• kafamı karıştıran bir kavram. sanki o kadar da açık seçik bir şey değil.

    sokakta donmak üzere olan kediyi eve almak:
    a) kedinin ısınınca evdeki fareyi yakalayıp öldürmesi.
    b) kedinin evcilleşmesi, dışarıda yaşayamaz hale gelmesi.

    yavru ceylanı bir aslandan kurtarmak:
    a) aslanın son av şansını elinden alarak ölmesine neden olmak.
    b) normalde ceylanla doymuş olsa file saldırmayacak aslanın diğer aslanlarla bir araya gelerek file saldırması.

    hasta insana ilaç verip iyileşmesini sağlamak:
    a) mikropların direnç geliştirip diğer insanlara da bulaşabilir, daha tehlikeli olmasına neden olmak.
    b) mikropların üreme ve yaşama haklarını elinden almak.

    yoksul bir insana para vererek yardımcı olmak:
    a) bu insanın parayla silah satın alması ve bundan sonra dilenci yerine gaspçı olması.
    b) dilenerek para kazanılabildiğini gören birçok insanın çalışmak yerine dilenmeye yönelmesi.
  • sürekli yaptığım ama kıymetinin pekte bilinmediği olay. en azından bu dünyada. evet ahirete inanıyorum.

    edit: harf düşmesi olmuş
  • birine iyilik yaptığınızda yahut birisi size iyilik yaptığında iki şeye dikkat edin:

    1. iyiliği siz yaptıysanız teşekkür ve minnet beklemeyin. zira bu riyâkârlık ve ihlâssızlıktır.

    2. iyilik size karşı yapıldıysa teşekkür edin. çünkü teşekkür etmemek nankörlük ve vefâsızlıktır.
  • mümin kardeşlerim için, google/tdk tanımlaması yapacağım inşallah şu an. şimdiden kimse kusura bakmasın.

    iyilik,tanım: kur'an'a göre meşru veya gerekli sınırlarda, birini iyi etkileme işidir.

    kur'an'a göre, iyiliğin meşru veya gerekli olduğu noktada, birini kötü etkileme işi ise, bunun tersidir, kötülüktür.

    açıklama: bu tanımı yaptım çünkü, günümüzde birine iyilik etmek deyince, sadece zekat vermek olarak anlayan, bir sürü kur'an'a yönelmiş kardeşim var. örneğin, merhametli olmak da bir takvadır, mümin birinin üst özelliğidir. (ayetlere göre de öyle...)merhametli olmak, insanların bedensel-psikolojik sağlıklarını gözetmek, başka insanların hayatlarını etkileyebilecek noktada sorumluluk duygusu taşımak da -örneğin, yaptığınız bir iş, bir insanın benliğini/yaşantısını kötü etkiliyorsa bir durup o işin gerekliliğini tartmak- takvadır.
  • yaratıcı kime iyi diyor?

    "iyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. asıl iyilik, allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. işte bunlar, doğru olanlardır. işte bunlar, allah'a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir."

    bakara suresi ~ 177. ayet
  • din, iyiliği daha çok emretme metoduyla egemen kılmak ister.

    oysa bugünün insanının dünyasında iyilik, itaatle değil; dönüşümle egemen olabilir.

    ilk senaryo şeriat, ikincisi marifettir.

    her iki senaryoda da maksat iyiliği egemen kılmaktır; ama yöntem, bağlama göre farklılık arz eder/etmelidir.
  • “• görmüyor musun? dünyamızı aydınlatan yüce güne can saçar, hayat saçar. her an nûrdan boşanır, yine her an nûrla doldurulur.

    • ey mânâlar âleminin güneşi, sen de canlar saç, şu köhne dünyaya yenilik ver, yenilik göster.

    • insanın vücuduna da akıl ve can, gayb âleminden akar sular gibi gelip duruyor.

    • her zaman gayb âleminden insanın bedenine yeni yeni hayat ve ilâhî feyizler gelir. bu feyizlerle insana, ten âleminden dışarı çık, kendinden kurtul, iyilik et, başkalarına hizmette bulun emri verilir.

    • peygamber efendimiz, buyurdu ki: "dâima iki melek, öğüt vermek için, hoş bir şekilde, tatlı bir sesle seslenirler.

