• komple teorilerine seven, hatta bayılan, daha doğrusu birçoğunun doğru olduğunu düşünen biri olarak, üzerinde tartışma dahi yapılmasını manasız buluyorum. çünkü her şey net zaten; ne teorisi!

    bana biraz sonra "7 tane uzaylı bi anda salonda göründü, bana iyi geceler deyip gittiler" diye biri mesaj atsa, kesinlikle olamaz diye düşünmem. olabilir derim. neyiz ki yahu biz! nihilizmin derinliklerine girmeyeceğim de, bu dünyada neyiz biz! kimiz! biz mi yarattık, kurallarını koyduk, düzenini oluşturduk, şöyle olmalı böyle gelişmeli şeklinde dizayn ettik de, yorumda bulunabiliyoruz. üzerinde hiçbir hak iddia edemeyeceğimiz bi evrende yaşayan oluşumlarız sadece. 5 saniye sonra dünya yok olsa, "hayır olamaz, mantıklı değil" deyip karşı mı çıkacağız?

    niye bu kadar ayrıntılara boğuldum, yan yollara saptım? çünkü çocukluğumdan beri bi şeyi anlamıyorum ve hala devam ediyor bu. o dönemde ceviz kabuğu, a takımı, vs. şeklinde tartışma programları vardı. ve bi taraf bi şeye inanır, öbürü kesinlikle redderdi. en basit örnek, uzaylılar var diyenler ve aksine yok olduğunu savunanlar.

    benim anlamadığım şu, bi şeyin var olduğunu deli gibi savunabilirsin, uzaylı, mavi eşek, pizzagate, vs... en saçma gibi görünecek şey de olabilir bu. ama hastalıklı bile olsa kendi içinde bi mantığı vardır. en uç olanına "deli" der geçersin. fakat ben bi şeyin, herhangi bi şeyin, yok olduğunu, olmayacağını savunan, komple teorisi deyip geçenleri bi yere koyamıyorum. bi şeye inanmanın bi motivasyonu vardır; çok güçlü hem de. uzaylılar var diye kendini adayabilirsin mesela haktan akdoğan gibi, ömrünü verirsin, ama yok diye nasıl bi "şeye" adayabilir ki insan kendini? manyakça ömür tüketir.

    sadede geliyorum. herhangi bi şeyi, ne kadar uçuk olursa olsun, bakın akla yatkın olmasını da geçiyorum, inkar edenlerle ayrı dünyaların insanlarız. örnekleri uç verdim ki, rahat anlaşılabilsin.

    evet, bu olayın komple teorisi bi tarafı yok. her şey açık zaten.

    detaylara girmiyorum. zaten yüzlerce kez yazılmıştır. olayın profesyonelliği v.s'den söz ediyorum. failin kim olabileceğini de geçiyorum. yılbaşının kutlamasına karşı çıkan birinin, tek zevki akşamları kefir içmek olan "müslüman çomarın", reina'da böylesine "ustaca" bi katliam yapmasının akla daha yatkın göründüğü bi dönemdeyiz. bu adamın "ajan" olması mantıksız yani.

    neyse...

    şuraya geliyorum. dünyadaki her terörün bi amacı vardır. bi mesajı. dikkat ederseniz, belçika, fransa, amerika vs... buralarda da büyük terör olayları olur ve ülkeler verilmek istenen mesajları alarak, güzergahlarını değiştirir. yani fransa'da yapılan o büyük katliamda, fransa mesajı aldı. geçen almanya'da yaşanan kamyon terörü gibi; onlar da söylemek isteneni aldı..

    terör bunun için vardır zaten; bireysel bi şey değildir genellikle. bizdeki kayseri, beşiktaş ve en son reina'nın gelmesi de, mesajı fark etmememizden değil tabii, yolu değiştirmemekten kaynaklanıyor. iyi ya da kötü yoldan bağımsız söylüyorum bunu...

    demek istediğim şu, reina'nın içindeki 400 kamera da olmasa, devlet bunu kimin neden yaptığını biliyor. failler de biliniyor olduklarının farkında. ve asıl üzücü olanı, artık işi taşak geçme boyutuna getirdiler.

    bu herifin hali, davranışları, hakkındaki bilgiler, v.s. bas bas bağırıyor zaten. biz yaptık, yapıyoruz , daha da yapacağız. ve artık bunu sizle taşak geçerek, aşağılayarak yapacağız.

