• aktör, yönetmen, "john lurie and lounge lizards" ın kurucusu ve bestecisi, ulu insan. oynadığı başlıca filmler; paris-texas 1984 (slater), stranger than paradise 1984 (willie), down by law 1986 (jack), wild at heart 1990 (sparky), smoke 1995 (bi müzisyen), new rose hotel 1998 (seçkin adam), sleepwalk 2000 (frank). 1991 senesinde tv için yaptığı fishing with john isimli talk-show dizisinin yönetmenliğini ve hostluğunu yaptı. (bkz: jim jarmusch) un kankasıdır. birçok filmin soundtrack olayına girmiştir. jarmusch'un birçok filminin müzikleri ona aittir. kendisini istanbul jazz festivali kapsamında grubuyla beraber birkaç kez izleme şansına sahip olduk. severim. sevin.
  • strange and beautiful music isimli plak sirketini kurmus olan muzisyen. lounge lizards ile birlikte son studyo albumu 1998 tarihli queen of all ears'deki tek vokalli parcada john lurie, 'yak' isimli arka bahcede yasayan hayali bir yaratiktan soz eder, ailenin hayatini altust eder yak, sarkinin sonunda cikarilacak dersi bile soyler john lurie: ya birak olsun yak, ya da beslemeye devam et.
  • kendisi istanbul'un guzide mekanlarindan babylon'un acilisi vasitasiyla ikinci turkiye konserini vermisti. konser cikisinda dinleyicilerle siki fiki olmus, resim cektirme veya imza dagitma yonundeki istekleri karsiliksiz birakmamisti. ancak kendisinden imza alirken sahit oldugum su olay, yurdum insaninin bokunu cikarmak yonundeki ust duzey kabiliyetini orneklemektedir. bir cocuk gayet sakin sekilde john lurie'ye yaklasir, kalem ve kagit uzatarak: muziginiz konusunda bir seyler yazar misiniz? der. john lurie ise bir sure cocuga bakar, cevabi kisa ve nettir: hayir!
  • 'stranger than paradise' ın müzikleri unutulmazdır. j. jarmusch'la mükemmel uyumu olayı bitirmiştir.
  • jim jarmusch,roberto benigni,tom waits ve john lurie kankanlığı sonucu kalbimizi cok fena ısıtan hatta yakıp kavuran down by law'da da yabana atılmaması gereken pezevenk ve de hapishane kertenkelesidir kendileri...
  • heybesinde bir çok yeteneği barındıran müzisyen takımındandır bu sevgili amcamız.
    ayrıca hafızama kazınan bir görüntüsü daha vardır ki bu adamın harikuladedir.

    blue in the face de tütüncü dükkanının önünde performans yapan bir grup bulunmaktadır ve solistin elinde listen to me yazan bir karton vardır. bu müzisyenlerin arasında john lurie de saksafon çalmaktadır. nedense o karton ve john lurie'nin sakin sakin duruşu hiç silinmemiştir hafızamdan.
  • en sevdigim grup " the loung lizards"'in kurucusu ve saksafoncusu. ny'daki konserlerinde kendisiyle sahsen tanismis cd'lerimi imzalatmistim. hatta knitting factory'deki 99 yilbasi konserini kameraya cekerken hic ariza cikarmamislardi. daha sonralari uzak dogulu citir kizlarla sushi restoranlarinda sik sik gormustum kendisini. kendini resme verdigi soyleniyor. gectigimiz mayista nyc'de bi sergi acmis. keske bir kez daha konserini izleme firsatim olsa! "aahhh fishing" daha fazla bilgi icin http://www.strangeandbeautiful.com/news/index.html a bakin.
  • (bkz: lounge lizards)'in ilk albumu ayri bir konudur.daha sonraki albumleri bunlarla kiyaslanmaz(ama genede iyidirler).
    john lurie jim jarmush'un filmlerinden gordugum kadariyla cok iyi bir oyuncu.ozellikle (bkz: stranger than paradise)kesinlikle izlenmesi gerek. hatta dusuk butceli film nasil yapilir diyenlerede harika bir ornek.
    yine (bkz: john lurie)'nin (bkz: african swim)adli albumunu herkese cok cok tavsiye ederim( medeski martin and woodbu albumde takilmislardir)
hesabın var mı? giriş yap