• program öncesi başak (fatma girik) kulistedir, gazino patronu (reha yurdakul) gelir. başak sorar;

    - seyirci nasıl?
    - kaymak tabaka hep burada. hayali ihracatçılar, borsacılar, vurguncular. hep saygın insanlar.
  • 1987 tarihli kartal tibet filmidir.

    sinematürk yazarı eylül fırtınası tarafından filme dair kaleme alınmış inceleme yazısı aşağıda görülebilir.

    "usta komedyen kemal sunal'ın kariyerinde 1980'li yılların sonu itibarı ile yol ayrımına girdiği döneme ait filmlerden birisidir.
    yıl 1987'dir.
    artık kemal sunal nispeten yaşlanmış,yüzünün eski komikliği kalmamış,gitgide ciddi ve asık bir yüze sahip olmaya başlamıştır.
    bu sırada amerikan filmleriyle boy ölçüşemeyen türk sineması ciddi bir krize girmiş,sinema salonları bir bir kapanmaya başlamıştır.bir yandan çekilen film sayısı gitgide düşerken bir yandan da ''festival filmleri'' tabir edilen ve yenilikçi olduğunu iddia eden filmler türemiştir.
    ticari anlamda bir çöküş ama sinema sanatı adına kıpırdanmaların olduğu,nesli çölgeçen,yavuz turgul,atıf yılmaz gibi yönetmenlerce son derece kaliteli filmlerinde çekildiği bu ilginç dönemde kemal sunal'da artık yeni konumunu belirlemek zorundadır.
    ya eski rol arkadaşı şen'in yaptığı gibi keskin bir u dönüşü olmaksızın kulvar değiştirecek,oyunculuğunu geliştirip yenileyerek yeni bir senteze varıp dönemin trendine ayak uyduracaktır.
    ya da kemal sunal efsanesini yaratan unsurlara sonuna dek bağlı kalarak,sadık seyirci kitlesini üzmeyerek ve şaşırtmayarak ''şaban'ı oynamaya devam edecektir.
    kemal sunal bu konuda şener şen kadar kararlı ve radikal bir tutum sergileyememiş ve bahsettiğim her iki tarza da uygun filmler çekmiştir.
    japon işi,sevimli hırsız,uyanık gazeteci,inatçı,bıçkın,zehir hafiye,talih kuşu gibi filmler kemal sunal'ın ilerleyen yaşına ve değişen fiziğine rağmen şaban olmakta ısrar ettiği ve maalesef eskisi gibi kahkahalarla güldüremeyip sadece gülümsetebildiği filmlerdir.ayrıca içerik ve anlatım olarakta hiçbir yenilik içermemektedir.
    ancak kiracı, öğretmen,düttürü dünya,polizei,gülen adam,koltuk belası,boynu bükük küheylan ve abuk sabuk 1 film gibi filmleri ise artık asık suratını kabullenip güldürmek için seyirciyi zorlamadığı,savı olan,dönemin sinema anlayışına uygun gayet kaliteli çalışmalardır.
    son kertede aradaki zeki ökten'li saygılar bizden dizisini ayrı tutup diyebiliriz ki kemal sunal 2000'li yıllara kadar ekonomik koşullarında etkisiyle hiç istemese de şaban askerde,bay kamber ve şaban ile şirin dizileri ile şaban'ı oynamayı tercih etmiştir veya etmek zorunda kalmıştır.
    nitekim eşi gül sunal'da bir röportajda kemal sunal'ın bu dizileri hiç istemeden ve sevmeden çektiğini belirtmiştir.son filmi propaganda asıl dönüşümün habercisi niteliğinde idi.balalayka filmi ile kemal sunal'ın kariyerinde yeni bir dönem başlayacaktı.
    ne yazık ki ömrü vefa etmedi. "

    http://www.sinematurk.com/'dan alıntıdır.
  • kartal tibetin kemal sunala yanlışlıkla ibrahim tatlıses kasedini veren kaset satıcısını canlandırdığı filmdir.

    kartal tibet yönettiği filmlerde kendisini ufak rollerde daima gösterir, alfred hitchkok'a özenmiş olsa gerek.
  • casio'nun ,çekiminden sonra iki düğmeyle zilyon tane insan fonksiyonunu yönetebilen kol saatini mercek altına aldıkları film.
  • kemal sunal ve fatma girik'in başrollerini paylaştıkları "robotlar da sever lakin herşeyin aslı en güzelidir" temasını işlemiş türk yapımı romantik-komedi.
  • yıllar sonra bugün bir kanalda karşılaşıp izlediğim film. kesinlikle en iyi sahnesi yanlış kasete çalışarak sahneye çıkan robot şarkıcı başak karakterinin sahnede sesinin ibrahim tatlıses gibi çıktığı andır. orda bir replik vardır ki, yok böyle bi yetenek bakın nasıl da taklit ediyor diye. unutmuşum, sabah neşem oldu.
  • filmdeki intihar sahnesi o sıralar meralık alandan bir anda şantiye alanına dönüşmüş yer olan ataköy 9-10.kısım'daki inşaatı bitmek üzere olan bir blok binada çekilmiş. ilginçtir aynı yıl (1987) kemal sunal yakışıklı yada kiracı filminde tekrar aynı bölgeye uğrar.şimdilerde her gün bir yenisine gazete ve tv'lerde denk geldiğimiz residans projelerinin atası olması hasebiyle bu yerin yer alması düşük ayarlı bu filmi zamanla biraz daha değerli kılıyor.

    filmde masrafa girmemek için yapılan basit işler can sıkıcı.başak biilurses'in odasının kapısına gösterişli bir isim levhası koymak lüzumsuz görülmüş ufak bir kağıda ismi bildiğin elle yazıp,yapıştırmışlar.hele ki 50-60 kiloluk robotun ta japonya'dan karton kolide,ucuz hediye paketi şeklinde gelmesi ise evlere şenlik.

    filmdeki şarkılara daha önceki seyretmelerimde dikkat etmediğim kadar dikkat ettim ve şu 3 şarkının filmde yer aldığını fark etmek beni acayip heyecanlandırdı.

    (bkz: yağdır mevlam su)
    (bkz: seni sevmeyen ölsün)
    (bkz: mavi mavi)
  • fantastik türk sinemasının en güzel örneklerinden biridir. japonlar bu ete bürünmüş robot fikrini bizden çalmış bile olabilirler. resmen kanlı canlı, sinema tarihine geçmiş kanıt var!

    edit: şimdi bunu ciddiye alan bünyeler filan çıkar. biliyorum bu robot teknolojisinin tarihçesini. sakin.

    edit 2: bak düşündüm de şimdi... robot bile olsak duygularımıza hakim olamıyoruz. ne çeşit bir manyağız biz?
  • bu filmde japon vatandaşın fatma girik'i - robotunu yapmak için - sahnede çekerken kullandığı kameranın markası saba'dır. onca japon markası varken neden bir alman markası bir kamera kullanılmış hala kafamı kurcalar.

    filmde oynayan japon'un gerçek adı: mitsiu hamaya
  • su esnada aynı anda hem trt1 hem de show tv'de gösterilmekte olan film. bu kadarı da ilk oluyor herhalde..
hesabın var mı? giriş yap