izler
-
gülten akın şiiri:
“susup bekleyerek yaşlanıyordu
şeylerin uğultusu arasında
içi ağırlaştıkça rüzgara çıkıyor
siliyordu kendini durma
ağrıya ağrıya nara dönüştüğünde
açtılar içinden sözler çıktı
kem sözler, kırıcı davranışların izleri
aldanma gölgesi, ondurmayan bağışlama
‘gitmeliyim’ çıktı, ‘dönmemek üzre bir daha’
‘artık herkesin yüzüne
bütün düşündüklerimi’
‘yalnız olmalıyım’ çıktı.
derinlerde sır tutmuş
bir eski sevda” -
bazen beni nasıl sevmiştin unutuyorum.
izler seni silmekle hemhal, sen gidiyorsun izler kalıyor. kokmuyor izler, ışıldamıyor, sarıp sarmalamıyor, izlerinin izahı yok, fısıldamıyor kulağıma gaybı. işaretlerin ayarları kararsız. keyfiyetleri uçurum- sesi bile yutuyor-
bir kedi görüyorum karanlıkta. rengi belli mi? hayır belirsiz. ama sen beyaz kedi severdin biliyorum,günle tebdil oluyor gece, gün tekrara dönüyor kediyi beyaza boyuyor. -
hayat ne tuhaf. siz yaşamaya çalışırken gelenler, gelip geçenler, gelip kalanlar: hep iz bırakıyor sırtınızda. siz biriktirdikçe insan sırtınızdaki izler de çoğalıyor. bir süre sonra insan hayata küsmeye başlayabiliyor. artık anlamsız geliyor hayatın içindekiler ve vaz geçmeye başlıyorsun herşeyden. yaşamak da anlamsızlaşıyor, güzel olduğu söylenen herşey de. önce bir odada yalnız kalmayı, o yetmiyor , bir dağ başında veya adada tek başına olmayı istiyorsun. nerede bir yalnızlık var : ona kavuşmayı hayal eder oluyorsun. insanlar seni anlamıyor ve naz yapıyorsun sanıyor, oysaki için istemiyor hiç birşey.
hayat seni çok üzmüştür, ama sadece yorgunum der geçersin işte. -
tevfik fikret'in ayak izlerine hüznü şiiri:
yürürdüm biraz güç, biraz bî- huzûr
dikenlik, çetin, taşlı bir sâhadan;
önüm bir yokuş, hep çakıl, hep diken,
yürürdüm fakat ben muannid, sabûr.
bu yol böyle sâ’iddi bir minbere:
cevânib mehâbetli bir makbere,
fezâsında al bir güneş mübtesimdi…
mübeşşer adımlarla ettim mürûr
demin muztarib geçtiğim sâhadan;
yolum aynı şey; hep çakıl, hep diken;
yürürdüm fakat ben mübeşşer, vakur,
geçerdim basıp birtakım izlere;
eğildim biraz dikkat ettim yere!
o izler benim, hep benim izlerimdi. -
hem küçük, hem de azıcık
bir parça umut gibi diyorum.
peşim sıra dalgalar, fırtınalar kopuyor
günlerimden.
uzun yolların arasından
nicedir özlemişim diyorum
kararıyor ortalık gecenin zifiri ayazına doğru.
bekliyorum.
bekliyorum.
bekliyorum.
tam o anda şafak sökerken dağınık saçların gibi kızıl.
seni görüyorum.
denizleri birleştiriyorum. sonsuz ve hiç bitmeyen
yağmur ıslatıyor sabahın serinliğini...
kızıl saçlarında parlayan yağmur kristalleri
kayıyor yüzüne doğru ince ve sakin
bakıyoruz bir palyaçonun o umursamaz
o sevecen görüntüsüne,
sen, ben ve
bir gülümsemeyle,
hatırlanan o eski ve kırık
düşleri unutturan
yaşanası
şu hayat!...
cagatay kacarin bir siiridir... -
birkaç gün önce raflara çıkan özgür demir albümü. şu sıralar kulağınıza dingin, müziklitesi yüksek tınılar çalınırsa bir sorun bu kimin albümü diye.
bu da albümden tadımlık bir şarkı, ömrümün asfaltı:
http://www.dailymotion.com/…gur-demyr-yzler-2_music -
(bkz: izler sergisi)
-
özgür demir'in 2010 yılında çıkardığı albümün ismi.
yeni izlere çağrı eskilere saygı duruş...
bakınız -
nasıl da tatlı bir mira şarkısı!
dinle dinle bıkılmıyor.
ben yola hiç çıkmadım
yanımda duran gölge niye?
zor ama hiç kaçmadım
yeter sevgim diye
yok, ateşe atmadım
neden yanmalıyım, niye?
sen derine batmadın
izler yine üzerimde
yüzüme bakardın
derine batardın
dışarı taşarken
canımı yakardın
korkusuz yaşardın
düşerken tutardın
tam, zamanda yalnız bir an
düşer tek damla yere
cam,benim derim saydam
pullar dökülür ellerinde
güneşi tutardın
işığa bakardın
dokunup sevince
dökülüp sarardın
sökülür atardım
yıkılır doğardın
derime batarken
canımı yakardın -
mira'nın muhteşem şarkısı. böyle dolu dolu.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap