• "islam insanları öldürmez, insanları yine insanlar öldürür." demiş ingiliz yazar.
  • biliyorum, bazilari bu kadinin yarisi kadar hayal gücüne sahip olmak ister ve yazdığı seri gercekten iyi ama baska bazi kitaplarla da bu başarıyı devam ettirmezse bence pek bir anlamı yok. nasil ki tek hit şarkılik gruplar vardir ve sonradan hicbir başarılı sarki yapamazlar ve yok olup giderler, ayni mantık. 1 milyar poundluk serveti olmasi da pek birşey değiştirmiyor maalesef.
  • asa sahibi gerçek bir cadı olan harry potter serisinin yazarı.
  • kariyerine şimdilik film senaristi olarak devam etme kararı almış gibi görünen yazar.

    evet, robert galbraith mahlası altında cormoran strike romanlarını yazmaya devam ediyor ama kendisini kendisi yapan alâmet-i farikası harry potter ve büyücülük dünyasını yepyeni hikayelerle yeni bir kitap serisi olarak geliştirip derinleştirmektense nedendir bilmem direk sinema filmi olarak kotarmayı uygun gördü. edebiyat dünyasından sinema sektörüne geçiş yaptı. yazdığı kitapların dilleri ve anlatımlarının yeteri kadar sinematografik olmadığını düşünmüş olsa gerek ki sinema sanatını, senaryo yazmayı da birinci elden denemeye karar verdi demek.

    fantastic beasts serisinin gelmesi, wizarding world'ün genişleyip derinleşecek olması güzel bir şey tabii de kitap okumayı sevmeyen, eline kitap bile almayı unutmuş olan yeni jenerasyona kitap okuma sevgisini aşılayan, tuğla gibi kitapları yalatıp yutturmasıyla haklı bir nam salmış bir yazarın kendi uzmanlık alanında devam etmesi ve bu prequel seriyi de kitap formatında bütün detaylarıyla karşımıza çıkarması daha şık bir hareket olurdu. zira ilk fantastic beasts filmini izleyip de "bu hikayenin çok daha derin kökleri ve temelleri olmalı" diye düşünen bir tek ben değilimdir herhalde. keşke öncelikle bir edebiyat ürünü olan bu dünya yine edebiyat dünyasına ait kalsaydı. bir yazar olarak sinema filmi ve görsellik daha önemli kafasına girmeseydi.

    göreceğiz bakalım daha nerelere kadar uzanacak bu j.k. rowling isminin muammaları. en sonunda yıllardan beri zaman zaman dillendirilen komplo teorisi kanıtlanacak ve o kitapları aslında bu kadının yazmadığı, en başından beri sinema sektörü için tasarlanıp geliştirilen bir proje olduğu, sektördeki iş bilir bir takım adamlarca kurgulanıp yazıldığı ve bu kadının da sadece işin sihrine sihir katabilmek için kendisine atfedilen mucizevi hikayeyle vitrin olarak kullanılan bir aktör olduğu ortaya çıkacak diye korkuyorum. böyle bir şey varsa fantastic beasts serisinin neden direk sinema filmi olarak kotarıldığı da belli olur. haliyle aslında filmlerin senaryosunu da kendisinin yazmadığı falan. olaylar olaylar. olmaz olmaz demeyin valla, şu hayatta her şey olur ^^
  • çocukken en çok sevdiğim yazardı, bana harry potter dünyasını vermişti. o klişe "hayatımı kurtardı" laflarına gitmek istemiyorum (ki kurtardı, çok çok güzel insanlarla tanıştım, her sene biriyle de yüz yüze tanışıyorum. hâlâ büyük bir harry potter sitesinin üyesiyim, harry potter evreninin bana neler kattığını sayamam bile). tüm seriyi 4 kere okudum, dördünde de sanki sonunu bilmiyormuşum gibi soluksuzca. ancak daha çocukken, ilk defa okurken bile aklıma bir şey takılmıştı: 4. kitapta harry ve ron, yıl sonu balosu için "düzgün" kız bulamıyorlar ve o da ne? 2 desi (hint, pakistan, malezya falan o tarafın insanının genel adıymış, malezyalı bir arkadaşım söyledi) kız ortaya çıkıveriyor, çünkü onların da kavalyesi yok. çünkü desi kızlara ingiltere'de niye bir erkek dans teklif etsin ki? onlar 2. sınıf ve tabii ki de onların görevi, 2 beyaz ana kahraman oğlanı kurtarmak. siz, onların kavalyesi olabileceğini mi sanmıştınız? harry ve ron, onlar için birer lütuf.

    sonra bakıyoruz, cho chang adında biri, uzak doğulu. her uzak doğulu gibi o da zekilerin binası ravenclaw'da. uzak doğuluların tek görevi bu çünkü, zeki olmak. onlar olmasa zor ilerlermiş dünya.

