• bir gün elimde dergiyle kuaföre gidip, "saçımı bu adam gibi kesebilir misiniz?" demiştim, adam şöyle bir bakıp;
    - hayır
    dedi..
    kardeşim estetik ameliyat demedik ki.. saç yani.. o da mı olmuyor,
    o günden beri otacı kullanıyorum
    (bkz: entry arasına reklam almak)
  • bu adamın yapımında emeği olan sevgili ebeveynlerine dünyanın daha güzel bir yer olmasına katkılarından dolayı, onur plaketi, yaşam boyu başarı ödülü, yüzyılın en iyi işlerinden birini çıkarmış 2 büyük insan ödülü vs... verilmeli.
  • adaletsizsin lan dünya.

    şu güzellikte, yakışıklılıkta, karizmada, bir eli yağda bir eli balda, istiklal caddesi'ne çıkıp domalın dese kadın erkek çıt sesi çıkaracak insanın olmadığı dünyada şu adam dahi mutlu olamamış, aradığını bulamamışsa sokiyim senin keyfine, haysiyetine.

    şu güzeliğe bakar mısın?
    http://www.imdb.com/media/rm1413323520/nm0001667

    biz burada neci'yiz ne'yiz.
  • yasaklanması gereken türden bi güzelliğe sahip aktör, yani öyle ki; aslında bizzat pek bi hoş ve beğenilen adamlar olan aktörler (bkz: ewan mcgregor) (bkz: christian bale) bu arkadaşla aynı kareye girdiklerinde maymundan farksız görünmektedirler, insan ister istemez kıyaslayıp oha diyo bunları yanyana görünce.
  • o tipsiz nişanlısı (ki jonathan'ın en iyi ihtimalle biseksüel olduğundan şüphem yok, kesinlikle hetero olmasına ihtimal vermiyorum) bu güzeller güzelinin elinden içki bardağını da alamıyorsa ne işe yarar sormak isterim. ulan hadi temelli vazgeçir, adam içki bardağını görünce tiksinsin de demiyoruz. ama bari yoldan çıkma meylinde gördüğün zamanlar ayrılma yanından destek ol bir şeyler yap. ne biliyim yogilerle, budistlerle tanıştır azıcık maneviyat öğret. beceremiyorsan çağır beni hak dine çağırayım jonathan'ımı. nedir bu yani bi boşvermişlik, bi umursamazlık.
    ben tüm suçu o tipsiz karıda buluyorum. bırak onu jonathan, zaten bu dünyada kimse sana layık olamaz canım benim:(
  • sözlükçülerin intiharına yakışıklı diye üzüldüğü oyuncu.
  • tek cirkin yeri elleri olan varlik... the tudors'da o kut, dolma parmaklari gordukce sarsila sarsila agliyorum sozluk anlatamam, allahim boyle bir guzellige bu yapilir mi diye...
  • öyle bir güzellik ki, öpmek dokunmak gibi normal fanteziler kesmiyor izlerken ve kendimi jiletlemek istiyorum.
    içimdeki sado-mazoyu uyandırıyor.
  • the tudors'da kendisine hayran kalmamak için insanın kendini ya çok kasması ya da çok zevksiz olması gerekir. bu genci tudors'u seyrettikçe beğenmeye hatta hayran olmaya başlamamla daha öncelerde hangi filmlerde oynamış diye bakmam bir oldu. bu göz atmanın neticesinde şok üstüne şok yaşadım- bak hala kendimde değilim- defalarca kez çok severek seyrettiğim michael collins'de, daha sonra match point'te şuan adını hatırlayamadığım bir çok filmde ben bu genci görmüş ama fark etmemişim. bu nasıl olur, böyle bir afet-i devranı benim gibi zevk sahibi bir insan nasıl fark edemez diye uzun uzun düşündüm ve sonunda buldum!

    kadınların güce taptığına dair uzun yıllardır süre gelen efsane doğru! anladım ki güç ve karizma bir erkeğe yakışabilecek, ona hayran bırakabilecek muazzam iki anahtar. bu çocuk 8. henry olana kadar benim hiç dikkatimi çekmemiş ama 8. henry olarak seyrettiğimden bu yana can't take my eyes of you şarkısının çalınma söylenme hatta var olma sebebi olmuştur.

    inanılmaz etkileyici bakışları var oldukça da yetenekli bir oyuncu. hele ki tudors'da sürekli bir hışımla yürüyor ya ne yalan söyleyim bitiyorum arkadaş yok böyle bir şey! ulan alt tarafı bir odadan diğerine geçeceksin sakin sakin yürüsen ne olur? ama illa böyle bi hışmılan geldi geçti pe eh peh kiziroğlu mustafa bey kıvamında off offf ...

    kısacası çok şugar bir insandır kendisi.

    son söz, dinine yandığımın dünyasında metre kare başına taş gibi iki adamın düştüğü tek memleket irlanda olmayaydı pek iyiyidi.
  • her ne kadar bitirememiş olsam da the tudors'ta vııı.henry karakteriyle harikalar yarattığına şahit olmuştum.
    henry gibi bir adamı henry'den** gıcık almadan izletebilecek ender oyunculardan olduğunu kanıtlamıştır bana göre.**
    gelgelim dracula'daki oyunculuğunda,yayınlanan 3 bölümü göz önüne alırsak pek yansıtmıyor gibi geliyor bu yeteneğini.
    adını koyamadığım bir şey vardı ki ablamın "bence bir derdi var bu adamın.acı çekiyor gözlerinden belli.kendini diziye verememiş." cümlesi sayesinde aydınlanma yaşadım biraz önce.
    hakikaten bi derdi var gibi duruyor.
    ne diyelim allah düz yola çıkarır inşallah en kısa zamanda.
hesabın var mı? giriş yap