• baskan oldugu senelerde, ozellikle de son yillara dogru (1979) basin ile arasinda savas basladigi icin ba$indan bir dizi komik (trajikomik?) olay gecmis bir amerikan baskanidir.

    daha sonra secilecek olan ronald reagan'in, yani "the great communicator" lakapli amerikan baskaninin aksine, carter'in baskan secilmesinden sonra amerika'da buyuk bir "halkla iletisim kuramayan baskan" krizi yasanmaya baslanir.

    hakikaten de cok kotu bir konusmaci olan ve genelde yardimcilari tarafindan basina karsi konusmasi pek istenmeyen bir baskan olan jimmy carter, halk ile olan munasebetlerini siki tutmak icin, iletisim stratejistlerinden yardim alir. genellikle basin sozculeri ile konusurken goruntulenmek istemeyen, konusma kayitlarinin dinlenmesini istemeyen carter, buna "fotograf" cozumunu bulur.

    vaktinde "ben halkla ic iceyim!" diyip tofas marka araba kullanan bulent ecevit misali, kendisinin de aslinda ne kadar mutevazi bir insan oldugunun resmedilmesi maksadiyla, baskanligi sirasinda ozellikle gazetelerin ilk sayfasinda yayinlanmak uzere bir dizi fotograf cektirir (roosevelt'in de genelde gazetelerde yayinlanan halka hitap konusmalari, "president roosevelt did x" tarzi cumleler ile baslar. "x" kismi ise genelde cok olumlu birseydir. benzer bir stratejiyi carter da kullanmak istemistir, ama bunu fotograflarlan yapmak ister).

    bu fotograflari arasinda "halki ezmeyen baskan" imajini yaratmak icin air force one'dan kendi bavulunu tasiyarak cikarken resmi, "atletik baskan" imajini yaratmak icin jogging yaparken cekilmis resmi, "sporla ve dogayla ic ice olan baskan" imaji icinse balik tutarken cekilmis resimleri mevcuttur (aslinda balik tutmak yerine av temali resimler cekilecekken, bunun cevreciler arasinda pek de populer olmayacagi dusunulmus, ama balik tutmanin o kadar da cevrecileri sinirlendirmedigi dusunulmustur).

    oyle ki, basin ile arasinda buyuk bir kriz yasanmaya baslar. carter, basinin istedigi bilgileri basina gec vermekte, basini birtakim baska yollardan da kizdirmaktadir (amerikan medyasi bu konuda cok hassastir, baskan bile olsa gozunu kirpmaz. en son ornegini de clinton ile goruyoruz*).

    iste bu krizin ardindan medya, kendisine oyle bir savas acar ki, allah dusman basina vermeye.

    o "mutevazi baskan" imajini vermek icin cekilen "kendi bavulunu tasiyan baskan" resimlerinin yanina, bir de "air force one'dan elinde bir suru bavulla cikan zavalli adam" resmi basilir.

    o "atletik baskan" imajini vermek icin cekilen "kosuya cikmis baskan" resimleri, yerini kan ter icinde kalmis, nefes nefese kalmis bir jimmy carter resmine birakir.

    ancak en ilginci, ve en komigi ise, carter'in balik cekerken cekilmis video goruntuleri sebebiyle ortaya cikar.

    jimmy carter, bir gun yine bir golde balik tutarken birden arkasindan tikirtilar isitir. yavasca omzunun ustunden basini arkaya cevirir. sonra vucudu tamamen arkaya doner, botun icinden bir kurek alir ve siyah bir cisme hizlica vurur.

    bu olay uzerine basin, 'bu nedir?" diye beyaz saray sozculerine sormaya baslar. sozculerden biri, cikip "bu cok zehirli bir yilan idi. baskanimizin bir yilan tarafindan oldurulmesi, pek tabii ki hepimizi uzecektir ve kabul edilemez bir olgudur. bu yuzden baskan, kendini korumak icin yilanin basini ezmistir" der.

    ancak basin bundan tatmin olmaz ve biraz arastirir. o bolgede aslinda zehirli bir yilanin olmadigi ortaya cikar! bu nedenle cismi daha net gormek icin goruntu biraz daha buyutulur. cisim, tuyludur ve bir memeliyi andirmaktadir.

    bunun uzerinde basin sozculeri, bu sefer de bu cismin aslinda kuduz tasima ihtimali cok yuksek bir kokarca oldugunu soylerler. oyle ki, baskanlarinin kudurmasinin kabul edilemez oldugunu dahi soylerler!

    basin, tabii ki tatmin olmaz ve olayi daha derinlemesine arastirmak icin iyice cisme odaklanir. siyah cisim sadece tuylu degildir; uzun kulaklari vardir!

    cismin bir tavsan (bataklik tavsani) oldugu anlasilir ve carter'in adi "rabbit killer (tavsan katili)" olarak cikar. zavalli tavsan ise "the killer swamp rabbit! (katil bataklik tavsani)" olarak anilmaya baslanip olay tiye alinir.