    çünkü doz artıyor. ilk terör saldırında devlet bunu kimin, neden yaptığını fark etmedi mi? en basiti beşiktaş saldırısında kullanan silahtan bile arkasında kimin, neden olduğunu anlayabiliyorsunuz. yapan da yapılan da biliyor yani her şeyi.

    ve artık yapanlar, bizi aşağılayarak, açıkça kendilerini göstererek yapıyorlar. gizlenme gereği duymuyorlar. ee normal terör yetmiyorsa, küçük durumu düşürerek terörize edelim sizi.

    madde madde gidelim;

    -intihar saldırısı yapmıyor; gece kulübünde onlarca kişiyi öldüren adamı sağ salim çıkartıp kaçırtıyor. neden? bu bi güç gösterisi çünkü. operasyon böyle yapılır mesajı...

    -dikkat edin, beşiktaş stadında ortada yapılan patlamada mesaj şuydu; "istesem seyircilerin arasında patlatırdım, sadece polisleri seçtim." bu da bi güç gösterisiydi; ama sadece güç gösterisiydi, bize ufak da olsa saygı duyuyorlardı, reina katliamında bi üst boyuta geçtiler...

    - adamın ambulansta taşınmasından hava alanındaki konuşmalarına kadar her şeyi sahte zaten. ambulans tayfası ayrı bi alem. hepsi de bilinçli bi sahtelik ürünü ama. sarkazmin bi versiyonu da diyebiliriz. adam kötü rol yaptığı için olmuyor yani bu; özellikle yapıyor. alanen taşak geçiyor. ambülansı kaçmak, yaralı gibi görünmek için kullanmıyor, eğleniyor sadece.

    -adam o kadar ajanım diye bas bas bağırıyor ki; küçük bi şehirde küçük bi dükkan sahibi. ajanlı bi film yapmak istesen, çok klişe, ilk akla gelen tercih deyip karakterine bunu yüklemezsin.

    kafasında taktığı şapkanın anlamına bakılmayacağı mı sanıyor? ya da yılbaşına 7-8 arkadaşıyla türkiye'de girmesinin; hepsinin de yaralanmasının; ama ortada gözükmemesinin. yahu o kadar çok ayrıntı var ki, ama hepsi şuraya bağlanıyor; adam açıkça biz yaptık diyor ve bunu derken de eğleniyor. terörün geldiği son aşama; yaptıktan sonra bi de alay etmek, sinirleriyle oynamak..

    -ülkenizde katliam yapıyorum ve bi kahraman gibi ayrılıyorum. bunu her iki taraf da bilse, yani yapan ve yapılan, terörden daha da vurucu bi şey değil midir? devlet olarak aşağılanmak..

    -yahu adam hakkındaki sınırlı bilgilerde bile "pensilvanya" geçiyor. göze sokuluyor hatta. dediğim gibi, bu seferki terör farklı. terör yaparken bi yandan da aşağılıyorlar. her şey bu kadar bağırmaz çünkü. "yahu adamların bizde takık olduğu biri var, pensilvanya'da, jack yerine john'u gönderelim bu işe, çok dikkat çeker yoksa" demez mi? yok hayır demez, özellikle jack gitmeli...

    -biz niye sadece bu adamın ambulans görüntülerini gördük? onlarca insan ambulansa taşındı di mi? hiç mi bu tarz anekdot içermiyordu o görüntüler?

    reina'dan sağ kurtulan her yabancıyı havalanından uğurladık mı biz? belki ben kaçırmışımdır; diğerlerinin de var mı böyle görüntüsü?

