• adını sol tarafta gördüğümde heyecanlandığım yazar.
    tüm kitaplarını okudum ve yenisini sabırsızlıkla beklerken çevirinin beklendiğini okuyunca ümitlendim.
    en geç aralık ayı sonlarına kadar çevirseler de basılsa da biz de yeni yıla okuyarak girsek (bkz: swh)
  • lontano ve kongo'ya ağıttan sonra yeni kitabını sabırsızlıkla beklediğim yazar.
    grange kendini okutmayı biliyor.
  • son iki kitap hariç ki onlar da evde olunmayı bekliyor bütün kitaplarını okuduğum ilk yazardır. favorim siyah kandır.

    tanım: insanda öldürme isteği uyandıran yazar.

    edit: imlâ
  • kendi tarzında zirveyi temsil eder. dan brown gibi piyasa, harlan coben gibi tek düze, maxime chattam gibi ağır aksak değildir. kitapları genelde tek solukta okunur
  • ben sevemedim bir türlü. kitapları beni içine çekemiyor, tıkanıp kalıyorum ve bir süre sonra bırakıyorum.
    seven de çok seviyor ve resmen müptelası oluyor, saygı duyuyorum..
  • sol framede adını görünce "acaba kitap çıkardı da kaçırdım mı?" dememe neden olan kişi. canım yazar, hep sürükleyici, ne yazsa kafamda çok net canlandırabiliyorum. e hadi yaz yeni şeyler de heyecandan gecelerce uyku nedir bilmeden okuyalım.
  • biraz az yazması gerektiğini düşündüğüm yazar.

    kaiken, lontano ve kongo’ya ağıt, son üç kitabını okurken giderek artan bir biçimde bir imge canlanıyor gözümde, çalıştığı yayınevi sahibinin elinde bir değnek, sandalyesine oturup roman yazmaya çalışan grange’ın kafasına indiriyor arada bir ve yineliyor “yaz hadi yaz”.

    yazma kardeşim, her sene bir roman çıkartma şartı mı koştu yayınevin atlı mı kovalıyor arkandan bu ne hız? her yeni kitabın bir öncekiyle bile aynı tadı vermiyor kolay mı senin kendi standardında bir roman yazabilmen? en az 5 senede bir tane kitabı zar zor çıkarabil ki hah diyelim adam yazdı be yine!
  • ben bu adamın tüm kitaplarını okurum dediğim yazar.bir iki tane eksiğim var.tamamlanacak.
  • john verdon'un david gurney serisini bitirdiğimden arayış içindeydim ve bu adamın üç kitabını ekşi sözlükteki tavsiyelere güvenerek okudum. ölü ruhlar ormanı, şeytan yemini ve koloni. üç kitap okumamın sebebi peşin hükümlü olmamaktı ama maalesef fikrim değişmedi. yani emeğe saygısızlık etmek istemiyorum ama o da okuyucunun zamanına saygısızlık etmeseymiş keşke. giriş bölümünde gereksiz ayrıntılar, gelişme bölümünde hikaye uzasın, şok etkisi yaratsın diye hikayenin gidişatını değiştirmeyecek olaylar ve tüm rastlantıların bir araya geldiği çabucak olup biten sonuç kısmı. aniden ben aslında ben değilim ismim budur diye itirafta bulunan baş kahraman var bir tane mesela. ee? bunun sonuca etkisi ne? sen alisin ya da ahmetsin ne alaka şimdi? ya da dünya kadar sayfa yolculuk yapan kahraman sonunda bir ülkeye ulaşıyor ve orada konuştuğu kişi diyor ki ben sana yardımcı olamam sana ancak bilmem kim yardımcı olur sen oraya git. haydaaa. gel de dellenme. bir daha okuyacağımı sanmıyorum.
  • john verdon ile grange'ı karşılaştıranları görüp de şaşırdığım yazar.

    john verdon'un aklından bir sayı tut adlı kitabını okudum.

    kitabın sonunda aklından tutulan sayıyı nasıl bildiğine mantıklı bir açıklama getiremiyor yazar.

    grange her anlamda verdon'dan daha geniş kapsamlı yazıyor. kişiler mekân vs.
hesabın var mı? giriş yap