• bu arkadaşın psikoz olma ihtimali yüksek, dinleyenlerin dikkatli olmasını tavsiye ederim. söylediklerinin ve kendisinin oldukça tehlikeli olduğunu düşünüyorum. insanları yanlış yönlendiriyor. zira hiç bilmediği araştırmadığı fikri dahi olmayan konuları biliyor edasıyla anlatıyor. narsizm ve megalomani durumu var ama gerisi için bir psikiyatrist meslektaşıma gitmesinde yarar var. bu arada klinik psikolog olmadığı halde de öyleymiş gibi konuşarak insanları kandırıyor.
  • yaptığım yoruma "izzet güllü izleyin" diye gelen mesaja istinaden takibe alıp hızlı bir şekilde bıraktığım şahıs.adamın depresyona yaklaşımı "sıkı can iyidir kolay çıkmaz" şeklinde. çok merhametsiz ve saldırgan bir yaklaşımı var, bizim milletin bu dönemde kendisine bayılması şaşırtıcı değil. her şeyiyle bilimsel yaklaşıma karşı olması açıkçası diploması olup olmadığına dair soru işareti yarattı. sanki bu öfkenin altında bir kuyruk acısı var gibi.
    insanlar yüzyıllardır bunun araştırmasını yapıyor, her anlamda bizden ileride ve daha iyi durumda olan toplumlar yapıyor bu arastirmaları. sonuçta adamlar bu işe yüzyıllardır ciddi anlamda zaman ve kaynak ayırıyor. sen millet olarak ne kadar araştırma yaptın da bu sonuçlara vardın? bunların hepsi komplo öyle mi?
    bipoları, şizofreniyi, vs.yi video ile iyi edeceksin öyle mi? depresyondaki insana "hadi oradan, yok bir şeyin" diyeceksin öyle mi? tam az gelişmiş toplumlara yakışan vahşilikte bir yaklaşım bravo.
  • ben onu bunu bilmem. 18 yıllık okbli olarak dinledim adamı, önyargıdan uzak ve eleştirel bir bakış açısıyla. 6-7 kere okbyi yenmiş ve uzun süredir de mekanizmasını anladığını umarak okbden uzak yaşayan birisi olarak anlattıklarını mantıklı buluyorum. özetle adam savaşma kabul et diyor ki benim kurtuluş anahtarım da hep burada yattı . birşeyi düşman olarak algılarsanız o sizde panik ve doğal olarak korku yaratır fakat düşman olarak algılamayip aklınıza gelebilecek doğal bir düşünce olarak görürseniz zamanla tepkileriniz dinginleşir diyor yada ben öyle anladım ki beni tedavi eden de hep bu olgu olmuştur. aklımıza her türlü düşünce gelebilir eylem bizim elimizdedir diyor . ben nasıl iyileştim sorusuna cevap olarak da gelen her düşüncenin başımın üstünde yeri var. onlar benim düşmanım değil bir parçam. onlara verecek tepkiyi ben belirlerim ve tepki vermiyorum. davranıslarımı rutinimi değiştirmediğimi gören beynim de zamanla " ha bu bunu s.klemiyor " deyip sinyalizasyon sıklığını azaltıyor. ben de hep işe yaradı siz de yarar mı bilmem psikoloğunuza/ psikiyatriniza sorun. son olarak teşekkürler izzet güllü iyi ki varsın .
  • kendisini henüz üç gün önce keşfettim. anlattıklarına ve yaklaşımlarına bakarak farklı birisi olduğunu seziyorum. daha bir çok entry'de anlattıklarını severek paylaşmayı düşünüyorum.

    çünkü yapmaya çalıştığı, kendi başına verdiği haklı mücadeleyi fark edebilen az sayıda insandan birisi benim. ne yazık ki bu durumu kendimden biliyorum. bazen bir entry yazmak için 8 saat harcıyorum. evet sadece tek bir entry, bazen ise günler. okuduğum araştırdığım onlarca kaynak, referanslar, konu hakkındaki uzmanlar, analiz etmeler, görüşler, bunların sonucunda yaptığım sentezler, yorumlamalar, beyin fırtınaları, yazıyı herkesin anlayabileceği basitliğe indirgemek için sadeleştirmeler, paragrafın hizalamasına kadar neler neler. yani bu emeği sözlükte değer bilinmeyen bir entry'de paylaşmak yerine makale olarak tescilletmek veya bir kitapta toplamak daha mantıklı. sadece en doğrusunu çok okunan popüler bir ortamda yazarak, ihtiyacı olan bir tek kişiye bile yardımcı olabilsin, ona ulaşsın diye bu kadar emek verip, saatlerimi harcıyorum. değeri çok mu biliniyor kesinlikle hayır.

