• şu aralar crowd chant eserine takılmış durumdayım çok iyi hacıııı

    t: gitar tanrılarından en karizmatiği en tanrısı tanrıların tanrısı gitar çalanlar lokalinin sahibi vsvsvsvsvs adasfdsgsdç
  • kendisine laf edenlerin çarpıldığı görülmüştür.
    sevmeyenin de sesini çıkarmadan hayatına devam etmesi gerekmektedir.
  • joe satriani - tear drops

    bu parça dalga dalga gelir. her dalga, beyni ve ruhu okşayan dalga gibi. her dalga bir hüznünü siler, her dalga bir adım daha yükseltir ruhunu. ruhun uzay boşluğuna çıkıp yer çekimsiz ortamda süzülürken. bedenin de okyanusun en derinine iner. beden de ruhta mükemmel bir ahenk içinde boşlukta süzülür. sanki anne rahminde plasenta içi huzurunu verir. sanki annenin kalp atışını dinler gibi vurur tellere. şarkı bitince ruhun yere düşer meteor gibi yanar... , bedenin okyanusta yukarı çıkar vurgun yersin... anne karnından dışarı atılmış gibi hissedersin. ilk nefesin ciğerini yaktığı gibi yakar seni. her zaman dinlemeye cesareti olmaz insanın. dinleyince de geri dönüşü olmaz. dinledikçe dinleyesin gelir, tüm bu yukarıda saydığım huzurdan sonra normal hayata dönmek pahasına, her defasında daha yükseğe, daha derine inmek istersin. bir gün oralarda kalmak istediğini fark edersin. kalmayacağın büyük bir gerçeklik olsa da, kalmak umuduyla. eski masum günlere döner, parça bitene kadar o sükunette bir mola verirsin. nefessiz dinlersin. hayata verdiğin bu kısa ama rahatlacı, huzur dolu, umut dolu an, seni dinlendirmesi gerekirken daha da yorar. bağımlılık yapar. tüm bunların zihninde olup bittiğini sanırsın. aslında zihinde olsa kafayı yersin. hepsi ruhtadır.
  • en efsane icrası hiç şüphesiz "mind storm". resmen akıyor beyin hücrelerimde. o derece efsane.
  • rock müzikle arası olmayan bir elektronik müzik dinleyicisi olarak hayranı olduğum gitarist.

    link
    link

    bu tarza ne deniyor bilmiyorum ama aynı tarz parçaları paylaşacak olan yazarlara yeşilim açık.
  • satriani diskografisinde kıyıda köşede kalmış o kadar güzel beste var ki, bugün biraz onlardan bahsetmek istiyorum. ne yazık ki ne güncel konser set list'lerde yer alıyorlar ne de resmi yayınlanan konser dvd'lerinde. her albümden böyle 1-2 şarkı seçmeye çalıştım:

    come on baby : 2015'te askerdeyken acemilik sonunda 1 günlük evci iznine çıktığımda, yaklaşık bir aylık müziksizlik sonrası telefonumdan dinlediğim ilk şarkı bu olmuştu. satriani'nin ballad'vari şarkılarının zaten hastasıyım, bu şarkı sakin ve huzur verici olmasının yanında onu özetleyen her şeye de sahip aynı zamanda. yavaş çalma hassasiyeti, melodik kontrol, muazzam blues cümleleri, estetik ve yerinde bend'ler... 2008 çıkışlı professor satchafunkilus and the musterion of rock albümünde yer alıyor:

    https://www.youtube.com/watch?v=aw_obfbh3tc

    movin' on : sıradaki parça adeta bir pozitif enerji bombası. güne iyi başlatan şarkılar klasmanından, gitaristler açısından da zorluk seviyesi bakımından daha çalınabilir duruyor. şarkının sonunda dj'lerin yaptığı scratch ses efektini satch'in gitarından çıkarması da şarkıya nefis bir lezzet katıyor. 2006 çıkışlı super colossal albümünden:

    https://www.youtube.com/watch?v=r_degvmb5no

    it's so good : pozitif mod'dan ve yine super colossal albümünden devam edelim. parçanın adı her şeyi özetliyor aslında, ortadaki solo bölümünün arkasındaki blues riff'lerin ve sondaki solonun hastasıyım. konserlerde herkesin el çırparak tempo tutabileceği tarzda nefis bir şarkı:

    https://www.youtube.com/watch?v=b02chaopim8

    all alone : biraz geriye gidelim 1993 yılına, yani time machine albümüne. bu albümün en bilinen şarkıları genelde time machine ve super mario bros filminde de çalan speed of light'tır. benim favorimse duygusal, slow bir şarkı olan all alone'dur:

    https://www.youtube.com/watch?v=teermm8nc24

    tam bir satriani imzası taşısa da ilginçtir ki beste onun değil, ünlü caz piyanisti mal waldron'a ait ve left alone olarak geçiyor. bestenin orjinalini buradan dinleyebilirsiniz:
    https://www.youtube.com/watch?v=xuoqcaceevm

