• ayni zamanda yazarlikla da ugrasmis insan. bir donem ogretmenlik de yapmistir.
  • şöyle demiş bir zamanlar :

    "yurtseverliğin azı, seni enternasyonalizmden uzaklaştırır. derin yurtseverlik seni enternasyonalizme yaklaştırır."
  • o dönem fransa'da eğitim alan bizim ittihatçıları da oldukça etkilemiştir kendisi özellikle milli ekonomi ve yurtseverlik konusundaki fikirleriyle. osmanlı sosyalist fırkası lideri hüseyin hilmi'ye de tavsiyelerde bulunmuştur. o dönemde yazdığı bir mektupta jaures ona şöyle demiştir: "metin, inatçı, çok faal olunuz, yorulmak nedir bilmeyiniz. bu iş sürekli sebatkarlık ve samimiyet emreder". ayrıca şefik hüsnü değmer kendisinin öğrencisidir.
  • fransiz liselerinin bircogunda son sinifta 1. dunya savasi oncesi pasifizmin temsilcisi olarak ogretilen adam.
  • büyük fransız devrimci, sosyalist.

    şöyle bir anekdot vardır kendisiyle ilgili;
    bir gün jean jaures birinci mevki bileti alarak trene binerken birkaç işçi kendisine seslenir:
    - yoldaş, senin de bizimle beraber olmanı isterdik. (kendilerinin ikinci mevkide olduklarını ima ederek)

    jean jaures ise işçilere şöyle cevap verir:
    - ben bu mücadeleyi orada olmak için yapmıyorum. sizin burada olmanız için yapıyorum.

    mücadelesini vermiş ve bunu hayatıyla ödemiştir.
  • ararat yayınevi'nden çıkmış seçme yazılar adlı bir kitabı geçmiş zamanda piyasaya sürülmüştür.
  • humanite'nin kurucusu ve sosyalist partinin önderlerinden olduğu bilinir. en etkileyici kitabı demokrasi, barış ve sosyalizmdir. asım bezirci çevirisi ile yayınlanmıştır.
  • 100 yıl önce bugün öldürülen barışsever insan.

    https://twitter.com/…isoy/status/494764604615307264
  • jean jaures 100 yaşında

    paris’te sağdan sola tüm parti liderleri jean jaures’i konuşuyor; herkes sahipleniyor ve onun mirasçısı olduğunu söylüyor. yani, le pen’nin milli cephe’sinden melechone’nun sol cephe’sine kadar; sarkozy’nin halk hareketi birliği, hollande’ın sosyalist partisi ve tabii fransız komünist partisi. 31 temmuz, jaures’in ölümünün 100. yıldönümü. 1. dünya savaşı’nın kapıya dayandığı günler. fransa harıl harıl savaşa hazırlanıyor. kararlı bir savaş karşıtı olan jaures savaşa karşı bir genel grev için yoğun bir çaba içinde. bir genel grevle savaşın önlenebileceğini savunuyor. halbuki atı alan üsküdar’ı geçmiş; savaş’ın eli kulağında. bu barış adamının “savaşın önlenmesi ve barışın korunması” haykırışlarının bir sonuç vermeyeceği gün gibi ortadaydı. doğru olan 2. enternasyonal’in stuttgart, kopenhag ve basel kongrelerinde başta lenin olmak üzere devrimcilerin açıkça savunduğu (jaures’in karşı çıktığı) kaçınılmaz hale gelen savaştan “burjuva hâkimiyetini devirmek üzere yararlanmak” ve “emperyalist savaşı iç savaşa çevirmek” gerekiyordu. savaşın başlamasından sadece 3 gün önce 31 temmuz 1914’te paris’teki cafe du croissant’da arkadaşlarıyla yemek yiyen jean jaures aşırı sağcı villain tarafından öldürüldü. 1880’lerden öldürülüşüne kadar fransız sosyalist hareketine damgasını vuran, kararlı bir savaş ve militarizm karşıtı olan bu barış adamının yaşamı ve mücadelesine bir göz atarak analım.

    maden grevini destekledi

    jaures marksist değildi; hiçbir zamanda marksist olduğunu söylemedi. jean jaures (1859-1914), tarn bölgesi castres kentinin toprak zengini bir burjuva aileden gelen, iyi bir eğitimden geçmiş, felsefe okumuş, 1885’te 26 yaşında milletvekili seçilmiş ve 33 yaşında felsefe doktoru olmuş, ateşli konuşmaları ve hatipliğiyle dikkatleri üzerine çeken bir aydındı. 1890’larda sosyalizmle tanıştı. 1892 yılında, fransa’da büyük yankı bulan ve on hafta süren carmaux maden işçilerinin grevini destekledi ve içinde yer aldı. bu grev içinde dönemin marksist lideri jules guesde ile daha yakından tanışma fırsatı buldu. 1893 seçimlerinde carmaux’dan maden işçilerinin desteğiyle tekrar meclis’e girdi.

    bilimsel sosyalizmin fransa’da emekleme dönemini yaşadığı bu yıllarda hep reformcu kanadın temsilcisi olarak kaldı. “devrimci reformculuk” adını verdiği bir çizgiyi savunuyordu. bilimsel sosyalist düşünceye jules guesde önderlik ediyordu. guesde, marksizmi kafasında bir dogmaya dönüştürmüş, pratikten kopuk marks’ın sözlerini tekrar etmekten başka bir şey yapmayan bir siyasetçiydi. guesde’nin yanında marks’ın damadı paul lafargue bulunuyordu. lafargue daha akılcı ve pratik zekâya sahipti.

    fransız sosyalist hareketinde saflaşma hep jaures-guesde arasında yaşandı. ilk çatışma ve ayrılık “dreyfus olayında” yaşandı. 1894’te yahudi asıllı topçu yüzbaşı dreyfus, elyazması bir “belge”ye dayanılarak paris’teki alman elçiliği’ne askeri bilgiler vermekle suçlanarak savaş konseyi tarafından ömür boyu sürgün cezası verilerek fransız guyana’sındaki şeytan adaları’na sürüldü. yazar emile zola’nın l’aurore gazetesinde yayımladığı “suçluyorum” başlıklı açık mektupta, dreyfus’un suçsuz olduğunu belirtip hüküm giymesini genelkurmay subaylarının çoğunun yahudi düşmanı, gerici ve kilise yanlısı olmalarına bağladı ve bu mektup yüzünde kendi de hüküm giydi. daha sonra dreyfus yeniden yargılanarak 1898’de beraat etti.

    guesde, olayın sosyalistleri ilgilendirmediğini, bunun burjuvazinin kendi içindeki bir çatışma olduğu düşüncesindeydi. başını jaures’in çektiği ve içinde vaillant ve allemane’nın da bulunduğu grup ise dreyfus’un savunulmasından yana tutum aldılar. lafargue, guesde’nin tutumunun hatalı olduğunu, bu olayın sosyalistlere militarizme ve milliyetçiliğe karşı bir kampanya yürütme fırsatı verdiğini, bu fırsatı jaures’in iyi değerlendirerek popülaritesini artırdığını söyledi.

    juares, marksist değildi ama sağlam bir burjuva demokratı ve savaş karşıtıydı; bunu canıyla ödedi. lafargue eşi laura ile birlikte 26 kasım 1911’de intihar ederek yaşamlarına son verdiler. guesde mi? savaşın başlamasıyla birlikte kurulan “kutsal ittifak” hükümetinde devlet bakanı olarak görev alarak sosyalizme ihanet etti.

    http://www.aydinlikgazete.com/…res-100-yasinda.html
hesabın var mı? giriş yap