• bu adama kötü yönetici demek için yildirim demirören'e iyi yönetici demek lazim. yani öyle bir yönetici bakış açısı olması gerek insanda. pistons'tan hiç hazzetmem özellikle bu abinin oyuncu olduğu dönemlerden beri. fekat;

    washington'a jerry stackhouse'u verip richard hamilton'u alan abi bu.

    ben wallace'ı büyük riske girerek takima alan abi de bu.

    bitti denen rasheed wallace'i güvenip getiren de bu abi.

    tayshaun prince, jason maxiell'i drafttan seçen de bu abi.

    sonra kötü yönetici densin kendisine. bir git çay koy derler adama.
  • beni yıllarca "kritik hatalar yapsa da iyi bir gm mi" yoksa "şansının yardımıyla efsane bir kadro kurmuş kötü bir gm mi" ikileminde bırakmış detroit pistons genel menejeri. artık kararımı verdim. kendisi şansının yardımıyla efsane bir kadro kurmuş kötü bir gm. bu karara son yaptığı josh smith'e 4 yıl 56m $ kontratından sonra vardım. çünkü yaptığı hamleleri verdiğim kararı doğru kabul ederek yorumlarsak taşlar yerine oturuyor.

    herkesin malumu olan draft tarihinin en feci faillerinden birine imza attığı 2003 draftinde carmelo anthony, dwayne wade ve chris bosh'un önünde 2. sıradan darko milicic'i seçmesi bir çok insanı düşündürdü. fakat sonrasında 2004'te şampiyon olacak ve 2003-2008 yılları arasında üst üste 6 kez konferans finaline çıkacak kadroyu oluşturduğunda milicic fail'ine bir kerelik yapılmış hata gözüyle baktı herkes. son yıllarda yaptıklarına bakınca ise şunu görüyorum milicic fail'i bir kerelik bir hata değilmiş. ve bence o kadroyu kurması biraz şansaymış. çünkü o kadro dağıldığında yaptıkları joe dumars'ın herhangi bir b planı olmadığını gösterdi.

    ne yaptı dumars kadronun dağıldığı 2009 yazında? takıma başarıyı getirmiş kadroda yaşlanan parçaların muadillerini aradı. yeni bir yapılanma yerine eski yapılanmayı uzatmayı denedi. o yaz ben gordon ve charlie villanueva ikilisini toplamda 5 yıl için 105m $ vererek kadroya kattı pistons. oyun tarzı olarak bakıldığında ben gordon'ın yeni rip hamilton, charlie v'nin ise yeni rasheed olacağını düşündü. bu plan tutmadı. bir önceki yıl 20-3,5-3,5 istatistikle oynayan ben gordon pistons'ta 14-2-2,5 istatistikleriyle, benzer şekilde önceki yıl 16-7-2 istatistikleriyle oynayan charlie v pistons'ta 12-4,5-0,7 istatistikleriyle oynadı ilk senelerinde. devamındaki yıllarda da bu istatistikler artmadı hiç bir zaman. takım da o zamandan beri sürünüyor zaten.

    joe dumars'ın bu yaz yaptığı josh smith hamlesini aynı mantığın ürünü olarak değerlendiriyorum ben. ligde şu an oynayan oyuncular içinde baktığında zaman bad boys'un ben wallace'ı olmaya en aday oyuncu josh smith bana göre*. dumars yine yeni bir plan üretmek yerine bildiği tek planı uyguluyor. yoksa elinde uzun rotasyonu için greg monroe ve andre drummond gibi ligin üst düzey uzunları olmaya aday 2 oyuncu varken niye josh smith alınır ki? eğer 3 numara için alınıyorsa josh, bu durum milicic hamlesinden daha beter bir fail olur.

    demem o ki, josh smith muhteşem bir yarar sağlasa bile ben artık joe dumars'ın iyi bir gm olarak değil, bildiği tek bir hamle olan ve onu tekrar eden kötü bir gm olarak göreceğim.
  • detroit pistons hepimizin onunde muhtemelen 4 hall of fame**** oyuncusu, 1 de hall of fame'e girecegi neredeyse kesin olan kocu* olan lakers'i* resmen dagitti. bu basarinin yaraticisi joe dumars'tir. gecen sene ve bu sene verdigi kararlarla oldukca sasirdik, oldukca elestirdik. ama dogru olani yaptigi ortaya cikti sanirim. goreve ilk geldiginde 5 yillik bir plan yaptigini, ve bu plana simdiye kadar sadik kaldigini soyluyor. plan 4. senesinde sonuc verdi (goreve gelisi 10 mart 2000). soyle bir joe dumars'in yaptigi şık hamleleri inceleyelim.