    veya hiç emek harcanmamış bir şarkı, pr çalışmaları, klip, reklamlar derken milyonlarca satması başarı kriteri olarak düşünülerek sözde başarılı olmuş oluyor. peki yıllar boyunca gece gündüz çalışıp emek veren gerçek sanatçılar ve onların emeği, onların çalışmalarının değeri daha az kişi tarafından fark ediliyor diye bu bahsettiğim gerçek sanatçılar mı diğer örneğe kıyasla başarısız? hayır, çok büyük bir yanılgıdır bu. başarı kriteri çoğunluğun algısı değil, niteliğin kendisidir.

    yine de bazen 1000'de bir birisi çıkıyor ve sana ulaşıp hayatında ne kadar faydalı olduğunu, kendisine ne derece de yarar sağladığını söylüyor ya işte o hepsinden daha önemli bence. insana manevi bir zenginlik ve güzel şeyler yapmış olmanın huzurunu, mutluluğunu veriyor. söz gelimi bu huzur ve mutluluk duygusu da, maddi şeylerle elde edilmiyor.

    kalender insanlardan gördüğüm izzet güllü hocanın youtube'da paylaştığı şu videodan birkaç kesiti yazıya geçiriyorum: "iki tane takıntı vakasıyla, mesleki klinik görüşme yaptım. ikisinden de duyduğum şey gittiğim profesör bana takıntının tamamen iyileşmeyeceğini, azalsa da ataklar halinde ömür boyu devam edeceğini söyledi dedi. arkadaşlar bu düpedüz bir yalandır. bu düpedüz hastaların (sorun yaşayanların) umuduyla, moral ve motivasyonuyla oynamaktır. kendi beceriksizliklerini bu sorunun doğası böyledir, iyileşmez ömür boyu azalarak dahi olsa gelir gider diyerek, bilinç altlarına kaygı, korku, endişe, umutsuzluk ve ümitsizlik tohumları ekmektir. bunu profesör değil kim söylerse söylesin. bu iş profesörlük işi değildir. bu iş vaka göre göre işin içinde pişme, vicdan, insaf, yaratıcılık, çok yönlülük, araştırma, kendini bu işe adama işidir.
    yıllardır terapi yapmaya yapmaya bu işi zahmetli ve gereksiz göre göre, tedaviyi sadece ilaca indirgeye indirgeye gerçeklerden kopmuş indirgemeci bir anlayışla; antidepresanla takıntı
    tedavi etmeye kalktığı için defalarca başarısız olmuş kişiler, şimdi de kalkıyor suçu soruna atıyor. 'benim kişisel beceriksizliğim, mesleki yetersizliğim' demiyor..."

    işte bu adam da tek başına yanlışları dile getirmekle kalmıyor, üzerine doğru bildiklerini paylaşarak bir şeyleri değiştirmek için mücadele veriyor. elbette değeri hak ettiği kadar bilinmeyip, anlaşılamayabilir. fakat kendisinin gerçek değerini fark eden birisi olarak,
    bunları ifade edip kendisini onurlandırmak istedim, var olsun.
  • bozuk saat günde iki kez doğruyu gösterir. bu arkadaşı kişisel olarak tanıyorum. güvenilmez, kişilik bozukluğu olan biri. takipçilerine dikkatli olmanızı öneririm.
  • dolandırıcı olduğu iddia edilmesi sebebiyle videosunu izlediğim şahıs.

    bu adam şizofren diyenler de var doğru mu bilmiyorum. link bu linkteki videoyu izleyin bakalım arada fark görebilecek misiniz. sonrasında kendiniz karar verirsiniz. videodaki şahıs şizofren bununla ilgili açıklama başkasına ait doğru olduğu için paylaşıyorum;
    --- spoiler ---

