• son anketlerde yüzde 15'le le pen'le üçüncülük için baş başa giden gönüllerin başkanı. başkanlık için ciddi bir iddiasının olmadığı malum. ama seçimlerin galibi gene de jean-luc mélenchon'dur. zaten ondan beklenen sarkozy'yi mélenchon'u geçmesi değil; le pen'in söylemlerinde sisteme karşı bir duruş bulmaya çalışan yoksul, işsiz, göçmen kitlelere faşizmden başka bir ihtimalin daha olduğunu göstermek ve bir de hollande'ın politikalarını bir daha gözden geçirmesini sağlayıp, ülkede ciddi bir sol beklentinin de diri olduğunu kendisine hatırlatmaktır. mélenchon destekçileri ilk turda bu mesajlarını verirler, ikinci turda da oylar hollande'a giderse kaybeden fransız sağı olur. darısı başımıza...
  • mine kırıkkanat'ın bugün köşesinde bahsettiği umut veren lider. "dünyamızın bir numaralı sorunu, 700 bin askeriyle beş kıtaya gölgesi yayılan amerikan imparatorluğudur." deyişi kitleleri fazlasıyla heyecanlandırıyor.

    sol cephe’de yeni bir şey var

    fransa’da solun yeni idolü jean luc melenchon, tanca doğumlu tipik bir fransız.

    çünkü bask ispanyol asıllı fransız ilkokul öğretmeni bir anneyle, sade suya tirit fransız ptt memuru bir babadan olup, fas’ın tanca kentinde dünyaya gelmek, ancak tipik fransızlara nasip bir karışıklıktır.

    neyse.

    adam, “gibi” yapması gereksiz bir adam. gururlu, dik ve öfkeli karakterini kuşkusuz ispanyol yanı belirliyor. siyasal inançlarını ise fransız cumhuriyetçiliği. çünkü babadan oğula, grand orient locasında, mason. birbirini kollamak için bir araya gelen kapitalist biraderlerden değil, öylesini reddediyor zaten. fransa’nın masonluk tarihinde, 1789 devrimini yeşerten eşitlik, özgürlük ve laiklik fikirlerinin önemli bir yeri var ve sosyalist melenchon, duvar işçisi anlamına gelen “mason”lardan.

    hedefi kurşun gibi vuran bir söylemi, söylemin ardında hem felsefe yüksek lisansı, hem de saatçi ustalığı var. üniversiteyi okurken, ince ayar ve sabır isteyen saat atölyelerinde çalışmış. gazetecilik yapmış, sonra. desinatör ve yazar. mizahı güçlü. çok genç yaşta yazıldığı sosyalist parti’nin “cuma” dergisini yönetti, uzun yıllar. hepsini elceğiziyle yazdığı ve cumhuriyet ilkelerini savunduğu 11 adet siyasal fikir kitabı var. bakan oldu, milletvekili vb. oldu, ama üyesi olduğu sp’yi sürekli sağa kaymakla eleştirdi ve parti içinde, marksizmi referans alan gerçek sol düşünceyi savundu.

    2008’de yollarını ayırdı sosyalist parti’den. adı üstünde, sol parti’yi kurdu, kendi kişiliği gibi gölgesiz ve dik.

    cumhurbaşkanlığı seçimlerine, fransız komünist partisi ile sol parti’nin başı çektiği ve çevrecilerden antikapitalist militanlara, pek çok sol örgütü buluşturan sol cephe’nin ortak adayı olarak katılıyor.

    programına göre, eğer seçilirse, fransa’da yılda 360 bin avro’nun üstündeki tüm gelirleri yüzde 100 vergilendirecek. zengin kişi ve şirketlerin bu paranın üstündeki kazançlarını yurtdışına kaçırmalarını sağlayan tüm “alavere dalavere” yollarını tıkayacak ve “vergi cennetleri” denilen zulaları bitirecek. enerji sektörünü tümüyle devletleştirecek ve reel sektörü beslemeyen sanal finans âlemini darmadağın edecek! buna karşın, “önce insan” sloganına uygun olarak emeklilik yaşını 60’a çekmeyi, brüt asgari ücreti 1700 avro’ya çıkarmayı (halen 1398 avro) ve daha neler neler vaat ediyor, melenchon.

    kapitalizmin küresel rekabete dayalı kuralları içinde düşünen herhangi bir ekonomist, bu vaatleri elbette “uçuk” diye niteler. ama hiçbiri, kamuoyu yoklamalarında -şimdilik- yüzde 15 oy potansiyeliyle sağ iktidar partisinin adayı nicolas sarkozy ile sosyalist parti’nin adayı françois hollande’ın ardından üçüncü sıraya oturan melenchon’un temsil ettiği sol cephe için tutulamaz değil.

    çünkü niyetleri bu: ekonomiyi krizden çıkarmanın tek yolunun küresel kapitalist sistemden çıkmak olduğunu savunuyorlar. önerdikleri sistem de özel mülkiyeti yasaklamayan, demokratik bir komünizm! spekülatif borsa borçlarının halkın sırtından karşılanmayacağı, milli gelirin daha eşit dağılacağı, başka bir deyişle zenginlerin yarattığı ekonomik kriz faturasının halka ödetilmeyeceği, reel ekonomiye dayalı, toplumcu ve paylaşmacı bir sistem.