    --> yil 2000 grant hill'in orlando'ya gonderilmesi: grant hill, 2000'lere kadar detroit'in ikon isimlerinden birisiydi pistons'a 1994'te geldiginde joe dumars daha oyuncu idi ve ona agabeylik yapmisti. nba'de oynamanin raconunu ogretmisti. hill, onun tavsiyeleriyle scottie pippen'in da yaslanmasiyla ligdeki en iyi sf haline gelmisti. detroit yillarinda 21 sayi 7 reb 6 asistlik inanilmaz ortalamalar birakmisti. ama o da yuzuk istiyordu ve detroit'te bunun zor olacagina karar verdi. o yil orlando magic, doc rivers yonetiminde cok dar bir kadroyla play-offlari yapmisti ve dev salary cap bosluklariyla pek cok oyuncu icin caziptiler. gelecegin super stari gozuyle bakilan tmac* imzayi atmisti bile. tim duncan'in da orlando'ya her an imza atmasi bekleniyordu. iste bu hava icerisinde grant hill de sign and trade yoluyla magic'e gitmeyi secti. bu takasta onemsiz olarak gorulen bir oyuncu da detroit'e gelecekti: ben wallace.
    --> yil 2001 rick carlisle'in detroit'e gelmesi: 2001'de jerry stackhouse onderligindeki takim, ben wallace'in surpriz gelisimi ve ribauntlarda katkisi, corliss williamson'in saglam sezonuna ragmen 32 galibiyet alir. joe dumars koc alvin gentry'den memnun degildir ve sezon sonu onu gorevden alir ve boston'da* oynamis, indiana'da* larry bird'in asistanligini yapmis rick carlisle isimli genc bir koca bir sans vermeye karar verir. ayni sene detroit 1. tur 9. sirada rodney white'i (ki az sayidaki hatadan birisi bence) ve 2.turda mehmet okur'u draft eder. ama okur takima hemen girmez, 1 sezon avrupa'da pismesi beklenecektir.
    --> yil 2002 richard hamilton ve chauncey billups'in takima katilimi. 2002 sezonu detroit icin cok iyi bicimde biter. takim carlisle yonetiminde bir onceki sezona gore 18 galibiyet fazla alir ve 50 galibiyetle merkez konferansini birinci bitirir. rick carlisle nba'de yilin kocudur. play-offlarda ise 2. turda saha avantajina ragmen boston'a yenilir. ben wallace yilin savunmacisi odulunu alirken detroit nba'in yukselen yildizidir. ama sezon sonunda dumars herkesi sasirtarak sezon ici bencil oyununu birakmis, savunma gayretini en azindan gostermis, 21 sayi ortalamasi ile oynamis takimin yildizi jerry stackhouse'u kotu bir sezondan gelen ama daha genc olan hamilton ile takas eder. jerry stackhouse normal sezonda cok basarili gibi gozukse de boston serisinde ortadan kaybolmus, sadece faullerden sayi bulabilmisti. ama yine de takimin en iyi oyuncusu idi. dumars bu takasla ilgili olarak "degisen kurallarla birlikte takima guvenilir bir orta mesafe sutu olan bir oyuncunun katkisinin yuksek olacagini dusundum" diyor. gercekten detroit hamilton'a guvendi, gecen sene 60 milyon dolarlik bir kontrat bagladi ve hamilton ilerleyen zamanla birlikte savunma yapan, all-around bir oyuncu haline geldi. bunun yaninda pg'nin yukunu chucky atkins'in tasiyamayacagi ortada idi. bu sorunu cozmek icin cok inisli cikisli bir kariyeri olan, ama terrell brandon'in yoklugunda minnesota*'da kendini kanitlayan chauncey billups free agent olarak takima geldi. draftte 1.tur 23. sirada kentucky gibi ulkenin en saygin basketbol ekollerinden birinden mezun, ince yapili, genis omuzlu ve uzun kollu tayshaun prince secildi.
    --> yil 2003 larry brown'in gelisi: 2002-2003 detroit icin yine cok iyi gecti. yine 50 galibiyet ile merkez grubunda 1. oldular. play-offlarda bir adim oteye giderek dogu finali oynadilar ama new jersey'in* finalde supurmesi agizlarda biraz eksi bir tad birakti. bunun yaninda detroit ilk turda orlando karsisinda cok zor durumlara dustu ve bu durumdan anca caylaklar prince ve memo sayesinde kurtuldu. sene icinde bu oyunculara pek sans vermeyen carlisle cok elestirildi. bu arada larry brown sixers'in* problemli yildizi iverson*ve yaslanan kadrosuyla ugrasmaktan bikmisti ve takimdan ayrimisti. joe dumars bu firsati kacirmadi ve sozlesmesi biten carlisle ile sozlesme uzatmayarak brown ile anlasti. bu bir bakima joe dumars'in atesten gomlek giymesi manasina geliyordu. cunku carlisle takimi adeta sifirdan yaratip dogu finaline kadar tasimisti. ama risk almamak en buyuk risktir demisler. joe dumars'in bu kararinin da ne kadar hakli oldugu gorulecekti. 2003 draftlerinde de detroit ne kadar sansli oldugunu kanitladi, 1998'de vancouver* ile yapilan otis thorpe takasindan gelen secim hakki son senesine girmisti. tek istisnasi grizzlies'in 1. sirada kurayi kazanmasiydi. olmadi ve detroit olabilecek en yuksek yerde, 2. sirada secim hakkini kazandi. joe dumars'in onunde iki secim vardi. ya draftte nba'e en hazir oyuncu olan carmelo'yu* secip, sf'de prince'in onune koyacakti ya da milicic'i* secip gelecege yatirim yapacakti. o ikincisini tercih etti ve prince'in ilk 5 icin onunu acti. prince beklentileri bosa cikarmayacakti.
    --> yil 2004. rasheed wallace'in gelisi: rasheed sezona portland'da* baslamisti, cok gecmeden portland icin isler kotu gitmeye basladi. portland bu durumdan cikmak icin takas olanaklarini arastirmaya basladi ve sezon sonu kontrati bitecek olan sheed'i trade pazarina surdu. bunun uzerine sezon ortasinda rasheed wallace shareef abdul-rahim karsiliginda hawks'a* gonderdi. ama sheed hawks'ta 1 mac oynadiktan sonra 3 takim arasinda gerceklestirilen bir takastan sonra pistons'a gelecekti. boylece birbirinin dilinden anlayan 2 north carolina mezunu, dean smith ogrencisi larry brown ve rasheed bulusmus oluyordu. rasheed pistons'da adeta eksik olan son parca idi ve detroit onun takasindan sonra sampiyonluga kadar adeta hic durmadi.
  • sanıldığının aksine 1. sıradan değil.. 1985 draftında 1. tur 18. sıradan draft edilmiştir.

