• japon-rus ilişkilerinin başlangıcı xviii. yüzyıl ortalarına dayanmaktadır. 1790'larla birlikte rusya'da sanayileşme sürecinin başlaması japonya'ya olan ilgiyi arttırmış, ticaret gemileri teknolojik anlamda gelişince yönlerini japonya'ya çevirmişlerdir. rus ordusu teğmeni adam laxman, 1792 yılında edo'ya ulaştığında, japonya yaklaşık iki yüz yıldır tokugawa shogunluğu tarafından yönetilmekteydi. rus teğmen, gemileri rusya açıklarında batmış iki japon kazazedeyi geri vermek karşılığında rusya ile ticari ilişki kurulmasını istedi. shogunluk tarafından dokuz ay sonra gelen cevapta, sadece nagasaki'deki dejima limanından ticaret yapılabileceğini ve tek seferde yalnızca bir adet rus gemisine izin verileceğini açıklandı. bunun üzerine sekiz yıldır rusya'da yaşamakta olan kazazedeler japonya'ya döndüler. kazazedeler, rusya'daki tecrübelerini ve çar ı. alexander hakkındaki bilgileri shogunluk yöneticilerine aktarmış, rusya üzerine yazılan flemenkçe kitapların da japoncaya çevirttirilmesiyle rusya hakkındaki bilgiler artmış ve bu da iki ülke arası kültürel alışverişi başlatmıştır.

    rusya'nın kuril adaları ve sahalin'e olan ilgisi artınca japonya, 1806-1807 yıllarında buralarda askeri gücünü arttırmış ve iki ülke arasındaki kültür alışverişi artarak devam etse de, kuzey toprakları yüzünden bir çatışma çıkması riskiyle rusya ve japonya fazla yakınlaşmamıştır. 1813-1821 yılları arasında rusya, japonya ile ilişki kurmak için her fırsattan yararlanmış, hatta sırf tehdit olarak görülmeyi engellemek adına 1821-1846 arası doğu sibirya'daki keşiflerini durdurmuş, ancak japonya ile ilişki kurma konusunda başarısız olmuştur. bilindiği gibi 1853 yılında amerikan donanması komodoru matthew c. perry, dört savaş gemisiyle japon sularına giderek ülkenin ticarete açılmasını istemiş ve düşünmeleri için bir yıl süre vermiştir. bunun üzerine shogunluk, baskıya dayanamayarak japonya'yı tekrar dünyaya açmıştır.

    1868'deki meiji restorasyonu ile imparator mutsuhito başa geçip tokugawa shogunluğu'nun yıkılmasının ardından, samuray sınıfının etkinliğine son verilmiş ve tokugawa'nın batılı güçler ile imzaladığı eşit olmayan antlaşmalar sonlandırılarak asya'nın ilk modern devleti doğmuştur. japonya, asya'nın ilk endüstri devleti olarak yükselmeye başlamış ve hızla batılı devletlerin düzeyine çıkmak için çalışmalara koyulmuştur. ülkenin hızlı sanayileşmesi, önemli bir ordu ve donanma gücünü beraberinde getirmiş, doğal kaynak eksikliği ise sömürge arayışına itmiştir. bu sırada rusya, 1879 alman-avusturya antlaşması ile balkanlarda sınırlandırılmış durumdadır. batıda artık bir umudu kalmadığından doğuda genişlemeye gitmiştir. bu yüzden trans-sibirya demiryolu'nun yapımını hızlandırmış, fransa ile anlaşma yaparak mançurya'yı ele geçirmiştir. japonya, rusya'nın doğudaki bu genişlemesini önlemek için çin'in elinde bulunan kore yarımadasını ele geçirmiştir. 1904-1905 yılında ise bir japon-rus savaşı çıkmış ve japonya galip gelmiştir. devasa rus donanması'ndan sadece iki gemi kaçıp kurtulmayı başarabilmiş ve zırhlı savaş gemileri arasındaki savaşlarda, ilk ve tek olarak sonucu bu kadar net bir savaş olmuştur. savaşı kazanan komutan olan togo heihachiro, japonya'da milli kahraman ilân edilmiştir.

    japonya'nın bu savaşta rusya'ya karşı galibiyeti, batılı bir devlete karşı doğulu bir gücün tarihte kazandığı ilk zafer olmuştur. bir asya devletinin zafer kazanması; hindistan, fransız hindiçini, burma, iran ve osmanlı gibi ülkelerdeki anti-emperyalist akımları güçlendirmiştir. çin'de ise sun yat-sen gibi milliyetçi liderlere ilham vermiş ve 1911 yılında gerçekleşen xinhai devrimi ile qing hanedanı hegemonyasına son verilerek binlerce yıldır devam eden monarşik düzen yıkılıp demokratik bir çin cumhuriyeti kurulmuştur.

