• doğma büyüme izmir'li ve bir izmir aşığı olarak net konuşuyorum:

    izmir bildiğin beton yığınıdır. izmir'e güzel diyen adam muhtemelen hayatında şehir görmemiştir.

    git iki yakadan da arkalardan bak. konak tarafında kadifekale''ye, karşıyaka tarafında da şu yeni girne'de belediyenin yeni yaptığı seyirtepe tesislerine git. bu manzaralara güzel diyebiliyorsan ne yazık ki seninle zevklerimiz uyuşmuyor.

    konak tarafında yeşil alan olarak sadece fuar var, karşıyaka'da hiç yeşil alan yok. şehirleşme rezalet. binalar bakımsız, rastgele kurulmuş, çirkin binalar.

    izmir moderndir, rahattır, insanı hoştur, yaşaması keyiflidir ama ne yazık ki güzel bir şehir değildir. burada iki yobaz köpek havladı diye gerek yok böyle savunmaya geçmeye.

    türkiye'de güzel şehirler var. genelde karadeniz kıyısında ya da güney batıdalar. geri kalanı 5 para etmez, ne yazık ki izmir'de dahil buna.

    izmir'in sayılı güzelliklerinden kordon da, 8 şeritli yol yapılmak üzere doldurulup, mahkeme kararı sonrası yeşil alana çevrilmiştir, onu da hatırlatırım.
  • izmir'in güzel bir şehir olmaması değil de, abartıldığı kadar güzel bir şehir olmaması diyelim mesela.

    izmir dediğin yer nedir ki allasen? büyükçene bir bakırköy gibi mesela. bazı yerleri ise bildiğin bağcılar. hiçbir yeri bir kadıköy bile değil, geçtim şişliyi nişantaşını. neyse... güzellikten kasıt ne arıyoruz ona bakmak lazım. doğal güzellik mi, tarihi güzellik mi? mimari güzellik mi? izmirin istanbul'dan da beter bi mimari çöplük olduğunu düşünüyorum. binalar korkunç derecede çirkin. istanbul yine arada tarihi mirası ile kurtarıyor yoksa istanbul da aynı bok yani. çöp. doğal güzellik olarak izmir merkezde pek bişey göremedim ama ilçelerinin hakkını yersem allah taş eder.

    yani mesela izmirde gündüz vakti tek başına gezebileceğin biyer pek yok. istanbulda şehri turlamak istesen mesela, gideceğin sürüyle müze, saray, efendime söyliyim sokak çarşı filan var. sultanahmete bir gittin mi zaten, ayasofyasıydı yerebatan sarnıcıydı efendim aşağı doğru arkeoloji müzesi, islam teknolojileri müzesi, sonra gülhanede bi kahve derken gün bitiyor. hatta yetmez bile. izmirde böyle gezemezsin zaten başına güneş geçer amk. toplu ulaşımı da bana göre yeterli değil. nerde yeterli ki zaten şu kodumun memleketinde o ayrı dava zaten. ama otobüsleri çok güzel klimalı. yani o sıcakta dışarda kalmaktansa bütün gün otobüse binerim.

    bir şehri güzel yapan o şehirdeki hatıraların, tanıdıklarındır. o yüzden izmir sik gibi bi şehir çoğumuz için. gittiğimiz zaman da yapacak bir bok bulamıyor, aman aman bir güzellik göremiyoruz. izmirliler için öyle değil ama adamların çocukluğu gençliği geçmiş. ah izmir vah izmir. e ne bok yiyosun izmirde? işte kordonda bira içiyoz. e kadıköyde de içiyoz? izmir başka. bok başka işte, bira aynı bira, sahilse sahil. sadece sen oradaki hatıraları, insanları seviyorsun. çok kötü bir şehir değil, hatta anadoludaki bir sürü şehre göre cennet sayılır ama, aman aman da bi güzelliği, bi özelliği yok işte lan. izmirliler reklamını iyi yapıyor işte olayı orda sadece.

    bana göre dünyanın en güzel yeri edirne mesela. orada süper güzel anılarım olmakla birlikte, edirne gerçekten bir şehrin sahip olması gereken tüm güzellikleri bünyesinde toplamış. ama başkası gelse hasiktir bu mu övdüğün edirne dese, onu gider meriç nehrinde boğarım sadfghdsd şaka la gider bi ciğer yediririm fikri değişir. sonra kervansarayda bi düğüne götürürüm iyice ikna olur.

