• bornova'dan tınaztepe'ye gidecek bir üniversite öğrencisinin tek otobüste gidebildiği okuluna 3 vesait değiştirmek zorunda kalarak gideceği sözde düzenleme.

    fakir otobüse bile binemesin, izban izdihamına girmek zorunda kalsın, bir araçtan inip diğerini yakalamak için koştursun, neden?

    zengin arabasıyla trafiğe yakalanmadan daha hızlı gidebilsin diye.
  • aziz kocaoğlu'nun telekineziye uğraması sonucu alınan bir karardır diye düşünüyorum. ya da melih gökçek ve aziz kocaoğlu kendi aralarında farabi değişim programından yararlanıyorlar. çünkü bu ancak bir melih gökçek icadı olabilir. kendisi ankara'da gece seferi koymamasıyla, birkaç günlüğüne koyduğu ve kimsenin haberi olmadığı gece seferlerini "talep olmadı, kaldırıyoruz" demesiyle ve metro saatlerini geriye çekmesiyle biliniyor. bu düzenleme de o tarz bir düzenleme resmen.
  • ulaşımda rahatlığı ve konforu getirmek yerine
    aktarmacılığı ve indi-bindiciliği getirmiştir.

    bunun 45 derece asfalt kaynatan izmir sıcağı var,
    yağmuru çamuru var.
    yaşlı insan, bebekli insan, engelli insan aktarıla aktarıla bir hal olacak bu durumda.

    otobüs sayısını azaltalım tasarruf edelim çok iyi güzel de,
    otobüslere tıklım tepiş binmeyi nasıl azaltıcaz acaba?
  • rezilliktir.

    daha seçime 5 yıl var diye belediye geri adım atmamaktadır. halkın taleplerini önemsememektedir. belli.

    kendi halkına zulüm etmektedir.

    ancak bu unutulmayacak. izmir halkını küçümsemesinler. daha da zor seçim kazanırlar bundan sonra bunda inat ederlerse. söylemedi demeyin.
    izmir chp'nin kalesi falan değil, sadece ülkesini, atatürk'ü, cumhuriyeti seven, şehrini akp belediyeciliğine, ranta kurban etmek istemeyen bir şehir.
    chp hep kazandığı için şımarmasın.

    not: aziz'e oy vermiş biriyim.

    not 2: bu uygulama ile hangi trafik rahatlamış? hangi ulaşım süresi düşmüş? tam tersi.
    gaziemirden alsancak'a eskiden bir otobüs ile giderken, şimdi 3 aktarma yapıyorsunuz. herkesi kendiniz gibi düşünmeyin, bunun yaşlısı var, engellisi var, kışı var, yağmuru var. her aktarmada durakta dakilalarca otobüs bekliyorsunuz.
    yazıklar olsun bu uygulamayı getirenlere. eminim buna karar verenler yıllardır otobüse falan binmemiştir.

    ama "benim işime geldi gerisi önemli değil" diyen azınlıktansanız översiniz tabi.
  • trafiği azaltmaya yönelik yapılan düzenleme. düzenlemeye göre insanlar aktarma yapmaktan yaka silkip evden çıkmayacak ve bu şekilde trafik azalacak. güzel olmuş ben beğendim.
  • iyidir kötüdür, tam düzenleme geldiğinde şehirden ayrıldığım için bir şey diyemeyeceğim. ama kordon yolu denilen muhtemel "vatan hainliğinin" hatta "insanlığa karşı işlenmiş suç"un bu başlıkta dile getirilmesi "yandaşlıkta" sınır tanımamaktır, kimin yandaşlığı olursa olsun.

    türkiyenin sayılı rahatlama merkezlerindendir kordon. çimlerle, denizle, bisiklet yoluyla, tartan pistiyle, alsancağıyla, cafe ve publarıyla, havasıyla şusuyla busuyla herşeyiyle izmir'in en güzel yeridir.

    birileri de demektedir ki, "kaldıralım orayı, yüksek hızlı egsozlar geçsin dursun, insanlar da sktirolup gitsin"

    oldu canım.
  • buca'yı bilenler için bir örnekle de ben açıklayayım.

    evim çevik bir'de, işyerim kaynaklar sebze meyve halinde.
    mesai başlangıç saatim 08:00 mesai bitişim 17:00

    normalde, sabah buca heykel'den 07:30 da kalkan 177 numaralı otobüs ile 07:50 gibi işte oluyordum.
    şimdi 06:50 gibi evden çıkıp tınaztepe aktarma merkezinden 07:15'de kalkan 177'ye biniyorum. 07:30'da işteyim.

