• --- spoiler ---

    oyunda tersine çevirmeler dikkat çekiciydi. başta tanrının hasta, yırtık pırtık elbiseyle dolaşan, çirkin ince sesli olması. her türlü erdemden yoksun cellat ın sonunda meleğe dönüşmesi -ki öncesinde tanrı nın baş meleğinden söz edilirken birkaç kez elindeki kesici aletten söz edilerek cellat ile paralellik kuruluyor-. ve en önemlisi efsane bakire jeanne d arc ın oyunun sonunda önemsiz bir fahişe çıkması.

    --- spoiler ---
  • görmememize rağmen belki de varlığını ilk kabul ettiğimiz şey olan 'tanrı'yı sorgulamaya cesaret etmiş bi oyun jeanne darc'ın öteki ölümü.yaratılmış dahi olsak;borcumuzun daha doğrusu sorumluluğumuzun tanrıya karşı değil,onun yeryüzündeki sureti olan insana ve hayata karşı olduğunu savunan ve insanın 'giderek daha iyi sürünen' zavallı bi yaratık olmakla,inandıkları uğruna ölümü göze alabilen korkusuz bi savaşçı olmak arasında yaptığı tercihin bi nevi hayatı anlamlandırma gayretinin bi sonucu olduğunu gösteren etkileyici bi yapım.özellikle final sahnesinde tanrı ve celladı içerde hapis,çaresiz,kapana kısılmış bırakarak,kendisi zaten 'hiç kilitli olmayan' kapıyı açıp özgürlüğe,eşitliğe,kardeşliğe ve yine bu erdemler uğruna ölüme yürüyen jeanne darc'ı izlemek,içimi 'azıcık' da olsa umutla doldurmaya yetti.bir oyundan daha fazla ne bekliyebilirdiniz ki,'masum bi öpücük'ten başka...
  • ağır, öyle herkesin anlamadığı, derin çıkarsamaların yapılacağı bir oyun görmek isteyenleri tatmin edemeyecek oyun. yanılmıyorsam bizzat oyunun yazarı "güncel" göndermelerin ülkelerde oyuna dahil edilmesini buyurmuş. dolayısıyla her şeyin yolunda olması gerekir. oyunun formatı da izleyicileri "orta çağ psikolojisine sokmak" olmadığından ve ziyadesiyle "komedi" olmasından ötürü "mesele"sinin geçmiş çağlardaki problemleri göstermek olmadığı ortadadır. bunun yerine "tanrı"yı ve "siyasi otorite"yi sorgulamak ve insan sahteliklerini deşifre etmek gibi her daim geçerli şeylerle ilgilidir konusu. yanı sıra içi boş bir oyun olmadığı en azından cellatın "kuş"unu kaybettiği sahnenin akışını hatırlamakla bile geçersizdir.
  • şu sıralar eskişehir şehir tiyatrolarında izleme şansınızın olduğu oyundur. şehir tiyatroları yine çok güzel bir iş çıkarmış. anadolunun ortasında aynı sezonda, jeanne d'arc'ın öteki ölümü, bir anarşistin kaza sonucu ölümü, özgürlüğün bedeli gibi son derece politik oyunları oynamak sanırım biraz cesaret ister.
    kadro ise şöyle,
    özlem baykara danacı: jeanne
    k. sinan demirer: tanrı
    hakkı kuş: cellat
  • bu hafta eskişehir şehir şehir tiyatroları tepebaşı sahnesi / haller gençlik merkezinde sahnelenmektedir. bu akşam izleme fırsatı buldum ve gerçekten iyi oyunculukla harika bir 70 dakika geçirdim. yer yer kahkaha atma garantisi veriyorum, mutlaka gidip izlenmeli. sinemadan ucuz, 5 tl gibi bir paraya böyle bir performansa tanıklık etme fırsatını kaçırmayınız. 15* ve 16* ekim akşamları saat 20:00.
  • eskişehir şehir tiyatroları tarafından sahnelenen oyun son derece başarılıdır. tek perde de tempoyu hiç düşürmeden ve çok sayıda gönderme ile mükemmel bir oyun çıkarmışlar. genellikle haller gençlik merkezinde sahneleniyor.
  • şu sıralar ve sanatın oynadığına bakarsak;
    oyuncular:
    tanrı : gökhan kızıl
    jeanne : meriç coşar
    cellat : hasan göktaş şeklinde.
  • jeanne'ın ölüme gidişini izlerken ağlayan ve kararan sahnede "tanrım!" diye haykıran bir tanrı figürü yaratılmıştı bu oyunda. bence genel olarak harikuladeydi.
  • yukardaki yorumları okuyunca acaba "ben farklı bir oyun mu izledim" diye derin düşüncelere dalmama sebep olmuş oyun...oyuncular iyi olmasına iyi, de haluk bilginer ve güven kıraç çapındaki oyuncular için altından kalkılmayacak roller değildi kanımca...oyunsa, genel olarak mesajlarını sahneden seyircinin kafasına tuğlalar atarak veren ilginç bir metne sahip...haliyle güldüğümüz yerler de oldu..gidecek arkadaşlara, çok fazla beklenti içinde olmamalarını öneririm naçizane...
  • oyun atolyesi'nin sezona sağlam girişi.oyuncular *** gerek tek başlarına gerek beraber oldukları sahnelerde çok sağlam iş çıkartmış,gönlümüzü fetih eylemiştir.tiradların uzunluğu ara ara tam kabak tadı verecekken çok guzel bağlanmış oyundan çıkınca bir ohh yahu dunya varmış gene gelelim dedirtmiştir.guzel oyun,guzel ışık,guzel dramaturji.olmuş bu.üstüne bir de oturup kahve içince hayatla barıştım yahu.
hesabın var mı? giriş yap