    detroit pistons'ın efsane bad boys kadrosunun guardıdır. özellikle savunmasıyla ön plana çıkmış, micheal jordan'ı savunmasıyla durdurabilen ender oyunculardan olmuştur. 1989-1993 yılları arasında 5 kez all nba first defensive team'e seçilmiştir.

    kariyerinin en parlak anı 1989 yılında los angeles lakers'ı 4-0 ile geçerek şampiyon oldukları final serisinin mvp si seçilmesidir. dumars bu seride 27.3 sayı ortalamasıyla oynamıştır.

    1999 yılında emekli olduktan sonra detroit pistonsda önce oyuncu işlerinden sorumlu başkan yardımcılığı görevine, sonra da 2000 yılında başkanlık görevine getirilmiştir. halen bu görevi yürütmektedir. joe dumars bu görevi boyunca çok başarılı ve akılcı hamlelerle şampiyonluk zamanından beri çöküntü içine girmiş ve yeniden yapılandırma çabaları fiyaskoyla sonuçlanmış takımı yine eski parlak günlerine döndürmeyi başarmıştır. bu çabaların ilk meyvesi ise bu sene tam 14 yıl aradan sonra ulaşılan nba finalleri olmuştur.

    joe dumars tüm kariyeri boyunca sportmenliği ve centilmenliği ile ön plana çıkmış örnek bir oyuncu olmuştur. bad boys ekibinin ününe çelişkili olarak herkesçe sevilen bir insandır. bu özelliği ona 1997 yılında ilk kez verilen nba sportmenlik ödülünü kazandırmış ve daha sonra da bu ödüle onun adı verilmiştir. *
  • yaptığı tek kötü yöneticilik darko milicic'i draft etmektir ki sanırım o da kanımca sonuçları ortaya çıkmadan önce en az eleştirilecek kararıydı.aldığı diğer bütün kararlar insanların doğruluğunu çok sonra kavrayabilecekleri kadar ince ve yerindeydi.genel anlamda; grant hill'in eline bakan vasat detroit pistons'ı nba'in en önemli ve korkulan takımlarından biri yapmıştır 5-6 sene içerisinde.

    bu şartlar altında hakkında kötü yönetici demek mangal gibi yürek istemektedir ama neyse ki memleketimizde bu özelliğe sahip insanlar bolca bulunmaktadır..
  • bucks'i, brandon jennings belasindan kurtaran ulu kisi, efsane gm. buradan josh smith'in all star haftasina kadar dayanamayip, jennings'in agzini burnunu coktan kirmis olacagini dusunuyorum.
  • detroit 1989'da los angeles'i supurup nba sampiyonu oldugunda mvp odulune layik gorulmus
  • hall of fame e seçilmiş detroit pistons efsanesi.

    şu aralar kendi ağzından hayatı hikayesi yayınlanıyor tefrikalar halinde. ingilizce bilen tüm basketbolseverler mutlaka takip etmeli.

    1. http://www.freep.com/…60903/sports03/609030572/1051
    2. http://www.freep.com/…60904/sports03/609040325/1051
    3. http://www.freep.com/…60905/sports03/609050343/1051
    4. http://www.freep.com/…60906/sports03/609060319/1051
    5. http://www.freep.com/…60907/sports03/609070321/1051
    6. http://www.freep.com/…60908/sports03/609080344/1051
    7. http://www.freep.com/…rts03/609090328/1051/sports03

    7 bölümde tamamlanmış, bir çırpıda okunan bir başarı öyküsü.
  • ... dunku hurriyet gazetesi'ndeki habere gore, mehmet okur'la yaslanmak istedigini beyan etmis basketbol ustadi.
  • grant hill takıma geldikten sonra ona yol gösteren tecrübeli oyuncu misyonunu başarıyla tamamladıktan sonra basketi bırakmıştır.
hesabın var mı? giriş yap