    neyse, izmir abartıldığı kadar güzel değil lan. canım izmirim ah izmirim kızı şöyle denizi böyle diye romantizme girmeyin yani. bişey anlam ifade etmiyor işte. bir kızkulesi, bir ortaköy camii kadar fotojenik yerleri yok izmirin.
  • bu kelimeyi kullanabilmen için izmirli olman lazım. izmir, şu anda bile türkiye’deki 7 bölgede var olan 80 ilden katbekat daha güzel ve yaşanası bir şehir. ancak;
    bir izmirliysen ve çok değil 10 sene bile öncesini hatırlıyor isen izmir güzel değil diyebilirsin. çünkü izmir gün geçtikçe güzelliğini kaybediyor. çünkü gün geçtikçe göç alıyor. gün geçtikçe farklı bir kültürle tanışıyorsun izmir’de. ama bunu biz biliriz a dostlar tatile gelen veya göç edenler değil.

    edit:imla
  • ilk en entry'i görememem nedeniyle yazan kişinin troll olduğunu anlamama sebep olan önerme.
  • bornova sokağında atraksiyonlu olaylar yaşamış kişi beyanı olabilir. onun dışında izmir ,izmirde doğan,büyüyen birisi için nereye giderse gitsin yerinin doldurulamayacağı bir şehirdir.

    (bkz: bornova sokağı diyalogları)
  • 1975 yılından 1990 yılına kadar ortalama 1.5 milyon nüfusa sahip şehir, 2000 yılında 2.7 milyon, günümüzde ise 4 milyon kişi barındırmaktadır. işte tam da bu yüzden izmir estetik açıdan hiç de güzel değildir.

    işim gereği sürekli en fakir ve en bakımsız mahallelerinde dolaşıyorum izmir'in. şu marş geliyor her dışarı çıkışımda aklıma:

    izmir'in dağlarında gecekondu açar
    yaşa kenan evren paşa yaşa!

    memleketin tüm şehirleri nasibini almış elbette 80 sonrası göç dalgasından. ama izmir'in durumu ayrı. izmir'de imara açılabilecek coğrafi alan kısıtlı. çevresi tepe hatta dağlarla çevrili. böylesine bir nüfusun burada rahatça yaşamasının imkanı yok. 120 beygirlik ticari araçla kuru zeminde ve yeni lastiklerle patinaj çekerek ortasında kaldığımız yokuşlar var bu şehirde. sanayinin de yerleşebileceği alan kısıtlı olduğundan iş imkanı az. dolayısıyla gecekondular tapusu dağıtılan apartmanlara dönüşemiyor. ve yine dolayısıyla 2 katlı 2-3 odalı müstakil evlerde düşük nüfus yoğunluğuyla yaşayan insanlar daha da geniş alana ihtiyaç duyuyor ve nat-geo tv'de gördüğümüz, uçurum kıyısındaki dağ keçileri gibi yaşamaya mahkum oluyor. 25 yıldır bu döngü kırılamıyor.

    göçle gelen kürt nüfusun ve mübadele sonrası boşalan rum evlerine yerleşen romanların öncelikle karnını doyurma derdinde olması da binaların estetiğinin ikinci plana atılmasına sebep oluyor. gerçi görmüş olanlar bilir. bölgedeki bazı güzelim eski izmir evlerinin dışı fayanslarla kaplanmıştır. zenginlik göstergesi olarak ve mahalli estetik anlayış gereği...

    yıllarca doğu illerine yatırım yapılması için teşvikler yapıldı. madem ki sermaye inatla doğuya gitmek istemiyor, batıdaki şehirleri kurtarabilmek için batıdaki ilçelerde de vergi indirimleri uygulanabilir. malların nakliyatı mı masraflı oluyor? ilçelere 50-100 km ray döşeyemeyecek durumda değiliz. en azından il içinde kırsala dönüş sağlanmaksızın izmir böyle yaşamaya mahkum.

    ve bir de kültürel sorun var ortada. izmir'de kira bedellerinin bazı bölgelerde çok düşük olması sayesinde çalışmadan, devletten aldığı yardımlarla geçinen çok insan var. bakın bunların sayıları gerçekten çok. bu kültürün yıkılması, gelecek jenerasyonun üreten ve topluma fayda sağlayan bireyler olarak yetiştirilmesi ve şehirlileşmesi için eski köy enstitüleri gibi getto enstitülerine ihtiyacımız var. aile planlamasından tutun da basit mesleki eğitimlere kadar toplumu şekillendiren, yön veren çalışmalara muhtacız. yoksa izmir'in sorunları 8-10 çocuklu aileler ile çığ gibi büyümeye devam edecek.

