• 25 şubat 2014 izmir yolsuzluk eylemlerinde pasaport'tan binen vatandaşları, karşıyaka'ya gitmesi gerekirken alsancak iskelesinde polise teslim edip, insanların gözaltına almasına sebep olan işletmedir.

    size dokunmayan yılan bin yaşasın ama denize düşerseniz izdeniz'e sığınmayın..!

    uzun zaman sonra edit: devrik cümle kurma rekoru kırmışım..
  • vapurlarının çoğu yeni model, modern, hızlı gidiyorlar ama hiçbiri de eski vapurlardaki seyahatin tadını vermiyor. gerek yazlık-üst kısım için ayrılan alanın daralması gerek tüm koltukların tek yön olup karşılıklı muhabbet etme imkanı vermemesiyle eski zamanları aratıyor. toplu taşıma mantığı ile baktığımızda öncelik tabiki verilebilecek maksimum kapasiteyle hizmet vermek ama izmir gibi bir şehirde vapur keyfinin düşmesi hoş değil.
  • alsancak-bostanli hattinda

    ve uckuyular-bostanli feribotunda mutlaka sefer arttirimina gitmesi gerekiyor.

    ozellikle arabali feribot haftasonlari aksam saatlerinde yetersiz kaliyor. hem gişe yetersiz hem sefer sayisi. gerci araya bazen ek sefer aliyorlar ama resmi olmadiktan sonra neye yarar.

    bir de kendilerinden yeni yilda beklentim konak-bostanli arabali feribotu. sadece aksamlari mesai cikisi 3-4 vapurla calissa yeter ya.
  • filoya katılacak iki arabalı vapur için isim anketi yapmakta olan kuruluş. ankette sırasıyla fethi sekin, fazıl say, barış 35, nazım hikmet, uğur mumcu ve pagos bulunuyor. 02/03/2020 tarihinde sonlanacak ankette oy kullanmak için: anket
  • bostanlı'dan bindiğim her vapurun önce karşıyaka'ya uğrayıp sonra gideceği yere gitmesi çok sinir bozucu bir durum.

    bostanlı'dan pasaport'a gideceğinizi düşünsenize bir de:
    bostanlı - karşıyaka - alsancak - pasaport.
    kafayı sıyırmalık bir olay.

    tanım: izmir de deniz işletmeciliği yapan büyük şehir belediyesine bağlı bir şirket.
  • alsancak/midilli seferi fiyat tarifesine yönelik kamu kuruluşu neden tl değil euro ile eleştirileri vardı. bence de yerinde bir eleştiri olmakla birlikte ibb duyarsız kalmamış ve gidiş dönüş bilet fiyatlarını 890 tl olarak sabitlemiş. mevcut kur üzerinden 50 eurodan bile ucuz olmuş oldu. ille kaç euro derseniz 48 euro gibi bir şeye geliyor.
  • külüstür vapurlarla dolu. insan utanır ya. vapurlar o kadar eski ki kendi sesimizi duyamıyoruz motorun sesinden. vapur saatleri de desen çok kısıtlı ve kendi kafalarına göre değiştiriyorlar. insanlar işe gidiyormuş falan pek umurlarında değil. seferler artacağına azalıyor. 30 yıllık vapurlara biniyoruz.
  • alsancak-bostanlı gibi yoğun bir hatta haftaiçi 45 dakikalık, haftasonu ise 1 saatlik arayla sefer koyan ulaşım şirketi.
  • yolcusunu baş tacı eden izmir vapur işletmesi. mutluluk*.

    yaklaşık bir saat önce konak vapur iskelesi'ndeydim ve göztepe'ye gitmek üzere kartımı bastım. ışıklı levhada 10:40 seferi olarak göztepe'nin yanı sıra, bir de üçkuyular yazıyordu. taam 10.39'da hala kapalı olan camlı kapıya yaklaştım oradaki görevli açar düşüncesiyle, vapur da gelmiş ve bekliyordu çünkü ancak adam 'henüz açmıyoruz' dedi. bu arada bekleyen tek kişiydim salonda.

    o sırada vapurdan bir görevli koşarak geldi, bulunduğum yerin kapısını aralayıp nereye gideceğimi sordu, 'göztepe'ye ' dedim, bir de eklemeden edemedim' neden kapıyı açmadınız ki?'

    sizi kaptan köşkünden görünce geldim hemen dedi, bu arada koşturuyorum. aynı anda, kaptan mikrofonla ' hanımefendi, göztepe'ye mi, yoksa üçkuyular'a mı gideceksiniz?' diye sormaz mı. koca iskele doydu bu anonsu, ' göztepe ama üçkuyular'a da gidebilirim' dedim ve bindim.

    a-ha. koca vapurda tek yolcu benim! şaşkınlık. yüzümde kocaman bir fiyonk, hemen 9. sıra, cam kenarına geçip oturdum. bir yandan kamera şakası gibi tam diye düşünüyorum, bir yandan yüzümde şebelek bir tebessüm sağa sola bakınıyorum; bir yandan da oğluma mesajla durumu aktarıyorum.

    hatta 'bakalım, kaptan beni hangi durakta indirecek; şu an olayın içinde merakla yol alıyorum...' gibilerinden bir şeyler yazmaya koyuldum ki, mübarek vapur bir baktım, sanki kanatlanıp uçmuş ve göztepe iskelesi'ndeki saat tam 10:49'u gösterirken göztepe'ye yanaşmış.

    nasıl sevindim anlatamam, hemen o saatin görüntüsünü çekmek istedim ama 'saklama alanı dolu' ibaresi ile hevesim kursağımda kaldı. neyse.

    ben büyük bir keyifle vapurdan indim, arkama dönüp kaptanın bulunduğu yere de teşekkür babında el salladım. sonuçta, bu onun işi denebilir ama! benim cevabım üzerine rotasını üçkuyulara'da kırabilirdi rahatlıkla. oysaki ilk cevabımı dikkate alarak davranması, nazik bir jestti. teşekkürler.

    vapurun adı ayrı güzeldi: 1881 atatürk...
  • kendi yazdiklari sefer saatlerine uymayan tasimacilik sirketi (bkz: beceriksiz)
hesabın var mı? giriş yap