• on sekiz adet yatırılmış öğrenci harcı ,, bir adet bi boka yaramayan diploma ,, bir adet isyankar hüviyete bürünmüş bünye eşittir yirmi!!!
  • 10. bölümden :

    ...
    yukarıdan bombalamak yok şehirlerini
    ormanlarını yakmak kalelerini yıkmak
    onlarla cenk edeceğim demiyorum
    beni uzaktan görünce teslim
    bayrağı sallamadılarsa tabanlarını yağlayacaklar
    madem kaçtı bırak gitsin demeyeceğim
    onlara arz üzerinde güven içinde yaşayacak
    yerleri kalmadığını göstereceğim
    koşarak koşturarak al binitimi
    öldükten sonra aksırmak gibi
  • bir ismet özel şiiri. çok özel psişik güçlerimle hissettiğim kadarıyla yirmi bölümden oluşacaktır. hizirla kirk saat misali. en son hatırladığım on ikinci bölümü falan yayınlamıştı ismet özel.
  • 5. bölüm

    seni dünya gözüyle bir daha görmek! bunu da nereden çıkardın?
    içimde boşuna arama bulamazsın böyle bir isteğin kırıntısını
    bilmez idiysen öğren duymadıysa iyi açılsın kulağın
    dünyadaki gözüme çarpmadın sen şimdiye dek
    baktın. nasıl bakmayı optik okumakla öğrenmedinse
    yaşadın. hiçbir zaman vesikaya bindirmedin yaşamayı
    kurduğun vaki değil polislerle bir ahbap çavuş ilişkisi
    dudaklarında bir gülümseme yaklaşmadın banka personeline
    kaç litre süt sağdıysan
    sattığının hepsi o kadardı
    en beğendikleri pilavda kullanıldı
    senin ayıkladığın pirinç
    alış verişe çıktığın günler
    haddini bildi çarşılar
    esnafı kendine getiren senin suallerindi
    sen arşınlıyorken bambaşkaydı kaldırım
    üstünkörü geçmedi seninle geçirdiğimiz hiçbir saat
    lopsa loptu tartaklanan okşanan rafadansa rafadandı.

    dünyaya ibretle dikeceksin gözü ki ruh doğranıp eksilmesin
    biri sıkıysa çıksın da seyrettiğimi söylesin aval aval olan biteni
    meselâ sen beraberliğimiz boyunca kaval dinlediğime tanıklık edebilir misin
    ah sen yanımda yokken bak bakalım tuz yalamışa benziyor mu dilim
    yüz veririm sanılmasın keşiş yalnızlığının tafralarına
    yoktur seyislerin bilgiç edalarında hevesim
    ne yazıklanma duyuldu benden fokstrot günlerine yetişemediğime
    ne de bir an olsun vaktimi mamboya itirazla geçirdim
    spekülasyon henüz arsa üzerindendi
    akideydi inanca müteallik bir şeydi şeker
    havraydı
    sinagog denilmezdi
    etiyopya oldu çıktı habeşistan olarak bildiğimiz yer
    hayır seni asla bunların hepsi telefat dünya gözüyle
    bir kez bile görmek istemiyorum acıdım ömrümce
    neler vermezdim seni görmek için gibisinden cümle kuranların haline
    uğruna dağları delmem ummana dalmam atmam ateşe naçiz bedenimi
    kovalamam peşini davet etse bile eteklerin
    hepsi yerin dibine geçsin daüssıla malihulya nostalgia
    sen nasıl olsa tıpkı hep olduğu gibi defalarca
    görüneceksin ahret gözüme
    ahret gözüm ağır gözüm bilerek geçirmeyen hazzı kantardan
    azabı bilerek tartmayan yeğni gözüm ahret gözüm miskalle
    zarfıma makineyle 1944 üncü dünya garnizonu is yazılmış
    (ismet değil isa da değil isa'dan sonra)
    zırt pırt ikaz edilmişim ayak uydurmam konusunda
    koca tugay uygun adım atan cilveperest mangaların
    gündem tayini için inhisarına bırakıldıysa
    bileğimi fırsat buldukça tükürükleyip
    şaklatmam mı kimin ağzında düdük varsa
    uyluk kemiğimi bu sebepten kırdılar
    ben de diz çökmedim bahane bu ya

    seni dünya gözüyle bir kez daha görmek isteyen
    biri varsa buna şiir şahittir ben değilim.
  • flash tv'nin flash tv olduğu zamanlarda bir kısmı şairi tarafından canlı yayında okunmuştur.
    http://www.youtube.com/…ihms5zd_sfa&feature=related
  • adam smith le beraber çaldıkları dört koca sene,sayısını unuttuğum kadar adam smithle lord keynes i karşılaştırın vize/final sorusu...
  • of not being a jewda tamamı yayınlanmıştır. başlangıçta bir kaç alıntı, daha sonra da yirmi alt bölüm halinde şiirin kendisi yer alır. uzunluğu nedeniyle şiirin tamamına burada yer verilememiştir.
  • ...
    ne saklıyorsun avucunda çiğ tanesi göz yaşı değirmen taşı mı
    doğru söyle avucunda sahiden bir şey var mı
    görenler ne anlayacak şehri tanıyor daha doğrusu
    biliyorsun etraftaki ayran gönüllü şehir ahalisini
    nedir alıp veremediğiniz sorusundaki çapraşıklık
    bir ortamın vehmine fırsat veriyor
    şive farkının aranızı açması aradaki boşluğa
    dolgu yığdırtıyor ki oyalanmak mümkün oluyor
    mümkünü allayıp pullayıp
    bir ast üst ilişkisi ayarına uğratarak
    sarmaş dolaş bahanesinden bir rahatlık müddeti
    elde edebilmek için vakit kazanılabiliniyor
    tezgâhı yerine oturtabildikten sonra
    bir göz kırpmak yeter
    binaenaleyh ellerin cebinde kalsın
    palto cebinde yumruk iyidir gösterme avucundakini.
    ...
  • bir bölümü şöyle dinlenebilir.
  • ismet özel şiiri. girişteki alıntıları da ben ekleyeyim. belki sinirlenmek isteyen çıkar.

    - neden yirmi?
    - i do not breathe for thee...

    *
    my feelings about das kapital are the same as my feeling about koran. ( ... ) how could either of these books carry fire and sword round half the world?
    john maynard keynes

    *
    by a coincidence he was bom in 1883, in the very year that karl marx died. but the two economists, who thus touched each other in time, although each was to exert the profoundest influence on the philosophy of the capitalist system, could hardly have differed from each other more. marx was bitter, at bay, heavy and disappointed; as we know, he was the draftsman of capitalism doomed. keynes loved life and sailed through it buoyant, at ease, and consummately successful, to become architect of capitalism viable.
    robert l. heilbroner

    *
    ... he shows you how far a man can go who has absolutely no intelligence whatever.
    ludwig wittgenstein

    *
    la réalité economique est une réalité psychique ou plus exactement une réalité de comportement.
    robert marjolin

    *
    policy can be 'non-keynesian' without being 'monetarist'; and it can be 'keynesian' without being inflationist.
    robert skidelsky

    il y a des millions de sourds les dents serrées
    il y a le sang qui commence a peine à couler
    il ya la haine et c'est assez pour esperer.
    pierre emmanuel

    *
    hate is not the opposite of love; apathy is.
    rollo may
hesabın var mı? giriş yap