    -adam resmen görünmek istemiş. ne kadar görünürsem o kadar aşağılarız. ve aklımızla alay edecek şekilde verilen röportajlar. asıl söylemek istedikleri...

    "ben yarın sabah amerika'da kahvaltımı yaparken belki bunları unutacağım.. ama siz.."

    "ama"dan sonrası ve öncesi şu aslında.. "siz bunlarla yaşamaya alışın".

    "ülkenize tekrar gelmek istiyorum. vazgeçmeyeceğim". sözü ne peki?

    ülkemize ne için geldiyse onu kast ediyor demeye gerek yok herhalde..

    hee siz rakı, şiş kebap boğaz için gelebilir diyorsanız, orası ayrı.

    adam havaalanında ülkenize tekrar geleceğim diyor; bi gece önce katliamdan sağ kurtulan adamın aklına iç kamuoyu geliyor. biraz daha konuşsa avm'lere gidelim diyecekti...

    -- bi de şu var; biz bu olayı dünya basınından takip ediyoruz. dünya derken, fas, suudi arabistan bile var bunların arasında.

    ve bu röportajların hepsi de birbirinden acayip. belki de bize burada anlatılanlarla karşılaştırıldığında acayip geliyor. onlar üzerinden değerlendirdiğimiz için savruluyoruz. polisler çok soğuk davrandı, karakolda çok uğraştırdılar, eylem 1 saat sürdü diyen faslı kadından tutun da, teröristler 3 kişiydi, rastgele değil hedef seçerek ateş ettiler diyen arabına kadar herkes var.

    biz ise, "iki tane koyun versen karşıdan karşıya geçiremez" diyebileceğimiz tipte bi adamın sabah akşam kendi etrafında dönmesini izliyoruz. görenler ihbar etsin, sanki müge anlı'da kaybolan papağan..

    neyse.. çok uzun yazmışım.

    işin özü şu; adamlar her terörde yeni bi şey deniyorlar. eee sürekli yaptıkça haliyle sıkılıyor insan. değişik hazlar arıyor. bu adam, "rencide ederek terör yapma" eyleminin ilk karakterlerinden biri olabilir. ileride yapılacak gizli terör turlarının da başlangıcı...

    düşünsenize, "3 gün 3 gece istanbul" her şey dahil terör turu". bi filmin konusu da olabilir; ilerleyen dönemde gerçekten de yaşanabilir..

    bulunduğunuz mekandaki terör saldırısıyla unutulmaz bi deneyim yaşayacaksınız. adrenalin. heyecan. her şey var. 300 euro farkla kahraman olarak da çıkabilir, röportaj verebilirsiniz.

    çok hastalıklı bi şey ama; pizzagate'in, hunger games'in olabileceği bi dünyada gayet doğal görünüyor. çooook çoook zenginler, güçlüler, hastalıklı şeylerle uğraşanlar, bu deneyim için büyük paralar ödemez mi?
  • fenerbahceli uche'nin ayagi kırılmıştı da , 6 pasın önünde cool bi şekilde oturup , ağzında sakız ,hiç istifini bozmadan sağlık görevlilerine gelin gelin ayağım kırıldı diye el hareketi yapmıştı yüzünde sıfır acı duygusuyla...
    bu jake'in rahat tavırlarını görünce direk uche'nin o olayı geldi aklıma...

    herkes olaya aynı şekilde tepki vermek zorunda değil , this may be jake's style ... adam doğuştan rahat bence ...
  • zorlama komplo teorisi kasmaktansa, cok basit bakmakta fayda var.

    bu adam isin icinde olsa, neden kameralara o kadar konussun? neden bu kadar show yapsin? kacmak icin yarali musteri taklidi yapmak iyi bahane evet. hadi kacarken kameraya denk geldi. konusmayabilirdi, yorum yok dese, kimsenin dikkatini cekmez. neden ak47 ile vuruldum diyip show yapiyor? hadi kameraya denk geldi propaganda yapiyor desek, soylediklerinde propagandalik da bir durum yok.