    sonra rowling yazıyor ki, "veela diye bir şey var. böyle çok güzeller". "çok güzel bir kadın" diyince aklınıza sarışın, mavi gözlü, beyaz tenli bir kadın mı geldi? rowling'in aklına öyle bir kadın gelmiş. başkası olamaz çünkü; bir desi, bir asyalı, bir siyahi insan güzel olamaz. güzel dediğin beyaz ve avrupalı olur.

    hani şu ingiltere'nin dönüp bakmadığı, 1800'lerde "onlar da insan mı?" diyip de kıtlıktan 1 milyon insanın öldürdüğü irlanda için "bir yere sıkıştırmasam olmaz şimdi" demiş olmalı ki onlara havadan, alakasız bir quidditch dünya kupası hediye etti. he "dünya" dedik ama, finale tabii ki 2 avrupa ülkesi çıkmıştı: irlanda ve bulgaristan - hani şu boş beyaz sayfadan daha beyaz olan 2 ülke ("hikayenin devamı için bu iki ülke çıkmalıydı" diyen olursa kalbini kırarım). bu arada jk rowling, bulgar öğrencilerin isveç'teki bir okulda okumalarının uygun olacağını düşündü. birileri ona sanırım iskandinavya'nın rus egemenliğine hiçbir zaman girmediğini, hatta bu iki ülkenin birbiriyle savaştığını ve slav kökenli öğrencilerin isveç'teki bir okula gitmelerinin çok saçma??? ve anlamsız??? olacağını söylemeyi unutmuş. "biri" diyorum, çünkü dünya'da "resmi" olarak sadece 8 (yazıyla: sekiz) büyücü okulu olduğunu iddia ediyor kendisi. avrupa'da 4, dünyanın geri kalanında 4 :))) yani şunu yazarken o kadar sinirleniyorum ki, aklım almıyor. bunun tek açıklaması olabilir: rowling hayatında hiç harita açmamış. zaten son zamanlarda o kadar çok gafı var ki, dünya tarihine dair herhangi bir şey bildiğini düşünmüyorum artık. sanırım coğrafya bilgisi de ingiltere'nin "üzerinde güneş batmayan imparatorluk" döneminden kalma, çünkü ancak o bakış açısıyla günümüzde koskoca kıta oldukları bilinen afrika'ya 1, asya'ya 1, güney amerika'ya 1 okul verirken 60 milyonluk ingiltere ve fransa'ya birer okul verebilir.

    neymiş, hermione'nin beyaz olduğunu hiçbir yerde belirtmemişmiş. ama lee jordan, angelina johnson ve cho chang'in "beyaz olmadığını" %100 kesinlikle biliyoruz. ana karakterlerden biri, bir taneciğini beyaz dışı bir ırktan yapmak çok mu zordu? madem hiç ama hiç ırkçı değilsin, yukarıda yazdıklarım da benim alınganlığım, harry neden beyaz? hermione? mcgonagall, dumbledore, malfoy'lar, snape, sirius, remus, weasley'ler... bütün bu insanlar neden beyaz, şimdi kıvıracağına bunun cevabını versene?

    önce "bitti" dedi, sonra pottermore'u çıkardı (ki amacından sapmasaydı iyiydi de). ondan sonra "tamam ya kesin bitti" dedi ve gidip cursed child denen, dünya edebiyat tarihine kara bir leke olarak bile geçemeyecek bir 'şey'i yazmadı, ama destekledi - 'lumos' yardım kuruluşu için. ama yanılgıya düşmeyin, bu yardım kuruluşuna ancak kâr devredilecek. yani teoride birçok şeyi gider olarak gösterebilirler :) yapıp yapmadığına bakmadım, umrumda değil. sadece kârın devredilecek olması, niyetini ortaya koyuyor zaten.

    neyse, pottermore'a geri dönelim. orada ilvermorny (bunu ezelden beri 'ilvermony' okuyanlar, ben de sizdenim :) çok kısa bir süre önce orada bir r olduğunu öğrendim)'den de bahsetti. dedim ya "dünya tarihine dair bir şey bilmiyor" diye, amerikan yerlilerinin halk hikayelerini çalıp "bu salaklar da bunu efsaneleştirdi, bize tapıyorlar ama işte bu bildiğin sihirli bir kuş/asa/büyücülere göre basit bir şey, bu yerli no-maj'lar da çok gerizekâlı" tadında şeyler yazdı(mış, ben ozan beedle'ın hikâyeleri'ni okuyup kapattım ve benim için 'canon', orada bitti). ne cevap verdi bilmiyorum eleştirilere, çok sinirleneceğimi bildiğim için takip etmedim. ama canon'ı da değiştirmedi ve beyaz olmanın dayanılmaz hafifliği ile koskoca bir medeniyete ait hikayeleri, "he bunlar da önemsiz" diyerek kendi hikayesine monte etti. yani bildiğin yerlilerin efsanelerinde geçen doğaüstü olaylar, hayvanlar falan büyücüler için gayet sıradan şeylermiş ve bu yerliler de gerizekalıymış.