    ilginctir ki, hicbir zaman tam olarak hayvanin ne oldugu yonunde bir daha beyaz saray'dan bir aciklama gelmez, ancak halen daha internet'de "killer rabbit" diye aratirsaniz, mutlaka olay hakkinda birseyler bulursunuz.
  • başkanlık yaptığı dönemde, 1977 yılında düzenlenen bir basın toplantısında, kendisine vietnam savaşı ile ilgili yöneltilen soruya cevap verirken vietnam'da meydana gelen kıyımın karşılıklı olduğunu, abd'nin sonuçta vietnam'ın özgürlüğünü güvence altına almak için söz konusu savaşı verdiğini, bu yüzden amerikan hükümetinin savaşta sebep olduğu yıkımdan dolayı vietnam hükümetinden özür dilemesinin ya da vietnam'a tazminat ödemesinin söz konusu olamayacağını söyleyebilmiş olmasına rağmen yıllar sonra norveç'teki otoritelerin nobel barış ödülü'ne layık görebildiği kişidir kendisi.
  • 1981'de başkanlığı bittikten kısa bir süre sonra japonya'da bir metodist üniversitede yaptığı konuşmaya bir şakayla başlamış. tercüman bu şakayı japonca olarak dinleyicilere aktarmış ve seyirciler kahkaha atmış. tercümanın yeteneğinden etkilenen carter, nasıl bu kadar güldürdüğünü sormuş. tercüman sonunda "başkan komik bir fıkra anlattı, herkes gülmeli" dediğini kabul etmiş.

    kaynak
  • başkanlığı sırasında, nükleer silahlara ait acil durum ateşleme kodlarını cebinde unuttuğu ceketini kuru temizlemeye göndermiştir.
  • nobel barış ödülü sahibi.

    --- spoiler ---

    19 aralık 1994'te radovan karadzic ve ratko mladic ile 4 aylık ateşkes antlaşmasını imzalarkenki görüntüleri:
    http://inapcache.boston.com/…e/mladic_2011/bp27.jpg

    bu ateşkesin ardından 1995'te 8000'i aşkın boşnak srebrenica'da katledildi.

    --- spoiler ---

    nobel barış ödülü sahibi.
  • bu adam başkan olmayı kafasına koyduğunda çok az kişi tarafından tanındığından insanlar jimmy carter ismini duyduklarında 'jimmy kim?' diye tepki vermekteymiş. bu duruma annesi bile çok şaşırmış. ona başkan adayı olacağını söylediğinde 'neyin başkanı?' diye soruvermiş annesi.
  • 15 haziran 1979 tarihli ulusa seslenis konusmasinda (adress to the nation) ilginc cikislar yaptigini gordugumuz sabik abd baskani:

    "taihimiz acisindan bir donum noktasindayiz.cogumuz lukse, rahata ve tuketime tapar hale gedik. insanin kimligi artik ne yaptigiyla degil, neye sahip olduguyla tanimlanir oldu. bu bir mutluluk ve guven mesaji degil: gercegin ta kendisi ve bir uyaridir."
  • baskanligi doneminde abd'nin dis politikasini tam gaz surdurmus fakat 21. yuzyila girdikten sonra tam u donusu yapip dunyanin her yerinde abd dis politikasini elestiren konusmalar yapmaya baslamistir. baslica degindigi meseleler elbette filistin ve kuba sorunu. bu zamanda farkli ayni zamanda dogru dusundugu halde baskanken takindigi tavirdan dolayi kurdugu tezatlik cok bariz goze carpiyor. para icin yapiyor diyecem olmayacak. leh elemani brezinski ile beraber turkiyenin bugun dahi cozemedigi sorunlarin baslangicinda gazi verip onunu acan baskandir ayrica. demokrat olmasina ragmen, bir cumhuriyetci gibi sahin davranmaya kalkmis bunu kismen basarmis ama iranda eline aldigi icin gorevi reagan babaya kaptirmistir. nitekim detente doneminin sona erip carterla yeniden baslayan agresiflesme reaganla beraber doruk noktasina cikmis ve bugun rahmetli olan kaddafinin evini bombalatip cocugunu oldurtecek kadar sizin amininiza korum imaji verilmeye calisilmistir. neyse boka sardi, bunu the foreign policy of united states 1945-1991 olarak anlatmak lazim..
  • bu adam baskan olmadan once fistik ticareti yaparmis.bildigin koyluymus bir zamanlar ki su savi dogru cikarmis*.bu adamın yunanistan ile iliskileri iyiymis,severmis onlari.orayla fistik ticareti yaptigi icin iyi oldugu soylenir

    ulkemizde fistikci diye de anilir. sakip sabanci'nin dostudur.
  • beyti restoranın duvarlarında fotoğrafı bulunanlardan da biridir..

    (görürsünüz, gözünüz bir yerden ısırır bu adamı ama o an çıkaramazsınız.. bakarsınız.. beyti güler'li, sakıp sabancı'lı, avni akyol'lu karelerde vardır ama hayır, çok benzemesine rağmen bu adam eski bir film yıldızı falan değildir.. kimdir o halde.. etraftaki garsona sorarsınız.. kimdi bu dersiniz, "o mu? o beyti bey" der beyti güler'i, büyük patronu işaret eder, "yanındaki de bir yabancı der", gülümsetir..)
hesabın var mı? giriş yap