    luminous flesh giants : hakettiğinden daha az değer gören satch şarkılarından biri de kesinlikle budur. bu şarkının kaydedilme süreci çok sancılıdır. 95'te satriani nathan east, manu katche gibi o zamanın stüdyo müzisyenleriyle birlikte ünlü prodüktör glyn johns eşliğinde tamamen canlı kaydedilmiş bir albüm yapmak üzere toplanıyor. provaya giriyorlar, 1. deneme fail, 2. deneme fail, 3. deneme fail felan derken baya uğraşıyorlar yani grup içi kimyayı oturtmak için. albümün yapılış hikayesiyle ilgili bir belgesel var hatta reel satriani isminde: https://www.youtube.com/watch?v=wfbvspjv2po ben de hatta bir entride bu süreci detaylı bir şekilde anlatmıştım: (bkz: #90962740)

    velhasıl kelam bu şarkı benim için cidden çok özel bir şarkıdır, remix versiyonu felan da vardır, gitarda da inanıyorum bir gün baştan sona çalacağım:

    https://www.youtube.com/watch?v=qisz-yymles

    with jupiter in mind : 98'de satriani uzay temalı, parlak tonlara sahip, kendisinden bildiğimiz tarza geri dönüp müthiş crystal planet albümünü çıkarır. baştan sona harika olan albümde crystal planet, house full of bullets(of of hastasıyım) ve love thing gibi şarkılar ön plana çıkar. peki with jupiter in mind gibi gaz bir parçanın günahı ney ulan, niye tek bir konser kaydı bile yok!!?

    https://www.youtube.com/watch?v=dhpgn-tzesc

    just look up : satch diskografisinin en zayıf albümlerinden biri olarak görülen 2004 çıkışlı is there love in space albümünden rahatlatıcı nefis bir kompozisyon. az nota, çok duygu ekolünden. virtüözitenin v'si yok, yılların getirdiği yorum gücü ve doğaçlama var:

    https://www.youtube.com/watch?v=omy1jh5ws9u

    shine on american dreamer : şimdi de 2013'e gelelim. satriani'nin son yıllarda daha sade ve minimal bir kompozisyon anlatımına yönelmiş durumda olduğunu görüyoruz. bu şarkı işte bu bahsettiğim duruma muazzam bir örnek teşkil ediyor; çok az rif, tane tane basılmış notalar. sonuç: saf bir pozitif yoğunluk ve hissiyat.

    https://www.youtube.com/watch?v=exiiawl3p4m

    attack : 2000 yılında, milenyum kelimesini sıkça duyduğumuz zamanlarda satch yine vizyonunu göstermiş ve elektronik altyapılı, bolca synth'in kullanıldığı mükemmel bir albüm çıkarmıştı engines of creation adında. attack şarkısı da şu an bir techno club'da çalsa inanın milletin yerinde duramayacağı, kopacağı türden bir eser. ortasındaki tribal gitar solosuna yürek dayanmaz.

    https://www.youtube.com/watch?v=wajofwtluzk

    engines of creation : satriani tam bir duygu adamı. engines of creation içinde türlü güzellikler barındıran bir albüm olduğu için burdan seçeceğim diğer şarkı için epey kararsız kaldım, clouds race across the sky'a gitti elim önce ama bu şarkı ağır bastı. adım adım temponun nasıl arttığını ve sizi içine çektiğini hissedin. youtube yorumunda biri "bu şarkı öylesine kozmik ki, astronotlar eğitimlerinin bir parçası olarak dinlemek zorunda olmalı" demiş, haha harika bir tespit doğrusu.

    https://www.youtube.com/watch?v=1urlsxcvoty
  • son zamanlarda yavaş,rahat, until we say goodbye gibi şarkılarını dinlediğim müthiş müzisyen.bu gibi şarkıları mükemmel,searching,made of tears gibi şarkıları bambaşkadır.
  • "nedense" değil, dünyanın gelmiş geçmiş en iyi gitar virtüözlerinden biri olduğu için sayılan gitaristler ve diğer müzisyenler tarafından da hakkı teslim edilen müthiş gitarist.
  • rock dininin( ibrahimi dinler gibi bir şey herhalde) en büyük peygamberlerinden biridir kendisi.

    gösterdiği mucizeler batini ve zahiri diye ikiye ayrılmaktır.

    not: 21. yüzyılda inanç eksikliği yaşayanlara şiddetle tavsiye edilir.
  • gitar çalan ve gitar çalmaya yeni başlayanların kulak doygunluğu için dinlemesi gereken ünlü sanatçı. benim en çok sevdiğim parçası “nineteen eighty”dir.
hesabın var mı? giriş yap