oldu.
hesabın var mı? giriş yap