• gizli ajan olduğu kadar gizli müslüman olan ctu çalışanı.

    2. sezonda, jack'in kate warner ile ilk karşılaştığı sahne... adamımız ve ekibi, kate'i said ali'in adamlarının elinden kurtarmıştır. kate'den bilgi almaya çalışır. kate de, arapçasıyla anladığı kadarıyla ali said'in namaza gittiğini söylediğinde, jack beni koparan hareketi yapar:

    jack (saatine bakarak) : evet su an tam namaz vakti....

    eh be kardesim... ne müminmişsin sen öyle... biz bu kadar net bilmioruz yaw namaz saatlerini
  • 24, sanırım 6 sezonu olan bir dizi. yani biz aslında jack bauer'ın sadece 6 gününü gördük şimdiye kadar. bu, tehlikeli işlerin olmadığı, rutin iş günlerinde nasıl biri olduğunu merak ettiriyor insana haliyle.

    ftu çalışanı:
    - günaydın jack.

    jack, yüksek sesle
    - günaydın rozalina, basamağa dikkat et!

    yürümeye devam eder, ofisine doğru (tabi bi ofisi varsa)

    jack, asabiyetle sektererine:
    - odama bir kahve istiyorum, kahveyi sıcak isiyorum, and now!

    sekreter:
    - kahve bitmiş jack. vilroy'u kwik'e'mart 'a gönderdik. gelir şimdi, yaparım hemen sana sıcak sıcak.

    jack, dehşete düşer:
    - vilroy gideli ne kadar oldu? brenda, bana vilroy'u en son gören kişiyi bul. keyn, vilroy hakkında tam bir araştırma istiyorum. ismin hoşuma gitmedi, kendi hakkında da tam bir araştırma yap. blanş, uydu görüntülerine ihtiyacım var and now!!

    kimisi sabahları biraz nalet olur derler yani ama bu kadarı da...
  • her daim temkinlidir.

    bir başka sakin iş günü. jack bauer gene panik panik.

    jack:
    - bana şu koordinatların uydu görüntüleri lazım. and now!

    alt düzey btu memuru:
    - yau jack; bugün yok ki bir hareket. rüzgar dahi esmiyor. uydu görüntülerini naapçan?

    jack, gözlerini kısarak*:
    - bulunsun.
  • özellikle 5. sezonu izleyince insan aşağıdaki "ince" dokundurmalara inanmadan edemiyor.
    5. sezonu izleyin hak vereceksiniz.

    * eğer jack bauer hitler, stalin ve nina myers ile birlikte bir odada olsaydı ve silahında sadece 2 kurşun bulunsaydı, nina'yı iki kez vururdu.
    * eğer "24"teki herkes jack bauer'ın talimatlarını dinlemiş olsaydı, dizinin adı "12" olurdu.
    * eğer kiefen sutherland tarafından canlandırıldığını duysaydı, jack bauer, sutherland'i öldürürdü. jack bauer'ı kimse canlandıramaz.
    * eğer sabahları uyanıyorsanız, jack bauer hayatınızı bağışladığı içindir.
    * jack bauer, bir keresinde anahtarını kaybetti. sonraki yarım saatini, anahtarın yerini söyleyene kadar kendisine işkence ederek geçirdi.
    * 1.6 milyar çinli, jack bauer'a kızgın. adil bir kavgaya benziyor
    * eğer tadı tavuk gibiyse, tavuk gibi görünüyorsa, tavuk gibi hissettiriyorsa, ama jack bauer sığır eti diyorsa, kesinlikle sığır etidir.
    * bir şeye açıklık getirelim, şu an bilincinizin yerinde olmasının tek sebebi, jack bauer'ın sizi taşımak istememesidir.
    * jack bauer içi dolu bir silahla rus ruleti oynadı ve kazandı.
    * jack bauer asla eroin bağımlısı olmadı. eroin, jack bauer bağımlısıydı.
    * eğer birisi ona, "gün nasıl geçiyor" diye sorarsa, "'24'te daha önce" şeklinde cevap verir.
    * jack bauer ıskalamaz. eğer size isabet ettiremediyse, aslında, 30 kilometre uzaktaki bir teröristi vuruyordur.
    * jack bauer'ı öldürmek, onu ölü yapmaz. sadece, daha da sinirlendirir.
    * google bir şeyleri bulamadığında, yardım için jack bauer'a baş vurur.
    * bütün matematiksel eşitsizlikler, "< jack bauer" şeklinde son bulur.
    * eğer jack bauer bir kelimeyi yanlış telaffuz ederse, sizin sözlüğünüz hatalı demektir.
    * jack bauer yabancı dil konuşmaz, ama yabancı dil konuşan birini birkaç dakika ingilizce konuşturabilir.
    * jack bauer, silahının altında bir yastıkla uyur.
    * jack bauer çocukken, annesine sebzeleri bitirtirmiş.
    * doğru yol, yanlış yol ve jack bauer yolu vardır. temelde doğru yoldur ama daha hızlı ve daha çok ölüm içerir.
    * lisede bir matematik sınavında, jack bauer bütün cevapların altına "siddet" yazdı. sınavdan 5 aldı çünkü jack bauer bütün problemleri şiddetle çözebiliyordu.
    * karabasan uyumadan önce, dolabında jack bauer'ın olup olmadığını kontrol eder.
    * sun tzu, şöyle yazmış: düşmanınız eğer daha güçsüzse, onu yenin. eğer daha güçlüyse, ona katılın. eğer jack bauer ise, "öldünüz" demektir.
    * jack bauer'ın evinde alarm sistemi var. ama jack'i izinsiz girenlere karşı uyarmak için değil. izinsiz girenleri jack bauer'a karşı uyarmak için.
    * jack bauer havaalanına gittiğinde, metal dedektörü uyarı vermezse, güvenlik ona bir silah verir.
    * annem ve babam, kardeşim ve bana, jack bauer'ın sadece bir televizyon karakteri olduğunu söylediler. şimdi yetim ve öksüzüz.