    şimdi de fantastic beasts filmlerinin yazarıymış. edebi yönden tamamen hapsolmuş durumda, bu açık. ama sanırım hanımefendi paraya da doymamış, kurcalayıp duruyor. önce 3 olarak planlanan seriyi 5 (????) filme çıkardılar. ilk filmine sadece kuzenim gitmek istediği için sinemada para verdim; 92 tane de film çekse gitmeyeceğim, para vermeyeceğim, internetten de izlemeyeceğim. sadece, büyük bir harry potter sitesine üye olduğum için konuşmalardan kopmamak adına wiki'de özetini okuyacağım. johnny depp denen işe yaramazı grindelwald olarak seçtin ya, çık şimdi feminist olduğunu duyur dünyaya.

    son olarak, unutmayınız ki bu kadın henüz ifade özgürlüğü ile nefret suçunu birbirinden ayıramayan biri. trump'ın seçim kamyanyası devam ederken "tüm meksikalılar tecavüzcü veya eroinmandır" gibi bir ifadesi vardı ve rowling dedi ki, "yani katılmıyorum ama bu bir ifade özgürlüğü istediğini der :(((" o zaman ben de ifade özgürlüğü kapsamında diyorum ki:

    kendi yarattığı evrene hapsolmuş, daha fazla para kazanmak için popüler her düşünceyi destekleyen, ırkçı ve paragöz emperyalist bir yazar. kendisinin tek iyi yanı, en çok sevdiğim evreni yaratmış olmasıdır.
  • bitmek tükenmek bilmeyenen "karısını döven johnny depp'i neden ısrarla grindelwald olarak seride tutuyorlar" şeklindeki dırdırlanmalara en sonunda resmi bir açıklama getirmek zorunda kalmış olan yazar. ancak özellikle yazının kapanışında sarfettiği cümle daha da fazla tartışma yaratacak gibi görünüyor :

    https://www.jkrowling.com/…ons/grindelwald-casting/

    özet olarak şunu demiş : "karı-koca arasında yaşanan ve ikisinin de hayatlarına devam etmek istediklerini açıkladıkları, özel hayatlarını korumak için anlaşmaların devreye sokulduğu bir olayda bu duruma saygı duymalıyız. başroldeki aktör seçimimizden memnun olmayacak kişiler olduğunu biliyorum. ancak, vicdana/ahlaka bir heyet/kurul tarafından ayar çekilemez/yönetilemez. kurgusal dünya dahilinde ya da haricinde, hepimiz doğru olduğuna inandığımız şeyi yapmalıyız."

    son satırlar ingilizce olarak : "ı accept that there will be those who are not satisfied with our choice of actor in the title role. however, conscience isn’t governable by committee. within the fictional world and outside it, we all have to do what we believe to be the right thing."
  • efsanevi bir yazardır.
  • tolkien ile karşılaştırmanın anlamsız olduğu yazar. farklı alanlar, farklı disiplinler... fakat bu rowling teyzenin kötü bir yazar olduğu anlamına gelmez. harry potter serisi, gayet karanlık, trajik ve dramatik olayların geçtiği soluksuz okunan bir polisiyedir. filmleri berbattır ve bu hikayeye böyle filmler çekmek kesinlikle hikayenin kendisine hakarettir. kitapları okumadan filmleri izleyip konuyla ilgili yorum yapmak da, recep ivedik izleyip "suç ve ceza kötü bir kitap, dostoyevski kötü bir yazar" demek gibidir.

    ayrıca, yazdığı kitapları hiç okumadığını söyleyip yazarlık yeteneğinin olmadığı iddia edilen yazardır. nasıl insanlarsınız lan siz.

    üstüne üstlük sırlar odası adlı kitabın serinin en kötü kitabı olduğunu söyleyip sonra aynı entry içinde kitapları hiç okumadığını itiraf etmek nasıl bir kafanın ürünüdür? yahu git yat, uykunu alamamışsın belli ki.

    not: aldım caps'ini, çocuklarına rezil edeceğim seni ilerde. çocukların harry potter okuduktan sonra "anne/baba sen de ne saçmalamışsın" diyecekler.
  • --- spoiler ---

    sırlar odası bence serinin en kötü kitabı.
    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    kitapları bilemeyeceğim, okumadım.
    --- spoiler ---

    entry: #73556558

    bu iki cümle arasında sadece 4 cümle kurmuş.

    kusura bakma da, bu şekilde entry girersen başına bir şeyler gelir.

    tanım: harry potter serisinin yazarı.
  • harry potter serisinin yazarıdır. film serisinin yönetmeni ya da senaristi değildir, dolayısıyla kitapları okumayıp, yalnızca kitaptan uyarlanan filmi izleyerek kendisine tu kaka demek en kibar tabirle komiktir, bilgi yoksunluğudur.
hesabın var mı? giriş yap