    akşam iş çıkışı ise normalde 17:08'de sebze halinden kalkan 604 numaralı otobüs ile 17:35 gibi evde oluyordum.
    şimdi ise kaynaklar'dan 17:30'da kalkıp 17:45 gibi sebze haline varan 177 numaralı otobüs ile tınaztepe aktarma aracılığı ile 18:25 gibi evde oluyorum. 604 ise tamamen kalktı.

    sonuç olarak; sabah evden 30 dakika daha erken çıkıyorum, işyerine 30 dakika daha erken gidiyorum.
    akşam işten çıkışta 45 dakika otobüs bekliyor evime yaklaşık 50 dakika daha geç gidiyorum.

    evim ile işim arası 7 km ve normalde tek otobüs ile ortalama 15-20 dk.
    her şeyi geçtim de, akşam iş çıkışı 45 dk otobüs beklemek en çok koyanı.

    ayrıca, bahsettiğim yer sebze meyve hali. insan trafiğini varın siz düşünün.
  • bu düzenleme hakkında, izmir'in yaz aylarında hayalet şehire döndüğünü görmezden gelerek daha 3. günden "başarılı olmuş" demek son derece gerçekçilikten uzak bir söylemdir.

    gerçekten başarılı mı yoksa başarısız mı olduğunu görebilmek için eylül ayını, okulların açılmasını beklemek gerekir. ha, yine de bu haftasonu gerçekleşecek olan kpss 2014 de bu düzenleme adına ufak bir sınav niteliğindedir.
  • yetkililerin cortladığını kabul edip büyük oranda eski haline geri çevirmeleri gereken -olmamış, olamamış- düzenleme.

    bu yeni sistem ilk başladığında sıcağı sıcağına şunu yazmıştım: (bkz: #43717428)

    aradan geçen bunca zaman sonra şehrin farklı güzergahlarında defalarca kez kullandıktan sonra yinelemek istiyorum:

    teorik olarak aktarma olayı bir araçtan bindiğin anda diğerine anında binebildiğin şekilde olsaydı (otobüs-izban-metro-yine otobüs) mesafeler kısalmıştı. doğrudur.

    ancak pratikte -afedersiniz- nah öyle oluyor.
    bir kere izmir'in hemen her yerinde indiğin yerden aktarma yapacağın diğer araca ulaşabilmek için bi sürü yürümek, merdiven inmek/çıkmak, yaya trafiğinde boğulmak gerekiyor. bunların hepsi ortalama sağlıkta bir insan için bile bayağı zahmetliyken, yaşlısı, engellisi, çocuklusu, eşya taşıyanı vs. için tam bir çile hâline dönüşmekte.

    ondan sonra bi de bekleme süreci var. diyelim ki uzak bir yere üç aktarma yaparak gitme durumundasınız,
    (ben örnekleri buca üzerinden vereyim, buca-bornova, buca karşıyaka, buca alsancak gibi..)
    ilk otobüsü ortalama 5-10 dakika bekliyorsunuz, izbanı (gün içinde farklı saatlerde değişmekle beraber) yine bir o kadar bekliyorsunuz, üçüncü bir otobüsü de bir beş dakika daha beklediğinizi varsayalım. bu tür örneklerde zaten ortalama yirmi dakika araç beklediniz, transferlerde de beş dakika kadar yürüdünüz (hava yağmurlu çamurlu ise, ayrıca çıldırdınız). ondan sonra mesafenin kısaldığı masalına inanır mısınız artık?

    tabi şu ana kadar sadece süre ve aktarma çilesi üzerinden anlattım ancak bi de yolculuk kalitesi kıstası var ki, o başka bişey. zaten onu da sabah sekizde misal, karşıyaka-alsancak arası bir izban'a binmeden anlayamazsınız.

    sonuç olarak demem o ki,
    belediye bu sistemde ısrar ediyorsa ya aptallığından, ya bizi aptal yerine koyduğundan, ya da maksatlı olduğundandır.
    her üç durumda da bi daha benden -yine afedersiniz- nah oy alırlar.
  • hala madrid, paris falan zirvalayanları gösteren uygulama.

    olm siz mal mısınız? omrunuzde hiç izban'a bindiniz mi? siktirin gidin hasta etmeyin adamı.
hesabın var mı? giriş yap