    cia ajani diyenler var. hadi diyelim cia yapti. neden amerikali gondersin? rahatlikla cihadci maymun gruplardan birilerini gonderebilirler... diyelim ki iceride gercekten cia ajani vardi. bu durumda sizin onu aramaniza gerek yok, bulamazsiniz. ama merak etmeyin, gerekirse o sizi bulur.*
  • parçalar yerine geliyor gibi...
  • bu gibi durumlarda hemen "durun lan, bu işin içinde bi iş var. bu adam kesin ajan. hiç öyle reina katliamından yeni kurtulmuş birine benzemiyor" gibi fikirler akla gelmesi normaldir.

    böyle olaylarda her şeyi ajanlığa, istihbarata, komploya bağlayanlar nasıl kendilerini herkesten daha zeki hissetmek ve göstermek istiyorsa, bunlarla dalga geçip "ahaha, büyük resmi gördünüz di mi, hep amariga'nın işi zaten ehaha" gibi yorumlar yapanlar da aslında yine kendilerini herkesten zeki görmek ve göstermek isterler. yani aslında onlar da "asıl büyük resmi gören benim olm" mesajı verme kaygısındadırlar.

    son zamanlardaki terör olaylarında "imza bırakma" yöntemi fazlaca sık bir şekilde uygulanmaya başladı. artık eskisi gibi gizli eylemler yapılmıyor. sen bir ülkeye bir yanlış yapıyorsun, o da senin topraklarında terör eylemi düzenliyor ama imzasını da bırakıp mesajını veriyor. konsolos suikastini düzenleyen elemanın hemen fetö bağlantısının ortaya çıkması gibi. eğer bu bir gizli operasyon olsaydı, elemanın fetö bağlantısının olduğuna dair kanıtlar hemen beş dakikada ortaya çıkarılacak şekilde meydanda bırakılır mıydı? bu bir imzaydı ve mesaj verilmişti. bu arada, bu imza bazen sahte de olabiliyor. false flag (sahte bayrak) denilen operasyonlarla bir ülke, yaptığı eylemin başka bir ülkeden bilinmesi için "sahte imza" da atabiliyor. bunlar, bu konularla ilgilenen gazetecesinden istihbarat uzmanına, strateji uzmanından akademisyenine kadar herkesin bilip konuştuğu konular ve herhangi bir gizliliği falan da yok. komplo teorisiyle de ilgisi yok.

    elemana gelince, saldırıdan hemen sonra ambulansa bildirilirken ve ertesi günkü röportajında sergilediği tavırlar gerçekten de fazla rahat ve "cool". yalnız, bu kişinin bir ajan veya istihbarat elemanı olduğunu düşünürsek, bu kadar yüksek bir profilli bir operasyonda ve ateşin tam ortasında yer alabilmek için oldukça deneyimli ve yetenekli biri olması gerektiği düşünülür. o profildeki bir istihbarat görevlisi de milletin gözüne soka soka öyle "cool" tavırlar yapıp kendini deşifre etmez. korkudan çılgına dönmüş gibi yapar, numaradan kekeler, kendini ortama uydurur.

    eğer elemanın istihbaratçı olduğunu kabul edersek ve ortada bir rol yapma varsa bu, "reina saldırısıyla doğrudan ilgisi olduğu hâlde yokmuş gibi davranma" rolü değil, "reina saldırısıyla doğrudan ilgisi olduğu hâlde yokmuş gibi davranma ama bunu becerememe" rolüdür ki, görüntüleri izleyen birçok kişide "ne kötü rol yapıyor, adamın istihbaratçı olduğu belli" kanısı var, o rol yapamama hâlinin rolün ta kendisi olabileceği düşünülmeden.

