• "hollywood insanların bunadığı yapay bir ortam." diye hakarette bulunmuştur devasa bir sisteme. ayıp be usta. şaka bir yana haklıdır vesselam.

    edit: imla
  • şimdi efendim, usta yönetmen olan değil, who wants to be a millionaire de milyoner olan carpenter'dan bahsedeceğim. bu adamın içinde yer aldığı görüntüyü ne zaman izlesem aklıma quiz show filmi geliyor.*

    yaşanmış olaylardan uyarlanan filmde vuku bulan hadise şu: abd'de bir bilgi yarışmasnın reytingleri iyice azalıyor. çünkü çok bilgili, nerd bi tip var* kimse onu alt edemiyor haftalardır. sıkılıyor insanlar. kanal yönetimi de buna dur demek için yakışıklı, dalyan gibi, ralph fiennes gibi bir adam bulup cevapları veriyorlar adama, adam da klas bir biçimde alt ediyor rakibini en sonunda. elenen adam "bana komple kurdular" diyerek itiraz ediyor, bastırıyor. sonra diyorlar nerden biliyorsun peki soru ve cevapların verildiğini, o da diyor ki "zamanında bana da sorular verildi, halk nerdleri sever diyerek birinci yapıldım." şimdi john carpenter denen eleman yarışmaya çıkmadan önce de who wants to be millionaire tarihi boyunca bir kez bile büyük ödül kazanılamamış. halk da sıkılmış. e ben de reyting olsam bu durumda ben de düşerdim. artık reytingleri kurtarmak için tek gereken şey, fantastik bir biçimde (ama zar zor gelip son soruyu da kıçından sallayarak değil, böyle sağlam sağlam, şaşırtarak, dramatik etkiyi arttırarak) tüm soruları bilen biri olurdu. yakışıklı olmalı bir de. böylelikle teatral bir şekilde 1 milyonun kazanılabileceği gösterilmiş olur, yarışma da eski reytinglerine doğru meyleder.

    aksi de olabilir tabi, burda desteksiz sallamaktan başka bir şey yaptığım yok. ama tv sektörü bu kadar güvenilmez oldukça böyle bi adam çıkıp, cevval gibi soruları bilip, üstüne üstlük son soruda teatral bir performansla milyonu kazanırsa şaşırmaktan çok, işkillenirim. komplo teorilerine inanma, komplo teorisiz de kalma demişler netekim.
  • the end adlı aşmış şarkısının bir ulusun beyninde kazılı olduğunu, bu şarkıyı duyunca kızların kaçışmaya başladığını, erkeklerin kafa sallayarak gözünün döndüğünü biliyor mudur acaba?
    bizler için ömür boyu unutulmayacak bir şarkıya imza atmıştır.
  • sinema tarihinin en kaliteli yönetmenlerinden biri. arşivliq.

    western mitlerini, modern şehirlere taşıyan bi, western sewdalısı. adamın biri yabancı olduğu bi şehre gelir, birden olaylara karşışır, pislik çıkar... genelde bu yapıdadır filmler.

    filmlerinin yönetmenliği dışında, yapımcılığını, senaristliğini ve müziklerini de yapması açısından komple bi sanatçıdır.

    dur bildiklerimizi sayalım, eyes of laura mars, elvis, big trouble in little china, christine, the fog, escape from new york, the thing, prince of darkness, they live, village of damned, lan dur, halloween serisi, sonra, bi de vampires...

    holiwud'un sewmediği bu amca, kendi halinde, uzun, beyaz saçları, cılız görüntüsüyle tastamam farqlı bi adamdır. kurt russell da favori oyuncusudur. değerli bi büyüümüzdür.
  • who wants to be a millionaire'de 1 milyon dolarlik soruda kazandigini soylemek icin babasini arayan yarismaci.

    http://hodiho.blogspot.com/…h-putain-la-classe.html
  • bir milyon dolar kazana kadar olan tüm macerası şuradan izlenebilir.

    http://www.youtube.com/watch?v=ohmsxtqjqbu (part 1)
    http://www.youtube.com/watch?v=9qo1wualsmw (part 2)
    http://www.youtube.com/watch?v=bzgxiappiwe (part 3)
    http://www.youtube.com/watch?v=gjfg5ts3nds (part 4)

    şu videoları izledikten sonra anladım ki bizdeki ortalama kültür seviyesi abd'nin oldukça üstünde ya da bu bölümde çok kolay sorular çıkmış. son 2 soruya kadar gerçekten zor soru çıkmadı. ancak sıralama sorularının bizdeki gibi göstermelik olmadığını da eklemek gerek.
  • who wants to be a millionaire adlı yarışmada 1 milyon doları kazanan yarışmacıdır. 1 milyon dolarlık soruda telefon joker hakkını kullanmak istediğini söylemiş ve babasına 1 milyon dolar kazandığını haber vermiştir. eglenceli ve yaratıcı bir tepki olmuş.

    http://www.youtube.com/watch?v=c5ofglf1oke
  • nuri alço tema müziği olan the end isimli çalışması aslında carpenter'ın assault on precinct 13 için yaptığı müziğin the splash band isimli bir alman grubu tarafından yapılan disko versiyonudur. film müziklerini maliyeti daha ucuza kotarmak için kendi bestelemiş, pek çoğunda da alan howarth la birlikte çalışmıştır. bol synthesizerlı minimalist müzikleri, film isimlerinin üstüne ismini koyma takıntısı, ve b-film/korku türünden vazgeçmeyişi ile auteur olarak kabul edilebilir.
  • filmlerini yanyana koyunca keskin farklar göze çarpmaktadır. bir escape from x'ler olsun, bir they live olsun, bir the thing olsun; hepsi birbirinden fersah fersah uzak filmlerdir. fakat ne var ki hepsi de birbiriyle yarışacak seviyededir ve izledikten sonra hayal kırıklığı yaşatmazlar. bence carpenter'i carpenter yapmış şey de budur. big trouble in little china ne kadar eğlenceli ise, bir the thing de o kadar gerginlik vericidir, bir they live de o kadar politiktir ve bir christine o kadar romantiktir.* john carpenter gök kuşağı gibi bir yönetmendir, birbirinden farklı ve birbirinden güzel renklere sahiptir.
    (bkz: sevmek suc mu)
  • kendisinin milyoner olduğu yarışmadaki sorulara baktım ve ağzım açık kaldı. 250.000$ değerindeki soru şu:
    hangisi tek tanrılı bir din değildir ?
    a-islam
    b-yahudilik
    c-hinduizm
    d-hıristiyanlık

    şaka mı bu nedir ya ? 4.sınıfa giden çocuk biliyor bu soruyu. çok ilginç.
hesabın var mı? giriş yap