• antalya merkezde denize girilir * *

    izmirde merkezde girilmez. yani alsancak/ kordonda soyunup şortla denize giremezsin ya da karşıyakada da giremezsin denizin sadece göreselliğinden istifade edebilirsin.
  • izmir'de yaşayan bir alanyalı (antalyalı da diyebilirsiniz) olarak esnaf açısından kanırta kanırta izmir esnafı tarafında olacağım kıyastır. şovenizmi de şovenleri de hiç sevmem zaten.

    şimdi yozgat'tan izmir'e okumaya gelmiş kardeşim "yeaa bi bira bakkalda 3 lira barda yarısı su olmasına rağmen 6 lira, sikerim öyle esnafı falan" demesin fakat antalya'nın esnafı ülkemize gelen turisti yolunacak bir kaz olarak görmesinden mütevellit, mayıstan eylül sonuna kadar akdeniz'de yerliyseniz yarrağı yediniz af edersiniz. bir bara girmek için ya gündüzden hatun kaldırmak yahut da bar sahiplerini falan tanımanız gerekir. bornova'daki student hunter diye tabir ettiğimiz öğrenci sikicisi esnaf kardeşlerimizi bir kenara bırakırsak, izmir'in esnafını seviyorum. bir keresinde çeşme'de hiç unutmam 4 liralık bir tane hediyelik eşya almıştık kız arkadaşımla adam bize iki tane çay söyledi sohbet ettik yarım saat. iki çay zaten 1 lira'dır varın siz hesap edin.

    bir başka husus ise şöyle, izmir'de bir türk vatandaşı olarak yaşamak çok rahattır. -ne demek istediğimi antalyalılar iyi anlar- bütün balık restoranlarında buyurun efendim diye karşılanırsınız, bütün restoranlar, eğlence mekanları, her şey yerli insana göre dizayn edilmiştir. antalya'da bir masada 2 çipura 4 bira bir de siktir boktan salataya 100 euro verecek alman kazı varken, kimse sizi siklemez yaz aylarında.

    ha deniziydi, balığıydı, doğasıydı apayrı mevzular. herkes kendi doğduğu yerin havasına, iklimine alışıktır onu sever, biri ılıca'nın denizini sever, biri kaş'ın o tercih meselesidir. ama ben antalya ve izmir'i pek ayırmam o bağlamda. çok yakın coğrafyalar olmasından ötürü, gerek iklim gerekse doğası örtüşüyor. ama izmir'de dağların denize dik uzanması neticesinde peyda eden bir sürü koy, doğal liman vs. olmasını hep kıskanmışımdır. zira antalya bölgesi bildiğin okyanus kıyısı gibi. dağlar denize paralel olduğundan koy vs. sayısı çok az. tabii ada falan da yok.

    balık olayına gelince, ege'nin balıkları akdeniz'inkiyle hemen hemen aynı. fakat sevgili izmirliler akdeniz'in balığı gerçekten ayrıdır. yemeyen bilemez. şimdi taratorlu akdeniz giridasını yemediyseniz çok şey kaybetmişsiniz demektir. bir de bizim oranın (antalya) mercanları daha bir kırmızı, daha bir lezzetli. muhtemelen tuz oranıyla ve derinlikle ilgili biraz. neticede mercan balığı bir dip balığı. ege'nin de kıyı sağanlığı (yani 200 metre derinlik için yeterli mesafe) çok geniş. yani 200 metre derinliğe ulaşmak için hayli bir uzaklaşmak gerek kıyıdan ama akdeniz'de ise bu durum tam tersi. yani derinlik daha fazla olduğundan sanırım bizim barbunlar, mercanlar ayrı bir güzel ayıptır söylemesi. fakat sizin de bu deniz börülcesi falan çok güzel, bizim de avokadomız çok güzel ama. her neyse ya sikerim. izmir'le antalya etle tırnak gibi baba. ben ikisini ayıramam. ikisini de çok seviyorum. her ikisi de iyi ki içindeki insanlarla birlikte var. o yüzden bir duble rakıyı hak ettim şimdi ben. zaten deminden beri hamiyet yüceses dinliyorum, dolapta bir ufak olacaktı. ağzım sulandı yazarken.

    özet: izmir çay gibidir, antalya şeker, çayı şekersiz sadece öküzler içer. (buradaki çakma atasözü tarafımdan bu iki şehrin ayrılmaz bir ikili olduğunu vurgulamak için şu anda uydurulmuşur, şekersiz çay içen arkadaşlar alınmasın zira ben de çaya şeker atmam.)

    sonuna kadar okuma inceliğini gösterenler için, minik bir hediye; lütfen kabul edin.
  • izmir abartılmış bir balondur. antalya ise öteden beri var olan potansiyelini son 20 yılda katlayarak arttırmaktadır.

    antalya'dan izmir'e gelen biri, şehrin merkezinde yükselen tepelerdeki gecekonudaların ve çarpık kentleşmenin varlığına anlam veremez. yine izmirin merkezindeki kokuya (putrifikasyon'dan kaynaklı) alışması epey zaman alacaktır.

    - antalya'nın kaynağını bey dağları ve toroslardan alan suları temizdir ve şehrin neredeyse tüm illerinde (kepez hariç) musluktan akan su içilebilir.

    - antalya'nın ağır sanayisi olmadığı için havası görece temizdir.