    ancak bu kadar üst düzey bir operasyonda yer almış bir elemanın bu kadar kötü rol yapması, milletin gözüne soka soka "bakın, bende bir bokluk var, araştırın beni, internete falan bakın da asker kökenli olduğumu, çeşitli istihbarat kuruluşlarıyla bağlantım olduğunu" bulun der gibi davranması, millete "aha, hareketlere bak, kesin ajan bu" dedirtmesi mümkün değildir, ki beş dakikada elemanın ne olduğu büyük ölçüde ortaya çıktı zaten. orada milletin gözüne soka soka bir "imza atma" ve mesaj verme var, eğer elemanın gerçekten olayla ilgisi varsa. "türkiye daha güvenli olduktan sonra yine gelmek isterim" sözünde olduğu gibi. zira terörün amaçlarından biri de halka güvende olmadığı hissini yaşatmak ve korku oluşturmaktır, "terör" kelimesinin kelime anlamının "korku" olmasından hareketle.

    komplo teorisini daha da abartmak istersek, normalde fotoğrafları sakalsız olmasına rağmen çember sakala yakın bir tarzda bıraktığı sakalın da saldırganın kendisini kolayca tanıyıp yanlışlıkla ateş etmemesi için olduğu düşünülebilir. bu, bildiğiniz gibi türk polisinin dahi zaman zaman uyguladığı bir yöntem bir toplumsal olayda bir bakıyorsun bir sürü mavi montlu veya bilmem ne renkli sırt çantalı adamlar var, sonra bir bakıyorsun hepsi polis.

    her şeye rağmen elemanın sadece cool tavırlı, kıl bir tip olduğu ve bu teorilerle hiçbir alakasının olmayabileceği ihtimalini de unutmamakta fayda var.
  • insanı ilginç düşüncelere sevk eden kişi.

    bir terör eyleminin arkasında bir gücün olduğunu düşünmek komplo teorisi değildir. terör eylemlerinin doğası budur. hiçbir terör eylemi, yoldan geçen birkaç kişinin canının sıkılmasıyla ortaya çıkmaz. terör örgütlerinin tamamını devletlerin ve dolayısıyla istihbarat teşkilatlarının kullandığı, bütün dünyanın bildiği ve kabul ettiği bir gerçektir. bunun öyle komplo teorisiyle, büyük resmi gördüğünü iddia etmeyle falan hiç ilgisi yoktur. ortada büyük resimlik bir şey yok, zaten herkesin bilip konuştuğu bir şey bu.

    dünyada ve ortadoğu'da bu kadar hassas dengeler varken ve şu anda operasyonların önemli bir kısmı yine örgütler vasıtasıyla yürütülürken hiçbir terör örgütü arada kendine yer bulup da kendi kendine gelişip palazlanamaz. pkk'yı bile kaç ülke birden kullanıyordu. israil'le aramız açılıyordu, ardından pkk eylem yapıyordu, yunanistan'la aramızda bir kriz oluyordu, ertesi gün yine pkk... öcalan da imralı'daki sorguda kendisini sorgulayan albay hasan atilla uğur'a "evet, ben taşeronluk yaptım" diye bunu açıkça itiraf ediyordu zaten; görüntülerde izlemiştik.

    terör eyleminin arkasında ne olduğunu anlamaya çalışan veya hareketleri aşırı derecede yapmacık ve şüpheli görünen biri hakkındaki şüphelerini paylaşanlara "komplocu" diyenler, olayın nasıl olduğunu düşünüyor acaba? bir grup insan toplanmış, kendi kendilerine bir terör örgütü kurmuş ve istedikleri, uygun buldukları zamanlarda kendi kendilerine çeşitli eylemler mi düzenliyorlar?

    amerikan başkanlarının hepsi reptilian'dır dendiğinde bu bir komplo teorisidir ama terör eylemlerinin arkasında şu ülke mi, yoksa bu güç mü var diye düşünmek, üzgünüm ama komplo teorisi falan değil, işin doğasına gayet uygun düşünmektir. her konuda olduğu gibi bunu abarttığınızda ve kendi fikrinizin kesin doğru olduğuna inanıp, bunu çürütebilecek her türlü karşı teze veya kanıta kulağınızı tıkadığınızda işin suyu çıkıyor tabii, onu söylemeye bile gerek yok.
  • büyük resim görülmüş mü diye bakıyorum, görülmüş. tebrikler ekşiciler; yine tespit etmişsiniz ipi.

