• annesi italyan, babası türk yahudisi'dir bundan dolayı adı soyadı bu şekilde ve çifte vatandaştır.
    ben kendisini küçükken (bkz: sihirli annem) de izlerken aşık olmuştum. halen de beğenirim.
    sonrasında da rol arkadaşı (bkz: defne joy foster) öldükten sonra her yıl istisnasız instagram'dan fotoğraf paylaşarak anısını yaşatmakta ve ne kadar vefalı bir arkadaş olduğunu göstermektedir. :)
  • adamda oyle bi pazu var ki gomlek giyince dirsekten asagisi ispanyol paca oluyo.
  • abi sen ne muthis bir adamsin helal olsun valla. kadin tam cumleye girip "asklari, iliskileri" vb seklinde madonna betimleyerek kendini rezil edecekken muthis bir sogukkanlilikla cumleye giriyor. 1943'te sabahattin ali su sartlarda yazmis kitabi diyorsun. "o madonna bu madonna degil" demiyorsun. alttan gizlice veriyorsun mesaji. muthis bir firsat yaratiyorsun kivirmalari icin. "ben de sabahattin ali'yi zevkle okurum, muthis bir edebiyatci" filan dese, biraz kurnaz olsa uyanip toparlayacak. yani yine yakalayan yakalar da en azindan bu seviye etraf yikilmayacak gulmekten. valla hayran kaldim sana abi.
  • "acun ılıcalı tv8'i satın aldı, 'adriana lima’ya program yapacağım. lima’yla yüzde 99 çalışacağız. moda programı yapacak' şeklinde konuştu" haberi üzerine "50 cent ile de ekonomi programı yapsın" diyen tatlı insan.
  • çok çok yıllar önce (1999'da falan) yunus günçe'yle yan yana program sunardı bu. ikisi minderlerinde bağdaş kurar 99,999%'u kız olan izleyicilerinden telefon alırlardı. içerik aynıydı, kızlar değişirdi. "alo? jess! sevgiler saygılar salyalar sular abartıp ölmeler, iyi yayınlar." ve biz bunu izlerdik. ablamla yan yana izlerdik. jess'le yunus'un bostancı'daki bir apartman dairesindeki kız versiyonları gibi, aynı gün ve saatlerde bağdaş kurup yerlerimizi alırdık. kız olmak ne salak şey ya.
  • iyi bir insan ve iyi bir "canlı yayıncı" olduğunu gördüğümüz kişi.

    tebrikler.
  • bir televizyon yönetmeninin çalışıp çalışabileceği en rahat ve en mobilize ekran yüzlerindendir. tüm stüdyo ve reji enstrümanlarına, yani işin mutfağına yeterince tanık olduğu için, yaşanabilecek her türlü teknik/dekor vs. aksaklıkta kimselere çaktırmadan (gerektiğinde espriye dönüştürerek) herhangi bir travma yaşanmasına kolaylıkla engel olur. stüdyonun her hangi bir koordinatından çekincesizce sunumunu/ sohbetini gerçekleştirebilir: sandalye tepesi, masa altı, pano kenarı, kürsü köşesi, lavabo bitişiği, sehpa ucu, koltuk arkası, platform arası, masa kıyısı filan, bozmaz performansını. enteresan değil mi?...
    tanrılar, kol kası kadar çene kası da bahşetmiştir kendisine ki boş konuşma riskine düşmemeyi becermesi de ayrıca takdire şayandır.
    hiç mi kusuru yoktur? olmaz mıdır? o da insan evladıdır… robocop değildir elbette… her proje öncesinde onlarca “zihni sinir” buluşlarıyla atraksiyon tutkusunu durmaksızın deklare eder, vık vıklanır. her yayın ya da kayıt sonrası, başta kendi başarısını görmezden gelir, içi içini kemirir, kabul günü misafirleri gibi mızmızlanır. ruhunun derinliklerinde daima bir felaket senaryosu vardır, türlü türlü komplo teorileri üretmekten kurtulamaz. beyninin loblarında mossad-cia-mit-kgb cinleri sek sek oynar, ip atlarlar. psikolojik şiddeti sadece kendisine ve sevdiklerinedir açıkçası, ötesine geçmez. kapris, ego nedir bilmediğinden kolay dolduruşa gelme riski vardır; çakal gibi görünür ama çocuk saflığında ilk gençlik paklığındadır. yazık..
    hepsi bir yana, ben, medyanın tüm kirli tuzaklarına rağmen iyi bir eş ve örnek bir baba olmasını diğer tüm ekran yüzlerine fakslamak isterim buradan; bilsinler, görsünler, öğrensinler diye…
    jess molho, tibet'i kucaklayandır...
    yediği bahanedir...
    dünü onlinedır...
    yarını adam olacaktır: jessfeld’dir.
    yürüsündür…
  • yıllardır defne joy foster'ı anarak arkadaşının anısını yaşatıyor. ne güzel bir arkadaşlıkları varmış. vefalı bir insan.
  • bir zamanlar number oneda aysin adli hatunla program sunuyorken hatun kisinin bak gercek ismini solerim tarzinda bu arkadasi gicik ettigini hatirlarim.jess soyle neolcak ki triplerine girip gercek adinin cemal oldugunu soyleyivermisti.
    daha sonra da showtvde online show programini yapmaya baslamislardi.o programa da bir seferinde sener usumezsoy katilmisti.bunlar jessle yanyana oturmuslar, ikisinin uzerinde de badi denen seylerden var tabi kollar meydanda.ikisi de surekli kendilerine bakiyorlardi nasil gorunuyorum bunun yaninda acaba diye.bilim adamiyla , vj'in kas sovuna tanik olmustuk o gece.daha dogrusu sidik yarisina.
  • partnerinin yaptığı ayıp karşısında profesyonel duruşunu takdir ettim. evliliklerde iş bölümü konusu geçiyor, adam diyor ki ben her türlü ev işini yaparım, demet akalın diyor ki çok ev işi yapan adama ben saygı duymam. sen doğru yoldasın jess, aile babası dediğin böyle olur.
hesabın var mı? giriş yap