    şizofreni hastaları genel olarak hastalıklarını kabul etmez ve o kadar iyi konuşurlar ki sizide olmadıklarına ikna ederler. çünkü kendileride olmadıklarına inanmışlardır. inançlarından vazgeçirmek çok zordur. bu vakada öyle bir vaka büyük ihtimalle. iç görü(hastalığını kabullenmesi) yok. ilaçlarını kullanmıyor. grandiyöz hezeyanları var. daha önce şizofreni hastası görmemiş insanlar bu adam hiç hasta gibi değil diyebilir. şizofreni diyince çok uçlarda halüsinasyon gören görünmez varlıklarla konuşan biri akla geldiği için toplumda anlayamamanız normal. ama şizofreni hastalığının kendi içinde bir sürü çeşidi vardır.
    --- spoiler ---

    kendisini eleştiren adama hiç alakasız bir şekilde "fetöcü" demeye getirdiğini gördükten sonra eleştirilerin haklı olduğuna ikna oldum. üstüne ettiği hakaretler ile de tüy dikmiş oldu. nitelikli bir insan üstelik psikoloji konusunda yetkin olduğunu iddia eden hiçbir insan öfkesine yenik düşüp birilerine hakaret ettiği, mantıksal safsatalardan ibaret cümleleri videoya kaydedip youtube'a yüklemez. aklı biraz çalışan biri şu videoyu izleyip bu adamdan bir hayır gelmeyeceğini anlar zaten.

    tıbbın tabularını yıkıyormuş da bilmem ne. ulan sordun mu vatandaşın psikoterapi alacak kadar parası var mı? bunu karşılayacak kadar psikoterapist var mı? mümkün mü herkese psikoterapi yapmak? eğer mümkünse ve doktorlar bunu yapmıyorsa haklısın. yok eğer mümkün değilse de saçmalıyorsun insanları kullanıyorsun.

    video kurcaladıkça cehalet ortaya dökülüyor. "beyin resmi/şekil" onun adı mr olmasın güzel kardeşim o kadar psikoloji okuyup mr ne demek bilmemek zor olmadı mı acaba? gösterilen "resim" de uzun yıllar devam eden kronik depresyonun "resmi" oluyor. yeni tanı ile gelen hastada onu göremezsin tanıda da kullanamazsın tabi.
  • özgeçmişinde yüksek lisansına dair bir bilgi yok ama aynı özgeçmişte klinik psikolog olarak çalıştığını söylüyor. kendisi hakkında bir şeyler anlatıyor bu.
    (not: yüksek lisans yapmadan klinik psikolog ünvanı elde edilmemektedir)
  • '' adam ben hasta değilim'' dedikçe hastalar rahatsızlıklarının getirdiği iç bunaltısı ve gerilimden bi nebze sıyrılıyor. olay bu. her şey kısa süreli . tedavi ve terapiler olmadan insanlar bir döngünün içinde bir süre sonra daha yoğun sorunlarla karşılaşabilir. biraz umut tacirliği olduğunu hissediyorum. umarım zaman bana yanıldığımı gösterir ...
  • kral çıplak diye haykırıyor resmen videolarını izlemenizi tavsiye ederim..
  • youtube'daki videolarında kendisinden fayda gören insanlara 'öyle allah razı olsun deyip çekip gitmek yok. allah razı olur olmaz siz ona karışmayın. bu videoların daha fazla insana ulaşması için çabalayın' gibi laflar zırvalayan adam.
    bu çağrılarından dolayı youtube'daki herhangi bir kanaldaki herhangi bir videonun altına 'izzet güllü izleyin' şeklinde alakasız yorumlar gelebiliyor.
    buraları okuduğuna eminim izzet efendi, yapma şunu.
    takipçilerini oraya buraya yorum yazdırarak kitleni genişletemezsin.
    ayrıca samimi bir insan 'bir allah razı olsun yeter' noktasında durmalı.
    sizin duruşunuz 'ben fayda sağlıyorum. ben insanlara iyi geliyorum. allah razı olsun yetmez onlar da bana destek olsunlar, kitleyi genişletsinler' şeklinde.
    son derece saçma ve çıkara dayalı bir ilişki.
    inanın siz samimi ve dürüst bir şekilde içeriklerinizi üretmeye ve insanlara faydalı olmaya devam ederseniz o kitle kendiliğinden genişler zaten. sizin odaklanmanız gereken içerikteki kalite (ki bu var diyorsunuz ben ilgilenmediğim bir alan olduğu için bilemem) ikincisi ise teknik kalite. (ses görüntü montaj)
    öyle sağa sola yorum yazdırmayın millete.
    videolarınızın teknik kalitesini geliştirin biraz.
    bir de çok yavaş ve sıkıcı konuşuyorsunuz, montajdan geçirtin o videoları ki izlemesi kolay olsun insanlara.
    başka önerilerim de olurdu ama boş ver kafanıza göre takılın.
hesabın var mı? giriş yap