    amerikalıdır. sakallıdır.
  • bir komplo teorisi olabilir reina olayının faili olup olmadığı; lakin şüphe uyandırmadığını kimse söyleyemez. benim aklıma takılan önemli 2-3 detay var;

    kurtulan suudi bir kişi olayın 1 saate yakın sürdüğünü söylemiş. içeri giren adamın rastgele ateş etmediğinden bahsetmiş. tek kişi değildi bile demiş. bu arkadaşımız ise bacağımdan vurdurdum kendimi, ölü taklidi yaptım diyor. silah uzmanı falan değilim; ancak ak47, nam-ı diğer kalaşnikof, isimli silahın mermisi isabet edince ne olur az çok tahmin edebiliyorum. onu geçtim, bir tıpçı olarak herhangi bir silahla herhangi bir şekilde vurulsan bile en azından 2 damla kan olacağını biliyorum. mutfakta patates doğrarken elini kesince bile 3-5 dakika kanıyor yahu. kalaşnikof ile vurulup tek damla kan akmayan sıyrıkla kurtuluyorsun? her yer kan gölüne dönmüş, sen kendini yere atıp beklemişsin. 7 arkadaşı vurulan birinin yerdeki kan bulaşır en azından üstüne. ulan kan bulaşmadı diyelim; bacağına kurşun isabet eden adamın bir gram ağrısı olmazmı? hevesli hevesli röportaj yapıp, o kadar rahat hareket edebilir mi?

    üzerine silah ateşlenen birisi kesinlikle bu kadar rahat da olamaz. bırakın kokaini, istersen beynini aldırsın, en azından bir şoka falan girer. savaş falan görmüş biri olur da az çok anlarım bu tavrı sergilerse. sıradan bir sivilin imkanı yok bu kadar sakin, sağa sola gülümseyecek hareketler yapmasına. ya en basitinden korkunç bir manzaraydı falan dersin. dehşete düştüm dersin. adam bir daha geleceğim falan diyor. öyle çok komplo teorisyeni de değilimdir ama gerçekten mantıklı tek bir hareket yok. adam bacağına turnikeyi eline alınca kopan süsle yapıyor ya. sıkı bir şekilde sarmayı geçtim, azıcık ucundan çekiştirsenize en sağlamından alıp. mümkün değil dayanmaz. zaten kanaması da yok. onu geçtim bacağımdan vuruldum diyor, turnike yapmayı akıl etmiş ama kullandığı şey parti süsü? onu da geçelim ve telefona isabet etti de kurtardı paçayı diyelim; dizinin üstüne niye turnike yapıyorsun o zaman? zaten kanaman yok ki? kafan böyle bir durumda bu kadar rahat kalacak kadar çalışıyor ama kanaman olmadığı halde, dayanıksız parti süsü ile, saçma sapan bir yerden bacağına turnike yapıyorsun? niye? turnike yaptıracak kadar neren kanadı bu kadar üzerine tek damla kan bulaşmadan?

    hadi bunları da bir kenara bırakalım. bu adamın arkadaşları vardı. sürekli bahsediliyor. nerede abi bu arkadaşlar? yaralandı falan diyor. röportaj yapan yabancı haberlerde "arkadaşları ve rake içeriden destek olduğunu düşünüyor" diyorlar. zaten kaç arkadaşı vardı o da belli değil. size içeriden destek olduğunu düşündüren neydi? ölü taklidi yapıyorsun, sadece 1 saldırgan görüyorsun. ne yaptın? silah sesi mi takip ettin? yine yabancı haberde bu garip adam "9 kişiydik 7'miz vuruldu." diyor. bizim haberlerde olay olmadan dışarı çıktı 2 arkadaşı deniliyor. zaten hiçbir şey hiçbir şekilde uyuşmuyor hiç. hep bir muallak var. arkadaşların vuruluyor ama sen hemen ülkene kaçıyorsun. üstelik bu kadar gevşek tavırların varken? herhangi bir şekilde travmatize olmamışken? veya hiçbiri röportaj vermiyor veya veremeyecek gibi yaralanmış ama senin bacakta acı bile yaratmayan sıyrık var. aynı masadaydınız? 7 kişi yaralayacak kadar kurşun geldi ve sana isabet etmedi? isabet eden kurşun da yakın mesafeden yaralamadı? insanlar ölüyordu diyorsun. 7 arkadaşım vuruldu diyorsun. aynı masadasın. üzerinde kan yok?