    • derler ki: ya rabbi, cömertleri, yoksullara ihtiyaçları olan şeyleri verenleri doyur, ihtiyaçtan uzak tut, onların verdikleri her dirheme karşılık, yüz bin dirhem ihsan et.

    • allah'ım, malını esirgeyenlere, cimrilere de dünyada ziyan üstüne ziyandan başka bir şey verme."

    • yardım etme, verme durumu müsaid olan nice kişiler vardır ki, onların lâyık olmayanlara vermemeleri, vermelerinden daha iyidir. sen de bu yüzden, allah'ın verdiği malı, ancak allah'ın emrine göre harca.

    • harca ki, hadde hesaba sığmaz hazine elde edesin ve bu suretle allah'ın ihsan ettiğini israf ederek, kâfirlere katılmayasın.

    • çünkü, mekke kâfirleri, kılıçları peygamber efendimize üstün olsun diye, kendi ma`budlarına develer kurban ederler, mallarını boş yere harcarlardı. hakk'ın emrini, hakk'a ulaşmış bir kâmilden sor, öğren; çünkü her gönül, hakk'ın emrini anlamaz ki.

    • yersiz ihsan, âsi bir kölenin, güyâ adalet ediyorum, ihsanda bulunuyorum diye, pâdişahın malını eşkiyaya dağıtmasına benzer.

    • kur'ân-ı kerîm'de "onların bütün bağışları hasrettir, iç acısıdır." diye gaflet ehlini korkutan bir âyet vardır.

    • şu âsi kulun adaleti, ihsanı, onu pâdişahtan daha çok uzaklaştırır, gözden düşürür, yüzünü karartır.

    • işte bunu içindir ki, mü'min yardıma, lûtfa mazhar olamamak korkusundan, dâima namazda; "ya rabbi, sen, bizi doğru yola sevk ve hidâyet eyle." diye dua eder.

    • para vermek, mal vermek, cömert kişiye lâyıktır. âşıkarın cömertliği ise can bağışlamaktır.

    • sen, allah rızası için ekmek versen, sana ekmek verirler. allah uğruna can verirsen, sana can verirler.

    • şu çınarın yaprakları dökülürse, cenâb-ı hak, ona yapraksız da yaşama gücü verir.

    • dağıtmaktan, cömertlikten ötürü elinde mal kalmasa, allah'ın inâyeti, seni, hiç ayak altında çiğnetir mi?

    • ekin ekenin anbarı boşalır ama, bu işin iyiliği tarlada belli olur.

    • fakat, buğday ekilmez, yerinde kullanılmaz da, anbarda saklanırsa, bitlere, küçük kurtlara, fârelere benzeyen hadiseler onu tamamiyle mahveder.

    • bu dünya fânîdir, geçicidir. aradığını geçici olmayan sebatlı ve kararlı; olan âlemde ara. senin görünüşün, şeklin sıfırdır, hiçtir; sen, kendi mânânı, sende bulunanı ara.

    • şu tuzlu, şu acı hayvanî rûhu kılıç önüne götür de, ona karşılık, tatlı denize benzeyen ilahî rûhu al.”

    mesnevi'den...
  • dikkatli olalım yaparken, taviz vermeyelim farkında olmadan. yoksa azalır kıymetimiz karşı tarafta ve gider yakınlık duyar ona hiç bedel ödemeyen birilerine. oysa ki, arttırır kıymeti ara sıra yapılan iyilikler. yoksa yapılan her şey silinir. kestiniz mi bir gün yardımı, iyiliği, en kötüler sıralamasında baş köşede hazırdır yeriniz.
    çıkarmayalım kimseyi tepemize, yer vermeyelim başımızın üstünde. gösterelim en müsaitinden yerini, isteyene kalbimizin en güzel köşesini, isteyene bahçe manzaralı kapımızın önünü.
  • şebnem işigüzelin romanının ismi.
    hayatta ki şansımızın ailemiz ile başladığını ve bunun tüm yaşamımıza ve tercihlerimize yansıdığını çok güzel anlatan bir kitap.
    --- spoiler ---

    iyilik, şimdiki zaman trajedisi. çürüyen bir diş.
    --- spoiler ---
  • ey kardeşim! başkalarına iyilik yapmak kadar büyük bir din ve başkalarının acı çekmesine neden olacak kadar büyük bir günah yoktur.

    tulsidas
hesabın var mı? giriş yap