    japon-rus savaşı'ndan sonra da japon-rus ilişkilerinde önemli gelişmeler yaşanmıştır. 1907-1916 yılları arasında kuzeydoğu asya'da tansiyonun yükselmesinden endişe eden japonya ve rusya, bu bölgedeki hak ve çıkarların paylaşılmasını kapsayan dört antlaşma imzalamıştır. bu antlaşmaların hükümleri açık olmakla birlikte, iki ülkenin çin, kore, moğolistan ve mançurya'daki yetkinliklerini düzenleyen gizli hükümleri de mevcuttur. ilki 1907'de, ikincisi 1910'da, üçüncüsü 1912'de ve dördüncüsü 1916'da birinci dünya savaşı esnasında imzalanmıştır. birinci dünya savaşı'nda japonya ve rusya, itilaf devletleri'nin yanında yer almışlardır. savaş, japonya için çok az askeri müdahale gerektirmiştir ve herhangi büyük çaplı bir çatışmada yer almayarak, çin'deki alman kolonileri ile güney pasifik'teki bazı adaları ele geçirmiştir. rusya açısından ise, en başından itibaren savaşın kötü bir seyir alması ve bunlara ihtilalci propagandaların da katılmasıyla ülkede düzenin bozulmasına ve halk arasında memnuniyetsizliğin baş göstermesine neden olmuştur. tüm bunlar çarlık rejiminin yıkılmasıyla sonuçlanmıştır. 25 ekim 1917'de ise vladimir lenin önderliğindeki bolşeviklerin iktidarı ele geçirmesiyle sovyet rusya, 3 mart 1918'deki brest-litovsk antlaşması ile savaştan çekildiğini tüm dünyaya ilan etmiştir. rusya'nın savaştan çekilmesi ile rus-japon yakınlaşması da sona ermiştir. bunun nedeni japonya'nın, bolşevik rejimini bir tehdit olarak algılamasıdır. rusya savaştan çekilir çekilmez japonya, rusya'nın sahalin'den baykal bölgesine kadar olan kısmına asker yığmış ve 1925'e kadar çekmemiştir. sovyetler japonya tarafından ancak 1925 yılında tanınmıştır.

    birinci dünya savaşı sonrası gücünü daha da arttıran japonya, milletler cemiyeti'ne üye olmuş ama doğu asya'daki yayılmacı politikalarına devam etmiştir. 1929-1933 dünya ekonomik krizinden etkilenen sovyetler ve japonya arasında, sınır ihlalleri nedeniyle sorunlar devam etmiştir. 1931'de japonya'nın mançurya'yı işgal edip burada mançukuo devletini kurmasından sonra japon-sovyet ilişkileri iyice bozulmaya başlamıştır. 1933 yılında büyük japonya imparatorluğu ve nazi almanyası'nın milletler cemiyeti'nden ayrılmasıyla sovyetler birliği cemiyete üye olmuştur. çin'de ise milliyetçi ve komünist güçler arasında sürmekte olan iç savaşta 1937'de ateşkes imzalanmış ve japon ordusunu çin'den atma amacıyla iki düşman güç arasında ikinci birleşik cephe ittifakı kurularak ikinci japon-çin savaşı başlamıştır.

    1 eylül 1939'da almanya'nın polonya'yı işgaliyle başlayan ikinci dünya savaşı'nda japonya; italya ve almanya'nın içinde bulunduğu mihver devletleri bloğuna katılmış, sovyetler ise ingiltere, fransa, abd ve çin ile birlikte müttefik devletler bloğunda yer almıştır. japonya, ikinci dünya savaşı boyunca çin'in tüm doğu kıyı şeridini ele geçirmiş, 1941'de pearl harbor'ı bombalayıp abd'ye karşı savaş açarak batı devletlerinin kolonileri olan filipinler, fransız hindiçini, malaya, endonezya ve burma gibi yerleri kontrol altına almıştır. mançukuo sınırındaki çatışmalarda sscb'nin galip gelmesiyle 1941'de japonya ve rusya arasında bir tarafsızlık antlaşması imzalanmış olmasına rağmen 1944'de stalin japonya'yı saldırgan devletlerden biri olarak nitelendirmiş ve antlaşmayı yenilemeyeceklerini ilan etmiştir. bunun üzerine sovyetler, 8 ağustos'ta japonya'ya savaş açmıştır. abd'nin hiroshima ve nagasaki'ye atom bombası atmasından sonra, 14 ağustos japonya teslim olmuş ve ikinci dünya savaşı resmi olarak sona ermiştir.
  • son dönemde ivme kazanan ilişkiler. shinzo abe'nin başa geçmesinin ardından japonya'nın çıkışı zaten herkesin dikkatini çekiyordu. ancak çin'le yaşadığı sorunlar bilinen bu ülke, klasik abd müttefikliği dışında şimdi pasifik'te rusya federasyonu ile de işbirliğine yönelmişe benziyor. bu konuda bir yazı için; http://www.brookings.edu/…an-make-play-pacific-hill
  • abe-putin görüşmesiyle yeniden gündemdedir. kuril adaları ikili ilişkilerde temel mesele olarak gözüküyor.

    http://blog.foreignpolicy.com/…bs_for_abe_and_putin
hesabın var mı? giriş yap