    ben gerçekten bu adamın masum olduğuna inanamıyorum. havalimanında "this is massive tragedy." derken gülümsemesi bile tek başına şüpheli yapmaya yeterli. 7 arkadaşın vurulduğunda öyle gevrek gevrek gülerek "büyük trajedi ama içerdekiler hakkında konuşmak istemiyorum" demez normal bir insan ne kadar soğukkanlı olursa olsun. en azından arkadaşlarından biraz bahsedersin. sağlık durumundan bahsedersin. azıcık saygın olur ölenlere. gülmezsin ve ciddi durmaya çalışırsın. 7'miz vuruldu diyip, bir kere bile sağlık durumlarından bahsetmemesi de şaka gibi. noldu abi arkadaşlarına. kurtuldular mı? öldüler mi? veya 7'miz vuruldu derken kendi indirdiklerini mi söylüyorsun? kameraya dönerek gülücük atmalar falan? hayırdır bilader ölümden mi döndün, yoksa öldürüp mü döndün?

    https://www.youtube.com/watch?v=l-2fyaayoew - komployla ilgili yabancı videolardan sadece bir tanesi. uzun bir video ama bizi ilgilendiren kısmı 19.20 gibi gelecek.

    bu 19.24'teki abi de bir acayip mesela. acaba reina'nın hangi girişinde bekliyormuş insanlar dışarı kaçarken? içeriye herkesi taraya taraya giren adamla girişte beklerken nasıl karşılaşmadın acaba? neredeydin dayı?

    velhasıl kelam, belki hepsinin bir mantıklı açıklaması vardır ama bence bir bokluk var bu işte.

    edit: mesela o kadar röportaj yapan bir adamın vuruldu dediği 7 kişiden birisinin bile isminin haberlerde hiç geçmemesi normal midir? hadi yaralıların isimleri verilmedi diyelim; ama bu adam güvenlik kamerasına bile konuştu. arkadaşlarından birinin bile adı, sanı, tipi, uyruğu vs belli değil. soru bile sormadı haberciler kimdi, durumları nedir diye?

    yanlış anlaşılmasın; ben adama cia ajanı, şu, bu demiyorum. sadece bu adam ve bu adamla ilgili her şey muallakta, birbirini tutmuyor ve garip. mesela suudi olan kurtulan kişinin ifadesine bakın. amerikalı bu kadar travmatize olmasa bile, suudi adam bütün detayları tüm korkunçluğuyla anlatırken, bu gevşek adam kendisine kurşun sıkılmasına rağmen gayet imalı şekilde gülüyor. hiçbir detayı düzgün vermiyor. belki de sadece ilgi manyağı, olayla ilgisi yok ama zaten söylemek istediğim şey bu adamda şüpheli şeyler olduğu.

    edit2: kulübüb dj'i, suudi adam ve diğer kurtulanlar hep 1 kişiden fazla terörist vardı diyor. yani bu saldırıyı yaşayan insanların beyanı fazla kişi konusunda genelde çok net. bilmeyenler de görmedik veya öyle söylüyorlar şeklinde ifade veriyor.

    peki içeri 1 terörist giriyorsa; bu kadar insanın gördüğü diğer terörist veya teröristler neredeler?
  • hakkında yazılanları okuyunca insanda gerçekten şüphe uyandıran insan. ben de şöyle bir katkı yapmak istiyorum; öldürmek için ateş edildiği çok belli olan bir saldırıda sadece belden aşağı bir kurşun yarası almak çok da mantıklı gelmedi bana.
  • saul berenson'un amcaoğludur
hesabın var mı? giriş yap