    61 yaşındaki jean luc melenchon, sol cephe’nin adayı olunca servetini açıkladı: bankada 120 bin avro’luk birikimi, loiret’de bir kır evi, paris’te kredi borcunu ödemekte olduğu 76 m2’lik bir dairesi ve ab milletvekilliğinden 6200 avro aylık geliri var.

    fransa’da gerek merkez sağ, gerekse merkez sol, küresel kapitalizmin yarattığı krizden çıkmak için krizi oluşturan kuralların dışına çıkamayan “kemer sıkma” politikalarından başka bir çözüm öneremezken…

    mütevazı yaşamı, lekesiz siyasal geçmişi ve önerdiği programla uyum içinde olan melenchon, vurucu söylemiyle sola küskün aydınları, sanatçıları ve politikacıların değişip politikaların aynı kalmasından ötürü seçim sandığına bile gitmeyen mutsuz gençliği arkasına aldı, kızıl umutlar estiriyor.

    kimse melenchon’un fransa cumhurbaşkanı seçileceğine -şimdilik- ihtimal vermiyor. ama 22 nisan ve 6 mayıs’ta yapılacak iki turlu seçimlerin birinci turunda alacağı oy oranı, hem finale kalacak “sol” adayla pazarlıkta, hem de haziran ayında yapılacak genel seçimlerde yeni komünistlerin, sol cephe’nin siyasal ağırlığını belirleyecek.

    ‘g’ noktasi

    tv5monde kanalında fransa cumhurbaşkanı adaylarından nicolas dupont aignan, geçen çarşamba kendisine yönelttiğim; “türkiye üye olursa ab dağılır, diyordunuz. cumhurbaşkanı seçilirseniz, fransa’yı avro’dan, schengen’den çıkarmayı ve anayasasını iptali, hatta ab bayraklarını indirmeyi öneriyorsunuz. ab’yi dağıtmak için türkiye’nin yardımına hâlâ ihtiyaç var mı” sorusuyla dağıldı.

    bu gece tsi 22’de, aynı kanalda bir başka cumhurbaşkanı adayı, françois bayrou’ya soru yöneltiyor olacağım.

    fransızca bilenlerin ilgisine...

    “dünyamızın bir numaralı sorunu, 700 bin askeriyle beş kıtaya gölgesi yayılan amerikan imparatorluğudur.”

    jean luc melenchon

    11 nisan 2012 - cumhuriyet

    http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=329012
  • fransa solunu meclis secimleri oncesinde birlestirerek imkansizi basaran deli fisek. le pen'in cark kirmaya calismasindan sikilmistik, bakalim nupesler nasil cark kiriyor...
  • (bkz: fransızların yüzde altmışının dini yoktur)
  • fransız bernie sanders.

    tabi bunu yarattığı heyecan açısından söylüyorum. fransız medyası tarafından öcüleştiriliyor. hatta le pen'le aynı seviyede tutuluyor. ancak kendisi epey cevval bi abimiz. bizim "böyle bi şey olabilir mi ya?"cılara tepki olarak doğmuş resmen. ufak bi anektod :

    --- spoiler ---

    münazarada radikal islamcı terörüyle ilgili konuşan le pen'in sözünü keserek, “yeter artık bıktık şu dinlerden bahsetmeden, hem zaten fransızların yüzde altmışının dini yoktur!” yoktur diyerek bir anda ilgi odağı olan mélenchon bu çıkışıyla fransızların dinle alakalarının az olduğunu iddia etti.
    --- spoiler ---

    bakalım, heyecanla bekliyoruz.
  • bugün yapılan parlamento seçiminin ilk turunda emmanuel macron'un partisini “burun farkıyla” geride bırakmış ve birinci çıkmıştır. sol birliği sağlayan melenchon'a aittir bu başarı, ve şapka çıkarılır. birkaç seçimdir rezil olan fransa solunun onurunu kurtarmıştır.
  • eski sosyalist parti vekili. sol partinin lideri olarak fransız komünist partisiyle yaptığı ittifaktan doğan sol cephenin 2012 fransa cumhurbaşkanlığı seçimleri adayı.
  • birinci turda elendi fakat şimdi kendisini destekleyen yüzde 20'lik seçmen dilimine vereceği mesaj ile ikinci turda nihai seçim sonucunu etkileme gücüne sahip. kendisinin sol tandanslı olduğunu düşünürsek, seçmenlerine le pen davarını işaret etmeyecektir ama umarım macron da sağ, merkez sağ olsa da sağ diye düşünüp, kendi seçmenlerine evde oturun, oy vermeye filan gitmeyin gibi deli saçması bir salık vermez.
  • bugünkü fransız cumhurbaşkanlığı seçimlerinde şansı az olsa da sonuç ne olursa olsun gönüllerin şampiyonu olacak olan siyasetçi. françois hollande'ı geçse de sosyalistlere bir zamanlar sol diye bir şey olduğunu ve insanlara hala umut verdiğini hatırlatsa içimin yağları eriyecek. ama olmaz tabii.
  • marine le pen'le geçenlerde televizyonda seçim düellosu yaptılar. aklıma emin çölaşan - melih gökçek tartışması geldi televizyondaki.
    melanchon şu nasıl olacak, bu nasıl olacak diye kimi sorunları irdelemeye çalışıyor, le pen; ben sizinle tartışmam gerçek bir aday bile değilsiniz diyip, ad hominemin dibine vuruyor derken yarıda kesildi zaten.
    yazık lan üzüldüm adama, yemin ediyorum resmen melih gökçek mağduru gibi yarı mağrur yarı mal ayrıldı studyodan.
hesabın var mı? giriş yap