    peşin edit: hassas bir dönemde olduğumuz için alınanlar, ırkçı genellemeler yaptığımı düşünenler olabilir. belediye çalışmaları düzleminde değil sosyal politikalar çerçevesinde konuyu ele aldım ve naçizane mesleki tespitlerimi ve çözüm önerilerimi dile getirmeye çalıştım. ama yahudi zencileri sevmem. peşinen söyliyim.
  • izmir'deki insanların düşünce yapısını ve kültürünü beğeniyorum öncelikle. yok kemalizmmiş atatürk seviyorlarmış falan geçin bunları. artık atatürk'ü seviyorum demek ayıplanır oldu şu akp mal zihniyetinin de etkisiyle. sen kimsin ki kemalizm diyerek aşağılabiliyorsun bir şehri?

    öte yandan, izmirlilerde de beğenmediğim bazı özellikler var. mesela, her bi boku istanbul'la mukayese etmek. yok izmir farklıdır, istanbul'dan kat kat güzeldir, izmir insanı farklıdır falan. ancak bu durumu %80 olarak aslen izmir'li olan insanlarda görürsünüz. ben ne izmirliyim ne de istanbullu. ancak liseyi izmir'de okudum ve beş yıl yaşadım. üniversiteyi istanbul'da okudum, şuan da istanbul'da yaşıyorum. demem o ki, iki şehirde de hatırı sayılır zaman geçirmiş ve farklı memleketten olan birisiyim. şöyle söyleyebilirim ki gerçekten izmirlliler izmiri çok fazla abartıyor. evet güzel bir şehir gerçekten ama istanbul'la mukayese edilmez bence. istanbul adeta bir ülke gibi, her semti çok farklı tarihi bambaşka. kültür sanat gezilecek yer bakımından türkiye'de (avrupa vs demiyorum) hiçbir yerle karşılaştırılamaz. izmir de istanbul'un anca üçte biri, tarihi falan da çok azdır. etkinlik, aktivite vb şeyler çok azdır. tabii bu demek değildir ki herkes büyük şehir sevmeli istanbul'u harika bulmalı falan. tabii ki de hayır. herkes rahat ettiği ve sevdiği yerde yaşayabilmeli. yoksa tüm türkiye istanbul'da yaşardı. ama şahsi düşüncem izmir, istanbul'la karşılaştırılmaz ancak türkiye'nin ikinci güzel şehridir. ankara daha sonralarda gelir, klişe olacak ama ben de denizsiz şehir sevemem.

    ayrıca, izmir'e gezmeye gelen ve istanbul'da yaşayan birçok kişi gerçekten izmirlilerin izmir'i abarttığını düşünüyorlar güzellik vs bakımından. gezdirdiğim arkadaşlarımın çoğunda aynı izlenim oluştu. bu sadece ve sadece izmirlilerin istanbulu aşağılayıp, izmir'le karşılaştırmalarının sonucu. memleketini herkes sever ve över ama türkiye'de izmirliler dışındaki yerlerdeki memleketlilerin çok azı istanbul'u aşırı derecede yerip, kendilerinin üstün olduğunu savunurlar.

    bir de izmirlilerde istanbul'u görüş açısından eleştirme durumu var. istanbul'da akp ağır bastığı için yobaz vs diyorlar. palavra! gel burda şişli, kadıköy, bakırköy, sarıyer vb ilçeleri düşün ve sadece bu ilçeler bile izmir'in 2-3 katı nüfusa sahip. bu ilçelerde özgürlük, chp'nin üstünlüğü, akp karşıtlığı yok mu? var. hem de türkiye'de en özgürce yaşanabilecek semtler var bu şehirde, izmir'dekilerden bile kat be kat modern. ancak belirttiğim gibi istanbul adeta bir ülke. pendik de istanbul, beşiktaş da. sultanbeyli de nişantaşı da. o nedenle "görüş" açısından izmirlilerin kendilerini üstün görmeleri de çok saçma.