    ceviri: alish / divxplanet
  • repliğinin üçte birini "you have to trust me" ve " i give you my word" cümleleri oluşturan 24 kahramanı, yüce kişilik. hele bir de " drop the gun" diye bağırışı vardır ki, seyrederken uzaktan kumandayı yere atasınız gelir.
  • hiç çişi gelmeyen adam. dikkat ettim, hiç tuvalete gitmiyor. hani gerçek zamanlı dizi ya.. o yüzden dedim..
  • 8 günde anladığım kadarıyla;

    ajan, baba, kendisinin avukatı, politikacı, diyalog ve ikna uzmanı, kimyager, junkie, vatansever ve vatan için her konuda fedakarlık yapmaya hazır, helikopter pilotu, her türlü silahı bilen ve kullanabilen, savaş sanatlarında uzman, gönüllü, risk almayı seven, coğrafya ve tarih konularında ihtisas yapmış, yakın tarihi de bilen, incil, tevrat, kuran gibi dini kitaplara ve konulara hakim, pek çok dil bilen, yüksek iq ve geniş hafıza sahibi, işkence uygulamayı bilen, kararlı ve hedef odaklı, korkularını göstermeyecek kadar cesur, hazırcevap, yeni teknolojileri sürekli takip eden, yoldan çıkartılamayan ve doğru bildiğini yapan, bu yüzden 9 köyden kovulan kahraman.

    istese veririm.
  • 24 dizisinin bu karakterinden aldıgım (zaten tek başına dizi gibi adam) "saf aksiyon" duygusunu, sürükleyiciligini, gerilimini başka hiçbir dizi yada filmden alamadıgımı söylersem inanın abartmış olmam. prison break'in 1.sezonu biraz bu boşlugu dolduruyordu bir de, gene aksiyon bazında jason statham'ın filmleri yaklaşıyo o heyecana. ama jack bauer karakterinden aldıgım o gerilimi o aksiyonu ömrü hayatımda başka dizi yada filmde yakalayamadım. jason bourne desen 3 filmlik bişeydi zaten sürekli izle izle nereye kadar.

    izlemeyenlere şiddetle tavsiye ediyorum. objektif bakarsanız lost bile bu kadar gerilimli sürükleyici degildi. izleyin, izlettirin.
  • amına kodumun amerikalıları bu adamın lafını dinlese koca 24 ingiliz dizisine döner, sezon başı 2-3 bölüm olurdu. ulan 9 sene oldu, hala adamı sorguluyorlar. jack bauer sana "you are gonna have to trust me" dediği zaman gü-ve-ne-cek-sin.

    ayrıca 9 senedir adamı nasıl canından bezdirdilerse, live another day'in 7. bölümünde, hayatının en içten cümlesini kurdu
  • "i need to find him, i need to find him now"
    hastası olduğumuz bi tribidir
hesabın var mı? giriş yap