• benjaminli olanlarından, hatırlayabildiğim en net ve enteresan pozüsyonu ilişikte anlatacağım, çizgi film ekolü:
    benjamin yine esansiyel bir golün peşindedir. takımını bir sonraki tura veya kupaya taşıyacaktır ki bu ayrıntı pek de önemli değildir. çünkü maç baklavasına mahalle maçı bile olsa benjamin deli gibi hırs yapacaktır ki yapmaktadır. bi yüz kişiye çalım atıp rakip takımın ceza sahasına sokulur. kafasında üç hikaye canlandırır, kendine geldiğinde 3 metre daha ilerlermiş olduğunu anlar ve ilerde -kafadan- 3 defans oyuncusu belirmeye başlar. leylek gibi dizilmişler, v taktiği uygulayacaklardır. benjamin anlar çalımın bu üçlüye tutmayacağını bi 25 dakika kadar sonra tam ceza sahasına girdiği anda topu kendi önünde havalandırır. ardından kendisi de havalanır topa kafa atar; ama top kafasına yapışır. topla kaleye doğru uçmaya başlar. malum defans oyuncuları da topa yükselirler. ama benjamin hırs küpüdür üçünü de alır dalgasına. şimdi dördü ve top kaleye doğru süzlümektedir. benjaminin ondan çok daha az yetenekli olan arkadaşları kaptanlarının azalan ivmeyle ilerlediğini görünce desteğe gider ve uçuşa katılırlar. şimdi 6 kişi birbirine yapışmış bir şekilde uçmakta, fizik mizik tanımamaktadır. kaleci de (ki her ne kadar benjaminin klasında olmasa da) müdahele etmesi gerektiğini idrak eder. hemen ters kuvvet uygulamak amacıyla takım arkadaşlarına katılır. ama tabi ki nedir? nafiledir. benjamin ve tayfası dörde üç olmalarına rağmen uçuşun rotasını belirlemekten geri kalmazlar. 7 kişi ve top ailecek kaleye girerler. ama bu bir gol değildir. bu golden de öte, başka bir şeydir. tabi ki yine iyiler kazanmıştır.
  • şut çekilince top ovalleşir, kaleci slow motion tribine bürünür, ayrıca bu maçlarda dünyanın yuvarlak olduğu kanıtlanır kalecinin önce başı soora yavaş yavaş vücudu ve ayakları gözürkür adam kaleye koşarken
  • super bi macı da ben anlatiyim. liseler arasi $ampiyonada tsubasalrin rakibi 'bilim lisesidir' bu sefer. cocuklarin hepsinde kulaklik, mikrofon falan var. bi tane bilgisayar programi da, tsubasalarin daha onceki maclarini etud etmi$, herkesin en zayif yanlarini biliyo. (ee bilim lisesi ne de olsa!) bu takim bizimkileri dagitiyo tabi. derken tsubasa mevzuyu yakalıyor. kendisi kaleye geciyo, kaleci forvete, herkes ba$ka bi bok yapiyo yani. tabi bilim lisesi afalliyo. bilgisayarlari error veriyo, kitleniyorlar. bizimkiler leblebi gibi atmaya ba$liyo golleri..bu tsubasa super bi cocuk!
  • saha birkac kilometredir, ayaginda futbol topunu oyle bir gotururlerki asla bitmez iki direk arasi. etraftan renkli cizgiler gecer ko$tururken. takimda her zaman, herkesin tirstigi ama hayranlik ta duydugu bir karakter vardir. turlu $ebekliklerle rakip takimin filelerini deler.
    bu cizgifilm neslinden, kesinlikle en cok gaza getirmi$ ve pirim yapmi$ olani (bkz: benjamin)'dir.
  • tek ayak yere basarken diger ayagin geriye 180 derece acilmasiyla terennum edilen special vuruslari vardir kaliteli oyuncularin. bu vuruslar havaya dogru alakasiz giderken bi anda sandellenir ve kaleciyi sasirtarak gol olur. yildiz oyuncu olmayanlar tam birer gorev adamidirlar ve turkiye liginde oyniycak olsalar oynadiklari takimi direk sampiyon yaparlardi.
  • bir bolum boyunca top kaleye gider ve sonunda direkten doner..hayde bi bolum daha..(bkz: shit)
  • yildiz futbolcı kaleye sut cektiginde, to kaleye ulasana dek, futbolcu once cocukluk gunlerinde annesinin onu elma armutla beslemesini, ardindan delikanli doneminin ilk opucugunu, okul siralarında yaptigi ukalaliklari, kendisini terkeden o cekik gozlu afeti dusunur, ve bu biz izleyicilere buyuk bir ihtisamla yansitilir
  • kendilerinde göz yerine sadece çizgi olduu için küçük japonların hırs yapıp böle karakterlerin gözlerini koca koca çizdii çizgii filmler...
    bi de nası titretirler o bakışları...içi parçalanır insanın
  • kesinlikle fizik kurallarından einstein dan izafiyet teorisinden üstüne üstlük futbol kurallarından en basiti nizami sağa boyutlarından bile haberi olmayan japonlarca yapılmış çizgi filmler. japon çizgi film endüstirisinin bu işlerden sonra varacağı noktanın pokemon olcağı belliydi zaten.
  • cizgi film basladıgında benjamin topla beraber kosmaktadır ve ufukta kale belirir. sonra yarım saat boyunca benjamin hayaller gorur, bolum basına en az on kez "ben bu golu atmalıyım " der, yaklasık yuz metre uzaktan bır adam topu kapmak icin hareket eder, benjamim kus gibi suzulur ve yaklasık 5 dakıka havada asılı kalır sonra kaleyi goırur bı on dakıka dusundukten sonra sutunu ceker ve o sırada bolum bıter sızde baslarsınız allahım gol olup olmadıgı umarım gelecek bolumde belli olur demeye.
hesabın var mı? giriş yap