    uzun lafın kısası, güzel şehirdir izmir ama istanbul'un her zaman ardında olan ve türkiye'nin ikinci güzel şehridir bence.
  • katıldığım önerme. kötü burası gelmeyin gençler, yerimiz dar. ortamımız bozulmasın
  • kesinlikle katıldığım önerme. izmir çok çirkin bir şehir hatta yarrak gibi afedersiniz. her gün bokların içinde yüzerek gidiyoruz gittiğimiz yere, toplu taşıma desen iğrenç. hiçbir yere otobüs yok, olanlar da o kadar kalabalık ki çekilecek gibi değil, bazen bozuluyor yürüyerek gidiyoruz hatta. her binişte para veriyorsun aktarma falan hak getire, geçen bostanlı'dan gaziemir'e gittim 37 tl tuttu. neyse öyle işte. sakın gelmeyin. nerede yaşıyorsanız orada kalın lütfen.
  • izmir'den yeni dönmüş bir ankaralı olarak sapı samandan ayırmaya geldim.

    izmir'in avantajlarını ve dezavantajlarını karışılaştıralım. buna iyi yanları ve kötü yanları da diyebilirsiniz.

    iyi yanları:

    1) coğrafi konumu nedeniyle birçok tatil yerine 1 saatlik mesafede. hatta birçoğu izmir sınırları içerisinde. hafta sonu için rahatlıkla plan yapıp 1 saatte istediğiniz yere gidebilirsiniz. çevre illerde de güzel yerler var onlara da ulaşım kolay.

    2) denizi var. bu cümle her ne kadar saçma sapan şekilde kullanılsa bile gerçeklik payı vardır. coğrafya kaderdir ve kader izmir'in yüzüne gülmüştür. istediğiniz zaman deniz kenarına gidip takılabilir ve denizi doyasıya seyredebilirsiniz.

    3) üniversitelerden dolayı genç bir nüfus var. öğrencilik yılları için mükemmel bir şehirdir.

    4) insanı size çok karışmaz (yaptığınız şeylere göre değişir).

    kötü yanları:

    1) öncelikle bu kadar güzel bir coğrafyada olmasına rağmen şehircilik çok kötüdür. altyapı denen bir şey yok gibidir. şehrin birçok yerinden kanalizasyon kokusu gelir. 2 büyük bira fabrikasının karşılıklı olması da bornova, kemalpaşa taraflarının kokusunu değiştirmektedir.

    2) köylerinin ve ilçelerinin belli bir ayrımı yoktur. 3 şerit gidiş 3 şerit geliş olan ana yolların üstünde koyunlar, keçiler otluyor. trafiği büyük riske atıyorlar. bir kişi de bunu saçma bulmuyor ve düzeltmek istemiyor. bunu söylediğimiz zamanda köylüleri aşağıladığımız için bize laf ediyorlar.

    3) belediyecilik denen bir kavram yok. belediyelerin tek derdi sanki insanlar rahat rahat özgürce eğlenebilsin ve amansızca izmir'i övsünler. bornova'nın ortasında kaçak kat çıkıyorlar binalara kimse dur demiyor. hem eski binalara çıkıyorlar hem de yeni yapılmış binalara. izmir'de deprem olma ihtimalini hatırlatmama gerek yok galiba.

    4) belki de en büyük dezavantajı insanıdır. izmir insanı dışarıya kapalıdır. izmir'den doğusu onlar için yoktur gibi bir şey. tatil beldeleri hariç tabi ki. bakın bu dediğim izmir'e sonradan geç edenler için değil. direkt izmirli olup da dışarıda gezmemiş insanlar için. insanı mikro milliyetçiliğin sınırlarını zorlamaktadır. evet izmir'in birçok güzel yanı vardır ama bu güzel yanları var diye izmir en yaşanılacak en güzel yer değildir. izmirli olmak da ayrıcalık değildir. ama bunu izmirli birisine anlatmak çok zor. geçen hafta ankara'ya taşınacağım evin işleri bitti falan derken komşuları gördüm. hayırlı olsun nereye taşınıyorsun diye sorunca ankara'ya dedim. başladılar ayy ankara'da nasıl yaşayacaksın. ankara insanı çok yobaz. ankara'da deniz yok ben denizsiz yapamam. “ben denizsiz yapamam” diyen kişi bornova'da oturuyor. ankara'da yapacak bir şey yok diye başladılar. evet haklılar arkadaşlar ankara'da yapılacak şey izmir'e göre çok daha az bunu kabul etmek için de profesör olmaya gerek yok. fakat bunun söylenme tarzı izmir haricindeki tüm yerler çöp dercesine oluyor ve karşı tarafı irite ediyor.

    5) trafik büyük bir dert her büyük şehirde olduğu gibi ama izmir'de çevreyolu da sahil yolu da tıkanıp kalıyor. iş çıkış saati bornova'dan karşıyaka'ya gitmek 1 saatten fazla alıyor.
hesabın var mı? giriş yap