• önce televizyonda gördüm. idam sahnesini sadece. o koca adamın, beni karanlıklara gömmeyin, korkuyorum dediği sahne. ağlamıştım. neyin ne olduğunu bilmeden, bu ağlayan koca adama ağlamıştım. kitabını okudum sonra. aynı sahneye bi kez daha ağlamak.

    "yoruldum patron. insanların birbirine kötü davranmasından bıktım. her gün dünyada hisettiğim ve duyduğum acılardan bıktım. çok fazla var. sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. anlayabiliyor musun?" dediğinde kitabı bırakmam lazımdı.

    böyle gitmemeliydin john. şu lafı söylediğinde avuçlarında kaybolacak ellerimle parmaklarını tutmalıydım. nasıl bi kalbin olduğunu anlamak için koca gövdene yaslayıp başımı, kalp atışlarını dinlemeliydim. sence, çocuk kalbimizle susar mıydık yoksa ağlar mıydık?

    ne dersin koca oğlan?
  • hasta veya yorgun olduğum zamanlarda aklıma ilk gelen ya da tedavi denince zihnimde uyanan gerçek hayatta olsa her daim yanımda olmasını istediğim iyi adam...
  • (bkz: susan coffey)
  • (bkz: adamın dibi)
  • kendisini canlandıran michael clarke duncan'ın aramızdan ayrılmasıyla öksüz kalmış karakter. iri cüssesi, doğaüstü güçlerine rağmen karanlıktan korkmasıyla aklımıza kazınmıştır. haksız bir şekilde elektrikli sandalyeye gidişine bile itiraz etmemiş yoruldum patron diyerek kabullenmiştir.
  • daha fazla dayanamamış bir kahraman.
    kitapta içki markası gibi,*

    filmde kahve markası gibi.

    “yoruldum artık.” demişti, “bütün dünyada her an iğrenç şeyler oluyor ve ben bunların hepsini hissetmek zorunda kalıyorum. yoruldum artık.”

    nur, içinde michael clarke duncan.
  • "yoruldum, patron. yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum. yanımda hiç arkadaş olmamasından bıktım. nereye gideceğimizi, nereden geldiğimizi söyleyecek biri. insanların birbirine kötü davranmasından bıktım. her gün dünyada hissettiğim ve duyduğum acılardan bıktım. çok fazla var, sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. anlıyor musun? karanlıktan korkuyorum patron lütfen ışığı kapatma…"

    güle güle iyi kalpli adam.
  • hep huzunlendiren bir karakterdi ama bu sefer "yoruldum artik" deyisi daha bir huzunlu geldi be sozluk.
  • 2012'nin son günü bene gene ağlatan karakter. izlemeyeceğim diyorum ama ne zaman rastlasam yine izliyorum the green mile fimini. ağlamak için film izleyen teyzeler gibi olduk.*
hesabın var mı? giriş yap