    - antalya'nın denizi temizdir. marina (yat limanı) hariç, şehrin en batısındaki patara'dan sahillerinden en doğusundaki gazipaşa'ya kadar her yerde denize girilebilir
    - izmir'in antalya'dan üstün olabileceği tek alan şehirdeki sosyal ve kültürel yaşantı olabilir.
  • akplilerin kayseri mi konya mı şeklinde alternatif üretmeye çalıştıkları kapışma. ehehe yazık lan.
  • günümüzde fantezi aleminde yaşayan zihniyetlerin sodom ve gomore muamelesi yaptığı türkiye'nin güzide; gelişmiş; kime, neye, neden oy vereceğini bilen insanların yaşadığı; taşı toprağı öpülesi, havası solunası, denizi girilesi, manzarası seyredilesi, insanı baş tacı edilesi iki memleket.
  • bilmeyenlere söylüyorum bu şehirler kuzendir..
    bütün kuzenler gibi paylaşırlar,dertleşirler ama arada küserler,tartışırlar,rekabet bile söz konusu olabilir ama nihayetinde kuzendir aralarına kimse giremez anne babalar bile..
  • izmir aşık olunacak kadar güzel bir şehir..

    ancak antalya bir başka ya.

    iki senedir yaşadığım bu şehirde, o kadar kilometre yapmama rağmen keşfedemediğim öyle çok güzellik var ki!

    antalya nın girişinde atatürk'ün bu şehir için söylediği bir söz vardır

    şüphesiz ki antalya dünyanın en güzel şehridir

    daha laf söyleyenin kalbini kırarım dostlar..
  • ikisi arasından izmir'i seçen adam ağzıyla değil ancak kıçıyla gülebilen bir adamdır herhalde.

    izmir'in antalya'ya rakip olabileceği iki tane alan var, biri, izmir'in büyükşehirlik tarihiyle paralel bir sosyal yaşamı, ikincisi muhacir kökenli nüfusunun etkisiyle insanlarının fizik bakımından daha güzel görünmesidir. antalyalılar belki o kadar güzel görünümlü değildir, ama dünyanın her tarafından milyonlarca güzel çirkin insanı bir arada görebilirsiniz orada. antalya ile izmir arasında şehir hayatı bakımından önemli bir fark 25-30 yıl önce vardı belki, ama şu anda sinema, avm, tiyatro, cafe, bar, restoran anlamında antalya şehir merkezini kundu'dan konyaaltına kadar dolaşırsanız arada neredeyse hiç fark kalmadığını, hatta bir çok yönden antalya'da çeşitliliğin daha fazla olduğunu görebilirsiniz. altın portakal film festivali antalya'da, eşi benzeri olmayan pırıl pırıl plajlar, koylar, mor dağlar, çam, sedir, kekik kokulu yaylalar, verimli ovalar, turfanda sebze, narenciye, bilimum meyve, ileri tarım teknikleri ile üretim yapan envai çeşit firma antalya'da. birbirinden kaliteli oteller, tatil köyleri antalya'da. kış molasında türkiye'nin süperlig takımlarının kamp yeri antalya'dır. türkiye'de istanbul atatürk'ten sonra en çok uçak inip kalkan ikinci havalimanı antalya'dadır. antalya'nın şehir merkezinden tertemiz denize girilir, sabah konyaaltında, falezlerde, larada, güzeloba'daki evinizden yarım saat denize girip, sonra duş alıp, traş olup, takım elbise ile bankadaki, defterdarlıktaki işinize gidebilirsiniz, güney batısında beldibi, göynük, kemer, çamyuva, tekirova, olympos, adrasan, kumluca, finike, demre, kekova, kaş, kalkan; dogusunda, belek, side, alanya'nın karşısına izmir, denize ancak beton kaldırımdan bakabildiğiniz körfezi ile çeşme, urla, karaburun, dikili-çandarlı, gümüldür gibi yerlerle çıkabilir. antalya'nın 1 saat mesafede kayak merkezi vardır.

    en son cnbc-e dergisinin yaptığı, temiz hava, doğa, ulaşım, güvenlik gibi bir ton kritere göre yapılan yaşam kalitesi en yüksek şehirler sıralamasında antalya ikinci sırayı almıştır.

    böyle bir kapışmada 100 kişilik, antalyalı ve izmirli olmayan insanlardan müteşekkil bir örnek çekip sorsak, % 80'in antalya diyeceğine kuşkum yok. izmir'i % 20 ile bi de izmirliler seçer.
  • gördüğüm-tanıdığım her izmirlinin aksini söyleyeni dövecek derecede izmir milliyetçisi ve aşığı olduğunu gören bir antalyalı olarak korkup dahil olmayacağım bir kapışmadır..
    doğal güzellik-deniz-plaj açısından antalya muhtemelen daha öndeyken büyük şehre has özellikler-olanaklar ve büyüklük açısından izmir öndedir..
    ikisi de ülkenin en güzel şehirlerinden kapışmaya telaşa mahal yok.
  • babaannesı antalyalı, dedesı ızmırlı; hayatının 11 yılını antalya'da 11 yılını ızmırde gecırmıs bırı olarak (daha tarafsız bır goz degerlendıremezdı.) soyleyeyım kı, antalya ıyıdır hostur, muhtesemdır ama yazın daha dusuk nem oranı ıle ızmır antalya'ya takar arkadas. bir gun bırıne yerleseceksın, sec deseler, antalya'daki sevdiklerimi izmir'e toplar izmir'e yerleşirim. her yıl 7 ay eziyete lüzum yok.
hesabın var mı? giriş yap